» 39 / Zümer  16:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَهُمْ (LHM) = lehum : onların vardır
2. مِنْ (MN) = min :
3. فَوْقِهِمْ (FVGHM) = fevḳihim : üstlerinden
4. ظُلَلٌ (ƵLL) = Zulelun : gölgeler
5. مِنَ (MN) = mine : -ten
6. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş-
7. وَمِنْ (VMN) = ve min : ve
8. تَحْتِهِمْ (TḪTHM) = teHtihim : altlarından
9. ظُلَلٌ (ƵLL) = Zulelun : (ateşten) gölgeler
10. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte
11. يُخَوِّفُ (YḢVF) = yuḣavvifu : korkutur
12. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
13. بِهِ (BH) = bihi : bu durumdan
14. عِبَادَهُ (ABED̃H) = ǐbādehu : kullarını
15. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
16. عِبَادِ (ABED̃) = ǐbādi : kullarım
17. فَاتَّقُونِ (FETGVN) = fetteḳūni : benden korkun
onların vardır | | üstlerinden | gölgeler | -ten | ateş- | ve | altlarından | (ateşten) gölgeler | işte | korkutur | Allah | bu durumdan | kullarını | EY/HEY/AH | kullarım | benden korkun |

[] [] [FVG] [ƵLL] [] [NVR] [] [TḪT] [ƵLL] [] [ḢVF] [] [] [ABD̃] [Y] [ABD̃] [VGY]
LHM MN FVGHM ƵLL MN ELNER VMN TḪTHM ƵLL Z̃LK YḢVF ELLH BH ABED̃H YE ABED̃ FETGVN

lehum min fevḳihim Zulelun mine n-nāri ve min teHtihim Zulelun ƶālike yuḣavvifu llahu bihi ǐbādehu ǐbādi fetteḳūni
لهم من فوقهم ظلل من النار ومن تحتهم ظلل ذلك يخوف الله به عباده يا عباد فاتقون

 » 39 / Zümer  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لهم | LHM lehum onların vardır For them
من | MN min from
فوقهم ف و ق | FVG FVGHM fevḳihim üstlerinden above them
ظلل ظ ل ل | ƵLL ƵLL Zulelun gölgeler coverings
من | MN mine -ten of
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş- the Fire
ومن | VMN ve min ve and from
تحتهم ت ح ت | TḪT TḪTHM teHtihim altlarından below them
ظلل ظ ل ل | ƵLL ƵLL Zulelun (ateşten) gölgeler coverings.
ذلك | Z̃LK ƶālike işte (With) that
يخوف خ و ف | ḢVF YḢVF yuḣavvifu korkutur threatens
الله | ELLH llahu Allah Allah
به | BH bihi bu durumdan [with it]
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādehu kullarını His slaves,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
عباد ع ب د | ABD̃ ABED̃ ǐbādi kullarım My slaves
فاتقون و ق ي | VGY FETGVN fetteḳūni benden korkun "So fear Me."""

39:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onların vardır | | üstlerinden | gölgeler | -ten | ateş- | ve | altlarından | (ateşten) gölgeler | işte | korkutur | Allah | bu durumdan | kullarını | EY/HEY/AH | kullarım | benden korkun |

[] [] [FVG] [ƵLL] [] [NVR] [] [TḪT] [ƵLL] [] [ḢVF] [] [] [ABD̃] [Y] [ABD̃] [VGY]
LHM MN FVGHM ƵLL MN ELNER VMN TḪTHM ƵLL Z̃LK YḢVF ELLH BH ABED̃H YE ABED̃ FETGVN

lehum min fevḳihim Zulelun mine n-nāri ve min teHtihim Zulelun ƶālike yuḣavvifu llahu bihi ǐbādehu ǐbādi fetteḳūni
لهم من فوقهم ظلل من النار ومن تحتهم ظلل ذلك يخوف الله به عباده يا عباد فاتقون

[] [] [ف و ق] [ظ ل ل] [] [ن و ر] [] [ت ح ت] [ظ ل ل] [] [خ و ف] [] [] [ع ب د] [ي] [ع ب د] [و ق ي]

 » 39 / Zümer  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لهم | LHM lehum onların vardır For them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فوقهم ف و ق | FVG FVGHM fevḳihim üstlerinden above them
Fe,Vav,Gaf,He,Mim,
80,6,100,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ظلل ظ ل ل | ƵLL ƵLL Zulelun gölgeler coverings
Zı,Lam,Lam,
900,30,30,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN mine -ten of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş- the Fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ومن | VMN ve min ve and from
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
تحتهم ت ح ت | TḪT TḪTHM teHtihim altlarından below them
Te,Ha,Te,He,Mim,
400,8,400,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ظلل ظ ل ل | ƵLL ƵLL Zulelun (ateşten) gölgeler coverings.
Zı,Lam,Lam,
900,30,30,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
ذلك | Z̃LK ƶālike işte (With) that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
يخوف خ و ف | ḢVF YḢVF yuḣavvifu korkutur threatens
Ye,Hı,Vav,Fe,
10,600,6,80,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
به | BH bihi bu durumdan [with it]
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādehu kullarını His slaves,
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

