Edip Yüksel Meali |
|
Tüm dünyaya bir uyarı olarak, Yasalar Kitabını kuluna indiren çok Yücedir.(25:1) | |
Göklerin ve yerin yönetimi O'na aittir. Çocuk edinmemiştir, yönetiminde de kendisinin ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış ve en ayrıntılı ölçülerle ona düzen vermiştir.(25:2) | |
Buna rağmen O'nun yanında, bir şey yaratamıyan, kendileri yaratılan, kendilerine bile yarar ve zarar veremiyen, öldüremiyen, yaşatamıyan ve diriltemiyen bir takım tanrılar edindiler.(25:3) | |
İnkar edenler, 'Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir,' diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.(25:4) | |
Dediler, 'Yazıp durduğu şey evvelkilerin masallarıdır; gece gündüz kendisine dikte edilmektedir.'(25:5) | |
De ki, 'Onu, göklerin ve yerin gizliliklerini bilen indirmiştir. O, Bağışlayandır, Rahimdir.'(25:6) | |
Ve dediler, 'Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!'(25:7) | |
'Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!' Hatta zalimler, 'Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz,' dediler.(25:8) | |
Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamıyacaklardır.(25:9) | |
Dilerse sana, bunlardan daha iyi olan, içlerinden ırmaklar akan cennetler (bahçeler) ve köşkler verebilen O çok yücedir.(25:10) | |
Doğrusu, onlar Saati (dünyanın sonunu) yalanladılar. Saati yalanlayanlara alevli cehennemi hazırladık.(25:11) | |
Cehennem onları uzaktan görünce, onun öfkesini ve uğultusunu işitirler.(25:12) | |
Zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman ölümü çağırırlar(25:13) | |
Bu gün bir ölüm değil, birçok ölüm çağırın.(25:14) | |
De ki, 'Bu mu, yoksa erdemlilere bir karşılık ve dönüş yeri olarak söz verilmiş ebedi cennet mi daha iyi?'(25:15) | |
Onlar orada ebedi olarak dilediklerini elde ederler. Bu, Rabbin'in mutlak surette gerçekleşecek sözüdür.(25:16) | |
Onları ve onların ALLAH'tan başka taptıklarını topladığı gün, 'Bu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa onlar mı yolu saptılar?' der.(25:17) | |
'Sen yücesin, senin yanında kimseyi veliler kabul etmek bize yakışmaz. Fakat, sen onlara ve atalarına nimetler bağışladın. Nihayet, onlar mesajı unutup yozlaşan bir toplum oldular,' diye karşılık verdiler.(25:18) | |
Onlar sizin bu söylediklerinizi yalanlamış bulunuyorlar. Siz ne veto edebilir, ne de yardım edebilirsiniz. Hatta sizden zulmeden olursa ona da büyük bir azap tattırırız.(25:19) | |
Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler de yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. Sizi birbiriniz için bir sınav yaptık; dayanabilecek misiniz? Rabbin Görendir.(25:20) | |
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, 'Bize ya melekler inmeli, yahut Rabbimizi görmeliyiz!,' dediler. Kendi kendilerine büyüklük taslamışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdi.(25:21) | |
Melekleri gördükleri gün, suçlular için iç açıcı bir gün olmayacaktır. 'Tümüyle kuşatıldık,' derler.(25:22) | |
Yapmış oldukları işlere bakar ve onları tamamıyla etkisiz hale getiririz.(25:23) | |
O gün cennet halkının kalacağı yer çok daha iyi olup daha güzel haberler işiteceklerdir.(25:24) | |
Göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,(25:25) | |
İşte o gün, yönetim tümüyle ve mutlak olarak Rahman'ındır. İnkarcılar için zor bir gün olacaktır.(25:26) | |
O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: 'Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım.'(25:27) | |
'Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim.'(25:28) | |
'Beni, bana ulaşan mesajdan saptırdı. Gerçekten, şeytan insanı yarı yolda bırakır.'(25:29) | |
Elçi de, 'Rabbim, halkım Kuran'ı terketti,' der.(25:30) | |
Biz ayrıca her peygambere suçlulardan bir düşman var ettik. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.(25:31) | |
İnkarcılar, 'Kuran, ona neden bir defada indirilmedi,' dediler. Biz böylece onu belleğine yerleştirmekte ve onu belirlenmiş bir dizilişe göre okumaktayız.(25:32) | |
Onların sana yönelttikleri her teze karşı, biz sana gerçeği ve en güzel açıklamayı getiririz.(25:33) | |
Cehenneme zorla sürülenler, en kötü yere ve en çarpık yola sahip olanlardır(25:34) | |
Biz Musa'ya kitabı vermiş ve kardeşi Harun'u da kendisine yardımcı olarak atamıştık.(25:35) | |
'Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin,' dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.(25:36) | |
Benzer şekilde, Nuh'un toplumu da elçileri yalanlayınca, halk için bir ders olsun diye onları boğduk. Zalimler için acı bir ceza hazırlamışızdır.(25:37) | |
