» 80 / Abese  30:

Kuran Sırası: 80
İniş Sırası: 24
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42

 » 80 / Abese  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَحَدَائِقَ (VḪD̃EÙG) = ve Hadāiḳa : ve bahçeler
2. غُلْبًا (ĞLBE) = ğulben : iri ve gür
ve bahçeler | iri ve gür |

[ḪD̃G] [ĞLB]
VḪD̃EÙG ĞLBE

ve Hadāiḳa ğulben
وحدائق غلبا

 » 80 / Abese  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحدائق ح د ق | ḪD̃G VḪD̃EÙG ve Hadāiḳa ve bahçeler And gardens
غلبا غ ل ب | ĞLB ĞLBE ğulben iri ve gür (of) thick foliage,

80:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve bahçeler | iri ve gür |

[ḪD̃G] [ĞLB]
VḪD̃EÙG ĞLBE

ve Hadāiḳa ğulben
وحدائق غلبا

[ح د ق] [غ ل ب]

 » 80 / Abese  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحدائق ح د ق | ḪD̃G VḪD̃EÙG ve Hadāiḳa ve bahçeler And gardens
Vav,Ha,Dal,Elif,,Gaf,
6,8,4,1,,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
غلبا غ ل ب | ĞLB ĞLBE ğulben iri ve gür (of) thick foliage,
Ğayn,Lam,Be,Elif,
1000,30,2,1,
ADJ – accusative masculine plural indefinite adjective
صفة منصوبة
VḪD̃EÙG ĞLBE

وحدائق غلبا

 » 80 / Abese  Suresi: 30

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَحَدَائِقَ: ve bahçeler | غُلْبًا: iri ve gür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وحدائق WḪD̃EÙG ve bahçeler | غلبا ĞLBE iri ve gür |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Hadāiḳa: ve bahçeler | ğulben: iri ve gür |
Kırık Meal (Transcript) : |VḪD̃EÙG: ve bahçeler | ĞLBE: iri ve gür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve çeşitli büyük ağaçları bulunan bahçeler.
Adem Uğur : İri ve sık ağaçlı bahçeler,
Ahmed Hulusi : Sık ve iri ağaçlı bahçeler,
Ahmet Tekin : İri ve sık ağaçlı bahçeler düzenledik.
Ahmet Varol : Sık ağaçlı bahçeler,
Ali Bulaç : Boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler.
Ali Fikri Yavuz : Ağaçları göğe doğru yükselen bahçeler,
Bekir Sadak : (26-31) Sonra yeryuzunu iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, uzumler, sebzeler, zeytin, hurma agaclari ve bahcelerde koca koca agacli meyveler ve cayirlar bitirmekteyiz.
Celal Yıldırım : (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Diyanet İşleri : (27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
Diyanet İşleri (eski) : (26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
Diyanet Vakfi : (25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Edip Yüksel : İri ve sık ağaçlı bahçeler,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İri ve sık ağaçlı bahçeler,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : afaka ser çekmiş dilber (gönül alan) bahçeler,
Elmalılı Hamdi Yazır : Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler
Fizilal-il Kuran : İri ve sık ağaçlı bahçeler.
Gültekin Onan : Boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler.
Hakkı Yılmaz : (27-32) Böylece yeryüzünde, size ve hayvanlarınıza geçimlik olarak daneler/ hububat, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, gür çimenli, sık ağaçlı bahçeler, meyve ve otlak bitirdik.
Hakkı Yılmaz : Onların bilgiden ulaşacakları şey işte budur. Kuşkusuz senin Rabbin, yolundan sapmış olanı başkalarından daha iyi bilendir, kılavuzlandığı doğru yolda olanı da başkalarından daha iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Sık ve bol ağaçlı (diğer) bahçeler,
Hayrat Neşriyat : (27-32) Böylece orada size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ekinler, üzüm bağları, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
İbni Kesir : Sık ve bol ağaçlı bahçeler.
İskender Evrenosoğlu : Ve ağaçları iç içe olmuş (dalları birbirine girmiş) bahçeler.
Muhammed Esed : ve ağaçlarla dolu bahçeler,
Mustafa İslamoğlu : balta girmemiş sulak ormanlar,
Ömer Nasuhi Bilmen : (30-32) Ve ağaçları birbirine girmiş büyük bahçeler. Ve meyveler ve mer'alar (vücuda getirdik). Sizin ve hayvanlarınızın faidelenmesi için.
Ömer Öngüt : İri ve sık ağaçlı bahçeler.
Şaban Piriş : İri ağaçlı bahçeler.
Suat Yıldırım : (24-31) Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
Süleyman Ateş : İri ve gür bahçeler,
Tefhim-ul Kuran : Boyları iri ve birbiri içine girmiş ağaçlı bahçeler.
Ümit Şimşek : Bol ağaçlı bahçeler,
Yaşar Nuri Öztürk : Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}