» 19 / Meryem  37:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

 » 19 / Meryem  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاخْتَلَفَ (FEḢTLF) = feḣtelefe : ayrılığa düştüler
2. الْأَحْزَابُ (ELÊḪZEB) = l-eHzābu : hizipler
3. مِنْ (MN) = min :
4. بَيْنِهِمْ (BYNHM) = beynihim : kendi aralarından
5. فَوَيْلٌ (FVYL) = feveylun : artık vay haline
6. لِلَّذِينَ (LLZ̃YN) = lilleƶīne : kimselerin
7. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden
8. مِنْ (MN) = min : ötürü
9. مَشْهَدِ (MŞHD̃) = meşhedi : görmekten
10. يَوْمٍ (YVM) = yevmin : bir günü
11. عَظِيمٍ (AƵYM) = ǎZīmin : büyük
ayrılığa düştüler | hizipler | | kendi aralarından | artık vay haline | kimselerin | inkar eden | ötürü | görmekten | bir günü | büyük |

[ḢLF] [ḪZB] [] [BYN] [] [] [KFR] [] [ŞHD̃] [YVM] [AƵM]
FEḢTLF ELÊḪZEB MN BYNHM FVYL LLZ̃YN KFRVE MN MŞHD̃ YVM AƵYM

feḣtelefe l-eHzābu min beynihim feveylun lilleƶīne keferū min meşhedi yevmin ǎZīmin
فاختلف الأحزاب من بينهم فويل للذين كفروا من مشهد يوم عظيم

 » 19 / Meryem  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاختلف خ ل ف | ḢLF FEḢTLF feḣtelefe ayrılığa düştüler But differed
الأحزاب ح ز ب | ḪZB ELÊḪZEB l-eHzābu hizipler the sects
من | MN min from among them,
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynihim kendi aralarından from among them,
فويل | FVYL feveylun artık vay haline so woe
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselerin to those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve
من | MN min ötürü from
مشهد ش ه د | ŞHD̃ MŞHD̃ meşhedi görmekten (the) witnessing
يوم ي و م | YVM YVM yevmin bir günü (of) a Day
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük great.

19:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ayrılığa düştüler | hizipler | | kendi aralarından | artık vay haline | kimselerin | inkar eden | ötürü | görmekten | bir günü | büyük |

[ḢLF] [ḪZB] [] [BYN] [] [] [KFR] [] [ŞHD̃] [YVM] [AƵM]
FEḢTLF ELÊḪZEB MN BYNHM FVYL LLZ̃YN KFRVE MN MŞHD̃ YVM AƵYM

feḣtelefe l-eHzābu min beynihim feveylun lilleƶīne keferū min meşhedi yevmin ǎZīmin
فاختلف الأحزاب من بينهم فويل للذين كفروا من مشهد يوم عظيم

[خ ل ف] [ح ز ب] [] [ب ي ن] [] [] [ك ف ر] [] [ش ه د] [ي و م] [ع ظ م]

