» 28 / Kasas  42:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 42
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَتْبَعْنَاهُمْ (VÊTBANEHM) = ve etbeǎ'nāhum : ve onların ardına taktık
2. فِي (FY) = fī :
3. هَٰذِهِ (HZ̃H) = hāƶihi : bu
4. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünyada
5. لَعْنَةً (LANT) = leǎ'neten : bir la'net
6. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : ve günü ise
7. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
8. هُمْ (HM) = hum : onlar
9. مِنَ (MN) = mine : -dendir
10. الْمَقْبُوحِينَ (ELMGBVḪYN) = l-meḳbūHīne : çirkinleştirilenler-
ve onların ardına taktık | | bu | dünyada | bir la'net | ve günü ise | kıyamet | onlar | -dendir | çirkinleştirilenler- |

[TBA] [] [] [D̃NV] [LAN] [YVM] [GVM] [] [] [GBḪ]
VÊTBANEHM FY HZ̃H ELD̃NYE LANT VYVM ELGYEMT HM MN ELMGBVḪYN

ve etbeǎ'nāhum hāƶihi d-dunyā leǎ'neten ve yevme l-ḳiyāmeti hum mine l-meḳbūHīne
وأتبعناهم في هذه الدنيا لعنة ويوم القيامة هم من المقبوحين

 » 28 / Kasas  Suresi: 42
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأتبعناهم ت ب ع | TBA VÊTBANEHM ve etbeǎ'nāhum ve onların ardına taktık And We caused to follow them
في | FY in
هذه | HZ̃H hāƶihi bu this
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada world
لعنة ل ع ن | LAN LANT leǎ'neten bir la'net a curse,
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü ise and (on the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
هم | HM hum onlar they
من | MN mine -dendir (will be) of
المقبوحين ق ب ح | GBḪ ELMGBVḪYN l-meḳbūHīne çirkinleştirilenler- the despised.

28:42 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onların ardına taktık | | bu | dünyada | bir la'net | ve günü ise | kıyamet | onlar | -dendir | çirkinleştirilenler- |

[TBA] [] [] [D̃NV] [LAN] [YVM] [GVM] [] [] [GBḪ]
VÊTBANEHM FY HZ̃H ELD̃NYE LANT VYVM ELGYEMT HM MN ELMGBVḪYN

ve etbeǎ'nāhum hāƶihi d-dunyā leǎ'neten ve yevme l-ḳiyāmeti hum mine l-meḳbūHīne
وأتبعناهم في هذه الدنيا لعنة ويوم القيامة هم من المقبوحين

[ت ب ع] [] [] [د ن و] [ل ع ن] [ي و م] [ق و م] [] [] [ق ب ح]

