V – 2nd person masculine singular imperative verb فعل أمر
بكتابي
ك ت ب | KTB
BKTEBY
bikitābī
mektubumu
with my letter,
Be,Kef,Te,Elif,Be,Ye, 2,20,400,1,2,10,
P – prefixed preposition bi N – genitive noun جار ومجرور
هذا
|
HZ̃E
hāƶā
bu
this,
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
فألقه
ل ق ي | LGY
FÊLGH
fe elḳih
ve at
and deliver it
Fe,,Lam,Gaf,He, 80,,30,100,5,
CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الفاء عاطفة فعل أمر والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إليهم
|
ÎLYHM
ileyhim
onlara
to them.
,Lam,Ye,He,Mim, ,30,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
Then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
تول
و ل ي | VLY
TVL
tevelle
biraz öteye çekil
turn away
Te,Vav,Lam, 400,6,30,
V – 2nd person masculine singular (form V) imperative verb فعل أمر
عنهم
|
ANHM
ǎnhum
onlardan
from them
Ayn,Nun,He,Mim, 70,50,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
فانظر
ن ظ ر | NƵR
FENƵR
fenZur
ve bak
and see
Fe,Elif,Nun,Zı,Re, 80,1,50,900,200,
CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 2nd person masculine singular imperative verb الفاء عاطفة فعل أمر
ماذا
|
MEZ̃E
māƶā
neye
what
Mim,Elif,Zel,Elif, 40,1,700,1,
INTG – interrogative noun اسم استفهام
يرجعون
ر ج ع | RCA
YRCAVN
yerciǔne
başvuruyorlar
"they return."""
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun, 10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |اذْهَبْ: götür | بِكِتَابِي: mektubumu | هَٰذَا: bu | فَأَلْقِهْ: ve at | إِلَيْهِمْ: onlara | ثُمَّ: sonra | تَوَلَّ: biraz öteye çekil | عَنْهُمْ: onlardan | فَانْظُرْ: ve bak | مَاذَا: neye | يَرْجِعُونَ: başvuruyorlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |İƶheb: götür | bikitābī: mektubumu | hāƶā: bu | fe elḳih: ve at | ileyhim: onlara | ṧumme: sonra | tevelle: biraz öteye çekil | ǎnhum: onlardan | fenZur: ve bak | māƶā: neye | yerciǔne: başvuruyorlar |
Kırık Meal (Transcript) : |EZ̃HB: götür | BKTEBY: mektubumu | HZ̃E: bu | FÊLGH: ve at | ÎLYHM: onlara | S̃M: sonra | TVL: biraz öteye çekil | ANHM: onlardan | FENƵR: ve bak | MEZ̃E: neye | YRCAVN: başvuruyorlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Git, şu mektubumu götür, ver onlara, sonra biraz çekil onlardan, bak bakalım, ne cevap verecekler?
Adem Uğur : Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
Ahmed Hulusi : "Şu mektubumu götür onlara bırak! Sonra bir kenara çekil de bak bakalım, hangi anlayışta olacaklar?"
Ahmet Tekin : 'Şu mektubumu götür, onlara bırak. Sonra bir kenara çekil. Ne sonuca varacaklarını dikkatlice takip et.'
Ahmet Varol : Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak; sonra onlardan biraz uzaklaş da bak ki neye başvuruyorlar.'
Ali Bulaç : "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"
Ali Fikri Yavuz : Bu mektubumu götür de bırak onlara. Sonra yanlarından çekil de bak, ne neticeye varacaklar.”
Bekir Sadak : «Bu yazimi gotur, onlara at, sonra bir yana cekil, varacaklari sonuca bak.»
Celal Yıldırım : «Şimdi bu mektubumu götür de onların yanına bıraktıktan sonra geri çekil, nasıl bir sonuca varacaklarına bir bak!»
Diyanet İşleri : “Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Şu yazımı götür, onlara at, sonra bir yana çekil, varacakları sonuca bak.'
Diyanet Vakfi : Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
Edip Yüksel : 'Şu mektubumu onlara götürüp ilet ve sonra bir yana çekilip tepkilerini gözle.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şu mektubumu götür onlara bırak; sonra geri çekil de, ne sonuca varacaklarına bak!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Şu mektubumu götür bırak onlara, sonra dön kendilerinden de bak ne neticeye varacaklar
Fizilal-il Kuran : Şu mektubumu götürüp onlara at, sonra seni göremeyecekleri bir yere çekil de bak bakalım ne gibi bir sonuca varacaklar?
Gültekin Onan : "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?"
Hakkı Yılmaz : (27,28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.”
Hasan Basri Çantay : «Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak. Sonra onlardan biraz çekil de bak neye dönecekler»?
Hayrat Neşriyat : 'Bu mektûbumu götür de kendilerine bırak; sonra onlardan (biraz öteye) çekil de, ne (netîce)ye varacaklarına bak!'
İbni Kesir : Şu yazımı götür, kendilerine bırak. Sonra bir yana çekil, bak; neye dönecekler.
İskender Evrenosoğlu : Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan (geri) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!
Muhammed Esed : "Al bu mektubumu onlara götür; sonra bir kenara çekilip onları kendi hallerine bırak ve bak bakalım, nasıl bir sonuca varacaklar".
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şu mektubum ile git, hemen onlara bırak, sonra onlardan çekil de bak ki, neye varacaklar?»
Ömer Öngüt : “Şu mektubumu götür, onlara at! Sonra bir yana çekil de, ne neticeye varacaklar bir bak!”
Şaban Piriş : Bu mektubumu götür ve onlara ilet, sonra onlardan biraz ayrıl ve neye başvuracaklarına bak!
Suat Yıldırım : (27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."
Süleyman Ateş : "Bu mektubumu götür, onlara at, sonra onlardan biraz öteye çekil de bak, neye başvuruyorlar (ne yapacaklar)."
Tefhim-ul Kuran : «Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak, sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?»
Ümit Şimşek : 'Şu mektubumu götür, onlara bırak; sonra bir kenara çekil ve ne yapacaklarına bak.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Şu yazımı götürüp onlara at. Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]