Diyanet İşleri (eski) Meali |
|
(1-2) Kıyamet saati yaklaşır, ay yarılır; onlar bir delil görünce hala yüz çevirirler ve: 'Süregelen bir sihir' derler.(54:1) | |
Yalanlarlar da kendi heveslerine uyarlar. Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardır.(54:3) | |
And olsun ki, onları bu hallerinden vazgeçirecek nice haberler gelmiştir.(54:4) | |
Bu haberlerin her birinde üstün hikmet vardır; ama uyarmalar fayda vermiyor.(54:5) | |
Öyleyse onlardan yüz çevir; çağıran, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;(54:6) | |
(7-8) Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: 'Bu, zorlu bir gündür' derler.(54:7) | |
Bu ortak koşanlardan önce Nuh milleti de yalanlamış, kulumuzu yalanlayarak: 'Delidir' demişlerdi, yolu kesilmişti.(54:9) | |
O da: 'Ben yenildim, bana yardım et' diye Rabbine yalvarmıştı.(54:10) | |
Biz de bunun üzerine gök kapılarını boşanan sularla açtık.(54:11) | |
Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşti.(54:12) | |
(13-14) Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu.(54:13) | |
And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur?(54:15) | |
Benim azabım ve uyarmam nasılmış?(54:16) | |
And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?(54:17) | |
Ad milleti peygamberini yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmam nasılmış?(54:18) | |
(19-20) Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik.(54:19) | |
And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?(54:22) | |
Semud milleti uyaran peygamberleri yalanladı.(54:23) | |
(24-25) 'İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir' dediler.(54:24) | |
Yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir.(54:26) | |
Doğrusu, onları denemek üzere dişi deveyi gönderen Biziz. Salih'e şöyle demiştik: 'Onları gözetle ve sabret;(54:27) | |
Onlara, sıralarına göre suyun kendileriyle o deve aralarında pay edilmiş olunduğunu söyle.'(54:28) | |
Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.(54:29) | |
Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.(54:31) | |
Lut milleti uyaran peygamberleri yalanladı.(54:33) | |
(34-35) Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.(54:34) | |
Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılayarak dinlemediler.(54:36) | |
And olsun ki, onlar Lut'un konukları olan melekleri elde etmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. 'Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın' dedik.(54:37) | |
And olsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap başlarına geldi.(54:38) | |
'Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın' dedik.(54:39) | |
And olsun ki, Firavun erkanına uyaranlar geldi.(54:41) | |
Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık.(54:42) | |
Sizin inkarcılarınız bunlardan daha mı üstündür? Yoksa Kitablarda size bir kurtuluş belgesi mi var?(54:43) | |
Yoksa: 'Biz öç alabilecek bir topluluğuz' mu diyorlar?(54:44) | |
Toplulukları dağıtılacak, yüzgeri edileceklerdir.(54:45) | |
Kıyamet onların azap ile vadedildikleri gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür!(54:46) | |
Doğrusu suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.(54:47) | |
Ateşe yüzüstü sürüldükleri gün, onlara: 'Cehennemin dokunan azabını tadın' denir.(54:48) | |
Şüphesiz Biz her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır.(54:49) | |
Bizim buyruğumuz bir göz kırpması gibi anidir.(54:50) | |
And olsun ki, benzerlerinizi yok etti, öğüt alan yok mudur?(54:51) | |
İnsanların yaptıkları her şey kitablarda kayıtlıdır.(54:52) | |
Küçük ve büyük, hepsi satır satırdır.(54:53) | |
(54-55) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede, cennetlerde ferahlık ve aydınlık içindedirler.(54:54) | |