» 33 / Ahzâb  9:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 9
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. اذْكُرُوا (EZ̃KRVE) = ƶkurū : hatırlayın
6. نِعْمَةَ (NAMT) = niǎ'mete : ni'metini
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
8. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size olan
9. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani bir zaman
10. جَاءَتْكُمْ (CEÙTKM) = cā'etkum : size gelmişti
11. جُنُودٌ (CNVD̃) = cunūdun : ordular
12. فَأَرْسَلْنَا (FÊRSLNE) = fe erselnā : ve biz göndermiştik
13. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onların üzerine
14. رِيحًا (RYḪE) = rīHen : bir rüzgar
15. وَجُنُودًا (VCNVD̃E) = ve cunūden : ve ordular
16. لَمْ (LM) = lem :
17. تَرَوْهَا (TRVHE) = teravhā : sizin görmediğiniz
18. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne : ve idi
19. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
20. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri
21. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yaptıklarınız
22. بَصِيرًا (BṦYRE) = beSīran : görmekte
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | hani bir zaman | size gelmişti | ordular | ve biz göndermiştik | onların üzerine | bir rüzgar | ve ordular | | sizin görmediğiniz | ve idi | Allah | şeyleri | yaptıklarınız | görmekte |

[Y] [EYH] [] [EMN] [Z̃KR] [NAM] [] [] [] [CYE] [CND̃] [RSL] [] [RVḪ] [CND̃] [] [REY] [KVN] [] [] [AML] [BṦR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE EZ̃KRVE NAMT ELLH ALYKM ÎZ̃ CEÙTKM CNVD̃ FÊRSLNE ALYHM RYḪE VCNVD̃E LM TRVHE VKEN ELLH BME TAMLVN BṦYRE

eyyuhā elleƶīne āmenū ƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum cā'etkum cunūdun fe erselnā ǎleyhim rīHen ve cunūden lem teravhā ve kāne llahu bimā teǎ'melūne beSīran
يا أيها الذين آمنوا اذكروا نعمة الله عليكم إذ جاءتكم جنود فأرسلنا عليهم ريحا وجنودا لم تروها وكان الله بما تعملون بصيرا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe!
اذكروا ذ ك ر | Z̃KR EZ̃KRVE ƶkurū hatırlayın Remember
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
إذ | ÎZ̃ hani bir zaman when
جاءتكم ج ي ا | CYE CEÙTKM cā'etkum size gelmişti came to you
جنود ج ن د | CND̃ CNVD̃ cunūdun ordular (the) hosts
فأرسلنا ر س ل | RSL FÊRSLNE fe erselnā ve biz göndermiştik and We sent
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
ريحا ر و ح | RVḪ RYḪE rīHen bir rüzgar a wind
وجنودا ج ن د | CND̃ VCNVD̃E ve cunūden ve ordular and hosts
لم | LM lem not
تروها ر ا ي | REY TRVHE teravhā sizin görmediğiniz you (could) see them.
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idi And Allah is
الله | ELLH llahu Allah And Allah is
بما | BME bimā şeyleri of what
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRE beSīran görmekte All-Seer.

33:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | hani bir zaman | size gelmişti | ordular | ve biz göndermiştik | onların üzerine | bir rüzgar | ve ordular | | sizin görmediğiniz | ve idi | Allah | şeyleri | yaptıklarınız | görmekte |

[Y] [EYH] [] [EMN] [Z̃KR] [NAM] [] [] [] [CYE] [CND̃] [RSL] [] [RVḪ] [CND̃] [] [REY] [KVN] [] [] [AML] [BṦR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE EZ̃KRVE NAMT ELLH ALYKM ÎZ̃ CEÙTKM CNVD̃ FÊRSLNE ALYHM RYḪE VCNVD̃E LM TRVHE VKEN ELLH BME TAMLVN BṦYRE

eyyuhā elleƶīne āmenū ƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum cā'etkum cunūdun fe erselnā ǎleyhim rīHen ve cunūden lem teravhā ve kāne llahu bimā teǎ'melūne beSīran
يا أيها الذين آمنوا اذكروا نعمة الله عليكم إذ جاءتكم جنود فأرسلنا عليهم ريحا وجنودا لم تروها وكان الله بما تعملون بصيرا

