» 28 / Kasas  6:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 6
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنُمَكِّنَ (VNMKN) = ve numekkine : ve iktidara getirmeyi
2. لَهُمْ (LHM) = lehum : onları
3. فِي (FY) = fī :
4. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : o yerde
5. وَنُرِيَ (VNRY) = ve nuriye : ve göstermeyi
6. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn'a
7. وَهَامَانَ (VHEMEN) = ve hāmāne : ve Haman'a
8. وَجُنُودَهُمَا (VCNVD̃HME) = ve cunūdehumā : ve askerlerine
9. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onlardan
10. مَا (ME) = mā : şeyi
11. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
12. يَحْذَرُونَ (YḪZ̃RVN) = yeHƶerūne : korkmuş
ve iktidara getirmeyi | onları | | o yerde | ve göstermeyi | Fir'avn'a | ve Haman'a | ve askerlerine | onlardan | şeyi | oldukları | korkmuş |

[MKN] [] [] [ERŽ] [REY] [] [] [CND̃] [] [] [KVN] [ḪZ̃R]
VNMKN LHM FY ELÊRŽ VNRY FRAVN VHEMEN VCNVD̃HME MNHM ME KENVE YḪZ̃RVN

ve numekkine lehum l-erDi ve nuriye fir'ǎvne ve hāmāne ve cunūdehumā minhum kānū yeHƶerūne
ونمكن لهم في الأرض ونري فرعون وهامان وجنودهما منهم ما كانوا يحذرون

 » 28 / Kasas  Suresi: 6
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونمكن م ك ن | MKN VNMKN ve numekkine ve iktidara getirmeyi And [We] establish
لهم | LHM lehum onları them
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi o yerde the land
ونري ر ا ي | REY VNRY ve nuriye ve göstermeyi and show
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'a Firaun
وهامان | VHEMEN ve hāmāne ve Haman'a and Haman
وجنودهما ج ن د | CND̃ VCNVD̃HME ve cunūdehumā ve askerlerine and their hosts
منهم | MNHM minhum onlardan through them
ما | ME şeyi what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
يحذرون ح ذ ر | ḪZ̃R YḪZ̃RVN yeHƶerūne korkmuş fearing.

28:6 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve iktidara getirmeyi | onları | | o yerde | ve göstermeyi | Fir'avn'a | ve Haman'a | ve askerlerine | onlardan | şeyi | oldukları | korkmuş |

[MKN] [] [] [ERŽ] [REY] [] [] [CND̃] [] [] [KVN] [ḪZ̃R]
VNMKN LHM FY ELÊRŽ VNRY FRAVN VHEMEN VCNVD̃HME MNHM ME KENVE YḪZ̃RVN

ve numekkine lehum l-erDi ve nuriye fir'ǎvne ve hāmāne ve cunūdehumā minhum kānū yeHƶerūne
ونمكن لهم في الأرض ونري فرعون وهامان وجنودهما منهم ما كانوا يحذرون

[م ك ن] [] [] [ا ر ض] [ر ا ي] [] [] [ج ن د] [] [] [ك و ن] [ح ذ ر]