Ad, Semud, Res halkı ve bunların arasında bir çok nesilleri de...(25:38) | |
Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik(25:39) | |
Felaket yağmuruna tutulmuş bulunan ülkenin (Sodom) yanından geçmiş bulunuyorlar. Onu görmediler mi? Aslında onlar yeniden dirilmeye inanmıyorlardı.(25:40) | |
Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: 'ALLAH'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?'(25:41) | |
'Direnmeseydik, neredeyse bizi tanrılarımızdan saptırıp ayıracaktı.' Azabı gördüklerinde kimin gerçekten sapık yolda olduğunu öğreneceklerdir.(25:42) | |
Egosunu tanrı edinen kişiyi gördün mü? Sen mi ona avukatlık edeceksin?(25:43) | |
Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.(25:44) | |
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığına dikkat ettin mi? Nitekim dileseydi onu hareketsiz de yapardı. Nitekim, güneşi ona delil kıldık (gölgenin varlığını ışığa bağlı kıldık).(25:45) | |
Sonra onu yavaş yavaş çekip alırız.(25:46) | |
Ve O, geceyi size bir örtü, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de bir dirilme zamanı yapandır.(25:47) | |
Ve O, rahmetinden önce müjdeleyici olarak rüzgarları gönderendir. Ve biz gökten tertemiz bir su indiririz.(25:48) | |
Ki onunla ölü bir ülkeyi diriltelim ve yarattığımız nice çiftlik hayvanlarını ve insanları onunla sulayalım.(25:49) | |
Öğüt almaları için onu aralarında dağıtıp çevirdik. Ne var ki insanların çoğunluğu nankörlükte diretmektedir.(25:50) | |
Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik(25:51) | |
Öyleyse, inkarcılara uyma ve bununla (bu Kuran ile) onlara karşı büyük bir cihad ile savaşım ver.(25:52) | |
O, iki denizi salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur.(25:53) | |
Ve O, sudan bir insan yarattı ve ona soy sop verdi. Rabbin her şeye gücü yetendir.(25:54) | |
ALLAH'ın yanısıra kendilerine ne yarar ve ne de zarar veremiyenlere de kulluk ediyorlar. İnkarcı kimse Rabbine karşı çıkandır.(25:55) | |
Biz seni bir müjdeleyici ve uyarıcı olmaktan başka bir görevle göndermedik.(25:56) | |
De ki, 'Ben görevime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Sadece, Rabbine ulaşacak yolu arayanlar olmanızı istiyorum.'(25:57) | |
Ölümsüz ve Diri olana güven; O'nu överek yücelt. Kullarının günahlarını, O'nun bilmesi yeter.(25:58) | |
O ki gökleri, yeri ve aralarındakileri altı günde yarattı ve sonra tüm otoritesini kurdu. Rahman'dır; O'nu iyi bilenlere sor.(25:59) | |
Onlara, 'Rahman'a secde edin,' dendiği zaman, 'Rahman da neymiş? Senin bize karşı savunduğun şeye mi secde edeceğiz?' derler. Ve bu, ancak onların nefretini arttırır.(25:60) | |
Göğe takımyıldızlar vareden ve ona bir lamba ve parlayan bir ay yerleştiren çok yücedir.(25:61) | |
O, geceyi ve gündüzü birbirini izler yaptı; öğüt almak veya şükretmek isteyenler için...(25:62) | |
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.(25:63) | |
Gecenin yalnızlığında Rab'lerine secde edip düşünceye dalarlar.(25:64) | |
Ve onlar şöyle derler, 'Rabbimiz, cehennem cezasını bizden çevir. Onun cezası korkunçtur.'(25:65) | |
'O kötü bir durak ve kötü bir yerdir.'(25:66) | |
Onlar verirken savurganlık ve cimrilik yapmaz, ikisi arasında dengeli harcarlar.(25:67) | |
Onlar, ALLAH ile birlikte başka tanrılar çağırmazlar; ALLAH'ın yasakladığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Bunları işleyen, günahların faturasını öder.(25:68) | |
Diriliş günü cezaları katlanır ve horlanmış olarak orada ebedi kalırlar(25:69) | |
Ancak inanıp erdemli bir yaşam sürenler hariç. ALLAH onların günahlarını iyiliklere çevirir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.(25:70) | |
Tevbe edip iyi davrananlar ise ALLAH'a gereği gibi dönmüş olur(25:71) | |
Onlar yalan tanıklıkta bulunmazlar. Boş sözlerle karşılaştıklarında önemsemeyip geçerler.(25:72) | |
Kendilerine Rab'lerinin ayetleri hatırlatıldığında, onlara karşı sağır ve kör davranmazlar.(25:73) | |
Onlar ki, 'Rabbimiz, eşlerimizi, çocuklarımızı bizim için bir mutluluk kaynağı yap ve bizi önde giden erdemlilerden kıl,' derler.(25:74) | |
Bunlar, sabrettiklerinden ötürü cennet odalarıyla ödüllendirilirler; orada mutlu bir yaşam ve barışa kavuşturulurlar.(25:75) | |
Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne güzel bir duraktır, ne güzel bir yerdir.(25:76) | |
De ki, 'Duanız olmasa Rabbimin yanında değeriniz yoktur. Yalanlarsanız sonucuna katlanacaksınız.'(25:77) | |