» 27 / Neml  23:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 23
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنِّي (ÎNY) = innī : şüphesiz ben
2. وَجَدْتُ (VCD̃T) = vecedtu : buldum
3. امْرَأَةً (EMRÊT) = mraeten : bir kadın
4. تَمْلِكُهُمْ (TMLKHM) = temlikuhum : onlara hükümdarlık eden
5. وَأُوتِيَتْ (VÊVTYT) = ve ūtiyet : ve kendisine verilmiştir
6. مِنْ (MN) = min : -den
7. كُلِّ (KL) = kulli : her
8. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey-
9. وَلَهُ (VLHE) = ve lehu : ve onlar
10. عَرْشٌ (ARŞ) = ǎrşun : bir tahtı
11. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
şüphesiz ben | buldum | bir kadın | onlara hükümdarlık eden | ve kendisine verilmiştir | -den | her | şey- | ve onlar | bir tahtı | büyük |

[] [VCD̃] [MRE] [MLK] [ETY] [] [KLL] [ŞYE] [LH] [ARŞ] [AƵM]
ÎNY VCD̃T EMRÊT TMLKHM VÊVTYT MN KL ŞYÙ VLHE ARŞ AƵYM

innī vecedtu mraeten temlikuhum ve ūtiyet min kulli şey'in ve lehu ǎrşun ǎZīmun
إني وجدت امرأة تملكهم وأوتيت من كل شيء ولها عرش عظيم

 » 27 / Neml  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إني | ÎNY innī şüphesiz ben Indeed, I
وجدت و ج د | VCD̃ VCD̃T vecedtu buldum found
امرأة م ر ا | MRE EMRÊT mraeten bir kadın a woman
تملكهم م ل ك | MLK TMLKHM temlikuhum onlara hükümdarlık eden ruling them
وأوتيت ا ت ي | ETY VÊVTYT ve ūtiyet ve kendisine verilmiştir and she has been given
من | MN min -den of
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey- thing
ولها ل ه | LH VLHE ve lehu ve onlar and for her
عرش ع ر ش | ARŞ ARŞ ǎrşun bir tahtı (is) a throne
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

27:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz ben | buldum | bir kadın | onlara hükümdarlık eden | ve kendisine verilmiştir | -den | her | şey- | ve onlar | bir tahtı | büyük |

[] [VCD̃] [MRE] [MLK] [ETY] [] [KLL] [ŞYE] [LH] [ARŞ] [AƵM]
ÎNY VCD̃T EMRÊT TMLKHM VÊVTYT MN KL ŞYÙ VLHE ARŞ AƵYM

innī vecedtu mraeten temlikuhum ve ūtiyet min kulli şey'in ve lehu ǎrşun ǎZīmun
إني وجدت امرأة تملكهم وأوتيت من كل شيء ولها عرش عظيم

[] [و ج د] [م ر ا] [م ل ك] [ا ت ي] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ل ه] [ع ر ش] [ع ظ م]

