Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali |
|
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.(80:1) | |
Kendisine âmâ geldi, diye.(80:2) | |
Ne bilirsin, belki o temizlenecek?(80:3) | |
Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.(80:4) | |
Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,(80:5) | |
Sen ona yöneliyorsun.(80:6) | |
Onun temizlenmemesinden sana ne?(80:7) | |
Ama sana can atarak gelen,(80:8) | |
Allah'tan korkarak gelmişken,(80:9) | |
Sen onunla ilgilenmiyorsun.(80:10) | |
Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.(80:11) | |
Artık dileyen onu düşünür.(80:12) | |
O, değerli sahifelerdedir.(80:13) | |
Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.(80:14) | |
Yazıcıların ellerindedir,(80:15) | |
Değerli, iyi yazıcıların.(80:16) | |
O kahrolası insan, ne nankör şey.(80:17) | |
O yaratan onu hangi şeyden yarattı?(80:18) | |
Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.(80:19) | |
Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.(80:20) | |
Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.(80:21) | |
Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.(80:22) | |
Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,(80:23) | |
Bir de o insan yiyeceğine baksın.(80:24) | |
Biz o suyu bol bol döktük.(80:25) | |
Sonra toprağı nasıl da yardık.(80:26) | |
Bu suretle orada ekinler bitirdik.(80:27) | |
Üzümler, yoncalar,(80:28) | |
Zeytinlikler, hurmalıklar,(80:29) | |
İri ve sık ağaçlı bahçeler,(80:30) | |
Meyveler, çayırlar bitirdik.(80:31) | |
Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.(80:32) | |
Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,(80:33) | |
O gün kişi kaçar, kardeşinden...(80:34) | |
Anasından, babasından..(80:35) | |
Eşinden ve oğullarından.(80:36) | |
Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.(80:37) | |
Yüzler var ki, o gün parıl parıl,(80:38) | |
Güler, sevinir.(80:39) | |
Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,(80:40) | |
Onları karanlık bürümüş,(80:41) | |
İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.(80:42) | |