V – 3rd person feminine singular perfect verb PRON – 2nd person masculine singular object pronoun فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
آياتي
ا ي ي | EYY
ËYETY
āyātī
ayetlerim
My Verses,
,Ye,Elif,Te,Ye, ,10,1,400,10,
N – nominative feminine plural noun PRON – 1st person singular possessive pronoun اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فكذبت
ك ذ ب | KZ̃B
FKZ̃BT
fekeƶƶebte
fakat sen yalanladın
but you denied
Fe,Kef,Zel,Be,Te, 80,20,700,2,400,
REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine singular (form II) perfect verb PRON – subject pronoun الفاء استئنافية فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
بها
|
BHE
bihā
onları
them
Be,He,Elif, 2,5,1,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun جار ومجرور
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine singular (form X) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
وكنت
ك و ن | KVN
VKNT
ve kunte
ve oldun
and you were
Vav,Kef,Nun,Te, 6,20,50,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine singular perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |بَلَىٰ: hayır | قَدْ: elbette | جَاءَتْكَ: sana geldi | ايَاتِي: ayetlerim | فَكَذَّبْتَ: fakat sen yalanladın | بِهَا: onları | وَاسْتَكْبَرْتَ: ve büyüklük tasladın | وَكُنْتَ: ve oldun | مِنَ: -den | الْكَافِرِينَ: nankörler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |بلى BLhayır | قد GD̃elbette | جاءتك CEÙTKsana geldi | آياتي ËYETYayetlerim | فكذبت FKZ̃BTfakat sen yalanladın | بها BHEonları | واستكبرت WESTKBRTve büyüklük tasladın | وكنت WKNTve oldun | من MN-den | الكافرين ELKEFRYNnankörler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |belā: hayır | ḳad: elbette | cā'etke: sana geldi | āyātī: ayetlerim | fekeƶƶebte: fakat sen yalanladın | bihā: onları | vestekberte: ve büyüklük tasladın | ve kunte: ve oldun | mine: -den | l-kāfirīne: nankörler- |
Kırık Meal (Transcript) : |BL: hayır | GD̃: elbette | CEÙTK: sana geldi | ËYETY: ayetlerim | FKZ̃BT: fakat sen yalanladın | BHE: onları | VESTKBRT: ve büyüklük tasladın | VKNT: ve oldun | MN: -den | ELKEFRYN: nankörler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayır, dönemezsin; sana bunca delillerim geldiği halde yalanladın onları ve ululuk satmaya kalkıştın ve kâfirlerden oldun.
Adem Uğur : Hayır (dönemeyeceksin)! Âyetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkârcılardan olmuştun.
Ahmed Hulusi : "Hayır, sana işaretlerim gerçekten geldi de onları inkâr ederek yalanladın, benlik tasladın ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldun!"
Ahmet Tekin : 'Elbette, sen azâbı hak ettin. Âyetlerim, Kur’ân’ım sana geldi. Âyetlerimi, ilkelerimi yalanladın. Büyüklük tasladın, azgınlık ettin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerden, kâfirlerden oldun.'
Ahmet Varol : 'Hayır. Sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkâr edenlerden oldun.'
Ali Bulaç : "Hayır, Benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun."
Ali Fikri Yavuz : (Allah o kâfire= o günahkâr nefse şöyle buyurur): “- Hayır sana ayetlerim (Kur’an’ım) geldi de onlara yalan dedin. Kibirlendin (kendini büyük görüb iman etmiye tenezzül etmedin) ve kâfirlerden oldun.”
Bekir Sadak : Ey insanoglu! Evet; ayetlerim sana gelmisti de onlari yalanlamis, buyukluk taslamis ve inkarcilardan olmustun.
Celal Yıldırım : Hayır, sana âyetlerim geldi, sen onları yalan saydın, büyüklük tasladın da kâfirlerden oldun, (denilecek).
Diyanet İşleri : (Allah, şöyle diyecek:) “Hayır, öyle değil! Âyetlerim sana geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkârcılardan oldun.”
Diyanet İşleri (eski) : Ey insanoğlu! Evet; ayetlerim sana gelmişti de onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştun.
Diyanet Vakfi : Hayır (dönemeyeceksin)! Âyetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkârcılardan olmuştun.
Edip Yüksel : Evet, sana ayet ve mucizelerim geldi, fakat sen onları yalanladın, kibirlendin ve inkarcılardan oldun
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ona): «Hayır sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfirlerden oldun.» (denir.)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Ona): «Hayır, sana ayetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kafirlerden oldun!» denir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibretmek istedin ve kâfirlerden oldun
Fizilal-il Kuran : Allah şöyle buyurur: «Evet, ayetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkârcılardan olmuştun.»
Gültekin Onan : "Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun."
Hakkı Yılmaz : "Tam tersi, sana âyetlerim geldi de sen onları hemen yalanladın, büyüklük tasladın ve kâfirlerden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerden oldun. "
Hasan Basri Çantay : (Allah tarafından onlara şöyle Duyurulur:) Hayır, sana (bunca) âyetlerim gelmişdi de sen onları yalan saymış, kibirlenmiye kalkmış, kâfirlerden olmuşdun.
Hayrat Neşriyat : (Ona denilecek ki:) 'Hayır! Şübhesiz sana âyetlerim gelmişti de, onları yalanladın; büyüklük tasladın ve kâfirlerden oldun!'
İbni Kesir : Hayır, sana ayetlerim gelmişti de, onları yalanlamış, büyüklük taslayarak kafirlerden olmuştun.
İskender Evrenosoğlu : Fakat sana âyetlerim gelmişti, o zaman onları yalanlamış, kibirlenmiş ve kâfirlerden olmuştun.
Muhammed Esed : (O zaman Allah şu cevabı verecektir:) "Tabii, elbette! Mesajlarım sana ulaştı(ğı halde) sen onları yalanladın, yersiz bir gurura kapıldın ve hakikati inkar edenler arasına girdin!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Hayır. Muhakkak sana âyetlerim gelmişti de, sen onları tekzîp ettin ve tekebbürde bulundun ve kâfirlerden oldun.»
Ömer Öngüt : Hayır! Sana âyetlerim gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslayıp kâfirlerden olmuştun.
Şaban Piriş : -Hayır, sana ayetlerim gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve kafirlerden olmuştun.
Suat Yıldırım : Yüce Allah şöyle buyurur: "Hayır! âyetlerim sana geldi de sen onları yalan saydın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin, büyüklük tasladın ve kâfirler arasına girdin!"
Süleyman Ateş : (Allâh şöyle buyurur): "Hayır, sana âyetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve nankörlerden oldun!"
Tefhim-ul Kuran : «Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kâfirlerden oldun.»
Ümit Şimşek : Heyhat! Sana âyetlerim gelmişti de sen büyüklük taslayıp yalanlamış ve kâfirlere katılmıştın.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]