 » 28 / Kasas  Suresi: 42
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأتبعناهم ت ب ع | TBA VÊTBANEHM ve etbeǎ'nāhum ve onların ardına taktık And We caused to follow them
Vav,,Te,Be,Ayn,Nun,Elif,He,Mim,
6,,400,2,70,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
هذه | HZ̃H hāƶihi bu this
He,Zel,He,
5,700,5,
DEM – feminine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
لعنة ل ع ن | LAN LANT leǎ'neten bir la'net a curse,
Lam,Ayn,Nun,Te merbuta,
30,70,50,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü ise and (on the) Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun → Day of Resurrection"
الواو عاطفة
اسم منصوب
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
من | MN mine -dendir (will be) of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المقبوحين ق ب ح | GBḪ ELMGBVḪYN l-meḳbūHīne çirkinleştirilenler- the despised.
Elif,Lam,Mim,Gaf,Be,Vav,Ha,Ye,Nun,
1,30,40,100,2,6,8,10,50,
N – genitive masculine plural passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَتْبَعْنَاهُمْ: ve onların ardına taktık | فِي: | هَٰذِهِ: bu | الدُّنْيَا: dünyada | لَعْنَةً: bir la'net | وَيَوْمَ: ve günü ise | الْقِيَامَةِ: kıyamet | هُمْ: onlar | مِنَ: -dendir | الْمَقْبُوحِينَ: çirkinleştirilenler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأتبعناهم WÊTBANEHM ve onların ardına taktık | في FY | هذه HZ̃H bu | الدنيا ELD̃NYE dünyada | لعنة LANT bir la'net | ويوم WYWM ve günü ise | القيامة ELGYEMT kıyamet | هم HM onlar | من MN -dendir | المقبوحين ELMGBWḪYN çirkinleştirilenler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve etbeǎ'nāhum: ve onların ardına taktık | : | hāƶihi: bu | d-dunyā: dünyada | leǎ'neten: bir la'net | ve yevme: ve günü ise | l-ḳiyāmeti: kıyamet | hum: onlar | mine: -dendir | l-meḳbūHīne: çirkinleştirilenler- |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊTBANEHM: ve onların ardına taktık | FY: | HZ̃H: bu | ELD̃NYE: dünyada | LANT: bir la'net | VYVM: ve günü ise | ELGYEMT: kıyamet | HM: onlar | MN: -dendir | ELMGBVḪYN: çirkinleştirilenler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şu dünyâda artlarından lânet ettik onlara ve kıyâmet günü de onlar, çirkin bir azâba uğrayanlara katılacaklar.
Adem Uğur : Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
Ahmed Hulusi : Şu dünyada bir lânet taktık peşlerine. . . Kıyamet gününde ise onlar nefretle bakılanlardan olurlar.
Ahmet Tekin : Bu dünyada onları arkalarından lânet okunur hale getirdik. Onlar Kıyamet gününde de, kötülenmişler arasındadır.
Ahmet Varol : Bu dünyada onların arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş olanlardandır.
Ali Bulaç : Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
Ali Fikri Yavuz : Hem kendilerine, bu dünyada, arkalarından bir lânet yağdırmaktayız, hem de kıyamet gününde onlar yüzleri çirkin olanlardandırlar.
Bekir Sadak : Bu dunyada laneti ardlarina taktik; onlar kiyamet gununde de igrenc kimselerden olacaklardir. *
Celal Yıldırım : Bu Dünya'da peşlerinden lanet gönderdik ; Kıyamet gününde ise çok çirkin suratlılardan olacaklardır.
Diyanet İşleri : Bu dünyada onları lânete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır.
Diyanet Vakfi : Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
Edip Yüksel : Bu dünyada onları lanetle yaftaladık, diriliş gününde de aşağılanacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem bu dünyada onlara arkalarından bir lanet yağdırmaktayız, hem de Kıyamet gününde pek nefret edilenlerden olacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem kendilerine bu Dünyada arkalarından bir lâ'net yağdırmaktayız hem de Kıyamet günü bunlar pek menfurlardandırlar
Fizilal-il Kuran : Bu dünya hayatında biz onların peşine bir lânet taktık. Kıyamet günü de iğrenç kimselerden olacaklar.
Gültekin Onan : Bu dünya hayatında, onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
Hakkı Yılmaz : Ve bu dünyada arkalarına dışlanma, Allah'ın rahmetinden yoksun olma taktık. Onlar, kıyâmet gününde de kötülenmiş/uzaklaştırılmış kimselerdendirler.
Hasan Basri Çantay : Bununla beraber bu dünyâda biz onların arkalarına lâ'net de takdık. (Hele) kıyamet gününde onlar (suratları çirkinleşdirilen) çok menfur (adam) lordandır.
Hayrat Neşriyat : Ve bu dünyada onların peşine bir lâ'net taktık. Kıyâmet günü ise onlar, çirkin kılınmış kimselerdendir.
İbni Kesir : Bu dünyada arkalarına la'neti taktık. Kıyamet günü de onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve bu dünyada arkalarından lâneti onlara ulaştırdık. Ve kıyâmet günü onlar, (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olanlardandır.
Muhammed Esed : çünkü Biz bu dünyada bir horlanma, aşağılanma taktık onların peşine; Kıyamet Günü'nde ise onlar iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler arasında yer alacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara bu dünyada bir lânet tâbi kıldık, Kıyamet gününde ise onlar çok çirkin kimselerdendirler.
Ömer Öngüt : Bu dünya hayatında arkalarına lâneti taktık, daima lânetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş, iğrenç kimselerden olacaklardır.
Şaban Piriş : Bu dünyada da peşlerine lanet taktık. Kıyamet günü de onlar, iğrenç kimselerden olacaklardır.
Suat Yıldırım : Bu dünyada arkalarına bir lânet taktık, kendilerine lânet yağdırılıyor. Kıyamette, o büyük duruşma gününde ise, en çok nefret edilenlerden olacaklardır.
Süleyman Ateş : Bu dünyâ hayâtında biz onların ardına bir la'net taktık (dâimâ la'netle anılacaklardır). Kıyâmet günü ise onlar çirkinleştirilenlerdendir.
Tefhim-ul Kuran : Bu dünya hayatında biz onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.
Ümit Şimşek : Bu dünyada onların peşine bir lânet taktık. Kıyamet gününde ise onlar, iyice çirkinleşmiş hal alacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu dünya hayatında da arkalarına bir lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}