 » 19 / Meryem  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاختلف خ ل ف | ḢLF FEḢTLF feḣtelefe ayrılığa düştüler But differed
Fe,Elif,Hı,Te,Lam,Fe,
80,1,600,400,30,80,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
الأحزاب ح ز ب | ḪZB ELÊḪZEB l-eHzābu hizipler the sects
Elif,Lam,,Ha,Ze,Elif,Be,
1,30,,8,7,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
من | MN min from among them,
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynihim kendi aralarından from among them,
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فويل | FVYL feveylun artık vay haline so woe
Fe,Vav,Ye,Lam,
80,6,10,30,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative masculine indefinite noun
الفاء استئنافية
اسم مرفوع
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselerin to those who
Lam,Lam,Zel,Ye,Nun,
30,30,700,10,50,
P – prefixed preposition lām
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min ötürü from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
مشهد ش ه د | ŞHD̃ MŞHD̃ meşhedi görmekten (the) witnessing
Mim,Şın,He,Dal,
40,300,5,4,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يوم ي و م | YVM YVM yevmin bir günü (of) a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاخْتَلَفَ: ayrılığa düştüler | الْأَحْزَابُ: hizipler | مِنْ: | بَيْنِهِمْ: kendi aralarından | فَوَيْلٌ: artık vay haline | لِلَّذِينَ: kimselerin | كَفَرُوا: inkar eden | مِنْ: ötürü | مَشْهَدِ: görmekten | يَوْمٍ: bir günü | عَظِيمٍ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاختلف FEḢTLF ayrılığa düştüler | الأحزاب ELÊḪZEB hizipler | من MN | بينهم BYNHM kendi aralarından | فويل FWYL artık vay haline | للذين LLZ̃YN kimselerin | كفروا KFRWE inkar eden | من MN ötürü | مشهد MŞHD̃ görmekten | يوم YWM bir günü | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |feḣtelefe: ayrılığa düştüler | l-eHzābu: hizipler | min: | beynihim: kendi aralarından | feveylun: artık vay haline | lilleƶīne: kimselerin | keferū: inkar eden | min: ötürü | meşhedi: görmekten | yevmin: bir günü | ǎZīmin: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |FEḢTLF: ayrılığa düştüler | ELÊḪZEB: hizipler | MN: | BYNHM: kendi aralarından | FVYL: artık vay haline | LLZ̃YN: kimselerin | KFRVE: inkar eden | MN: ötürü | MŞHD̃: görmekten | YVM: bir günü | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığa / aykırılığa düştüler. Ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azâbı kâfirlere.
Adem Uğur : Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!
Ahmed Hulusi : Çeşitli anlayıştakiler (Ulûhiyetin TEK'liğinden perdeliler) aralarında ayrılığa düştüler (Allâh'a iftira attılar). . . Yaşanacak azametli sürecin dehşetinde yazık olacak o hakikat bilgisini inkâr edenlere!
Ahmet Tekin : Ne var ki, ehl-i kitaptan, yahudiler ve hıristiyanlar Îsâ konusunda kendi aralarında farklı iddialar ileri sürdüler. Bu yüzden, büyük günde, kıyamette, herkesin delillerle, şâhitlerle hesaba çekilmesi sebebiyle, vay inkârda ısrar edenlerin, küfre saplanan ehl-i kitabın başına geleceklere!
Ahmet Varol : Aralarından birtakım gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı inkâr edenlerin vay haline!
Ali Bulaç : İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay inkâr edenlere.
Ali Fikri Yavuz : Sonra fırkalar (Hristiyanlarla Yahudiler) kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık görülecek bir büyük günün (kıyametin) azabı, o küfredenlere olsun.
Bekir Sadak : Firkalar, kendi aralarinda anlasmazliga dustuler. Vay o buyuk gunu gorecek kafirlerin haline!
Celal Yıldırım : (İsâ hakkında) kendi aralarında gruplaşanlar görüş ayrılığına düştüler. Artık o büyük güne şahit olacak o inkarcıların vay hâline !
Diyanet İşleri : (Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline!
Diyanet İşleri (eski) : Fırkalar, kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline!
Diyanet Vakfi : Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!
Edip Yüksel : Mezhepler, (İsa'nın kimliği üzerinde) aralarında anlaşmazlığa düştüler. Büyük bir güne tanık olacak kafirlerin vay haline!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra gruplar kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık büyük bir günün görülecek dehşetinden vay kafirlerin haline!
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra hizibler kendi aralarında ıhtilâfa düştüler, artık büyük bir günün görülecek hâilesinden veyl o küfredenlere
Fizilal-il Kuran : Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Vaygele kâfirlerin başına! O «büyük gün» de gözleri neler görecek.
Gültekin Onan : İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfredenlere.
Hakkı Yılmaz : "Sonra da kendi aralarından çıkan tutarsız gruplar, ihtilâfa düştüler. İşte o büyük günün tanıklığından, duruşmasından o kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kişilerin vay haline! "
Hasan Basri Çantay : Sonra fıkralar kendi aralarında ihtilâf etdi. Artık görecekleri büyük bir günün çetin azâbı o kâfirlerindir.
Hayrat Neşriyat : Sonra (yahudi ve hristiyan) topluluklar kendi aralarında ihtilâfa düştü. Artık büyük gün(ün dehşeti) görüldüğü vakit o inkâr edenlerin vay hâline!
İbni Kesir : Fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra hizipler (gruplar) kendi aralarında ihtilâf ettiler. Büyük gün müşahede edildiği (şahit olunduğu) zaman vay o kâfirlerin haline!
Muhammed Esed : Hal böyleyken (Kitab-ı Mukaddes'e bağlı olduklarını iddia eden) hizipler yine de aralarında (İsa'nın doğası hakkında) çekişip duruyorlar! Öyleyse, o büyük Gün bütün açıklığıyla gelip çattığı zaman vay hallerine hakkı inkar edenlerin!
Ömer Nasuhi Bilmen : (37-38) Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir. Bize gelecekleri gün neler işitecekler ve neler göreceklerdir. Fakat o zalimler bugün pek zahir bir sapıklık içindedirler.
Ömer Öngüt : Fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. O büyük güne şâhit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin hâline!
Şaban Piriş : Gruplar aralarında ayrılığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline!..
Suat Yıldırım : Sonra onun hakkında birtakım gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o kâfirlerin başına geleceklere!
Süleyman Ateş : Kendi aralarından hizipler, ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten ötürü vay kâfirlerin haline!
Tefhim-ul Kuran : İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfre sapanlara.
Ümit Şimşek : Fakat çeşitli topluluklar onun hakkında anlaşmazlığa düştüler. O büyük gün görüldüğünde, kâfirlerin başına gelecek var!
Yaşar Nuri Öztürk : Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}