 » 27 / Neml  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إني | ÎNY innī şüphesiz ben Indeed, I
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
وجدت و ج د | VCD̃ VCD̃T vecedtu buldum found
Vav,Cim,Dal,Te,
6,3,4,400,
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
امرأة م ر ا | MRE EMRÊT mraeten bir kadın a woman
Elif,Mim,Re,,Te merbuta,
1,40,200,,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
تملكهم م ل ك | MLK TMLKHM temlikuhum onlara hükümdarlık eden ruling them
Te,Mim,Lam,Kef,He,Mim,
400,40,30,20,5,40,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأوتيت ا ت ي | ETY VÊVTYT ve ūtiyet ve kendisine verilmiştir and she has been given
Vav,,Vav,Te,Ye,Te,
6,,6,400,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular (form IV) passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
من | MN min -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey- thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
ولها ل ه | LH VLHE ve lehu ve onlar and for her
Vav,Lam,He,Elif,
6,30,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
عرش ع ر ش | ARŞ ARŞ ǎrşun bir tahtı (is) a throne
Ayn,Re,Şın,
70,200,300,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنِّي: şüphesiz ben | وَجَدْتُ: buldum | امْرَأَةً: bir kadın | تَمْلِكُهُمْ: onlara hükümdarlık eden | وَأُوتِيَتْ: ve kendisine verilmiştir | مِنْ: -den | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şey- | وَلَهُ: ve onlar | عَرْشٌ: bir tahtı | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إني ÎNY şüphesiz ben | وجدت WCD̃T buldum | امرأة EMRÊT bir kadın | تملكهم TMLKHM onlara hükümdarlık eden | وأوتيت WÊWTYT ve kendisine verilmiştir | من MN -den | كل KL her | شيء ŞYÙ şey- | ولها WLHE ve onlar | عرش ARŞ bir tahtı | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |innī: şüphesiz ben | vecedtu: buldum | mraeten: bir kadın | temlikuhum: onlara hükümdarlık eden | ve ūtiyet: ve kendisine verilmiştir | min: -den | kulli: her | şey'in: şey- | ve lehu: ve onlar | ǎrşun: bir tahtı | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNY: şüphesiz ben | VCD̃T: buldum | EMRÊT: bir kadın | TMLKHM: onlara hükümdarlık eden | VÊVTYT: ve kendisine verilmiştir | MN: -den | KL: her | ŞYÙ: şey- | VLHE: ve onlar | ARŞ: bir tahtı | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Orada, onlara bir kadının hükümdâr olduğunu gördüm ve kendisine her şey verilmiş ve bir de çok büyük tahtı var.
Adem Uğur : Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
Ahmed Hulusi : "Doğrusu ben, onlara (Sabalılar'a) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve hükümranlık tahtı olan bir kadın buldum. "
Ahmet Tekin : 'Sebe’ halkına kraliçe sıfatıyla hükümdarlık eden liyâkatli, yiğit bir kadınla karşılaştım. Kendisine her şey verilmiş. Muazzam bir tahtı var.'
Ahmet Varol : Ben, onlara [1] hükmeden, kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın buldum.
Ali Bulaç : "Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten ben bir kadın buldum, Sebe’ halkına padişahlık yapıyor, kendisine (padişahların muhtaç olduğu) her şey verilmiş. Muhteşem bir tahtı da var.
Bekir Sadak : (22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve milletinin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bunun icin, dogru yolu bulamazlar. O cok buyuk arsin sahibi olan Allah'tan baska tanri yoktur» dedi. SÙ
Celal Yıldırım : Şüphen olmasın ki ben, ülkesi halkına hükmeden ve (bu hususta gereken ne ise) kendisine her şeyden (bir pay) verilen, aynı zamanda büyük bir tahtı bulunan bir kadına rastladım.
Diyanet İşleri : “Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm.”
Diyanet İşleri (eski) : (22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur' dedi.
Diyanet Vakfi : Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
Edip Yüksel : 'Onları yöneten bir kadın buldum. Kendisine her şeyden verilmiş ve büyük bir sarayı var.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlık eden, kendisine her türlü imkan verilmiş ve büyük bir tahta sahip olan bir kadınla karşılaştım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü ben, orada onlara hükümdarlık eden, kendisine herşey verilmiş, yüce bir tahtı olan bir kadın buldum.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü ben bir kadın buldum, onlara meliklik ediyor, kendisine her şeyden verilmiş, azametli bir tahtı da var
Fizilal-il Kuran : Ben o yörenin halkını yöneten bir kadınla karşılaştım. Allah ona her şeyi vermiş, görkemli bir tahtı var.
Gültekin Onan : "Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
Hakkı Yılmaz : (22-26) Derken, çok beklemeden Hüdhüd geldi de, “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. Şüphesiz ki, Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve çok büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum. Onu ve toplumunu, Allah'ın astlarından güneşe boyun eğip teslimiyet gösterirler/taparlar buldum. Şeytan da göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a boyun eğip teslimiyet göstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için de onlar kılavuzlanan doğru yolu bulamıyorlar. –Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, büyük arşın sahibidir–” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Hakıykat, orada bir kadını onlara hükümdarlık eder buldum. Kendisine her şey verilmişdir. Onun bir de çok büyük bir tahtı var».
Hayrat Neşriyat : 'Gerçekten ben, onlara (Sebe’lilere) hükümdârlık eden ve kendisine herşeyden(bir nasib) verilmiş ve kendisi için büyük bir taht bulunan (Belkıs adında) bir kadın buldum!'
İbni Kesir : Ora halkına hükmeden, her şeyden kendisine bolca verilmiş olan ve büyük bir tahta sahip bir kadın buldum.
İskender Evrenosoğlu : Gerçekten ben, onlara melik olan (hükümdarlık yapan) bir hanım buldum. Ona, herşeyden verilmiş ve onun büyük bir arşı (tahtı) var.
Muhammed Esed : "Oranın halkına bir kadının hükmettiğini gördüm; (öyle bir kadın ki,) kendisine (iyi ve güzel) şeylerin hepsinden (cömertçe) verilmiş; güçlü de bir yönetimi var.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Muhakkak ki ben, bir kadın buldum ki onlara hükümdarlık ediyor ve kendisine her şeyden verilmiş ve onun için pek büyük bir taht da var.»
Ömer Öngüt : “Oranın halkına hükümdarlık eden, kendisine her türlü imkân verilmiş bir kadınla karşılaştım. Muhteşem bir tahtı da var. ”
Şaban Piriş : -Ben, orada hükümdarlık eden bir kadın buldum. Bu kadına her şey verilmiş, onun bir de kocaman tahtı var.
Suat Yıldırım : Sebe halkını bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm. Kendisine her türlü imkân verilmiş. Onun güçlü bir yönetimi olduğu gibi pek büyük bir tahtı da var.
Süleyman Ateş : "Ben onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı var."
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var.»
Ümit Şimşek : 'Orada, onları yöneten bir kadın hükümdar buldum ki, her türlü imkâna sahip; pek büyük bir de tahtı var.
Yaşar Nuri Öztürk : "Sabâlılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}