» 27 / Neml  45:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 45
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : biz gönderdik
3. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
4. ثَمُودَ (S̃MVD̃) = ṧemūde : Semud(kavmin)e
5. أَخَاهُمْ (ÊḢEHM) = eḣāhum : kardeşleri
6. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : Salih'i
7. أَنِ (ÊN) = eni : diye
8. اعْبُدُوا (EABD̃VE) = ǎ'budū : kulluk etsinler
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
10. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : o zaman
11. هُمْ (HM) = hum : onlar
12. فَرِيقَانِ (FRYGEN) = ferīḳāni : iki bölük olmuşlardı
13. يَخْتَصِمُونَ (YḢTṦMVN) = yeḣteSimūne : birbiriyle çekişen
ve andolsun | biz gönderdik | | Semud(kavmin)e | kardeşleri | Salih'i | diye | kulluk etsinler | Allah'a | o zaman | onlar | iki bölük olmuşlardı | birbiriyle çekişen |

[] [RSL] [] [] [EḢV] [ṦLḪ] [] [ABD̃] [] [] [] [FRG] [ḢṦM]
VLGD̃ ÊRSLNE ÎL S̃MVD̃ ÊḢEHM ṦELḪE ÊN EABD̃VE ELLH FÎZ̃E HM FRYGEN YḢTṦMVN

veleḳad erselnā ilā ṧemūde eḣāhum SāliHen eni ǎ'budū llahe feiƶā hum ferīḳāni yeḣteSimūne
ولقد أرسلنا إلى ثمود أخاهم صالحا أن اعبدوا الله فإذا هم فريقان يختصمون

 » 27 / Neml  Suresi: 45
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly,
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā biz gönderdik We sent
إلى | ÎL ilā to
ثمود | S̃MVD̃ ṧemūde Semud(kavmin)e Thamud
أخاهم ا خ و | EḢV ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen Salih'i Salih
أن | ÊN eni diye that,
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃VE ǎ'budū kulluk etsinler """Worship"
الله | ELLH llahe Allah'a "Allah."""
فإذا | FÎZ̃E feiƶā o zaman Then behold!
هم | HM hum onlar They
فريقان ف ر ق | FRG FRYGEN ferīḳāni iki bölük olmuşlardı (became) two parties
يختصمون خ ص م | ḢṦM YḢTṦMVN yeḣteSimūne birbiriyle çekişen quarreling.

27:45 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz gönderdik | | Semud(kavmin)e | kardeşleri | Salih'i | diye | kulluk etsinler | Allah'a | o zaman | onlar | iki bölük olmuşlardı | birbiriyle çekişen |

[] [RSL] [] [] [EḢV] [ṦLḪ] [] [ABD̃] [] [] [] [FRG] [ḢṦM]
VLGD̃ ÊRSLNE ÎL S̃MVD̃ ÊḢEHM ṦELḪE ÊN EABD̃VE ELLH FÎZ̃E HM FRYGEN YḢTṦMVN

veleḳad erselnā ilā ṧemūde eḣāhum SāliHen eni ǎ'budū llahe feiƶā hum ferīḳāni yeḣteSimūne
ولقد أرسلنا إلى ثمود أخاهم صالحا أن اعبدوا الله فإذا هم فريقان يختصمون

[] [ر س ل] [] [] [ا خ و] [ص ل ح] [] [ع ب د] [] [] [] [ف ر ق] [خ ص م]

