» 19 / Meryem  50:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

 » 19 / Meryem  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَوَهَبْنَا (VVHBNE) = ve vehebnā : ve lutfettik
2. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
3. مِنْ (MN) = min : -den
4. رَحْمَتِنَا (RḪMTNE) = raHmetinā : rahmetimiz-
5. وَجَعَلْنَا (VCALNE) = ve ceǎlnā : ve verdik
6. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için
7. لِسَانَ (LSEN) = lisāne : dili
8. صِدْقٍ (ṦD̃G) = Sidḳin : bir doğruluk
9. عَلِيًّا (ALYE) = ǎliyyen : yüce
ve lutfettik | onlara | -den | rahmetimiz- | ve verdik | onlar için | dili | bir doğruluk | yüce |

[VHB] [] [] [RḪM] [CAL] [] [LSN] [ṦD̃G] [ALV]
VVHBNE LHM MN RḪMTNE VCALNE LHM LSEN ṦD̃G ALYE

ve vehebnā lehum min raHmetinā ve ceǎlnā lehum lisāne Sidḳin ǎliyyen
ووهبنا لهم من رحمتنا وجعلنا لهم لسان صدق عليا

 » 19 / Meryem  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve lutfettik And We bestowed
لهم | LHM lehum onlara to them
من | MN min -den of
رحمتنا ر ح م | RḪM RḪMTNE raHmetinā rahmetimiz- Our Mercy,
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdik and We made
لهم | LHM lehum onlar için for them
لسان ل س ن | LSN LSEN lisāne dili a truthful mention,
صدق ص د ق | ṦD̃G ṦD̃G Sidḳin bir doğruluk a truthful mention,
عليا ع ل و | ALV ALYE ǎliyyen yüce high.

19:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve lutfettik | onlara | -den | rahmetimiz- | ve verdik | onlar için | dili | bir doğruluk | yüce |

[VHB] [] [] [RḪM] [CAL] [] [LSN] [ṦD̃G] [ALV]
VVHBNE LHM MN RḪMTNE VCALNE LHM LSEN ṦD̃G ALYE

ve vehebnā lehum min raHmetinā ve ceǎlnā lehum lisāne Sidḳin ǎliyyen
ووهبنا لهم من رحمتنا وجعلنا لهم لسان صدق عليا

[و ه ب] [] [] [ر ح م] [ج ع ل] [] [ل س ن] [ص د ق] [ع ل و]

