V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb فعل مضارع
فتنفعه
ن ف ع | NFA
FTNFAH
fetenfeǎhu
ve kendisine yarayacaktır
so would benefit him
Fe,Te,Nun,Fe,Ayn,He, 80,400,50,80,70,5,
CAUS – prefixed particle of cause V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الفاء سببية فعل مضارع منصوب والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
Diyanet Vakfi : (1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Edip Yüksel : Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.
Fizilal-il Kuran : Yahut öğüt alacak da bu öğüt, kendisine fayda verecek.
Gültekin Onan : Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak.
Hakkı Yılmaz : (3,4) Ne bilirsin, belki o da arınıp temizlenecek, belki öğütlenir ve de öğüt kendisine yararlı olur.
Hakkı Yılmaz : "Onun size söyledikleri; inen o ayet gurupları, kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir. "
Hasan Basri Çantay : Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi.
Hayrat Neşriyat : (3-4) (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti!
İbni Kesir : Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti.
Yaşar Nuri Öztürk : Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]