» 25 / Furkân  Suresi:

Kuran Sırası: 25
İniş Sırası: 42

Ahmet Varol Meali
Alemler için uyarıcı olması üzere kuluna furkanı [1] indiren (Allah) ne yücedir.(25:1)
O ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur; bir çocuk edinmemiştir; mülkünde ortağı yoktur; her şeyi yaratmış ve ona belli bir ölçüye göre düzen (şekil) vermiştir.(25:2)
O'ndan başka, bir şey yaratamayan ve kendileri yaratılan, kendilerine bile bir zarar veya yarar sağlayamayan, öldürmeye de, yaşatmaya da, yeniden diriltmeye de güçleri olmayan ilahlar edindiler.(25:3)
İnkar edenler dediler ki: 'Bu (Kur'an), onun (Muhammed'in) uydurduğu bir düzmeceden başka bir şey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir.' Böylece onlar kesinlikle haksız ve yalan (bir söz) ortaya attılar.(25:4)
Yine dediler ki: '(Bunlar) öncekilerin masallarıdır. O onları yazdırmıştır ve sabah akşam kendisine okunmaktadır.'(25:5)
De ki: 'Onu göklerdeki ve yerdeki gizliliği bilen (Allah) indirdi. O çok bağışlayan, çok rahmet edendir.'(25:6)
Dediler ki: 'Bu Peygambere ne oluyor ki yemek yiyor çarşılarda dolaşıyor. Ona kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil miydi?(25:7)
Yahut kendisine bir hazine atılmalı veya içinden yiyeceği bir bahçesi olmalı değil miydi?' Zalimler: 'Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz' dediler.(25:8)
Bak senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Onlar artık hiçbir yol bulamazlar.(25:9)
O (Allah) pek yücedir ki, dilerse sana bundan daha hayırlısını, altından ırmaklar akan cennetler verir ve senin için köşkler var eder.(25:10)
Hayır, onlar kıyamet saatini de yalanladılar. Kıyamet saatini yalanlayanlar için çılgın bir ateş hazırladık.(25:11)
O onları uzak bir yerden görünce onlar onun öfkelenişini [2] ve uğultusunu duyarlar.(25:12)
Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman orada yokoluşu (ölümü) çağırırlar.(25:13)
'Bugün bir tek yokoluşu değil pek çok (kere) yokoluşu çağırın.'(25:14)
De ki: 'Bu mu daha hayırlıdır yoksa takva sahiplerine vaadedilen sonsuzluk cenneti mi? Orası onlar için bir mükafat ve dönüş yeridir.'(25:15)
Onlara orada istedikleri vardır ve (orada) ebedi kalırlar. Bu Rabbinin üzerine, (yerine getirilmesi) istenen bir vaaddir.(25:16)
O gün onları ve Allah'tan başka taptıklarını toplayıp der ki: 'Siz mi şu kullarımı saptırdınız yoksa kendileri mi yoldan saptılar?'(25:17)
Derler ki: 'Seni tenzih ederiz. Senden başka dostlar edinmemiz bize yaraşmaz. Ancak sen onları ve atalarını yararlandırdın, onlar da zikri [3] unuttular ve böylece helake uğrayan bir topluluk oldular.'(25:18)
Böylece sizi, söyledikleriniz konusunda kesinlikle yalanlamışlardır. Artık ne (azabı) geri çevirmeye ne de yardıma [4] güç yetirebilirsiniz. Sizden kim zulmederse ona büyük bir azap tattırırız.(25:19)
Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de muhakkak yemek yiyor çarşılarda dolaşıyorlardı. Sabrediyor musunuz diye sizin bazılarınızı bazılarınız için imtihan kıldık. Senin Rabbin görendir.(25:20)
Bize kavuşmayı ummayanlar dediler ki: 'Bize meleklerin indirilmesi veya Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?' Andolsun onlar kendi kendilerine büyüklenmiş ve büyük bir azgınlıkla haddi aşmışlardır.(25:21)
Melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara müjde yoktur ve (melekler onlara): '(Müjde) size yasaktır yasak!' derler.(25:22)
Onların işlediği her ameli ele alıp savrulmuş toz haline getiririz.(25:23)
O gün cennetliklerin kalacakları yer daha iyi, dinlenecekleri yer daha güzeldir.(25:24)
O gün gök beyaz bulutlarla parçalanır ve melekler akın akın indirilirler.(25:25)
O gün gerçek mülk [5] Rahman'ındır ve o, kâfirler için oldukça zor bir gün olur.(25:26)
O gün zalim kişi ellerini ısırarak der ki: 'Ah keşke Peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım.(25:27)
Yazık bana! Keşke filancayı dost edinmeseydim!(25:28)
Andolsun o beni, bana geldikten sonra zikirden (Kur'an'dan) saptırdı. Şeytan da insanı yalnız ve yardımsız bırakır.'(25:29)
Peygamber dedi ki: 'Ey Rabbim! Doğrusu kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş halde bıraktılar.'(25:30)
Biz bu şekilde her peygamber için suçlulardan bir düşman var ettik. Doğru yola iletici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.(25:31)
İnkar edenler dediler ki: 'Bu Kur'an ona bir kerede topluca indirilmeli değil miydi?' Biz onunla senin kalbini sağlamlaştırmak için bu şekilde (ayet ayet indirdik) ve belli bir düzen üzere ağır ağır okuduk.(25:32)
Sana her ne örnek getirseler mutlaka biz de (ona karşı) sana hakkı ve daha güzel açıklamayı getiririz.(25:33)
O yüzüstü cehenneme sürülecek olanlar, işte onlar daha kötü yerde ve daha sapık yoldadırlar.(25:34)
Andolsun biz Musa'ya kitabı verdik ve kardeşi Harun'u onun yanında yardımcı kıldık.(25:35)
Böylece onlara: 'Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonuçta onları temelli bir yıkıma uğrattık.(25:36)