عباد ع ب د | ABD̃ ABED̃ ǐbādi kullarım My slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,
70,2,1,4,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاتقون و ق ي | VGY FETGVN fetteḳūni benden korkun "So fear Me."""
Fe,Elif,Te,Gaf,Vav,Nun,
80,1,400,100,6,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَهُمْ: onların vardır | مِنْ: | فَوْقِهِمْ: üstlerinden | ظُلَلٌ: gölgeler | مِنَ: -ten | النَّارِ: ateş- | وَمِنْ: ve | تَحْتِهِمْ: altlarından | ظُلَلٌ: (ateşten) gölgeler | ذَٰلِكَ: işte | يُخَوِّفُ: korkutur | اللَّهُ: Allah | بِهِ: bu durumdan | عِبَادَهُ: kullarını | يَا: EY/HEY/AH | عِبَادِ: kullarım | فَاتَّقُونِ: benden korkun |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لهم LHM onların vardır | من MN | فوقهم FWGHM üstlerinden | ظلل ƵLL gölgeler | من MN -ten | النار ELNER ateş- | ومن WMN ve | تحتهم TḪTHM altlarından | ظلل ƵLL (ateşten) gölgeler | ذلك Z̃LK işte | يخوف YḢWF korkutur | الله ELLH Allah | به BH bu durumdan | عباده ABED̃H kullarını | يا YE EY/HEY/AH | عباد ABED̃ kullarım | فاتقون FETGWN benden korkun |
Kırık Meal (Okunuş) : |lehum: onların vardır | min: | fevḳihim: üstlerinden | Zulelun: gölgeler | mine: -ten | n-nāri: ateş- | ve min: ve | teHtihim: altlarından | Zulelun: (ateşten) gölgeler | ƶālike: işte | yuḣavvifu: korkutur | llahu: Allah | bihi: bu durumdan | ǐbādehu: kullarını | : EY/HEY/AH | ǐbādi: kullarım | fetteḳūni: benden korkun |
Kırık Meal (Transcript) : |LHM: onların vardır | MN: | FVGHM: üstlerinden | ƵLL: gölgeler | MN: -ten | ELNER: ateş- | VMN: ve | TḪTHM: altlarından | ƵLL: (ateşten) gölgeler | Z̃LK: işte | YḢVF: korkutur | ELLH: Allah | BH: bu durumdan | ABED̃H: kullarını | YE: EY/HEY/AH | ABED̃: kullarım | FETGVN: benden korkun |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların üstlerinde de ateşten tabakalar var, altlarında da tabakalar. İşte Allah, kullarını korkutmada bundan; ey kullarım, çekinin benden.
Adem Uğur : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da (öyle) tabakalar var. İşte Allah kullarını bununla korkutuyor. Ey kullarım! Yalnızca benden korkun.
Ahmed Hulusi : Onların, fevklerinden (bilinç boyutu itibarıyla) de yakıcı - ateşten gölgelikler (katmanlar) vardır, altlarından (bedenleri itibarıyla) da gölgelikler (katmanlar) vardır. . . İşte (gerçek) bu; Allâh onun korkusunu kullarında açığa çıkarıyor! Ey kullarım, benden korunun (Sünnetim gereği sizden açığa çıkan her şeyin sonucunu kesinlikle yaşatacağım için)!
Ahmet Tekin : Onlar üstlerinden kat kat ateşler, altlarından da kat kat ateşlerle sarılır. İşte Allah kullarının kalbine böyle korku salıyor. Ey kullarım! Bana sığının, benim emirlerime yapışın, günahlardan arınıp azaptan korunun.
Ahmet Varol : Onların üstlerinde ateşten tabakalar vardır, altlarında da tabakalar vardır. İşte Allah kullarını bununla korkutuyor. Ey kullarım! Benden sakının.
Ali Bulaç : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar vardır. İşte Allah, kendi kullarını bununla tehdit edip korkutuyor. Ey kullarım öyleyse Benden sakının.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirlerin üstelerinde ateşten tabakalar, altlarında da ateşten tabakalar var. İşte Allah, böyle (bir azabla) kullarını korkutuyor. Ey kullarım! O halde benden korkun.
Bekir Sadak : Onlara ustlerinden kat kat ates vardir. Allah kullarini bununla korkutur. Ey kullarim, Benden sakinin.
Celal Yıldırım : Onların üstlerinde ateşten kat kat tabakalar, altlarında da kat kat tabakalar vardır. Bu böyledir. Allah, bununla kullarını korkutur. Ey kullarım ! Benden korkup (ateşe itici yollardan ve kimselerden) sakının.
Diyanet İşleri : Onlar için üstlerinde ateşten katmanlar, altlarında (ateşten) katmanlar vardır. İşte Allah, kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, bana karşı gelmekten sakının.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara üstlerinden kat kat ateş vardır. Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, Benden sakının.
Diyanet Vakfi : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da (öyle) tabakalar var. İşte Allah kullarını bununla korkutuyor. Ey kullarım! Yalnızca benden korkun.
