» 4 / Nisâ  124:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 124
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve her kim
2. يَعْمَلْ (YAML) = yeǎ'mel : yaparsa
3. مِنَ (MN) = mine :
4. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : güzel işler
5. مِنْ (MN) = min :
6. ذَكَرٍ (Z̃KR) = ƶekerin : erkekten
7. أَوْ (ÊV) = ev : veya
8. أُنْثَىٰ (ÊNS̃) = unṧā : kadından
9. وَهُوَ (VHV) = ve huve : ve onlar
10. مُؤْمِنٌ (MÙMN) = mu'minun : inanarak
11. فَأُولَٰئِكَ (FÊVLÙK) = feulāike : işte öyle kimseler
12. يَدْخُلُونَ (YD̃ḢLVN) = yedḣulūne : girerler
13. الْجَنَّةَ (ELCNT) = l-cennete : cennete
14. وَلَا (VLE) = ve lā :
15. يُظْلَمُونَ (YƵLMVN) = yuZlemūne : ve haksızlığa uğratılmazlar
16. نَقِيرًا (NGYRE) = neḳīran : zerre kadar
ve her kim | yaparsa | | güzel işler | | erkekten | veya | kadından | ve onlar | inanarak | işte öyle kimseler | girerler | cennete | | ve haksızlığa uğratılmazlar | zerre kadar |

[] [AML] [] [ṦLḪ] [] [Z̃KR] [] [ENS̃] [] [EMN] [] [D̃ḢL] [CNN] [] [ƵLM] [NGR]
VMN YAML MN ELṦELḪET MN Z̃KR ÊV ÊNS̃ VHV MÙMN FÊVLÙK YD̃ḢLVN ELCNT VLE YƵLMVN NGYRE

ve men yeǎ'mel mine S-SāliHāti min ƶekerin ev unṧā ve huve mu'minun feulāike yedḣulūne l-cennete ve lā yuZlemūne neḳīran
ومن يعمل من الصالحات من ذكر أو أنثى وهو مؤمن فأولئك يدخلون الجنة ولا يظلمون نقيرا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 124
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve her kim And whoever
يعمل ع م ل | AML YAML yeǎ'mel yaparsa does
من | MN mine [of]
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti güzel işler [the] righteous deeds
من | MN min from
ذكر ذ ك ر | Z̃KR Z̃KR ƶekerin erkekten (the) male
أو | ÊV ev veya or
أنثى ا ن ث | ENS̃ ÊNS̃ unṧā kadından female,
وهو | VHV ve huve ve onlar and he
مؤمن ا م ن | EMN MÙMN mu'minun inanarak (is) a believer,
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte öyle kimseler then those
يدخلون د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢLVN yedḣulūne girerler will enter
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cennete cennete Paradise
ولا | VLE ve lā and not
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne ve haksızlığa uğratılmazlar they will be wronged
نقيرا ن ق ر | NGR NGYRE neḳīran zerre kadar (even as much as) the speck on a date-seed.

4:124 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve her kim | yaparsa | | güzel işler | | erkekten | veya | kadından | ve onlar | inanarak | işte öyle kimseler | girerler | cennete | | ve haksızlığa uğratılmazlar | zerre kadar |

[] [AML] [] [ṦLḪ] [] [Z̃KR] [] [ENS̃] [] [EMN] [] [D̃ḢL] [CNN] [] [ƵLM] [NGR]
VMN YAML MN ELṦELḪET MN Z̃KR ÊV ÊNS̃ VHV MÙMN FÊVLÙK YD̃ḢLVN ELCNT VLE YƵLMVN NGYRE

ve men yeǎ'mel mine S-SāliHāti min ƶekerin ev unṧā ve huve mu'minun feulāike yedḣulūne l-cennete ve lā yuZlemūne neḳīran
ومن يعمل من الصالحات من ذكر أو أنثى وهو مؤمن فأولئك يدخلون الجنة ولا يظلمون نقيرا