Nuh kavmi de peygamberleri yalanlayınca onları suda boğduk ve onları insanlar için bir ibret kıldık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.(25:37)
Ad'ı, Semud'u, Ress ahalisini ve bunların aralarında pek çok nesilleri de (helak ettik).(25:38)
Her biri için örnekler verdik. (Öğüt almayınca da) hepsini kırıp geçirdik.(25:39)
Andolsun onlar üzerine felaket yağmuru yağdırılan kasabaya uğramışlardı. Yine de onu görmüyorlar mıydı? Hayır onlar yeniden dirilişi ummuyorlardı.(25:40)
Seni gördüklerinde, ancak alaya alırlar: 'Allah'ın Peygamber olarak gönderdiği bu mu?(25:41)
Eğer biz onların üzerinde kararlılık göstermeseydik neredeyse bizi ilahlarımızdan saptıracaktı.' Yakında azabı gördüklerinde kimin yolca daha sapık olduğunu bilecekler.(25:42)
Arzularını kendine ilah edinmiş olanı gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?(25:43)
Yoksa sen onların çoğunun duyduklarını veya akıl ettiklerini mi sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler belki yolca daha sapıktırlar.(25:44)
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? İsteseydi onu durgun kılardı. Sonra güneşi onun üzerine delil kıldık.(25:45)
Sonra onu azar azar kendimize çektik.(25:46)
O, sizin için geceyi bir örtü, uykuyu bir dinlenme, gündüzü yayılıp çalışma (vakti) kılandır.(25:47)
Rahmetinin öncesinde rüzgarları bir müjdeci olarak gönderen de O'dur. Biz gökten tertemiz su indirdik.(25:48)
Onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bir çoğunu onunla sulayalım diye.(25:49)
Andolsun ki öğüt alsınlar diye onu aralarında dağıttık. [6] Ancak insanların çoğu nankörlükten başka bir şeye yanaşmadılar.(25:50)
Eğer dileseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.(25:51)
Öyleyse inkarcılara boyun eğme ve onlara karşı onunla (Kur'an'la) büyük bir cihad ver.(25:52)
İki denizi birbirine salan O'dur. Bu tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. O ikisinin arasına bir perde ve aşılamayan bir sınır koymuştur.(25:53)
Sudan insanı yaratan ve onu bir soy ve hısımlık sahibi kılan O'dur. Senin Rabbin her şeye güç yetirendir.(25:54)
Allah'ı bırakıp kendilerine yararı da zararı da olmayanlara kulluk ediyorlar. İnkarcı kişi Rabbine karşı (şeytana) yardımcıdır.(25:55)
Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.(25:56)
De ki: 'Ben Rabbine yol edinmek isteyen (kimseler) dışında buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. [7](25:57)
Hiç ölmeyen daima diri olan (Allah)'a güven ve O'nu övgüyle tesbih et. O'nun kullarının günahlarından haberdar olması yeter.(25:58)
Gökleri, yeri ve bu ikisinin arasındakileri altı günde yaratan sonra Arş'a hükümran olan O'dur. O Rahman'dır. Bunu (bundan) haberdar olan birine sor.(25:59)
Onlara: 'Rahman'a secde edin' dendiğinde: 'Rahman da nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz?' derler. (Bu) onların nefretlerini artırır.(25:60)
Gökte burçlar vareden, orada bir kandil (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratan (Allah) ne yücedir!(25:61)
Öğüt almak veya şükretmek isteyen(ler) için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren de O'dur.(25:62)
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler ve bilgisizler kendilerine laf attıklarında 'selam' derler. [8](25:63)
Onlar gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyama durarak geçirirler.(25:64)
Onlar: 'Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden sav. Şüphesiz onun azabı devamlıdır' derler.(25:65)
'Doğrusu orası çok kötü bir karargah ve çok kötü bir kalış yeridir' (derler).(25:66)
Onlar harcadıkları zaman ne israf ne de cimrilik ederler. (Harcamaları) bu ikisi arasında dengeli olur.(25:67)
Onlar Allah'la beraber başka bir ilaha tapmaz, Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmez ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa cezayı bulur.(25:68)
Kıyamet günü ona azap kat kat artırılır ve onun içinde aşağılanmış olarak sonsuza kadar kalır.(25:69)
Ancak tevbe eden, iman edip salih amel işleyenler müstesna. İşte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlayandır, rahmet edendir.(25:70)
Kim tevbe eder ve salih amel işlerse şüphesiz o kabul görmüş olarak Allah'a döner.(25:71)
Onlar yalancı şahitlik etmezler ve yararsız bir şeye rastladıklarında onurlu bir şekilde (yüz çevirip) geçerler.(25:72)
Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığında onlara karşı kör ve sağır davranmazlar.(25:73)
Onlar: 'Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve soylarımızdan göz aydınlığı olacak kimseler ihsan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl!' derler.(25:74)
İşte onlar sabretmelerine karşılık (cennetin en yüksek derecesinde) odalarla mükafatlandırılacak ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanacaklardır.(25:75)
Orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Orası ne güzel karargah ve ne güzel kalış yeridir.(25:76)
De ki: 'Duanız olmasa Rabbim size bir değer vermez. Ancak yalanladınız; artık (sizin için azap) kaçınılmaz olacak.'(25:77)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}