 » 27 / Neml  Suresi: 45
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā biz gönderdik We sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
ثمود | S̃MVD̃ ṧemūde Semud(kavmin)e Thamud
Se,Mim,Vav,Dal,
500,40,6,4,
"PN – genitive proper noun → Thamud"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
أخاهم ا خ و | EḢV ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
,Hı,Elif,He,Mim,
,600,1,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen Salih'i Salih
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
"PN – accusative proper noun → Salih"
اسم علم منصوب
أن | ÊN eni diye that,
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃VE ǎ'budū kulluk etsinler """Worship"
Elif,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif,
1,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a "Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
فإذا | FÎZ̃E feiƶā o zaman Then behold!
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
هم | HM hum onlar They
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
فريقان ف ر ق | FRG FRYGEN ferīḳāni iki bölük olmuşlardı (became) two parties
Fe,Re,Ye,Gaf,Elif,Nun,
80,200,10,100,1,50,
N – nominative masculine dual noun
اسم مرفوع
يختصمون خ ص م | ḢṦM YḢTṦMVN yeḣteSimūne birbiriyle çekişen quarreling.
Ye,Hı,Te,Sad,Mim,Vav,Nun,
10,600,400,90,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | أَرْسَلْنَا: biz gönderdik | إِلَىٰ: | ثَمُودَ: Semud(kavmin)e | أَخَاهُمْ: kardeşleri | صَالِحًا: Salih'i | أَنِ: diye | اعْبُدُوا: kulluk etsinler | اللَّهَ: Allah'a | فَإِذَا: o zaman | هُمْ: onlar | فَرِيقَانِ: iki bölük olmuşlardı | يَخْتَصِمُونَ: birbiriyle çekişen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | أرسلنا ÊRSLNE biz gönderdik | إلى ÎL | ثمود S̃MWD̃ Semud(kavmin)e | أخاهم ÊḢEHM kardeşleri | صالحا ṦELḪE Salih'i | أن ÊN diye | اعبدوا EABD̃WE kulluk etsinler | الله ELLH Allah'a | فإذا FÎZ̃E o zaman | هم HM onlar | فريقان FRYGEN iki bölük olmuşlardı | يختصمون YḢTṦMWN birbiriyle çekişen |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | erselnā: biz gönderdik | ilā: | ṧemūde: Semud(kavmin)e | eḣāhum: kardeşleri | SāliHen: Salih'i | eni: diye | ǎ'budū: kulluk etsinler | llahe: Allah'a | feiƶā: o zaman | hum: onlar | ferīḳāni: iki bölük olmuşlardı | yeḣteSimūne: birbiriyle çekişen |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | ÊRSLNE: biz gönderdik | ÎL: | S̃MVD̃: Semud(kavmin)e | ÊḢEHM: kardeşleri | ṦELḪE: Salih'i | ÊN: diye | EABD̃VE: kulluk etsinler | ELLH: Allah'a | FÎZ̃E: o zaman | HM: onlar | FRYGEN: iki bölük olmuşlardı | YḢTṦMVN: birbiriyle çekişen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz, Semûd kavmine, Allah'a kulluk edin diye kardeşleri Sâlih'i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı.
Adem Uğur : Andolsun ki, "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Semud'a, kardeşleri Sâlih'i, "Allâh'a kulluk edin!" diye irsâl ettik. . . Onlar hemen birbirleriyle zıtlaşan iki grup oldular.
Ahmet Tekin : Andolsun ki, 'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin' demesi için, kardeşleri Salih’i, Semûd kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Ahmet Varol : Andolsun biz Semud (kavmin)e de, 'Allah'a kulluk edin' diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen onlar aralarında çekişen iki gruba ayrıldılar.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz Semûd kavmine, Allah’a ibadet edin diye, kardeşleri Salih’i peygamber göndermiştik. Bir de baksın, onlar iki fırka olup çekişiyorlar (kimi mümin olmuş, kimi kâfir. Her biri hak üzere olduğunu iddia ediyor).
Bekir Sadak : And olsun ki, Semud milletine kardesleri Salih'i «Allah'a kulluk ediniz» desin diye gonderdik. Hemen birbiriyle cekisen iki zumreye ayrildilar.
Celal Yıldırım : And olsun ki, Semûd (kavmine) de Allah'a tapsınlar diye kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) gönderdik. Fakat onlar, ansızın birbirleriyle sürtüşüp tartışan iki grup oluverdiler.
Diyanet İşleri : Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i 'Allah'a kulluk ediniz' desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, «Allah'a kulluk edin!» (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Edip Yüksel : Semud'a kardeşleri Salih'i, 'ALLAH'a kulluk edin,' desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i göndermiştik; hemen birbirleriyle çekişen iki fırka oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için, Allaha ıbadet edin diye, Semûda da kardeşleri Salihi göndermiştik, derken bunlar iki fırka oldular çekişiyorlardı
Fizilal-il Kuran : Semudoğullarına da «Allah'a kulluk ediniz» çağrısını seslendirsin diye kardeşleri Salih'i peygamber olarak gönderdik. Fakat Semudoğulları, birbirleri ile çatışan iki karşı gruba ayrıldılar.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Tanrı'ya kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Hakkı Yılmaz : Andolsun ki ‘Allah'a kulluk edin’ diye Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i elçi gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki gurup oluverdiler.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz Semud (kavmin) e de, Allaha ibâdet edin diye, biraderleri Saalihi gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirleriyle çekişir iki fırka (oldular).
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) And olsun ki, Semûd (kavmin)e de: 'Allah’a kulluk edin!' diye(kendilerine nasîhat etmesi için) kardeşleri Sâlih’i gönderdik; bir de baktı ki, onlar birbiriyle çekişen iki fırka olmuşlar.
İbni Kesir : Andolsun ki; Semud'a da kardeşleri Salih'i; Allah'a ibadet edin, diye gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki grup oluverdiler.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki, Semud kavmine "Allah'a kul olsunlar" diye onların kardeşi Salih (A.S)'ı gönderdik. Fakat onlar o zaman hasım olan (çekişen) iki grup oldular.
Muhammed Esed : Ve gerçek şu ki, Biz kavmine: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" desin diye Semud toplumuna (da) kardeşleri Salih'i göndermiştik; onlar, bunun üzerine, hemen birbirleriyle çekişen iki hizbe ayrıldılar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve andolsun ki, Semûd kavmine «Allah'a ibadet ediniz,» diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Onlar ise hemen biribiriyle husumette bulunur iki fırkaya ayrıldılar.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Semud kavmine: “Allah'a kulluk edin!” desin diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.
Şaban Piriş : Semud kavmine, Allah’a kulluk etsinler diye, kardeşleri Salih’i göndermiştik. Hemen birbirleriyle mücadele eden iki grup oluverdiler.
Suat Yıldırım : Bir vakit Biz Semud halkına da, yalnız Allah’a ibadet edin diye çağrıda bulunmak için kardeşleri Salih’i gönderdik.Çok geçmeden onlar birbiriyle çekişen iki bölük oluverdiler.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, Semûd (kavmin)e de kardeşleri Sâlih'i: "Allah'a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: «Yalnızca Allah'a kulluk edin» diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.
Ümit Şimşek : Semud kavmine de, 'Allah'a kulluk edin' diye, kardeşleri Salih'i gönderdik; onlar da birbiriyle çekişen iki fırka oluverdiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}