Edip Yüksel : Onların üstünde de altlarında da kat kat ateş vardır. ALLAH kullarını böylece uyarır. Kullarım, beni sayın
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında yine ateşten tabakalar vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkutuyor, «Ey kullarım! benden korkun.» (diyor).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onların üstlerinden ateş çatılır, altlarından da çatılır; duydunuz ya, işte Allah kullarını bundan sakındırıyor, «Ey kullarım, onun için bana (sığınıp) korunun.» (diyor).
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlara üstlerinden ateş çatılır, altlarından çatılır, duydunuz a, işte Allah kullarını bundan tahzir buyuruyor: ey kullarım onun için bana korunun.
Fizilal-il Kuran : Onların üstlerinde ateşten gölgeler, altlarında da ateşten gölgeler vardır. İşte Allah, kullarını bu azabıyla korkutuyor. Ey kullarım! Benden korkun.
Gültekin Onan : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar vardır. İşte Tanrı, kendi kullarını bununla tehdit edip korkutuyor. Ey kullarım öyleyse benden sakının.
Hakkı Yılmaz : (14-16) De ki, “Dinimi yalnız Kendisine arındırarak Allah'a kulluk ediyorum. Buna rağmen siz, O'nun astlarından dilediğinize kulluk yapınız.” De ki: “Şüphesiz asıl kaybedenler, kıyâmet gününde kendilerini ve ailelerini ve yakınlarını kayba uğratanlardır.” –Dikkatli olun! İşte bu, apaçık bir kaybın ta kendisidir. Onların üstlerinden ateşten tabakalar, altlarından da tabakalar vardır. İşte Allah, kullarını bununla korkutuyor: Ey kullarım! Benim korumam altına girin.–
Hasan Basri Çantay : Onların üstlerinde ateşden tabakalar, altlarında (ateşden) tabakalar vardır, işte Allah, kullarını bununla korkutuyor. Ey kullarım, benden korkun.
Hayrat Neşriyat : Onlar için, üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da (ateşten) tabakalar vardır. İşte Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım! Öyle ise benden sakının!
İbni Kesir : Onların üstlerinde kat kat ateşler, altlarında kat kat ateşler vardır. Allah, kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, benden korkun.
İskender Evrenosoğlu : Onların üstünde ve altında ateşten gölgeler vardır. İşte böyle, Allah kullarını onunla korkutuyor. Ey kullarım! Öyleyse Bana karşı takva sahibi olun.
Muhammed Esed : Onların üstünde ateş bulutları toplanacak ve altlarında da (benzer ateş) tabakaları bulunacaktır..." Allah kulların(ın kalbin)e işte bu yolla korku salar. Ey kullarım! Öyleyse, Bana karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun;
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar için üst taraflarında ateşten tabakalar ve alt taraflarında da tabakalar vardır. İşte bu, Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım! Benden korkunuz.
Ömer Öngüt : Onların üstlerinde (gölgeler gibi üstüste gelmiş) ateşten tabakalar, altlarında da ateşten tabakalar var. İşte Allah kullarını bununla korkutuyor. "Ey kullarım! Benden korkun. "
Şaban Piriş : Onların üstlerinden ateşten tabakalar, altlarından da tabakalar vardır. Allah, kullarını işte bununla korkutuyor. Ey kullarım! Benden korkun!
Suat Yıldırım : Onların hem üstlerinde, hem altlarında ateşten kat kat örtüler vardır. İşte Allah böyle bir azabın varlığını bildirerek, kullarını korkutur. Ey kullarım! Bana karşı çıkmanızdan ötürü azabıma uğramaktan sakının.
Süleyman Ateş : Onların üstlerinden ateşten gölgeler, altlarından da (ateşten) gölgeler var. İşte Allâh kullarını bu durumdan korkutur. Ey kullarım, benden korkun!
Tefhim-ul Kuran : Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar vardır. İşte Allah, kendi kullarını bununla tehdit edip korkutuyor. Ey kullarım öyleyse benden korkup sakının.
Ümit Şimşek : Onlar için üstlerinden ve altlarından kat kat ateş vardır. Kullarını Allah bununla korkutuyor. Ey kullarım, Bana karşı gelmekten sakının.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların üstlerinde ateşten gölgeler, altlarında da gölgeler vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkmaya çağırıyor. "Ey kullarım, benden korkun!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}