» 28 / Kasas  38:

Kuran Sırası: 28
İniş Sırası: 49
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 28 / Kasas  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : ve dedi ki
2. فِرْعَوْنُ (FRAVN) = fir'ǎvnu : Fir'avn
3. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
4. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
5. الْمَلَأُ (ELMLÊ) = l-meleu : ileri gelenler
6. مَا (ME) = mā :
7. عَلِمْتُ (ALMT) = ǎlimtu : bilmiyorum
8. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
9. مِنْ (MN) = min : hiçbir
10. إِلَٰهٍ (ÎLH) = ilāhin : bir tanrı
11. غَيْرِي (ĞYRY) = ğayrī : benden başka
12. فَأَوْقِدْ (FÊVGD̃) = feevḳid : ateş yak
13. لِي (LY) = lī : benim için
14. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
15. هَامَانُ (HEMEN) = hāmānu : Hâmân
16. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerinde
17. الطِّينِ (ELŦYN) = T-Tīni : çamurun
18. فَاجْعَلْ (FECAL) = fec'ǎl : ve yap
19. لِي (LY) = lī : bana
20. صَرْحًا (ṦRḪE) = SarHen : bir kule
21. لَعَلِّي (LALY) = leǎllī : belki
22. أَطَّلِعُ (ÊŦLA) = eTTaliǔ : çıkarım
23. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
24. إِلَٰهِ (ÎLH) = ilāhi : tanrısına
25. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa'nın
26. وَإِنِّي (VÎNY) = ve innī : çünkü ben
27. لَأَظُنُّهُ (LÊƵNH) = leeZunnuhu : sanıyorum ki o
28. مِنَ (MN) = mine : -dandır
29. الْكَاذِبِينَ (ELKEZ̃BYN) = l-kāƶibīne : yalancılar-
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: ve dedi ki | فِرْعَوْنُ: Fir'avn | يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الْمَلَأُ: ileri gelenler | مَا: | عَلِمْتُ: bilmiyorum | لَكُمْ: sizin için | مِنْ: hiçbir | إِلَٰهٍ: bir tanrı | غَيْرِي: benden başka | فَأَوْقِدْ: ateş yak | لِي: benim için | يَا: EY/HEY/AH | هَامَانُ: Hâmân | عَلَى: üzerinde | الطِّينِ: çamurun | فَاجْعَلْ: ve yap | لِي: bana | صَرْحًا: bir kule | لَعَلِّي: belki | أَطَّلِعُ: çıkarım | إِلَىٰ: | إِلَٰهِ: tanrısına | مُوسَىٰ: Musa'nın | وَإِنِّي: çünkü ben | لَأَظُنُّهُ: sanıyorum ki o | مِنَ: -dandır | الْكَاذِبِينَ: yalancılar- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL ve dedi ki | فرعون FRAWN Fir'avn | يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الملأ ELMLÊ ileri gelenler | ما ME | علمت ALMT bilmiyorum | لكم LKM sizin için | من MN hiçbir | إله ÎLH bir tanrı | غيري ĞYRY benden başka | فأوقد FÊWGD̃ ateş yak | لي LY benim için | يا YE EY/HEY/AH | هامان HEMEN Hâmân | على AL üzerinde | الطين ELŦYN çamurun | فاجعل FECAL ve yap | لي LY bana | صرحا ṦRḪE bir kule | لعلي LALY belki | أطلع ÊŦLA çıkarım | إلى ÎL | إله ÎLH tanrısına | موسى MWS Musa'nın | وإني WÎNY çünkü ben | لأظنه LÊƵNH sanıyorum ki o | من MN -dandır | الكاذبين ELKEZ̃BYN yalancılar- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāle: ve dedi ki | fir'ǎvnu: Fir'avn | : EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | l-meleu: ileri gelenler | : | ǎlimtu: bilmiyorum | lekum: sizin için | min: hiçbir | ilāhin: bir tanrı | ğayrī: benden başka | feevḳid: ateş yak | : benim için | : EY/HEY/AH | hāmānu: Hâmân | ǎlā: üzerinde | T-Tīni: çamurun | fec'ǎl: ve yap | : bana | SarHen: bir kule | leǎllī: belki | eTTaliǔ: çıkarım | ilā: | ilāhi: tanrısına | mūsā: Musa'nın | ve innī: çünkü ben | leeZunnuhu: sanıyorum ki o | mine: -dandır | l-kāƶibīne: yalancılar- |
Kırık Meal (Transcript) : |VGEL: ve dedi ki | FRAVN: Fir'avn | YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELMLÊ: ileri gelenler | ME: | ALMT: bilmiyorum | LKM: sizin için | MN: hiçbir | ÎLH: bir tanrı | ĞYRY: benden başka | FÊVGD̃: ateş yak | LY: benim için | YE: EY/HEY/AH | HEMEN: Hâmân | AL: üzerinde | ELŦYN: çamurun | FECAL: ve yap | LY: bana | ṦRḪE: bir kule | LALY: belki | ÊŦLA: çıkarım | ÎL: | ÎLH: tanrısına | MVS: Musa'nın | VÎNY: çünkü ben | LÊƵNH: sanıyorum ki o | MN: -dandır | ELKEZ̃BYN: yalancılar- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Firavun, ey ileri gelenler dedi, ben, benden başka bir mâbûdunuz olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, balçığa bir ateş yak da tuğla yap bana ve yüksek bir köşk kur, belki oraya çıkar, Mûsâ'nın mâbûdunu anlarım ve gene de şüphe yok ki ben yalancılardan sanıyorum onu.
