» 39 / Zümer  51:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 51
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَصَابَهُمْ (FÊṦEBHM) = feeSābehum : sonra başlarına geldi
2. سَيِّئَاتُ (SYÙET) = seyyiātu : kötülükleri
3. مَا (ME) = mā :
4. كَسَبُوا (KSBVE) = kesebū : kazandıklarının
5. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : kimselere
6. ظَلَمُوا (ƵLMVE) = Zelemū : zulmedenlere
7. مِنْ (MN) = min :
8. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : bunlardan
9. سَيُصِيبُهُمْ (SYṦYBHM) = seyuSībuhum : erişecektir
10. سَيِّئَاتُ (SYÙET) = seyyiātu : kötülükleri
11. مَا (ME) = mā :
12. كَسَبُوا (KSBVE) = kesebū : yaptıklarının
13. وَمَا (VME) = ve mā : ve değillerdir
14. هُمْ (HM) = hum : onlar
15. بِمُعْجِزِينَ (BMACZYN) = bimuǎ'cizīne : engel olacak
sonra başlarına geldi | kötülükleri | | kazandıklarının | kimselere | zulmedenlere | | bunlardan | erişecektir | kötülükleri | | yaptıklarının | ve değillerdir | onlar | engel olacak |

[ṦVB] [SVE] [] [KSB] [] [ƵLM] [] [] [ṦVB] [SVE] [] [KSB] [] [] [ACZ]
FÊṦEBHM SYÙET ME KSBVE VELZ̃YN ƵLMVE MN HÙLEÙ SYṦYBHM SYÙET ME KSBVE VME HM BMACZYN

feeSābehum seyyiātu kesebū velleƶīne Zelemū min hā'ulā'i seyuSībuhum seyyiātu kesebū ve mā hum bimuǎ'cizīne
فأصابهم سيئات ما كسبوا والذين ظلموا من هؤلاء سيصيبهم سيئات ما كسبوا وما هم بمعجزين

 » 39 / Zümer  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأصابهم ص و ب | ṦVB FÊṦEBHM feeSābehum sonra başlarına geldi Then struck them
سيئات س و ا | SVE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
ما | ME (of) what
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū kazandıklarının they earned.
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimselere And those who
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmedenlere have wronged
من | MN min of
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i bunlardan these,
سيصيبهم ص و ب | ṦVB SYṦYBHM seyuSībuhum erişecektir will strike them
سيئات س و ا | SVE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
ما | ME (of) what
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū yaptıklarının "they earned;"
وما | VME ve mā ve değillerdir and not
هم | HM hum onlar they
بمعجزين ع ج ز | ACZ BMACZYN bimuǎ'cizīne engel olacak will be able to escape.

39:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra başlarına geldi | kötülükleri | | kazandıklarının | kimselere | zulmedenlere | | bunlardan | erişecektir | kötülükleri | | yaptıklarının | ve değillerdir | onlar | engel olacak |

[ṦVB] [SVE] [] [KSB] [] [ƵLM] [] [] [ṦVB] [SVE] [] [KSB] [] [] [ACZ]
FÊṦEBHM SYÙET ME KSBVE VELZ̃YN ƵLMVE MN HÙLEÙ SYṦYBHM SYÙET ME KSBVE VME HM BMACZYN

feeSābehum seyyiātu kesebū velleƶīne Zelemū min hā'ulā'i seyuSībuhum seyyiātu kesebū ve mā hum bimuǎ'cizīne
فأصابهم سيئات ما كسبوا والذين ظلموا من هؤلاء سيصيبهم سيئات ما كسبوا وما هم بمعجزين

[ص و ب] [س و ا] [] [ك س ب] [] [ظ ل م] [] [] [ص و ب] [س و ا] [] [ك س ب] [] [] [ع ج ز]

