İbni Kesir Meali |
|
Saat yaklaştı ve ay yarıldı.(54:1) | |
Onlar, bir ayet görürlerse yüz çevirirler ve; süregelen bir büyüdür, derler.(54:2) | |
Ve yalanlayıp kendi heveslerine uyarlar. Ve her iş kararlaşmıştır.(54:3) | |
Andolsun ki; onlara vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.(54:4) | |
Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor.(54:5) | |
Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.(54:6) | |
Gözleri hor ve hakir olarak, yaygın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.(54:7) | |
O çağırana koşarak kafirler: Bu, zorlu bir gündür, derler.(54:8) | |
Onlardan önce Nuh kavmi de yalanlamış, kulumuzu tekzib ederek; delidir, demişler ve yolunu kesmişlerdi.(54:9) | |
O da Rabbına yalvarmış: Ben; yenildim, bana yardım et, demişti.(54:10) | |
Bunun üzerine Biz de gök kapılarını boşanan sularla açmıştık.(54:11) | |
Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık da su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşiverdi.(54:12) | |
Onu tahtadan yapılmış, mıhla çakılmışa bindirdik.(54:13) | |
Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.(54:14) | |
Andolsun ki Biz, onu bir ayet olarak bıraktık. Düşünüp ibret alan var mı?(54:15) | |
Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?(54:16) | |
Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?(54:17) | |
Ad kavmi de tekzib etti. Benim azabım ve tehdidim nasılmış?(54:18) | |
Nitekim uğursuz günde üzerlerine şiddetli bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.(54:19) | |
İnsanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi koparıp yere seriyordu.(54:20) | |
İşte Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?(54:21) | |
Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı, düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?(54:22) | |
Semud kavmi de uyarıları yalanladı.(54:23) | |
Dediler ki: İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz, sapıklık ve delilik etmiş oluruz.(54:24) | |
Zikir, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir.(54:25) | |
Yarın kimin pek yalancı, şımarığın biri olduğunu bileceklerdir.(54:26) | |
Gerçekten onları, imtihan etmek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve sabret.(54:27) | |
Onlara, suyun aralarında taksim olunduğunu da haber ver. Her biri su nöbetinde hazır bulunsun.(54:28) | |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da sarılarak onu kesti.(54:29) | |
İşte, Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?(54:30) | |
Nitekim üzerlerine bir tek çığlık gönderdik de ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.(54:31) | |
Lut kavmi de uyarıları yalanladı.(54:33) | |
Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar yolladık. Ancak Lut'un ailesi müstesna. Onları seher vakti kurtardık.(54:34) | |
Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız.(54:35) | |
Andolsun ki; onlara, azab ile yakalayacağımızı da haber vermişti. Ama onlar bu uyarıları kuşku ile karşılayarak yalanladılar.(54:36) | |
Andolsun ki; onlar, misafirlerine kötülük yapmayı kasdetmişlerdi. Biz de gözlerini kör ettik. Azabımı ve tehdidimi tadın.(54:37) | |
Andolsun ki; bir sabah erken, önü alınmaz bir azab geldi başlarına.(54:38) | |
Tadın, işte azabımı ve tehditlerimi.(54:39) | |
Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp ibret alan var mı?(54:40) | |
Andolsun ki; Firavun erkanına da uyarıcılar geldi.(54:41) | |
Onlar, bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de kendilerini, çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.(54:42) | |
Sizin kafirleriniz bunlardan daha mı iyidir? Yoksa kitablarda sizin için bir beraat mi vardır?(54:43) | |
Yoksa onlar: Biz, intikam almaya muktedir bir topluluğuz mu diyorlar?(54:44) | |
Topluluk yakında dağıtılacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklar.(54:45) | |
Daha doğrusu onlara vaadolunan asıl saattir. O saat ne belalı, ne acıdır.(54:46) | |
Muhakkak ki suçlular; sapıklık ve çılgın ateşler içindedirler.(54:47) | |
O gün, yüzleri üstü ateşe sürüldüklerinde: Tadın cehennemin tadını, denir.(54:48) | |
Muhakkak ki Biz, her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır.(54:49) | |
Ve Bizim emrimiz bir tektir; bir göz kırpması gibidir.(54:50) | |
Andolsun ki; Biz, sizin benzerlerinizi hep helak etmişizdir. Şu halde bir düşünen var mı?(54:51) | |
Yaptıkları her şey kitablarda kayıtlıdır.(54:52) | |
Küçük, büyük her şey satır satırdır.(54:53) | |
Muhakkak ki muttakiler, cennetlerde ve ırmaklardadırlar.(54:54) | |
Doğruluk makamında, güçlü bir hükümdarın katındadırlar.(54:55) | |