 » 19 / Meryem  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve lutfettik And We bestowed
Vav,Vav,He,Be,Nun,Elif,
6,6,5,2,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهم | LHM lehum onlara to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رحمتنا ر ح م | RḪM RḪMTNE raHmetinā rahmetimiz- Our Mercy,
Re,Ha,Mim,Te,Nun,Elif,
200,8,40,400,50,1,
N – genitive feminine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdik and We made
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهم | LHM lehum onlar için for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
لسان ل س ن | LSN LSEN lisāne dili a truthful mention,
Lam,Sin,Elif,Nun,
30,60,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
صدق ص د ق | ṦD̃G ṦD̃G Sidḳin bir doğruluk a truthful mention,
Sad,Dal,Gaf,
90,4,100,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عليا ع ل و | ALV ALYE ǎliyyen yüce high.
Ayn,Lam,Ye,Elif,
70,30,10,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَوَهَبْنَا: ve lutfettik | لَهُمْ: onlara | مِنْ: -den | رَحْمَتِنَا: rahmetimiz- | وَجَعَلْنَا: ve verdik | لَهُمْ: onlar için | لِسَانَ: dili | صِدْقٍ: bir doğruluk | عَلِيًّا: yüce |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ووهبنا WWHBNE ve lutfettik | لهم LHM onlara | من MN -den | رحمتنا RḪMTNE rahmetimiz- | وجعلنا WCALNE ve verdik | لهم LHM onlar için | لسان LSEN dili | صدق ṦD̃G bir doğruluk | عليا ALYE yüce |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve vehebnā: ve lutfettik | lehum: onlara | min: -den | raHmetinā: rahmetimiz- | ve ceǎlnā: ve verdik | lehum: onlar için | lisāne: dili | Sidḳin: bir doğruluk | ǎliyyen: yüce |
Kırık Meal (Transcript) : |VVHBNE: ve lutfettik | LHM: onlara | MN: -den | RḪMTNE: rahmetimiz- | VCALNE: ve verdik | LHM: onlar için | LSEN: dili | ṦD̃G: bir doğruluk | ALYE: yüce |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlara rahmetimizden ihsânlar ettik, gerçek şöhretlerini yaydık, adlarını yücelttik.
Adem Uğur : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
Ahmed Hulusi : Onlara rahmetimizden hibe ettik ve onlarda Sıddıkiyet (Hakikati yaşayarak tasdik) ilminin yüce anlatım kuvvesini oluşturduk.
Ahmet Tekin : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlara, sadakatle dinimizi tebliğ eden değerli halefler, dillerde güzel bir övgü, haklı ve büyük bir şöhret nasip ettik.
Ahmet Varol : Onlara rahmetimizden lütufta bulunduk ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik. [4]
Ali Bulaç : Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Ali Fikri Yavuz : Hem bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik (çokca mal ve evlâd verdik). Hepsine de dillerde (bütün dinlerde) güzel ve yüksek bir övgü verdik.
Bekir Sadak : Onlara rahmetimizden bagista bulunduk. Onlarin her dilde ustun sekilde anilmalarini sagladik. *
Celal Yıldırım : Onlara rahmetimizden sunduk ve onlar için çok yüce bir doğruluk dili verdik.
Diyanet İşleri : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik).
Diyanet İşleri (eski) : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onların her dilde üstün şekilde anılmalarını sağladık.
Diyanet Vakfi : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk; kendilerine haklı ve yüksek bir şöhret nasip ettik.
Edip Yüksel : Onlara rahmetimizden verdik. Onlara, doğru ve onurlu bir dil bağışladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz, bunlara rahmetimizden lütuflar, ihsanlar ettik ve hepsine dillerde yüksek bir doğruluk şanı verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bunlara rahmetimizden ihsanlar eyledik ve hepsine dillerde yüksek bir yad-ı sıdk verdik
Fizilal-il Kuran : Onlara rahmetimizden pay verdik. Her dilde saygı ile anılmalarını sağladık.
Gültekin Onan : Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz onlara rahmetimizden armağanlarda bulunduk. Ve onlar için yüce bir doğruluk dili yaptık.
Hasan Basri Çantay : Bunlara rahmetimizden (peygamberlik, mal ve evlâd) lûtfetdik. Onlar için çok yüce sadâkat dili de verdik.
Hayrat Neşriyat : Ve onlara rahmetimizden ihsanda bulunduk ve kendilerine (nice dillerde) doğru, yüksek bir lisan (güzel bir medihle anılmayı) nasîb ettik.
İbni Kesir : Bunlara rahmetimizden lutfettik. Onlar için yüce bir doğruluk dili verdik
İskender Evrenosoğlu : Ve onlara, rahmetimizden bahşettik (karşılıksız verdik). Ve onları (Hz. İbrâhîm ve oğullarını), (bütün) dillerde (lisanlarda) sadık ve âlî (üstün, yüce) kıldık.
Muhammed Esed : ve o'nları rahmetimizle ödüllendirdik. Ve o'nlara doğru olanı (başkalarına) ulaştırmaları için üstün bir anlatım gücü bahşettik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara rahmetimizden ihsan ettik ve onlar için dillerde yüksek, doğru bir sena nâsip kıldık.
Ömer Öngüt : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk, onların herkesçe övülüp hayırla yâdedilmelerini sağladık.
Şaban Piriş : Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk ve onlara üstün bir doğruluk dili verdik.
Suat Yıldırım : Onlara rahmetimizden ihsanlarda bulunduk. Onlara dillerde ve dinlerde yüksek ve güzel bir nam bıraktık.
Süleyman Ateş : Onlara rahmetimizden (mal ve çocuk) lutfettik ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Tefhim-ul Kuran : Onlara rahmetimizden armağan(lar) bağışladık ve onlar için yüce bir doğruluk dili verdik.
Ümit Şimşek : Onlara rahmetimizden lütfettik ve arkalarında güzel ve şerefli bir nam bıraktık.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, rahmetimizden nimetler bağışladık. Ve kendileri için yüksek bir doğruluk dili oluşturduk.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}