 » 39 / Zümer  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأصابهم ص و ب | ṦVB FÊṦEBHM feeSābehum sonra başlarına geldi Then struck them
Fe,,Sad,Elif,Be,He,Mim,
80,,90,1,2,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سيئات س و ا | SVE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
Sin,Ye,,Elif,Te,
60,10,,1,400,
N – nominative feminine plural noun
اسم مرفوع
ما | ME (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū kazandıklarının they earned.
Kef,Sin,Be,Vav,Elif,
20,60,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimselere And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmedenlere have wronged
Zı,Lam,Mim,Vav,Elif,
900,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i bunlardan these,
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
سيصيبهم ص و ب | ṦVB SYṦYBHM seyuSībuhum erişecektir will strike them
Sin,Ye,Sad,Ye,Be,He,Mim,
60,10,90,10,2,5,40,
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف استقبال
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سيئات س و ا | SVE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
Sin,Ye,,Elif,Te,
60,10,,1,400,
N – nominative feminine plural noun
اسم مرفوع
ما | ME (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū yaptıklarının "they earned;"
Kef,Sin,Be,Vav,Elif,
20,60,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve değillerdir and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
بمعجزين ع ج ز | ACZ BMACZYN bimuǎ'cizīne engel olacak will be able to escape.
Be,Mim,Ayn,Cim,Ze,Ye,Nun,
2,40,70,3,7,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَصَابَهُمْ: sonra başlarına geldi | سَيِّئَاتُ: kötülükleri | مَا: | كَسَبُوا: kazandıklarının | وَالَّذِينَ: kimselere | ظَلَمُوا: zulmedenlere | مِنْ: | هَٰؤُلَاءِ: bunlardan | سَيُصِيبُهُمْ: erişecektir | سَيِّئَاتُ: kötülükleri | مَا: | كَسَبُوا: yaptıklarının | وَمَا: ve değillerdir | هُمْ: onlar | بِمُعْجِزِينَ: engel olacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأصابهم FÊṦEBHM sonra başlarına geldi | سيئات SYÙET kötülükleri | ما ME | كسبوا KSBWE kazandıklarının | والذين WELZ̃YN kimselere | ظلموا ƵLMWE zulmedenlere | من MN | هؤلاء HÙLEÙ bunlardan | سيصيبهم SYṦYBHM erişecektir | سيئات SYÙET kötülükleri | ما ME | كسبوا KSBWE yaptıklarının | وما WME ve değillerdir | هم HM onlar | بمعجزين BMACZYN engel olacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeSābehum: sonra başlarına geldi | seyyiātu: kötülükleri | : | kesebū: kazandıklarının | velleƶīne: kimselere | Zelemū: zulmedenlere | min: | hā'ulā'i: bunlardan | seyuSībuhum: erişecektir | seyyiātu: kötülükleri | : | kesebū: yaptıklarının | ve mā: ve değillerdir | hum: onlar | bimuǎ'cizīne: engel olacak |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊṦEBHM: sonra başlarına geldi | SYÙET: kötülükleri | ME: | KSBVE: kazandıklarının | VELZ̃YN: kimselere | ƵLMVE: zulmedenlere | MN: | HÙLEÙ: bunlardan | SYṦYBHM: erişecektir | SYÙET: kötülükleri | ME: | KSBVE: yaptıklarının | VME: ve değillerdir | HM: onlar | BMACZYN: engel olacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken kazandıkları, elde ettikleri şeylerin kötülüklerine uğramışlardı. Bunlardan zulmedenler de kazançlarının kötülüklerine uğrayacaklar, suçlarının mücâzâtını görecekler ve onlar, bizim vereceğimiz cezâya mâni olamazlar.
Adem Uğur : Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.
Ahmed Hulusi : Sonunda kazandıkları şeylerin kötülükleri kendilerine isâbet etti. . . Bunlardan zulmedenlere gelince, onların kazandıkları şeylerin kötülükleri de kendilerine isâbet edecektir. . . Onlar (Bizi) âciz bırakamazlar!
Ahmet Tekin : Neticede, işledikleri kötülüklerin cezaları başlarına geldi. Şu, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen güç ve iktidar sahibi zâlimlerin, haksızlık edenlerin, günah, isyan, inkâr içinde bocalayanların işledikleri kötülüklerin cezaları da, kıtlık, öldürülme, esaret gibi felâketler halinde bunların başlarına gelecek. Bunlar Allah’ı âciz bırakarak, koyduğu kanunların dışına çıkıp, cezayı bertaraf edemezler.
Ahmet Varol : Böylece kazandıklarının kötülükleri başlarına geldi. Bunlardan zulmedenlere de kazandıklarının kötülükleri ulaşacaktır. Onlar (Allah'ı) aciz bırakamazlar.
Ali Bulaç : Böylece, kazandıkları kötülükler(in acı sonucu) onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazandıkları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (bunu kendilerine uygulamaktan Allah'ı) aciz bırakabilecekler değildirler.
Ali Fikri Yavuz : Sonunda işledikleri fenalıkların cezası başlarına geçti. Şu Mekke kâfirlerinden zulmedenlere gelince, onlara da ettikleri fenalıkların cezası çarpacaktır ve (Allah’ın azabından) kurtulacak değillerdir.
Bekir Sadak : Bunun icin, isledikleri kotulukler baslarina geldi. Bunlar icinde zulmedenlerin de kazandiklari kotulukler baslarina gelecektir. Bu hususta Allah'i aciz birakamazlar.
Celal Yıldırım : Bu yüzden de elde ettikleri şeylerin kötülükleri başlarına geldi. Bunlardan zulmedenlere ise kazandıkları fenalıkları başlarına gelecektir ve onlar (Allah'ı) âciz bırakacak (güce sahip) değillerdir.
