» 68 / Kalem  18:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 68 / Kalem  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
2. يَسْتَثْنُونَ (YSTS̃NVN) = yesteṧnūne : istisna da etmiyorlardı
ve | istisna da etmiyorlardı |

[] [S̃NY]
VLE YSTS̃NVN

ve lā yesteṧnūne
ولا يستثنون

 » 68 / Kalem  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
يستثنون ث ن ي | S̃NY YSTS̃NVN yesteṧnūne istisna da etmiyorlardı making exception.

68:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | istisna da etmiyorlardı |

[] [S̃NY]
VLE YSTS̃NVN

ve lā yesteṧnūne
ولا يستثنون

[] [ث ن ي]

 » 68 / Kalem  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يستثنون ث ن ي | S̃NY YSTS̃NVN yesteṧnūne istisna da etmiyorlardı making exception.
Ye,Sin,Te,Se,Nun,Vav,Nun,
10,60,400,500,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
VLE YSTS̃NVN

ولا يستثنون

 » 68 / Kalem  Suresi: 18

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve | يَسْتَثْنُونَ: istisna da etmiyorlardı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve | يستثنون YSTS̃NWN istisna da etmiyorlardı |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve | yesteṧnūne: istisna da etmiyorlardı |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve | YSTS̃NVN: istisna da etmiyorlardı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Tanrı dilerse de dememişlerdi.
Adem Uğur : Onlar istisna da etmiyorlardı.
Ahmed Hulusi : (İnşâAllâh diye) istisna yapmıyorlardı!
Ahmet Tekin : Yeminlerini 'Allah izin verirse...' ile kayıtlamıyorlar, muhtaçları bile istisna etmiyorlardı.
Ahmet Varol : Hiç istisna da etmiyorlardı. [3]
Ali Bulaç : (Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : İstisna da yapmıyorlaradı, (İnşaallah demiyorlardı).
Bekir Sadak : (17-18) Biz bunlari, vaktiyle bahce sahiplerini denedigimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahceyi devsireceklerine bir istisna payi birakmaksizin yemin etmislerdi.
Celal Yıldırım : (17-18) Şüphesiz ki biz, onları ürünlerini sabahladıklarında devşireceklerine yemin eden ve hiçbir istisna yapmayan bahçe sahiplerini belâya uğratıp denediğimiz gibi belâya uğratıp denedik.
Diyanet İşleri : (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.)
Diyanet İşleri (eski) : (17-18) Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi.
Diyanet Vakfi : (17-18) Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı.
Edip Yüksel : Bundan hiç bir kuşkuları yoktu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İstisna da etmiyorlardı («inşaallah» demiyorlardı).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Allah izin verirse, diye) bir istisna da yapmıyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir istisna da yapmıyorlardı
Fizilal-il Kuran : Onlar istisna da etmiyorlardı.
Gültekin Onan : (Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı.
Hakkı Yılmaz : (17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!
Hasan Basri Çantay : (Bu babda) istisna da yapmıyorlardı.
Hayrat Neşriyat : (İnşâallah diyerek) istisnâ da yapmıyorlardı.
İbni Kesir : Bir istisna da yapmıyorlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve bir istisna yapmıyorlar.
Muhammed Esed : ve onlar (Allah'ın iradesi ile ilgili) hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı:
Ömer Nasuhi Bilmen : (18-19) Bir istisnada da bulunmuyorlardı. Derken onlar uykuda iken o bostanın üzerine Rabbin tarafından bir azap (beliyye) dolaşıverdi.
Ömer Öngüt : Bir istisna da yapmıyorlardı.
Şaban Piriş : Hiçbir istisna da yapmıyorlardı.
Suat Yıldırım : (17-18) Biz tıpkı o bahçe sahiplerini sınadığımız gibi, bunları da sınadık. Onlar sabah erken mahsulü devşireceklerini yeminle pekiştirip kesin söylemiş, (inşaallah dememiş), Allah’ın iznine bağlamamışlardı. Ayrıca fakirlerin payını düşünmemişlerdi.
Süleyman Ateş : İstisnâ da etmiyorlar (Allâh dilerse biçeriz demiyorlar)dı.
Tefhim-ul Kuran : (Bu konuda) Hiçbir istisna da yapmıyorlardı.
Ümit Şimşek : Bir istisna da yapmamışlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Hiçbir istisna tanımıyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}