» 39 / Zümer  2:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 2
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. أَنْزَلْنَا (ÊNZLNE) = enzelnā : indirdik
3. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
4. الْكِتَابَ (ELKTEB) = l-kitābe : bu Kitabı
5. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : hak ile
6. فَاعْبُدِ (FEABD̃) = feǎ'budi : sen kulluk et
7. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
8. مُخْلِصًا (MḢLṦE) = muḣliSen : halis kılarak
9. لَهُ (LH) = lehu : yalnız O'na
10. الدِّينَ (ELD̃YN) = d-dīne : dini
elbette biz | indirdik | sana | bu Kitabı | hak ile | sen kulluk et | Allah'a | halis kılarak | yalnız O'na | dini |

[] [NZL] [] [KTB] [ḪGG] [ABD̃] [] [ḢLṦ] [] [D̃YN]
ÎNE ÊNZLNE ÎLYK ELKTEB BELḪG FEABD̃ ELLH MḢLṦE LH ELD̃YN

innā enzelnā ileyke l-kitābe bil-Haḳḳi feǎ'budi llahe muḣliSen lehu d-dīne
إنا أنزلنا إليك الكتاب بالحق فاعبد الله مخلصا له الدين

 » 39 / Zümer  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirdik [We] have revealed
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe bu Kitabı the Book
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi hak ile "in truth;"
فاعبد ع ب د | ABD̃ FEABD̃ feǎ'budi sen kulluk et so worship
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
مخلصا خ ل ص | ḢLṦ MḢLṦE muḣliSen halis kılarak (being) sincere
له | LH lehu yalnız O'na to Him
الدين د ي ن | D̃YN ELD̃YN d-dīne dini (in) the religion.

39:2 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | indirdik | sana | bu Kitabı | hak ile | sen kulluk et | Allah'a | halis kılarak | yalnız O'na | dini |

[] [NZL] [] [KTB] [ḪGG] [ABD̃] [] [ḢLṦ] [] [D̃YN]
ÎNE ÊNZLNE ÎLYK ELKTEB BELḪG FEABD̃ ELLH MḢLṦE LH ELD̃YN

innā enzelnā ileyke l-kitābe bil-Haḳḳi feǎ'budi llahe muḣliSen lehu d-dīne
إنا أنزلنا إليك الكتاب بالحق فاعبد الله مخلصا له الدين

[] [ن ز ل] [] [ك ت ب] [ح ق ق] [ع ب د] [] [خ ل ص] [] [د ي ن]

