» 68 / Kalem  29:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 68 / Kalem  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : Dediler
2. سُبْحَانَ (SBḪEN) = subHāne : yücedir
3. رَبِّنَا (RBNE) = rabbinā : Rabbimiz
4. إِنَّا (ÎNE) = innā :
5. كُنَّا (KNE) = kunnā : -olduk
6. ظَالِمِينَ (ƵELMYN) = Zālimīne : karartmakta-
Dediler | yücedir | Rabbimiz | | -olduk | karartmakta- |

[GVL] [SBḪ] [RBB] [] [KVN] [ƵLM]
GELVE SBḪEN RBNE ÎNE KNE ƵELMYN

ḳālū subHāne rabbinā innā kunnā Zālimīne
قالوا سبحان ربنا إنا كنا ظالمين

 » 68 / Kalem  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū Dediler They said,
سبحان س ب ح | SBḪ SBḪEN subHāne yücedir """Glory be"
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbinā Rabbimiz (to) our Lord!
إنا | ÎNE innā Indeed, we
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā -olduk [we] were
ظالمين ظ ل م | ƵLM ƵELMYN Zālimīne karartmakta- "wrongdoers."""

68:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Dediler | yücedir | Rabbimiz | | -olduk | karartmakta- |

[GVL] [SBḪ] [RBB] [] [KVN] [ƵLM]
GELVE SBḪEN RBNE ÎNE KNE ƵELMYN

ḳālū subHāne rabbinā innā kunnā Zālimīne
قالوا سبحان ربنا إنا كنا ظالمين

[ق و ل] [س ب ح] [ر ب ب] [] [ك و ن] [ظ ل م]

 » 68 / Kalem  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū Dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
سبحان س ب ح | SBḪ SBḪEN subHāne yücedir """Glory be"
Sin,Be,Ha,Elif,Nun,
60,2,8,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbinā Rabbimiz (to) our Lord!
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنا | ÎNE innā Indeed, we
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā -olduk [we] were
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ظالمين ظ ل م | ƵLM ƵELMYN Zālimīne karartmakta- "wrongdoers."""
Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
900,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: Dediler | سُبْحَانَ: yücedir | رَبِّنَا: Rabbimiz | إِنَّا: | كُنَّا: -olduk | ظَالِمِينَ: karartmakta- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE Dediler | سبحان SBḪEN yücedir | ربنا RBNE Rabbimiz | إنا ÎNE | كنا KNE -olduk | ظالمين ƵELMYN karartmakta- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: Dediler | subHāne: yücedir | rabbinā: Rabbimiz | innā: | kunnā: -olduk | Zālimīne: karartmakta- |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: Dediler | SBḪEN: yücedir | RBNE: Rabbimiz | ÎNE: | KNE: -olduk | ƵELMYN: karartmakta- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Dediler ki: Şanı yücedir Rabbimizin, gerçekten de zâlimlerden olduk biz.
Adem Uğur : Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Subhan'dır Rabbimiz! Muhakkak ki biz işin hakkını veremeyenler olduk!"
Ahmet Tekin : 'Rabbimizi tesbih ve tenzih ederiz. Biz gerçekten hakka riayet etmeyen zâlim, müşrik bir milletmişiz.' dediler.
Ahmet Varol : 'Rabbimizi tesbih ederiz! Doğrusu biz zalimlerdenmişiz' dediler.
Ali Bulaç : ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz."
Ali Fikri Yavuz : Onlar: “- Seni tenzîh ederiz, Rabbimiz! Doğrusu biz zalimlermişiz.” dediler.
Bekir Sadak : «ORabbimizi tenzih ederiz; dogrusu biz yazik etmistik» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar da: «Rabbimiz! Seni tesbîh ve tenzîh ederiz. Şüphesiz ki, biz zalimlermişiz» dediler.
Diyanet İşleri : Onlar, “Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : 'Rabbimizi tenzih ederiz; doğrusu biz yazık etmiştik' dediler.
Diyanet Vakfi : Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
Edip Yüksel : Dediler ki, 'Rabbimiz yücedir. Biz zalimler imişiz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz.» (dediler).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Rabbimiz Seni tenzih ederiz, doğrusu bizler zalimlermişiz!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sübhansın ya rabbena! Dediler: bizler doğrusu zalimlermişiz
Fizilal-il Kuran : «Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz kendi kendimize zulüm etmişiz» dediler.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz."
Hakkı Yılmaz : (25-29) "Sadece engelleme gücüne sahip/şiddete güçleri yeten bir tavırla erkenden gittiler. Ama çiftliği gördüklerinde: “Biz şüphesiz biz şaşırmışız/ yanlış yere gelmişiz; yok yok, biz yoksun bırakılmışız; Allah bizi cezalandırmış!” dediler. En hayırlı olanları: “Ben size ‘Allah'ı noksanlıklardan arındırmıyor musunuz?’ dememiş miydim?” dedi. Onlar: “Rabbimiz Seni tenzih ederiz, doğrusu bizler yanlış; kendi zararlarına iş yapan, haksız davranan kimselermişiz!” dediler. "
Hasan Basri Çantay : «Seni (tesbîh ve) tenzîh ederiz ey Rabbimiz. Hakıykaten biz zaalimlermişiz» dediler.
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Rabbimizi tenzîh ederiz; doğrusu biz zâlim kimselermişiz!' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Tesbih ederiz Seni Rabbımız, gerçekten biz, zalimlerden olmuşuz.
İskender Evrenosoğlu : “Bizim Rabbimiz Sübhan'dır (yücedir, herşeyden münezzehtir). Muhakkak ki biz, zalim kimseler olduk.” dediler.
Muhammed Esed : Onlar: "Rabbimizin şanı yücedir! Doğrusu biz zulüm işliyorduk!" diye cevap verdiler;
Ömer Nasuhi Bilmen : (29-30) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Seni tesbih (tenzih) ederiz, muhakkak ki, biz zalim kimseler olduk.» Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
Ömer Öngüt : "Rabbimizi tesbih ederiz. Doğrusu biz zâlimlermişiz. " dediler.
Şaban Piriş : Hemen akılları başlarına geldi ve: -Rabbimiz'in şanı yücedir. Biz, zalimlerden olduk, dediler.
Suat Yıldırım : (29-30) Bunun üzerine "Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz!" deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Süleyman Ateş : "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zulmedenlermişiz!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Rabbimiz, seni tesbih eder yüceltiriz; gerçekten bizler zalim olanlarmışız.»
Ümit Şimşek : 'Rabbimizi tesbih ederiz,' dediler. 'Doğrusu biz kendimize yazık etmişiz.'
Yaşar Nuri Öztürk : O zaman dediler ki: "Tespih ederiz seni, ey Rabbimiz! Gerçekten biz zalimler olduk."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}