» 68 / Kalem  24:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 68 / Kalem  Suresi: 24
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَنْ (ÊN) = en : diye
2. لَا (LE) = lā :
3. يَدْخُلَنَّهَا (YD̃ḢLNHE) = yedḣulennehā : sakın sokulmasın
4. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün
5. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : yanınıza
6. مِسْكِينٌ (MSKYN) = miskīnun : hiçbir yoksul
diye | | sakın sokulmasın | bugün | yanınıza | hiçbir yoksul |

[] [] [D̃ḢL] [YVM] [] [SKN]
ÊN LE YD̃ḢLNHE ELYVM ALYKM MSKYN

en yedḣulennehā l-yevme ǎleykum miskīnun
أن لا يدخلنها اليوم عليكم مسكين

 » 68 / Kalem  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أن | ÊN en diye That
لا | LE """Not"
يدخلنها د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢLNHE yedḣulennehā sakın sokulmasın will enter it
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün today
عليكم | ALYKM ǎleykum yanınıza upon you
مسكين س ك ن | SKN MSKYN miskīnun hiçbir yoksul "any poor person."""

68:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

diye | | sakın sokulmasın | bugün | yanınıza | hiçbir yoksul |

[] [] [D̃ḢL] [YVM] [] [SKN]
ÊN LE YD̃ḢLNHE ELYVM ALYKM MSKYN

en yedḣulennehā l-yevme ǎleykum miskīnun
أن لا يدخلنها اليوم عليكم مسكين

[] [] [د خ ل] [ي و م] [] [س ك ن]

 » 68 / Kalem  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أن | ÊN en diye That
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
لا | LE """Not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
يدخلنها د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢLNHE yedḣulennehā sakın sokulmasın will enter it
Ye,Dal,Hı,Lam,Nun,He,Elif,
10,4,600,30,50,5,1,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون للتوكيد و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün today
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
T – accusative masculine time adverb
ظرف زمان منصوب
عليكم | ALYKM ǎleykum yanınıza upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
مسكين س ك ن | SKN MSKYN miskīnun hiçbir yoksul "any poor person."""
Mim,Sin,Kef,Ye,Nun,
40,60,20,10,50,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَنْ: diye | لَا: | يَدْخُلَنَّهَا: sakın sokulmasın | الْيَوْمَ: bugün | عَلَيْكُمْ: yanınıza | مِسْكِينٌ: hiçbir yoksul |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أن ÊN diye | لا LE | يدخلنها YD̃ḢLNHE sakın sokulmasın | اليوم ELYWM bugün | عليكم ALYKM yanınıza | مسكين MSKYN hiçbir yoksul |
Kırık Meal (Okunuş) : |en: diye | : | yedḣulennehā: sakın sokulmasın | l-yevme: bugün | ǎleykum: yanınıza | miskīnun: hiçbir yoksul |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊN: diye | LE: | YD̃ḢLNHE: sakın sokulmasın | ELYVM: bugün | ALYKM: yanınıza | MSKYN: hiçbir yoksul |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bugün hiçbir yoksula yol vermeyin, yanınıza gelmesin sakın.
Adem Uğur : Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın diye.
Ahmed Hulusi : "Sakın bugün hiçbir yoksul ona (bahçeye) girip yanınıza gelmesin!" (diye).
Ahmet Tekin : 'Sakın, bugün, yanınıza çevresi, çaresi olmayan bir yoksul sokulmasın.' diye fısıldaşıyorlardı.
Ahmet Varol : 'Sakın bugün oraya bir yoksul girip yanınıza sokulmasın' diye.
Ali Bulaç : "Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
Ali Fikri Yavuz : “Bugün bağınıza bir miskin sokulmasın.”
Bekir Sadak : (23-24) «ugun orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi.
Celal Yıldırım : (23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.»
Diyanet İşleri : (23-24) Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
Diyanet İşleri (eski) : (23-24) 'Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın' diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
Diyanet Vakfi : (23-24) Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.
Edip Yüksel : 'Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın» diyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın! diyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sakın bu gün aranıza bir miskîn sokulmasın diyorlardı
Fizilal-il Kuran : Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın.
Gültekin Onan : "Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
Hakkı Yılmaz : (17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!
Hasan Basri Çantay : «Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin» diye.
Hayrat Neşriyat : (23-24) 'Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!' diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.
İbni Kesir : Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.
İskender Evrenosoğlu : Sakın bugün oraya (bostana) sizin yanınıza bir yoksul girmesin.
Muhammed Esed : "Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men'e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.
Ömer Öngüt : "Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanımıza sokulmasın!"
Şaban Piriş : -Sakın bugün hiçbir yoksul oraya girmesin, diyerek..
Suat Yıldırım : (23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkân vermeyin!"
Süleyman Ateş : "Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.
Tefhim-ul Kuran : «Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın.»
Ümit Şimşek : 'Sakın yanınıza bir yoksul sokulmasın' diye.
Yaşar Nuri Öztürk : "Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}