[] [ع م ل] [] [ص ل ح] [] [ذ ك ر] [] [ا ن ث] [] [ا م ن] [] [د خ ل] [ج ن ن] [] [ظ ل م] [ن ق ر]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 124
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve her kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional noun
الواو عاطفة
اسم شرط
يعمل ع م ل | AML YAML yeǎ'mel yaparsa does
Ye,Ayn,Mim,Lam,
10,70,40,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
من | MN mine [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti güzel işler [the] righteous deeds
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ذكر ذ ك ر | Z̃KR Z̃KR ƶekerin erkekten (the) male
Zel,Kef,Re,
700,20,200,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أنثى ا ن ث | ENS̃ ÊNS̃ unṧā kadından female,
,Nun,Se,,
,50,500,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وهو | VHV ve huve ve onlar and he
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
مؤمن ا م ن | EMN MÙMN mu'minun inanarak (is) a believer,
Mim,,Mim,Nun,
40,,40,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مرفوع
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte öyle kimseler then those
Fe,,Vav,Lam,,Kef,
80,,6,30,,20,
RSLT – prefixed result particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
اسم اشارة
يدخلون د خ ل | D̃ḢL YD̃ḢLVN yedḣulūne girerler will enter
Ye,Dal,Hı,Lam,Vav,Nun,
10,4,600,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cennete cennete Paradise
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – accusative feminine proper noun → Paradise"
اسم علم منصوب
ولا | VLE ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne ve haksızlığa uğratılmazlar they will be wronged
Ye,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,900,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
نقيرا ن ق ر | NGR NGYRE neḳīran zerre kadar (even as much as) the speck on a date-seed.
Nun,Gaf,Ye,Re,Elif,
50,100,10,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَنْ: ve her kim | يَعْمَلْ: yaparsa | مِنَ: | الصَّالِحَاتِ: güzel işler | مِنْ: | ذَكَرٍ: erkekten | أَوْ: veya | أُنْثَىٰ: kadından | وَهُوَ: ve onlar | مُؤْمِنٌ: inanarak | فَأُولَٰئِكَ: işte öyle kimseler | يَدْخُلُونَ: girerler | الْجَنَّةَ: cennete | وَلَا: | يُظْلَمُونَ: ve haksızlığa uğratılmazlar | نَقِيرًا: zerre kadar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومن WMN ve her kim | يعمل YAML yaparsa | من MN | الصالحات ELṦELḪET güzel işler | من MN | ذكر Z̃KR erkekten | أو ÊW veya | أنثى ÊNS̃ kadından | وهو WHW ve onlar | مؤمن MÙMN inanarak | فأولئك FÊWLÙK işte öyle kimseler | يدخلون YD̃ḢLWN girerler | الجنة ELCNT cennete | ولا WLE | يظلمون YƵLMWN ve haksızlığa uğratılmazlar | نقيرا NGYRE zerre kadar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve men: ve her kim | yeǎ'mel: yaparsa | mine: | S-SāliHāti: güzel işler | min: | ƶekerin: erkekten | ev: veya | unṧā: kadından | ve huve: ve onlar | mu'minun: inanarak | feulāike: işte öyle kimseler | yedḣulūne: girerler | l-cennete: cennete | ve lā: | yuZlemūne: ve haksızlığa uğratılmazlar | neḳīran: zerre kadar |
Kırık Meal (Transcript) : |VMN: ve her kim | YAML: yaparsa | MN: | ELṦELḪET: güzel işler | MN: | Z̃KR: erkekten | ÊV: veya | ÊNS̃: kadından | VHV: ve onlar | MÙMN: inanarak | FÊVLÙK: işte öyle kimseler | YD̃ḢLVN: girerler | ELCNT: cennete | VLE: | YƵLMVN: ve haksızlığa uğratılmazlar | NGYRE: zerre kadar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Erkek olsun, kadın olsun, inanıp da iyi işlerde bulunanlar, cennete girerler ve kıl kadar bile zulüm görmezler, hakları zayi olmaz.
Adem Uğur : Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Ahmed Hulusi : İman etmiş olarak erkek veya kadın, kimler hayırlı bir iş yaparlarsa, onlar cennete girerler, zerrece hakları kaybolmaz.
Ahmet Tekin : Erkek olsun, kadın olsun, kimler de mü’min olarak gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarından, İslâmî düzenden sorumlu olduğu kısmını hayata geçirirler, iş barışı içinde, bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak, nimetin-ürünün kendisini ilgilendiren alanda bollaşmasını sağlarlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olurlar, cârî-kalıcı hayırlardan-sâlih amellerden imkânları dahilindekileri işlerlerse, işte onlar cennete girerler. Hurma çekirdeğinin üzerindeki minnacık oyuğu dolduracak kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.