 » 39 / Zümer  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أنزلنا ن ز ل | NZL ÊNZLNE enzelnā indirdik [We] have revealed
,Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
,50,7,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābe bu Kitabı the Book
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi hak ile "in truth;"
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
فاعبد ع ب د | ABD̃ FEABD̃ feǎ'budi sen kulluk et so worship
Fe,Elif,Ayn,Be,Dal,
80,1,70,2,4,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
مخلصا خ ل ص | ḢLṦ MḢLṦE muḣliSen halis kılarak (being) sincere
Mim,Hı,Lam,Sad,Elif,
40,600,30,90,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم منصوب
له | LH lehu yalnız O'na to Him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
الدين د ي ن | D̃YN ELD̃YN d-dīne dini (in) the religion.
Elif,Lam,Dal,Ye,Nun,
1,30,4,10,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | أَنْزَلْنَا: indirdik | إِلَيْكَ: sana | الْكِتَابَ: bu Kitabı | بِالْحَقِّ: hak ile | فَاعْبُدِ: sen kulluk et | اللَّهَ: Allah'a | مُخْلِصًا: halis kılarak | لَهُ: yalnız O'na | الدِّينَ: dini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | أنزلنا ÊNZLNE indirdik | إليك ÎLYK sana | الكتاب ELKTEB bu Kitabı | بالحق BELḪG hak ile | فاعبد FEABD̃ sen kulluk et | الله ELLH Allah'a | مخلصا MḢLṦE halis kılarak | له LH yalnız O'na | الدين ELD̃YN dini |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | enzelnā: indirdik | ileyke: sana | l-kitābe: bu Kitabı | bil-Haḳḳi: hak ile | feǎ'budi: sen kulluk et | llahe: Allah'a | muḣliSen: halis kılarak | lehu: yalnız O'na | d-dīne: dini |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | ÊNZLNE: indirdik | ÎLYK: sana | ELKTEB: bu Kitabı | BELḪG: hak ile | FEABD̃: sen kulluk et | ELLH: Allah'a | MḢLṦE: halis kılarak | LH: yalnız O'na | ELD̃YN: dini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biz, o kitabı gerçek olarak indirdik sana, artık sen de, onun dininde bütün özünü ona bağla da ona kulluk et yalnız.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi Hak olarak (hakikatin olan Esmâ boyutundan açığa çıkardık) inzâl ettik! O hâlde Din'i, (varlıktaki sistem ve düzenin mutlak hâkimi - hükümranı olarak) Allâh'a kulluğunun farkındalığıyla yaşa!
Ahmet Tekin : Biz bu kitabı, sana, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirmen için indirdik. O halde, Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek, samimiyetle ümmetin içinde uygulayıp Allah’ı ilâh tanı, candan müslüman olarak Allah’a teslim ol, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet et, Allah’ın şeriatına bağlan, Allah’a boyun eğ.
Ahmet Varol : Şüphesiz biz sana Kitab'ı hak olarak indirdik. O halde dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ali Bulaç : Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), emin ol ki, biz sana bu Kitab’ı hak olarak indirdik. O halde sen de, Allah’a ibadette, O’na ihlâs ile kulluk et.
Bekir Sadak : Biz sana Kitap'i gercekle indirdik. Oyle ise dini Allah icin halis kilarak O'na kulluk et.
Celal Yıldırım : Şüphesiz biz sana bu Kitab'ı hakk ile indirdik. O halde dini (ve dindarlığı) Allah'a hâlis kılıp samimiyetle ibâdete devam et.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah’a has kılarak O’na kulluk et.
Diyanet İşleri (eski) : Biz sana Kitap'ı gerçekle indirdik. Öyle ise dini Allah için halis kılarak O'na kulluk et.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.
Edip Yüksel : Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik, öyleyse ALLAH'a kulluk et; dinini sadece O'na has kılarak...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Emin ol, biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız kendisine halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Emin ol, Biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et!
Elmalılı Hamdi Yazır : Emin ol biz sana kitabı hakkıyle indirdik onun için Allaha öyle ıbadet ve kulluk et ki dini ona halîs kılarak
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Şüphesiz ki, Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak ihlas ile kulluk et.
Gültekin Onan : Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Tanrı'ya ibadet et.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz ki, Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik. Öyleyse Din'i sadece O'nun için arındırarak Allah'a kulluk et.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) şübhesiz ki biz o kitabı sana hak olarak indirdik. O halde Allaha, dînde Ona ihlâs edici olarak, ibâdet et.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, sana bu Kitâb’ı hak ile indirdik; öyle ise (sen de) dinde O’na (karşı)ihlâslı (samîmî) bir kimse olarak Allah’a kulluk et!
İbni Kesir : Şüphesiz ki Biz, kitabı sana, hak olarak indirdik. Öyleyse dini Allah için tahsis ederek O'na ibadet et.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, bu Kitab'ı sana hak ile indirdik. Öyleyse dîni O'na halis kılarak (muhlis olarak) Allah'a kul ol!
Muhammed Esed : hakikati ortaya koyan bu vahyi sana indiren Biziz. Öyleyse içten bir inançla Allah'a bağlanarak yalnız O'na kulluk et!
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, Biz sana kitabı hak olarak indirdik. O halde Allah'a, dini onun için halisane tahsis ederek ibadet eyle.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki biz Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak ihlâs ile kulluk et.
Şaban Piriş : Biz, sana kitabı hak olarak indirdik. Öyleyse, dini ona tahsis ederek Allah’a kulluk et!
Suat Yıldırım : Biz sana kitabı gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde sen de yalnız Allah’a ibadet et!
Süleyman Ateş : Biz bu Kitabı sana hak ile indirdik; sen dini yalnız Allâh'a halis kılarak O'na kulluk et.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, biz sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ümit Şimşek : Biz sana kitabı hak ile indirdik; sen de saf bir inançla Ona yönelerek yalnız Allah'a kulluk et.
Yaşar Nuri Öztürk : Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız Allah'a özgüleyerek O'na kulluk/ibadet et!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}