Adem Uğur : Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa'nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.
Ahmed Hulusi : Firavun dedi ki: "Ey önderler. . . Sizin için benden gayrı bir tanrı bilmemekteyim! Ey Haman, tuğla ocağı yak da (tuğladan) bir kule inşa et, belki tepesine çıkar Musa'nın her şeyin üstündeki Tanrısını görürüm! Doğrusu ben Onun yalancılardan olduğunu düşünüyorum!" (Kadim Hakikat bilgisini elde eden Firavun, bunu şuurun sınırsız kuşatıcılığıyla tüm varlıkta müşahede yerine; birimselliğine hasrederek bedenselliğine vermiş ve bedenselliğinde dilediğini yapma noktasına, nefs-i emmâre yaşamına düşmüştü. Bu yüzdendir ki Musa a. s. ona hakikat bilgisini aktarmak yerine yani Allâh'a iman yerine, Rabb-ül âlemîn'e iman noktasına çekerek, uyarı yapmıştı. Yani Tüm varlıkta tedbir eden Esmâ mertebesine dikkatini çekerek hayalindeki vahdeti bedenselliğinde yaşamak yerine tüm varlığa yaygın Esmâ mânâları çıkışına iman etmesini teklif etmişti. A. H. )
Ahmet Tekin : Firavun: 'Ey soylular, sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, benim için, tuğla ocağındaki ateşi yakarak, kerpiç halindeki tuğlaları pişir, tuğla imal et. Bana bir kule yap. Mûsâ’nın ilâhı ile ilgili bilgi sahibi olayım. Onun kesinkes yalancılardan olduğunu düşünüyorum.' dedi.
Ahmet Varol : Firavun dedi ki: 'Ey ileri gelenler! Ben sizin benden başka ilahınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da bana bir kule yap. Belki Musa'nın ilahına çıkarım. Bununla birlikte ben onu yalancılardan sanıyorum.'
Ali Bulaç : Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."
Ali Fikri Yavuz : Firavun dedi ki: “- Ey millet! Ben sizin için benden başka bir ilâh bilmiyorum. Haydi, bana çamurdan kerpiç pişir, ey Hâmân!... Sonra bana bir kule yap, olur ki ben, yukarı çıkar Mûsa’nın ilâhına bakarım. Doğrusu ben, Mûsa’yı yalancılardan sanıyorum.
Bekir Sadak : Firavun: «Ey ileri gelenler! Sizin benden baska bir tanriniz oldugunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim icin, toprak uzerine bir ates yak, tugla hazirlayip bana bir kule yap; cikar belki Musa'nin tanrisini gorurum. Dogrusu onu yalancilardan saniyorum» dedi.
Celal Yıldırım : Fir'avn dedi ki: «Ey ileri gelenler ! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum. Ey Hâmân ! Balçık(tan hazırlanan tuğlalar) üzerinde ateş yak da benim için bir kule yap ; belki Musa'nın tanrısına doğru yükselip onun hakkında bir şeyler öğrenirim. Doğrusu, ben, Musa'yı yalancılardan sanıyorum.»
Diyanet İşleri : Firavun, “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Mûsâ’nın ilâhına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun: 'Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum' dedi.
Diyanet Vakfi : Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân! Haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki Musa'nın tanrısına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir, dedi.
Edip Yüksel : Firavun, 'Ey ileri gelenler, ben sizin için benden daha iyi bir tanrı bilmiyorum. Haman, benim için balçığın üzerinde ateş yakarak tuğla hazırla ve Musa'nın tanrısına ulaşabilmem için bir kule yap. Ben onun yalancı olduğuna inanıyorum,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun: «Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Firavun ise şöyle dedi: «Ben, sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum. Ey Haman, haydi benim için çamur üzerine bir ocak yak da bana bir kule yap; belki Musa'nın tanrısına çıkarım; ama ben kesinlikle onun yalan söyleyenlerden olduğunu sanıyorum.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Fir'avn ise dedi ki: Ey millet, ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum, haydi benim için çamura ocağı yak da ya Hâmân bana bir kule yap belki Musânın tanrısına muttali' olurum, maamafih ben onu her halde yalancılardan sanıyorum
Fizilal-il Kuran : Firavun; «Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum. Ey Haman, haydi, benim için çamur üzerinde ateş yak ve tuğla imal et, bana bir kule yap ki, Musa'nın tanrısına çıkayım; ancak sanıyorum ki, O mutlak yalan söyleyenlerdendir» dedi.