Diyanet İşleri : Nihayet kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet etmişti. Onlardan zulmedenler var ya, kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet edecektir. Onlar Allah’ı âciz bırakacak değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Bunun için, işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunlar içinde zulmedenlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı aciz bırakamazlar.
Diyanet Vakfi : Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebali onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler, başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.
Edip Yüksel : Kazandıkları kötülükler, sonunda başlarına geldi. Aynı biçimde şu zulmedenlere de kazandıkları kötülükler çatacaktır; engelleyemezler
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Neticede kazandıklarının kötülükleri, başlarına geçti. Şunlardan o zulmedenlerin de kazandıkları kötülükleri başlarına geçecektir. Onlar da bunu atlatacak değillerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonunda kazandıklarının kötülükleri başlarına geçti. Şunlardan o zulmedenlerin de kazandıklarının kötülükleri başlarına geçecektir, onlar da (bunu) atlatacak değillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Netîcede kazandıklarının fenalıkları başlarına geçti, şunlardan o zulmedenlerin de kazandıklarının fenalıklarına geçecektir, onlar da atlatacak değillerdir.
Fizilal-il Kuran : Bunun için işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunlardan zulmedenlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı aciz bırakamazlar.
Gültekin Onan : Böylece, kazandıkları kötülükler(in acı sonucu) onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazandıkları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (bunu kendilerine uygulamaktan Tanrı'yı) aciz bırakabilecekler değildirler.
Hakkı Yılmaz : "Sonunda kazandıkları şeylerin kötülükleri, kendilerine isabet etti. Şunlardan şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapmış olan o kimseler; onların da kazandıkları şeylerin kötülükleri kendilerine isabet edecektir. Ve onlar âciz bırakanlar değildir. "
Hasan Basri Çantay : Binnetîce o kazandıkları kötülükler onları musıybete uğratmışdı. Şunları içinden zulmedenler (e gelince:) Onların kazandıkları kötülükler de kendilerini çarpacakdır ve onlar da bizim azabımızın önüne geçebilecek değildirler.
Hayrat Neşriyat : Sonunda kazandıkları şeylerin (günahların) kötülükleri kendilerine isâbet etti. Bunlardan zulmedenlerin de kazandıkları şeylerin kötülükleri yakında kendilerine isâbet edecektir ve onlar (Allah’ı) âciz bırakıcı kimseler değildir.
İbni Kesir : Böylece kazandıkları kötülükler başlarına geldi. Bunların içinden zulmedenlerin kazandıkları kötülükler de kendilerini çarpacaktır. Ve onlar aciz bırakılacaklar da değillerdir.
İskender Evrenosoğlu : Böylece kazandıkları şey, seyyiat (günahlar, kötülükler olarak), onlara isabet etti. Ve bunlardan zulmetmiş olanlara, kazandıkları şey (olan) seyyiat, yakında isabet edecek. Ve onlar, aciz bırakabilecek (azabı önleyebilecek) güce sahip değiller.
Muhammed Esed : çünkü işledikleri her kötülük, onlara (geri) döner. Ve bugün zulmeden insanlar(ın başlarına da aynı şey gelecektir); işledikleri her kötü fiil (tekrar) kendilerine dönecek ve onlar (Allah'ı) asla aldatamayacaklardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bunlardan o kimseler ki zulmetmişlerdir, yakında kendilerine kazanmış oldukları şeylerin kötülükleri yetişecektir ve bunlar da (azabı) bertaraf ediciler değildirler.
Ömer Öngüt : Bunun için yaptıkları kötülüklerin vebâli onları yakaladı. Bunlardan da zulmedenlerin işledikleri kötülükler başlarına gelecektir. Bu hususta Allah'ı âciz bırakamazlar.
Şaban Piriş : Kazandıklarının azabı, kötülükleri onlara isabet etmişti. İşte bunlardan zalim olanlara da kazandıklarının kötülükleri isabet edecek ve onlar da kaçamayacaklardır.
Suat Yıldırım : İşledikleri fenalıkların cezası başlarına geçti. Aynen onun gibi, senin çağdaşlarından olan zalimler de yaptıkları fenalıkların cezasına çarptırılacaklar ve elimizden kaçıp kurtulamayacaklardır.
Süleyman Ateş : Kazandıklarının kötülükleri, sonunda başlarına geldi. Bunlardan zulmedenlere de yaptıklarının kötülükleri erişecektir. Onlar, buna engel olacak değillerdir.
Tefhim-ul Kuran : Böylece, kazandıkları kötülükleri(in acı sonucu) onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazanmakta oldukları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (bunu kendilerine uygulamaktan Allah'ı) aciz bırakabilecekler de değildirler.
Ümit Şimşek : Kazandıkları günahların cezası onları buldu. Şunlardan zulmedenlerin başına da kendi kazandıkları günahların cezası gelecek ve onlar bunu önleyemeyecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda, kazanmış olduklarının çirkinlikleri yakalarına yapışmıştı. Şunların zulmedenlerine de kazandıklarının kötülükleri gelip çatacaktır. Ve onlar kimseyi aciz de bırakamayacaklar/onlar bunu etkisiz de bırakamazlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}