REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل أمر و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
واصطبر
ص ب ر | ṦBR
VEṦŦBR
veSTabir
ve sabret
and be patient.
Vav,Elif,Sad,Tı,Be,Re, 6,1,90,9,2,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb الواو عاطفة فعل أمر
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | مُرْسِلُو: onlara göndereceğiz | النَّاقَةِ: dişi deveyi | فِتْنَةً: sınamak için | لَهُمْ: kendilerini | فَارْتَقِبْهُمْ: sen onları gözetle | وَاصْطَبِرْ: ve sabret |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNEelbette biz | مرسلو MRSLWonlara göndereceğiz | الناقة ELNEGTdişi deveyi | فتنة FTNTsınamak için | لهم LHMkendilerini | فارتقبهم FERTGBHMsen onları gözetle | واصطبر WEṦŦBRve sabret |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | mursilū: onlara göndereceğiz | n-nāḳati: dişi deveyi | fitneten: sınamak için | lehum: kendilerini | ferteḳibhum: sen onları gözetle | veSTabir: ve sabret |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | MRSLV: onlara göndereceğiz | ELNEGT: dişi deveyi | FTNT: sınamak için | LHM: kendilerini | FERTGBHM: sen onları gözetle | VEṦŦBR: ve sabret |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki onları sınamak için dişi deveyi gönderiyoruz, artık gözetle onları ve dayan.
Adem Uğur : Gerçekten onları imtihan etmek için dişi deveyi gönderen biziz. Sen onları gözetle ve sabret!
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz, onlara bir sınav objesi olarak dişi deve irsâl ettik. . . Artık onları gözetle ve sabret.
Ahmet Tekin : 'Onları imtihan etmek, güç durumda bırakmak için dişi deveyi gönderen biziz. Sen, onların âkıbetlerinin nereye varacağını gözle ve onların eza ve cefalarına karşı da, sabrederek mücadeleye devam et, metanetli ol.' dedik.
Ahmet Varol : Biz onlara bir imtihan olarak o dişi deveyi göndereceğiz. Sen onları gözetle ve sabret.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki Biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz. Şu halde sen onları gözleyip bekle ve sabret.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi (bir mucize olarak kayadan) çıkarıp gönderiyoruz. Şimdi onların ne yapacağını gözetle ve eziyetlerine sabret.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, onları çetin bir sınavdan geçirmek için o dişi deveyi gönderdik ve (Salih Peygamber'e) «sen onları gözetle ve sabırlı ol!» (dedik).
Diyanet İşleri : (Salih’e şöyle demiştik:) “Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi göndereceğiz. Şimdi onları gözetle ve sabret.”
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu, onları denemek üzere dişi deveyi gönderen Biziz. Salih'e şöyle demiştik: 'Onları gözetle ve sabret;
Diyanet Vakfi : Gerçekten onları imtihan etmek için dişi deveyi gönderen biziz. Sen onları gözetle ve sabret.
Edip Yüksel : Deveyi bir sınav olarak göndereceğiz. Onları gözetle, sabırlı ol.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte Biz onları imtihan etmek için o dişi deveyi salıyoruz; onun için onları gözet ve sabırlı ol!
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte biz onlara bir fitne olmak üzere o Nâkayı (o dişi deveyi) salıyoruz. Onun için gözet onları ve sabırlı ol
Fizilal-il Kuran : Biz onları sınavdan geçirmek için dişi deveyi göndereceğiz. Sabret de gör bakalım, ne yapacaklar?
Gültekin Onan : Gerçek şu ki biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz. Şu halde sen onları gözleyip bekle ve sabret.
Hakkı Yılmaz : (27,28) "Şüphesiz Biz onlara, kendilerine görev olmak üzere sosyal destek kurumları kurmalarını ve onları ayakta tutmalarını emredeceğiz. Onun için sen onları gözetle ve sabret. Ve onlara bu kurumları ayakta tutacak zekât; vergi ve harcamada bulunma görevlerinin, kendi aralarında pay edilmiş olduğunu haber ver; herkesin kamuya ne miktarda katkıda bulunacağı da belirlenmiştir. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, biz onlara, bir imtihaan olmak üzere, o dişi deveyi gönderenleriz. «Onları gözetle ve fezalarına) sabret».
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz biz, onlar için bir imtihân olmak üzere, o dişi deveyi göndericileriz. (Ey Sâlih!) Artık onları gözet ve sabret!
İbni Kesir : Gerçekten onları, imtihan etmek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve sabret.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki, onlara fitne (imtihan) olsun diye o dişi deveyi gönderen Biziz. Artık onları gözle (akıbetlerini bekle) ve sabret.
Muhammed Esed : "Bak (ey Salih,) Biz bu dişi deveyi onlar için bir sınama olsun diye gönderiyoruz; sen onları sadece seyret ve sabırlı ol.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Biz, onlar için bir fitne olmak üzere o dişi deve göndericileriz. Artık onları gözetle ve sabret.
Ömer Öngüt : Gerçekten onları imtihan etmek için dişi deveyi gönderen biziz. Onları gözetle ve sabret!
Şaban Piriş : -Biz onları sınamak için dişi deveyi gönderiyoruz; Onları gözet ve sabret!
Suat Yıldırım : "Biz imtihan etmek için onlara bir deve göndereceğiz. Şimdi sen onların ne yapacağını bekle ve eziyetlerine sabret."
Süleyman Ateş : Biz onlara, kendilerini sınamak için dişi deveyi göndereceğiz. Hele sen onları gözetle, sabret.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine gönderenleriz. Şu halde sen onları gözleyip bekle ve sabret.
Ümit Şimşek : 'Biz onları sınamak için deveyi gönderiyoruz. Sen onları gözetle ve sabırlı ol.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir imtihan aracı olarak kendilerine dişi deveyi göndereceğiz. Artık gözetle onları ve sabret!
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]