Kırık Meal (Arapça) : |وُجُوهٌ : yüzler (var ki) | يَوْمَئِذٍ : o gün | مُسْفِرَةٌ : parıl parıl | Kırık Meal (Harekesiz) : |وجوه WCWH yüzler (var ki) | يومئذ YWMÙZ̃ o gün | مسفرة MSFRT parıl parıl | Kırık Meal (Okunuş) : |vucūhun : yüzler (var ki) | yevmeiƶin : o gün | musfiratun : parıl parıl | Kırık Meal (Transcript) : |VCVH : yüzler (var ki) | YVMÙZ̃ : o gün | MSFRT : parıl parıl | Abdulbaki Gölpınarlı : Nice yüzler o gün parıl parıl parlar. Adem Uğur : O gün bir takım yüzler parıl parıl, Ahmed Hulusi : O süreçte yüzler (vardır) parıldar! Ahmet Tekin : O gün bazı yüzler pırıl pırıldır. Ahmet Varol : Yüzler var ki, o gün parıl parıl parıldar. Ali Bulaç : O gün, öyle yüzler vardır ki apaydınlıktır; Ali Fikri Yavuz : Bir takım yüzler vardır ki, o gün parıldar: Bekir Sadak : (38-39) O gun bir takim yuzler aydinliktir, gulmekte ve sevinmektedir. Celal Yıldırım : Yüzler var ki o gün ışıl ışıl ışıldar. Diyanet İşleri : O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, Diyanet İşleri (eski) : (38-39) O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. Diyanet Vakfi : (38-39) O gün bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Edip Yüksel : O gün bazı yüzler var ki aydınlık; Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yüzler var ki, o gün parıl parıl, Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O gün yüzler vardır ışılar, Elmalılı Hamdi Yazır : Yüzler vardır o gün ışılar Fizilal-il Kuran : Bazı yüzler o gün parıl parıldır. Gültekin Onan : O gün, öyle yüzler vardır ki apaydınlıktır; Hakkı Yılmaz : (38,39) "Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl; gülen, müjdeleyen. " Hakkı Yılmaz : Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın günahını çekmez. Hasan Basri Çantay : O gün yüzler vardır; parıl parıl parlayıcıdır, Hayrat Neşriyat : (38-39) O gün öyle yüzler vardır ki, parlaktır, güleçtir, sevinçlidir! İbni Kesir : O gün; yüzler vardır, parıl parıl parlar. İskender Evrenosoğlu : O gün (izin günü) parlayan yüzler vardır. Muhammed Esed : Bazı yüzler o Gün mutlulukla parıldayacak, Mustafa İslamoğlu : Bazı yüzler vardır: o gün ışıl ışıl, ağardıkça ağaracak; Ömer Nasuhi Bilmen : (38-39) O günde birtakım yüzler parıldanır. Gülücüdür, sevinicidir. Ömer Öngüt : O gün bir takım yüzler vardır, parıl parıldır. Şaban Piriş : Yüzler vardır o gün apaydınlık. Suat Yıldırım : Yüzler vardır o gün pırıl pırıldır. Süleyman Ateş : Yüzler var ki o gün parıl parıl, Tefhim-ul Kuran : O gün, öyle yüzler vardır ki apaydınlıktır: Ümit Şimşek : Yüzler vardır o gün parıl parıl, Yaşar Nuri Öztürk : Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,