V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
رب
ر ب ب | RBB
RB
rabbi
Rabbim
"""My Lord!"
Re,Be, 200,2,
N – accusative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun اسم منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني
|
ÎNY
innī
şüphesiz ben
Indeed, [I]
,Nun,Ye, ,50,10,
ACC – accusative particle PRON – 1st person singular object pronoun حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
وهن
و ه ن | VHN
VHN
vehene
gevşedi
(have) weakened
Vav,He,Nun, 6,5,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
العظم
ع ظ م | AƵM
ELAƵM
l-ǎZmu
kemik(lerim)
my bones,
Elif,Lam,Ayn,Zı,Mim, 1,30,70,900,40,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
مني
|
MNY
minnī
benim
my bones,
Mim,Nun,Ye, 40,50,10,
P – preposition PRON – 1st person singular object pronoun جار ومجرور
واشتعل
ش ع ل | ŞAL
VEŞTAL
veşteǎle
ve tutuştu
and flared
Vav,Elif,Şın,Te,Ayn,Lam, 6,1,300,400,70,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb الواو عاطفة فعل ماض
الرأس
ر ا س | RES
ELRÊS
r-ra'su
başım
(my) head
Elif,Lam,Re,,Sin, 1,30,200,,60,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
شيبا
ش ي ب | ŞYB
ŞYBE
şeyben
ihtiyarlık aleviyle
(with) white,
Şın,Ye,Be,Elif, 300,10,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ولم
|
VLM
velem
ve
and not
Vav,Lam,Mim, 6,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
أكن
ك و ن | KVN
ÊKN
ekun
olmadım
I have been
,Kef,Nun, ,20,50,
V – 1st person singular imperfect verb, jussive mood فعل مضارع مجزوم
بدعائك
د ع و | D̃AV
BD̃AEÙK
biduǎāike
sana du'a ile
in (my) supplication (to) You
Be,Dal,Ayn,Elif,,Kef, 2,4,70,1,,20,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
رب
ر ب ب | RBB
RB
rabbi
Rabbim
my Lord
Re,Be, 200,2,
N – nominative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شقيا
ش ق و | ŞGV
ŞGYE
şeḳiyyen
bahtsız
unblessed.
Şın,Gaf,Ye,Elif, 300,100,10,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun اسم منصوب
Abdulbaki Gölpınarlı : Demişti ki: Rabbim, kemiklerim bile incelip zayıfladı, saçım sakalım ağardı, parıl parıl parlamada başım sanki ve sana ne duâ etmişsem mahrûm olmadım ben.
Adem Uğur : Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.
Ahmed Hulusi : "Rabbim. . . Gerçek ki, kemiklerim gevşedi, saçlarım ağarıp bembeyaz oldu! Rabbim, sana dua edip de hiç hüsrana uğramadım. . . "
Ahmet Tekin : 'Rabbim, benim kemiklerim, zayıflayıp gevşedi. Saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana ettiğim dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.' dedi.
Ahmet Varol : Demişti ki: 'Rabbim! Doğrusu benim kemiklerim zayıfladı, başım iyice ağardı. Rabbim! Ben sana dua etmekle de hiç mahrum olmadım,
Ali Bulaç : Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım."
Ali Fikri Yavuz : Şöyle demişti: “-Ey Rabbim, doğrusu ben (o kimseyim ki), benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başımın saçı bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiç bir zaman mahrum olmadım.
Bekir Sadak : soyle demisti: «Rabbim! Gercekten kemiklerim zayifladi, saclarim agardi. Rabbim! Sana yalvarmakla simdiye kadar bedbaht olup bir seyden mahrum kalmadim.»
Celal Yıldırım : «Ey Rabbim ! Kemiklerim gerçekten iyice zayıfladı ve başımdaki saçlarım da aklaşıp alev alev tutuşurcasına ağardı. Rabbim ! Sana yalvarıp yakarmakta hiç de bedbaht olmadım.
Diyanet İşleri : O, şöyle demişti: “Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı. Sana yaptığım dualarda (cevapsız bırakılarak) hiç mahrum olmadım.”
Diyanet İşleri (eski) : Şöyle demişti: 'Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Sana yalvarmakla şimdiye kadar bedbaht olup bir şeyden mahrum kalmadım.'
Diyanet Vakfi : Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.