 » 28 / Kasas  Suresi: 6
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونمكن م ك ن | MKN VNMKN ve numekkine ve iktidara getirmeyi And [We] establish
Vav,Nun,Mim,Kef,Nun,
6,50,40,20,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehum onları them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi o yerde the land
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ونري ر ا ي | REY VNRY ve nuriye ve göstermeyi and show
Vav,Nun,Re,Ye,
6,50,200,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'a Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
وهامان | VHEMEN ve hāmāne ve Haman'a and Haman
Vav,He,Elif,Mim,Elif,Nun,
6,5,1,40,1,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – accusative masculine proper noun → Haman"
الواو عاطفة
اسم علم منصوب
وجنودهما ج ن د | CND̃ VCNVD̃HME ve cunūdehumā ve askerlerine and their hosts
Vav,Cim,Nun,Vav,Dal,He,Mim,Elif,
6,3,50,6,4,5,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine dual possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
منهم | MNHM minhum onlardan through them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeyi what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يحذرون ح ذ ر | ḪZ̃R YḪZ̃RVN yeHƶerūne korkmuş fearing.
Ye,Ha,Zel,Re,Vav,Nun,
10,8,700,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنُمَكِّنَ: ve iktidara getirmeyi | لَهُمْ: onları | فِي: | الْأَرْضِ: o yerde | وَنُرِيَ: ve göstermeyi | فِرْعَوْنَ: Fir'avn'a | وَهَامَانَ: ve Haman'a | وَجُنُودَهُمَا: ve askerlerine | مِنْهُمْ: onlardan | مَا: şeyi | كَانُوا: oldukları | يَحْذَرُونَ: korkmuş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونمكن WNMKN ve iktidara getirmeyi | لهم LHM onları | في FY | الأرض ELÊRŽ o yerde | ونري WNRY ve göstermeyi | فرعون FRAWN Fir'avn'a | وهامان WHEMEN ve Haman'a | وجنودهما WCNWD̃HME ve askerlerine | منهم MNHM onlardan | ما ME şeyi | كانوا KENWE oldukları | يحذرون YḪZ̃RWN korkmuş |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve numekkine: ve iktidara getirmeyi | lehum: onları | : | l-erDi: o yerde | ve nuriye: ve göstermeyi | fir'ǎvne: Fir'avn'a | ve hāmāne: ve Haman'a | ve cunūdehumā: ve askerlerine | minhum: onlardan | : şeyi | kānū: oldukları | yeHƶerūne: korkmuş |
Kırık Meal (Transcript) : |VNMKN: ve iktidara getirmeyi | LHM: onları | FY: | ELÊRŽ: o yerde | VNRY: ve göstermeyi | FRAVN: Fir'avn'a | VHEMEN: ve Haman'a | VCNVD̃HME: ve askerlerine | MNHM: onlardan | ME: şeyi | KENVE: oldukları | YḪZ̃RVN: korkmuş |
Abdulbaki Gölpınarlı : İstiyorduk ki onları yeryüzünde yerleştirip kuvvetlendirelim ve Firavun'la Hâmân'a ve askerlerine de, onlardan çekindikleri şeyleri gösterelim.
Adem Uğur : Ve o yerde onları hakim kılmak; Firavun ile Hâmân'a ve ordularına, onlardan (İsrailoğullarından gelecek diye) korktukları şeyi göstermek (istiyorduk).
Ahmed Hulusi : Onları o bölgede güvenli kılalım; Firavun'u, Haman'ı (başrahibi) ve o ikisinin ordularını korktuklarına uğratalım!
Ahmet Tekin : O ülkede onları hâkim kılalım, kudret ve itibar sahibi yapalım; Firavun’a, Hâmân’a ve kurmaylarına onların eliyle, çekinmekte oldukları şeyi gösterelim, istiyorduk.
Ahmet Varol : Ve onları o yerde hakim kılmak; Firavun'a, Haman'a ve o ikisinin askerlerine onlardan [1] sakınmakta oldukları şeyi kendilerine göstermek (istiyorduk).
Ali Bulaç : Ve (istiyoruz ki) onları yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak yerleşik kılalım', Firavun'a, Haman'a ve askerlerine, onlardan sakındıkları şeyi gösterelim.
Ali Fikri Yavuz : Bir de o ezilmekte olan İsrailoğullarına Mısır ve Şam’da kuvvet ve üstünlük verelim de hem Firavun’a, hem (veziri) Hâmân’a ve ordularına, onlardan (Mûsa ve İsrailoğullarından) korktukları şeyi (helâklerini) gösterelim.
Bekir Sadak : (5-6) Biz, memlekette gucsuz sayilanlara iyilikte bulunmak onlari onderler kilmak, onlari varis yapmak, memlekete yerlestirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, cekinmekte olduklari seyleri gostermek istiyorduk.
