» 39 / Zümer  58:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 58
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
2. تَقُولَ (TGVL) = teḳūle : demesinden
3. حِينَ (ḪYN) = Hīne : zaman
4. تَرَى (TR) = terā : gördüğü
5. الْعَذَابَ (ELAZ̃EB) = l-ǎƶābe : azabı
6. لَوْ (LV) = lev : keşke
7. أَنَّ (ÊN) = enne : gerçekten
8. لِي (LY) = lī : benim için olsaydı
9. كَرَّةً (KRT) = kerraten : bir kez daha (dönüş)
10. فَأَكُونَ (FÊKVN) = feekūne : böylece olsaydım
11. مِنَ (MN) = mine : -den
12. الْمُحْسِنِينَ (ELMḪSNYN) = l-muHsinīne : güzel hareket edenler-
yahut | demesinden | zaman | gördüğü | azabı | keşke | gerçekten | benim için olsaydı | bir kez daha (dönüş) | böylece olsaydım | -den | güzel hareket edenler- |

[] [GVL] [ḪYN] [REY] [AZ̃B] [] [] [] [KRR] [KVN] [] [ḪSN]
ÊV TGVL ḪYN TR ELAZ̃EB LV ÊN LY KRT FÊKVN MN ELMḪSNYN

ev teḳūle Hīne terā l-ǎƶābe lev enne kerraten feekūne mine l-muHsinīne
أو تقول حين ترى العذاب لو أن لي كرة فأكون من المحسنين

 » 39 / Zümer  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أو | ÊV ev yahut Or
تقول ق و ل | GVL TGVL teḳūle demesinden it should say
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zaman when
ترى ر ا ي | REY TR terā gördüğü it sees
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābe azabı the punishment,
لو | LV lev keşke """If"
أن | ÊN enne gerçekten only
لي | LY benim için olsaydı for me
كرة ك ر ر | KRR KRT kerraten bir kez daha (dönüş) another chance
فأكون ك و ن | KVN FÊKVN feekūne böylece olsaydım then I could be
من | MN mine -den among
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel hareket edenler- "the good-doers."""

39:58 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yahut | demesinden | zaman | gördüğü | azabı | keşke | gerçekten | benim için olsaydı | bir kez daha (dönüş) | böylece olsaydım | -den | güzel hareket edenler- |

[] [GVL] [ḪYN] [REY] [AZ̃B] [] [] [] [KRR] [KVN] [] [ḪSN]
ÊV TGVL ḪYN TR ELAZ̃EB LV ÊN LY KRT FÊKVN MN ELMḪSNYN

ev teḳūle Hīne terā l-ǎƶābe lev enne kerraten feekūne mine l-muHsinīne
أو تقول حين ترى العذاب لو أن لي كرة فأكون من المحسنين

[] [ق و ل] [ح ي ن] [ر ا ي] [ع ذ ب] [] [] [] [ك ر ر] [ك و ن] [] [ح س ن]