Edip Yüksel : 'Rabbim,' dedi, 'Vücudumdaki kemik gevşedi, başım ağarıp tutuştu. Sana yalvarışta, Rabbim, hiç bir vakit umut kesmedim.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şöyle demişti: «Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Demişti ki: «Ey Rabbim, gerçek şu ki, benim kemik(im) gevşedi, baş(ım) bembeyaz alev aldı (Saçlarım ağardı) ve sana (ettiğim) dua ile ise hiçbir zaman mutsuz olmadım ey Rabbim!
Elmalılı Hamdi Yazır : Demişti: yarab işte ben artık kemik gevşedi benden, ve baş bembeyaz alev aldı, sana duâ ile ise rabbım hiç bir zaman bedbaht olmadım
Fizilal-il Kuran : Ve demişti ki; «Ey Rabbim, kemiklerim yıprandı, yaşlılık alevi başımı sardı. Şimdiye kadar sana dua edip de bedbaht olduğum hiç olmadı.»
Gültekin Onan : Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım"
Hakkı Yılmaz : (4-6) Demişti ki: “Rabbim! Şüphesiz benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım ağarmış saçıyla alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de Rabbim, mutsuz olmadım. Ve gerçekten ben, arkamdan, yakınlarımdan/amcaoğullarımdan endişedeyim. Karım da kısırdır. Onun için katından bana, bana da mirasçı olacak, Ya‘kûb ailesine de mirasçı olacak bir velî [yardımcı, koruyucu yakın kimse] bağışla. Rabbim, onu rızanı kazanan/herkesin hoşnut olacağı biri kıl!” “
Hasan Basri Çantay : Demişdi ki: «Ey Rabbim, hakıykat ben... Benim kemiğim yıpradı. Başımın saçı tutuşdu. Ey Rabbim, ben Sana düâ etme (m neticesinde) etmişsem bedbaht (ve mahrum) olmadım».
Hayrat Neşriyat : Şöyle demişti: 'Rabbim! Gerçekten ben (o hâldeyim ki) kemik(lerim) benden gevşedi (zayıfladı); (ihtiyarlıktan) baş(ım), beyaz alev aldı (saçlarım ağardı); Rabbim! Sana duâ (etmek) ile hiçbir zaman mahrûm olmadım.'
İbni Kesir : Ve demişti ki: Rabbım; gerçekten kemiklerim yıprandı, baş yaşlılık alevi ile tutuştu. Rabbım; şimdiye kadar sana yalvarmakla bir şeyden mahrum olmadım.
İskender Evrenosoğlu : (Zekeriya A.S): “Rabbim, gerçekten ben (zayıfladım) ve benim kemiklerim (de) zayıfladı ve başım (saçlarım) ağardı. Ve Rabbim, ben Sana dua ederek şâkî olmadım.” dedi.
Muhammed Esed : şöyle demişti: "Ey Rabbim! Doğrusu, artık kemiklerim gevşedi, saçlarım ağardı. Ama şimdiye kadar, ey Rabbim, Sana yönelttiğim duada cevapsız bırakıldığım hiç olmadı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Demişti ki: «Yarabbi! Muhakkak benim kemiklerim zayıflaştı, başımın tüyü de tutuştu ve Rabbim! Sana ne dua ettim ise mahrum kalmadım.»
Ömer Öngüt : Demişti ki: “Ey Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, baş ihtiyarlık aleviyle tutuştu, saçlarım ağardı. Ey Rabbim! Sana yalvarmak sayesinde şimdiye kadar bedbaht olup bir şeyden mahrum kalmadım. ”
Şaban Piriş : Rabbim, dedi şüphesiz kemiklerim zayıfladı, baş yaşlılık ateşiyle tutuştu. Rabbim, sana ettiğim dualarda hiç bir şeyden mahrum olmadım.
Suat Yıldırım : "Ya Rabbî, iyice yaşlandım, kemiklerim zayıfladı, eridi, başımdaki saçlarım ağardı, beyaz alevler gibi tutuştu. Ya Rabbî, Sana her ne için yalvardıysam, asla mahrum kalmadım."
Süleyman Ateş : "Rabbim, demişti, ben, bende kemik gevşedi; baş, ihtiyarlk aleviyle tutuştu. Rabbim, sana du'â ile hiçbir zaman bahtsız olmadım (her du'â ettikçe kabul buyurdun, beni istediğimden mahrum etmedin)."
Tefhim-ul Kuran : Demişti ki: «Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım.»
Ümit Şimşek : 'Rabbim,' demişti. 'Artık benim kemiklerim yıprandı; başım ihtiyarlık aleviyle tutuştu. Sana dualarımda da, ey Rabbim, mahrum kaldığım hiç olmadı.
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle demişti: "Rabbim, işte karşındayım. Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht olmadım."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]