Ahmet Varol : Erkek veya kadınlardan kimler de imanlı olarak iyiliklerden bir şey işlerlerse bunlar da cennete girerler ve bir zerre kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Bulaç : Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Mü’min olduğu halde erkek ve kadından kim bir takım sâlih âmellerde bulunursa, işte bu gibiler, cennete girerler ve zerre kadar zulmedilmezler.
Bekir Sadak : Erkek veya kadin, mumin olarak, kim yararli isler islerse, iste onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez.
Celal Yıldırım : Erkek ve kadından kim mü'min olduğu halde iyi ve yararlı işlerde bulunursa, işte onlar Cennet'e girerler, hurma çekirdeğinin zarındaki küçücük oyuk kadar olsun haksızlığa uğramazlar.
Diyanet İşleri : Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Erkek veya kadın, mümin olarak, kim yararlı işler işlerse, işte onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez.
Diyanet Vakfi : Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Edip Yüksel : Erkek veya kadın, her kim inanarak erdemli bir hayat sürerse cennete girer ve en ufak bir haksızlık görmez
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Erkek veya kadın, kim mümin olur da güzel amellerden işlerse, işte onlar cennete girerler. Zerre kadar da haksızlığa uğratılmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Erkek olsun, kadın olsun her hangi bir kimse mümin olarak iyi bir iş yaparsa, işte böyleleri cennete girerler ve zerrece hakları yenmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Gerek erkeklerden gerek dişi her hangi bir gişi de mü'min olarak iyi işlerden bir iş tutarsa işte böyleler Cennete girerler ve zerrece hakları yenmez
Fizilal-il Kuran : Buna karşılık erkek yada kadın kim inanarak iyi bir amel işlerse, böyleleri de zerre kadar haksızlığa uğramaksızın cennete girerler.
Gültekin Onan : Erkek olsun, kadın olsun inançlı olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Ve erkekten veya kadından, kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik işler yaparsa, artık işte onlar, cennete girerler. Ve hurma çekirdeğinin sırtındaki çukur kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Hasan Basri Çantay : Erkekden veya kadından kim de mü'min olarak güzel güzel işlerden (bir şey) yaparsa işte onlar cennete girerler. Bir çekirdeğin çukurcuğu kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.
Hayrat Neşriyat : Hem erkek veya kadın, kendisi mü’min olarak kim sâlih amellerden işlerse, işte onlar Cennete girerler ve bir çekirdeğin (arkasındaki küçücük) oyuğu kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.
İbni Kesir : Erkek veya kadın her kim ki; mü'min olarak salih amel işlerse cennete girer. Ve kendilerine zerre kadar zulmedilmez.
İskender Evrenosoğlu : Ve erkeklerden veya kadınlardan mü'min olarak, kim salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa o taktirde, işte onlar, cennete girerler ve onlara hurma çekirdeğinin lifi kadar (zerre kadar) bile zulmedilmez.
Muhammed Esed : Halbuki -ister erkek ister kadın olsun- iman edip (yapabileceği) doğru ve yararlı işler yapan kimse cennete girecek ve bir hurma çekirdeği(ni dolduracak) kadar bile haksızlığa uğramayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve erkekten ve kadından herhangi bir kimse, mü'min olduğu halde iyi işlerden bir şey işlerse işte onlar cennete gireceklerdir ve bir çekirdeğin arkasındaki bir çukurcuk kadar bile zulme uğramayacaklardır.
Ömer Öngüt : Erkek olsun kadın olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, işte bunlar cennete girerler. Onlar zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Şaban Piriş : Mümin olarak kim bir doğru iş yaparsa erkek olsun, kadın olsun işte bunlar cennete girecekler ve zerre kadar haksızlık görmeyeceklerdir.
Suat Yıldırım : Erkek olsun kadın olsun kim mümin olarak iyi ve yararlı işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar bile hakları yenmez.
Süleyman Ateş : Erkek veya kadından her kim inanarak güzel işler yaparsa, işte öyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar, cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.
Ümit Şimşek : Kim de mü'min olarak iyi işler yaparsa, erkek olsun, kadın olsun, onlar da zerre kadar haksızlığa uğratılmadan Cennete girerler.
Yaşar Nuri Öztürk : Erkek veya kadın, inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işler yapanlar cennete gireceklerdir. Ve zerre kadar zulme uğratılmayacaklardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}