 » 39 / Zümer  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أو | ÊV ev yahut Or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تقول ق و ل | GVL TGVL teḳūle demesinden it should say
Te,Gaf,Vav,Lam,
400,100,6,30,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zaman when
Ha,Ye,Nun,
8,10,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ترى ر ا ي | REY TR terā gördüğü it sees
Te,Re,,
400,200,,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābe azabı the punishment,
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لو | LV lev keşke """If"
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
أن | ÊN enne gerçekten only
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
لي | LY benim için olsaydı for me
Lam,Ye,
30,10,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person singular personal pronoun
جار ومجرور
كرة ك ر ر | KRR KRT kerraten bir kez daha (dönüş) another chance
Kef,Re,Te merbuta,
20,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فأكون ك و ن | KVN FÊKVN feekūne böylece olsaydım then I could be
Fe,,Kef,Vav,Nun,
80,,20,6,50,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
الفاء سببية
فعل مضارع منصوب
من | MN mine -den among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel hareket edenler- "the good-doers."""
Elif,Lam,Mim,Ha,Sin,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,8,60,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوْ: yahut | تَقُولَ: demesinden | حِينَ: zaman | تَرَى: gördüğü | الْعَذَابَ: azabı | لَوْ: keşke | أَنَّ: gerçekten | لِي: benim için olsaydı | كَرَّةً: bir kez daha (dönüş) | فَأَكُونَ: böylece olsaydım | مِنَ: -den | الْمُحْسِنِينَ: güzel hareket edenler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أو ÊW yahut | تقول TGWL demesinden | حين ḪYN zaman | ترى TR gördüğü | العذاب ELAZ̃EB azabı | لو LW keşke | أن ÊN gerçekten | لي LY benim için olsaydı | كرة KRT bir kez daha (dönüş) | فأكون FÊKWN böylece olsaydım | من MN -den | المحسنين ELMḪSNYN güzel hareket edenler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ev: yahut | teḳūle: demesinden | Hīne: zaman | terā: gördüğü | l-ǎƶābe: azabı | lev: keşke | enne: gerçekten | : benim için olsaydı | kerraten: bir kez daha (dönüş) | feekūne: böylece olsaydım | mine: -den | l-muHsinīne: güzel hareket edenler- |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊV: yahut | TGVL: demesinden | ḪYN: zaman | TR: gördüğü | ELAZ̃EB: azabı | LV: keşke | ÊN: gerçekten | LY: benim için olsaydı | KRT: bir kez daha (dönüş) | FÊKVN: böylece olsaydım | MN: -den | ELMḪSNYN: güzel hareket edenler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut da azâbı görünce, bir kere daha dünyâya dönmeme imkân olsaydı mutlaka iyilik edenlerden olurdum dediği günden önce.
Adem Uğur : Veya azabı gördüğünde: "Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam!" demesinden.
Ahmed Hulusi : Yahut azabı gördüğünde şöyle der: "Keşke bir kere daha (bedenli - beyinli yaşama) sahip olsam da, muhsinlerden olsam. "
Ahmet Tekin : Veya azâbı gördüğünde: 'Keşke benim için bir kez dünyaya dönmek mümkün olsaydı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderlerden, idarecilerden, askerî erkândan ve müslümanlardan olurdum.' diyeceği günden önce Kur’ân’a tâbi olun.
Ahmet Varol : Yahut azabı gördüğü an: 'Keşke benim için bir geri dönüş olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım' demesinden.
Ali Bulaç : Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).
Ali Fikri Yavuz : Ve yahud azabı gördüğü zaman: “- Bana, (dünyaya) bir geri dönmek olsaydı da güzel amel işliyenlerden olaydım.” demesi vardır.
Bekir Sadak : (57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde: «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin.
Celal Yıldırım : Veya azabı gördüğünde, «benim için dönüş olsaydı da iyiler arasında bulunsaydım,» diyeceği (gün gelmeden, Kur'ân'a uyun!).
Diyanet İşleri : Yahut azabı gördüğünde, “Keşke benim için dünyaya bir dönüş daha olsa da iyilik yapanlardan olsam” demesin.
Diyanet İşleri (eski) : (57-58) Veya, 'Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum' diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: 'Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam' diyeceği günden sakının.
Diyanet Vakfi : (57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.
Edip Yüksel : Yahut azabı gördüğü an, 'Keşke ikinci bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım,' demesin
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Veya azabı gördüğü zaman şöyle diyecektir: «Bana bir geri dönüş olsaydı da ben de o iyilik yapanlardan olsaydım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ya da azabı gördüğü zaman: «Bana bir daha geri dönüş (imkanı) olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım!» diyeceği gün (gelmeden uyun!)
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve yâhud azâbı gördüğü zaman diyeceği: bana bir geri dönmek olsa idi de muhsinlerden olsa idim!
Fizilal-il Kuran : Yahut azabı gördüğü zaman; «Keşke benim için bir kez daha dünyaya dönüş olsa da iyilerden olsam» diyeceği günden sakının.
Gültekin Onan : Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).
Hakkı Yılmaz : (55-58) Ve ansızın azap gelmeden, kişinin, “Allah'ın yanında, yaptığım ölçüsüzlüklerden dolayı yazık bana! Doğrusu ben alay edenlerdendim” demesinden yahut “Allah, bana doğru yolu gösterseydi, her hâlde ben Allah'ın koruması altına girmiş kimselerden olurdum” demesinden veya azabı gördüğü zaman, “Bana bir geri dönüş olsaydı da ben de o iyilik-güzellik üretenlerden olsaydım” demesinden önce Rabbinizden size indirilenin en güzelini izleyin.”
Hasan Basri Çantay : yahud azâbı görürken «Benim için (dünyâye) bir dönüş daha olsaydı da iyi hareket edenlerden (mü'minlerden) bulunsaydım» diyeceği (gündür).
Hayrat Neşriyat : (57-58) Yâhut: 'Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum' demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman: 'Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!' demesi(nden evvel Kur’ân’a tâbi' olun)!
İbni Kesir : Yahut azabı gördüğü vakit: Keşki benim için bir dönüş daha olsaydı da ihsan edenlerden olsaydım, diyeceği gün.
İskender Evrenosoğlu : Veya azabı gördüğünüz an: "Keşke benim bir kere daha (fırsatım) olsaydı, o zaman muhsinlerden olurdum." diyenlerden (olmayın).
Muhammed Esed : yahut, (kendisini bekleyen) azabın farkına vardığında "Keşke (hayatta) bana bir şans daha verilse de iyilik yapanlar arasına girsem!" demesin diye.
Ömer Nasuhi Bilmen : Veyahut azabı gördüğü zaman, «Keşke benim için bir kerre daha (dünyaya) dönmek olsa idi ve iyi işler işleyenlerden olsa idim,» demesinden evvel uyanmalıdır.
Ömer Öngüt : Yahut da azabı gördüğü zaman: "Keşke benim için dönüş imkânı bulunsa da iyilerden olsam!" demesin.
Şaban Piriş : Veya azabı görünce keşke bir kere daha hak verilse de iyilerden olsam, demesi...
Suat Yıldırım : Yahut azabı göreceği sıra: "Ah! Elime bir fırsat geçse de iyilerden olsam!"
Süleyman Ateş : Yahut azâbı gördüğü zaman: "Keşke benim için bir kez daha (dünyâya dönüş) olsaydı da güzel hareket edenlerden olsaydım!" demesinden.
Tefhim-ul Kuran : Ya da azab gördüğü zaman: «Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım» (diyeceği günden sakının).
Ümit Şimşek : Veya azabı gördüğünde, 'Keşke elime bir fırsat daha geçse de iyilik yapanlardan olsam' demesin.
Yaşar Nuri Öztürk : Azabı gördüğünde şöyle de konuşacaktır: "Bana bir kez daha imkan verilseydi de güzel düşünüp güzel davrananlardan olsaydım!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}