Celal Yıldırım : O yerlere yerleştirmeyi ve Fir'avn'a, Hâmân'a ve askerlerine onlardan (hep endişe duyup) kaçındıkları hususu göstermeyi diledik.
Diyanet İşleri : Yeryüzünde onları kudret sahibi kılalım ve onların eliyle Firavun’a, Hâmân’a ve ordularına, çekinegeldikleri şeyleri gösterelim.
Diyanet İşleri (eski) : (5-6) Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk.
Diyanet Vakfi : Ve o yerde onları hakim kılmak; Firavun ile Hâmân'a ve ordularına, onlardan (İsrailoğullarından gelecek diye) korktukları şeyi göstermek (istiyorduk).
Edip Yüksel : Ve onları yeryüzüne yerleştirelim, Firavun, Haman ve ordularına, korktukları şeyi gösterelim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve o yerde onları hakim kılalım, Firavun ile Hâmân ve ordularına, onlardan çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onlara arzda (yeryüzünde) hakimiyet verip Firavun, Haman ve ordularına korktukları şeyi, onların vasıtasıyla gösterelim.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve Arzda onlara kuvvet ve müknet verelim de Fir'avne, Haman'e ve ordularına onlardan kortukları şeyi gösterelim
Fizilal-il Kuran : Ve onları o ülkede hakim kılalım. Firavun'a Haman'a ve askerlerine; başlarına gelmesinden korktukları şeyi gösterelim.
Gültekin Onan : Ve (istiyoruz ki) onları yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak yerleşik kılalım', Firavuna, Haman'a ve askerlerine, onlardan sakındıkları şeyi gösterelim.
Hakkı Yılmaz : Ve onları yeryüzünde sağlamca yerleştirelim, Firavun, Haman ve bu ikisinin askerlerine, onlardan çekinmekte oldukları şeyleri gösterelim.
Hasan Basri Çantay : Onlara o yerde kudret (ve haakimiyyet) verelim, Fir'avna, Hâmâne ve bunların ordularına da onlardan kocunmakda oldukları şey'i (başlarına getirib) gösterelim.
Hayrat Neşriyat : Ve onlara (İsrâîloğullarına) o memlekette imkân sağlayalım (oraya hâkim kılalım); Fir'avun ile (vezîri) Hâmân’a ve ordularına da, onlardan (İsrâîloğullarından) sakınmakta oldukları şeyi gösterelim!
İbni Kesir : Ve onları memleketlerine yerleştirelim, Firavun' a Haman'a ve ikisinin askerlerine çekinmekte oldukları şeyleri gösterelim.
İskender Evrenosoğlu : Ve onları, yeryüzünde (orada) yerleştirip, kuvvetli kılmak ve firavuna, Haman'a ve ikisinin ordusuna, onlardan (İsrailoğulları'ndan) hazar ettikleri (çekindikleri) şeyi göstermek (istedik).
Muhammed Esed : ve onları güvenlik içinde yeryüzünde yerleştirelim; Firavun'u, Haman'ı ve onların ordularını da onların (İsrailoğulları'nın) eliyle korktukları şeye uğratalım.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yeryüzünde onlara kudret vermek ve Fir'avun ile Haman'a ve ordularına onlardan kaçındıkları şeyi (bizler) göstermek istedik.
Ömer Öngüt : Ve onlara o yerde kuvvet ve üstünlük verelim. Firavun'a, Hâmân'a ve askerlerine, korktukları şeyi başlarına getirelim.
Şaban Piriş : Onları ülkeye yerleştirip, Firavun, Haman ve ordularının korktuklarını onlara göstermek istiyorduk.
Suat Yıldırım : (5-6) Biz ise o ülkedeki güçsüzlere ihsanda bulunmak, onları dünyada örnek şahsiyetler yapmak ve ülkeye onları vâris kılmak, onlara dünya hâkimiyeti vermek; Firavun’u, Haman’ı ve onların ordularını ise korktuklarına uğratmak istiyorduk.
Süleyman Ateş : Ve onları o yerde iktidâra getirelim de Fir'avn'a, Hâmân'a ve askerlerine, onlardan (ezdikleri zümreden) korktukları şeyi gösterelim.
Tefhim-ul Kuran : Ve (istiyoruz ki) onları yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak yerleşik kılalım', Firavun'a, Hâmân'a ve askerlerine, onlardan sakınmakta oldukları şeyi gösterelim.
Ümit Şimşek : Onları o ülkede egemen kılalım; Firavun ile Hâmân'ı ve ordusunu da korktukları âkıbete uğratalım.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve yeryüzünde onlara imkân ve kudret verelim. Firavun'a, Hâman'a ve onların ordularına da korkmakta oldukları şeyleri gösterelim.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}