» 54 / Kamer  31:

Kuran Sırası: 54
İniş Sırası: 37
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

 » 54 / Kamer  Suresi: 31
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : gönderdik
3. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların üzerine
4. صَيْحَةً (ṦYḪT) = SayHaten : sayha (korkunç bir ses)
5. وَاحِدَةً (VEḪD̃T) = vāHideten : tek
6. فَكَانُوا (FKENVE) = fe kānū : oldular
7. كَهَشِيمِ (KHŞYM) = keheşīmi : kuru ot gibi
8. الْمُحْتَظِرِ (ELMḪTƵR) = l-muHteZiri : ağıldaki
elbette biz | gönderdik | onların üzerine | sayha (korkunç bir ses) | tek | oldular | kuru ot gibi | ağıldaki |

[] [RSL] [] [ṦYḪ] [VḪD̃] [KVN] [HŞM] [ḪƵR]
ÎNE ÊRSLNE ALYHM ṦYḪT VEḪD̃T FKENVE KHŞYM ELMḪTƵR

innā erselnā ǎleyhim SayHaten vāHideten fe kānū keheşīmi l-muHteZiri
إنا أرسلنا عليهم صيحة واحدة فكانوا كهشيم المحتظر

 » 54 / Kamer  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā gönderdik [We] sent
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
صيحة ص ي ح | ṦYḪ ṦYḪT SayHaten sayha (korkunç bir ses) thunderous blast
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten tek single,
فكانوا ك و ن | KVN FKENVE fe kānū oldular and they became
كهشيم ه ش م | HŞM KHŞYM keheşīmi kuru ot gibi like dry twig fragments
المحتظر ح ظ ر | ḪƵR ELMḪTƵR l-muHteZiri ağıldaki (used by) a fence builder.

54:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | gönderdik | onların üzerine | sayha (korkunç bir ses) | tek | oldular | kuru ot gibi | ağıldaki |

[] [RSL] [] [ṦYḪ] [VḪD̃] [KVN] [HŞM] [ḪƵR]
ÎNE ÊRSLNE ALYHM ṦYḪT VEḪD̃T FKENVE KHŞYM ELMḪTƵR

innā erselnā ǎleyhim SayHaten vāHideten fe kānū keheşīmi l-muHteZiri
إنا أرسلنا عليهم صيحة واحدة فكانوا كهشيم المحتظر

[] [ر س ل] [] [ص ي ح] [و ح د] [ك و ن] [ه ش م] [ح ظ ر]

 » 54 / Kamer  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā gönderdik [We] sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
صيحة ص ي ح | ṦYḪ ṦYḪT SayHaten sayha (korkunç bir ses) thunderous blast
Sad,Ye,Ha,Te merbuta,
90,10,8,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten tek single,
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فكانوا ك و ن | KVN FKENVE fe kānū oldular and they became
Fe,Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
80,20,1,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
كهشيم ه ش م | HŞM KHŞYM keheşīmi kuru ot gibi like dry twig fragments
Kef,He,Şın,Ye,Mim,
20,5,300,10,40,
P – prefixed preposition ka
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
المحتظر ح ظ ر | ḪƵR ELMḪTƵR l-muHteZiri ağıldaki (used by) a fence builder.
Elif,Lam,Mim,Ha,Te,Zı,Re,
1,30,40,8,400,900,200,
N – genitive masculine (form VIII) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | أَرْسَلْنَا: gönderdik | عَلَيْهِمْ: onların üzerine | صَيْحَةً: sayha (korkunç bir ses) | وَاحِدَةً: tek | فَكَانُوا: oldular | كَهَشِيمِ: kuru ot gibi | الْمُحْتَظِرِ: ağıldaki |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | أرسلنا ÊRSLNE gönderdik | عليهم ALYHM onların üzerine | صيحة ṦYḪT sayha (korkunç bir ses) | واحدة WEḪD̃T tek | فكانوا FKENWE oldular | كهشيم KHŞYM kuru ot gibi | المحتظر ELMḪTƵR ağıldaki |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | erselnā: gönderdik | ǎleyhim: onların üzerine | SayHaten: sayha (korkunç bir ses) | vāHideten: tek | fe kānū: oldular | keheşīmi: kuru ot gibi | l-muHteZiri: ağıldaki |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | ÊRSLNE: gönderdik | ALYHM: onların üzerine | ṦYḪT: sayha (korkunç bir ses) | VEḪD̃T: tek | FKENVE: oldular | KHŞYM: kuru ot gibi | ELMḪTƵR: ağıldaki |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de bir bağırış gönderdik onlara, derken hayvan ağılına konan çalıya çırpıya döndüler.
Adem Uğur : Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz onların üzerine sayha-i vâhide (bir tek şiddetli titreşimli ses) irsâl ettik de (davarların önüne) konmuş çöp kırıntısı gibi oldular.
Ahmet Tekin : Biz onlara şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe indirdik. Ânında, hayvan ağılında kalan döküntüye döndüler.
Ahmet Varol : Biz onların üzerlerine bir tek çığlık gönderdik. Bunun üzerine ağılın çalı çırpısı gibi oldular.
Ali Bulaç : Çünkü Biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü biz, üzerlerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyib ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Bekir Sadak : Nitekim uzerlerine bir ciglik gonderdik de, agilcilarin kullandigi kurumus ot gibi oldular.
Celal Yıldırım : Hakikat biz, üzerlerine bir tek haykırış salıverdik, onlar da, davar ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Diyanet İşleri (eski) : Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
Diyanet Vakfi : Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Edip Yüksel : Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Biz üzerlerine tek bir sayha gönderiverdik; ağılcı çırpısı gibi kırılıp dökülüverdiler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar
Fizilal-il Kuran : Onların üzerine bir tek çığlık saldık da ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınlarına dönüştüler.
Gültekin Onan : Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz Biz onların üzerine korkunç tek bir ses gönderdik; ağılcının topladığı çalı-çırpı gibi oluverdiler. "
Hasan Basri Çantay : Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, onların üzerlerine (korkunç) bir ses gönderdik de, ağıl yapanın (topladığı) kuru ot kırıntıları gibi oldular!
İbni Kesir : Nitekim üzerlerine bir tek çığlık gönderdik de ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, onların üzerine tek bir sayha (korkunç ses dalgası) gönderdik. Böylece onlar, ufalanmış kuru ot gibi oldular.
Muhammed Esed : Biz onlara (ceza olarak) bir tek darbe vurduk ve bir çiftliğin kurumuş, kırılmış fidanlarına döndüler.
Ömer Nasuhi Bilmen : (30-31) O halde nasıl olmuş oldu azabım ve tehdidim? Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular.
Ömer Öngüt : Biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Şaban Piriş : Onların üstüne tek bir çığlık gönderdik de deve ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Suat Yıldırım : Biz onlara bir sayha, müthiş bir ses gönderdik, davar ağılındaki kuru ot ve çırpı gibi oldular.
Süleyman Ateş : Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı kuru ot gibi kırılıp döküldüler.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderiverdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Ümit Şimşek : Onlara tek bir ses gönderdik de ağıla yığılmış çalı çırpıya döndüler.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, onlar üzerine bir tek ses gönderdik de ağılcının serptiği kuru ot gibi kırılıp ufalandılar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}