Gültekin Onan : Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka tanrı olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın tanrısına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."
Hakkı Yılmaz : "Firavun da, “Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh bilmedim. Ey Haman, benim için çamur üzerine hemen ateş yak; tuğla imal et de Mûsâ'nın ilâhı hakkında bilgilenmem için bana bir kule yap. Ve şüphe yok ki o'nun yalancılardan biri olduğuna kesinlikle inanıyorum” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Fir'avn dedi: «Ey ileri gelenler, ben sizin benden başka bir Tanrınız olduğunu bilmiyorum! Ey Hâman, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da bana büyük bir kule yap. Belki ben Musânın Tanrısına tırmanıb çıkarım! Maamâfih ben onu mutlakaa yalancılardan sanıyorum ya!»
Hayrat Neşriyat : Fir'avun ise: 'Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka hiçbir ilâh bilmiş değilim; ey Hâmân! Haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da (tuğla i'mâl edip) bana bir kule yap; belki Mûsâ’nın İlâhına muttali' olurum (O’nu görürüm). Çünki şübhesiz ben onu gerçekten yalancılardan sanıyorum' dedi.
İbni Kesir : Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenler; sizin, benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman; haydi, benim için çamurun üzerinde ateş yak da, bana büyük bir kule yap. Çıkar da belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve firavun: "Ey ileri gelenler! Ben, sizin için benden başka bir ilâh bilmiyorum. Benim için ıslak toprak üzerine ateş yak (tuğla pişir). Böylece bana (yüksek) bir kule yap. Belki ben Musa'nın ilâhına muttali olurum. Ve ben, onun mutlaka yalancılardan olduğunu zannediyorum." dedi.
Muhammed Esed : Bunun üzerine Firavun: "Soylular!" dedi, "Ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum! Bunun içindir ki, sen ey Haman, benim için (tuğla) ocağını tutuştur, balçığı pişir ve bana öyle yüksek bir kule yap ki, çıkıp Musa'nın şu tanrısını bir göreyim! Çünkü ben o'nun şu onmaz yalancılardan biri olduğunu sanıyorum!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Fir'avun da dedi ki: «Ey Eşraf! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiş değilim, haydi ey Haman! Benim için çamurun üzerine ateş yak (tuğla yap) hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Mûsa'nın ilâhına muttali olurum ve şüphe yok ki, ben O'nu (Musa'yı) yalancılardan sanıyorum.»
Ömer Öngüt : Firavun dedi ki: “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için çamur üzerine ateş yak da, bana yüksek bir kule yap. Belki Musa'nın ilâhını görürüm. Doğrusu ben onu yalancılardan sanıyorum. ”
Şaban Piriş : Firavun da: -Ey ileri gelenler, sizin için benden başka ilah tanımıyorum. Ey Hâman! Çamur üzerine benim için bir ateş yak ve bana bir kule yap. Belki Musa’nın ilahına ulaşabilirim. Çünkü ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum, dedi.
Suat Yıldırım : Firavun da dedi ki: "Ey benim danışmanlarım ve devlet adamlarım! Ben sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum. Hâman! Haydi benim için tuğla ocağını tutuştur, balçığı pişir, fazlaca tuğla imal ettirip benim için öyle yüksek bir kule yap ki, belki de onun vasıtasıyla yükselip Mûsâ’nın (varlığını iddia ettiği) Tanrısını görürüm! Aslında, ben onun yalancının biri olduğu görüşündeyim ya (neyse!)"
Süleyman Ateş : Fir'avn dedi ki: "Ey ileri gelenler, ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum, ey Hâmân, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak(arak tuğla imal et de) bana bir kule yap, belki Mûsâ'nın tanrısına çıkarım, çünkü ben onu (Mûsâ'yı) yalancılardan sanıyorum."
Tefhim-ul Kuran : Firavun dedi ki: «Ey önde gelenler, sizin için benden başka bir ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.»
Ümit Şimşek : Firavun 'Efendiler,' dedi. 'Sizin için ben kendimden başka bir tanrı bilmiyorum. Hâmân! Bana tuğla ocağını yak, sonra da bir kule yap ki Musa'nın tanrısına ulaşayım. Çünkü ben onun yalancı olduğunu düşünüyorum.'
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun dedi: "Ey seçkinler topluluğu! Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum. Ey Hâmân! Benim için çamurun üzerinde ocağı yakıp bana bir kule yap ki Mûsa'nın tanrısına ulaşayım. Aslında ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}