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [ذ ك ر] [ن ع م] [] [] [] [ج ي ا] [ج ن د] [ر س ل] [] [ر و ح] [ج ن د] [] [ر ا ي] [ك و ن] [] [] [ع م ل] [ب ص ر]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اذكروا ذ ك ر | Z̃KR EZ̃KRVE ƶkurū hatırlayın Remember
Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
1,700,20,200,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
Nun,Ayn,Mim,Te merbuta,
50,70,40,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
إذ | ÎZ̃ hani bir zaman when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
جاءتكم ج ي ا | CYE CEÙTKM cā'etkum size gelmişti came to you
Cim,Elif,,Te,Kef,Mim,
3,1,,400,20,40,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
جنود ج ن د | CND̃ CNVD̃ cunūdun ordular (the) hosts
Cim,Nun,Vav,Dal,
3,50,6,4,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
فأرسلنا ر س ل | RSL FÊRSLNE fe erselnā ve biz göndermiştik and We sent
Fe,,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
80,,200,60,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim onların üzerine upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ريحا ر و ح | RVḪ RYḪE rīHen bir rüzgar a wind
Re,Ye,Ha,Elif,
200,10,8,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
وجنودا ج ن د | CND̃ VCNVD̃E ve cunūden ve ordular and hosts
Vav,Cim,Nun,Vav,Dal,Elif,
6,3,50,6,4,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تروها ر ا ي | REY TRVHE teravhā sizin görmediğiniz you (could) see them.
Te,Re,Vav,He,Elif,
400,200,6,5,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idi And Allah is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah And Allah is
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بما | BME bimā şeyleri of what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRE beSīran görmekte All-Seer.
Be,Sad,Ye,Re,Elif,
2,90,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | اذْكُرُوا: hatırlayın | نِعْمَةَ: ni'metini | اللَّهِ: Allah'ın | عَلَيْكُمْ: size olan | إِذْ: hani bir zaman | جَاءَتْكُمْ: size gelmişti | جُنُودٌ: ordular | فَأَرْسَلْنَا: ve biz göndermiştik | عَلَيْهِمْ: onların üzerine | رِيحًا: bir rüzgar | وَجُنُودًا: ve ordular | لَمْ: | تَرَوْهَا: sizin görmediğiniz | وَكَانَ: ve idi | اللَّهُ: Allah | بِمَا: şeyleri | تَعْمَلُونَ: yaptıklarınız | بَصِيرًا: görmekte |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | اذكروا EZ̃KRWE hatırlayın | نعمة NAMT ni'metini | الله ELLH Allah'ın | عليكم ALYKM size olan | إذ ÎZ̃ hani bir zaman | جاءتكم CEÙTKM size gelmişti | جنود CNWD̃ ordular | فأرسلنا FÊRSLNE ve biz göndermiştik | عليهم ALYHM onların üzerine | ريحا RYḪE bir rüzgar | وجنودا WCNWD̃E ve ordular | لم LM | تروها TRWHE sizin görmediğiniz | وكان WKEN ve idi | الله ELLH Allah | بما BME şeyleri | تعملون TAMLWN yaptıklarınız | بصيرا BṦYRE görmekte |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | ƶkurū: hatırlayın | niǎ'mete: ni'metini | llahi: Allah'ın | ǎleykum: size olan | : hani bir zaman | cā'etkum: size gelmişti | cunūdun: ordular | fe erselnā: ve biz göndermiştik | ǎleyhim: onların üzerine | rīHen: bir rüzgar | ve cunūden: ve ordular | lem: | teravhā: sizin görmediğiniz | ve kāne: ve idi | llahu: Allah | bimā: şeyleri | teǎ'melūne: yaptıklarınız | beSīran: görmekte |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | EZ̃KRVE: hatırlayın | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size olan | ÎZ̃: hani bir zaman | CEÙTKM: size gelmişti | CNVD̃: ordular | FÊRSLNE: ve biz göndermiştik | ALYHM: onların üzerine | RYḪE: bir rüzgar | VCNVD̃E: ve ordular | LM: | TRVHE: sizin görmediğiniz | VKEN: ve idi | ELLH: Allah | BME: şeyleri | TAMLVN: yaptıklarınız | BṦYRE: görmekte |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, anın size Allah'ın nîmetini, hani askerler saldırmıştı üstünüze de onlara bir yel ve görmediğiniz askerler göndermiştik ve Allah, sizin yaptıklarınızı görür.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da, biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne yaptığınızı çok iyi görmekteydi.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler. . . Size olan Allâh nimetini hatırlayın. . . Hani (Hendek savaşında) size ordular geldi de onların üzerine bir fırtına ve görmediğiniz ordular irsâl ettik. . . Allâh, yaptıklarınızı (yaratanı olarak) Basıyr'dir.
Ahmet Tekin : Ey iman edenler, Allah’ın size olan nimetini hatırlayarak şükredin. Hani size ordular saldırmıştı da, biz onların üzerine, rüzgâr estirmiş ve sizin görmediğiniz kurmaylar ve ordular görevlendirip musallat etmiştik. Allah savaş hazırlığı olarak yaptıklarınızı çok iyi bilmekte, görmekteydi.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size askerler gelmişti de biz onların üzerlerine rüzgar ve sizin göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görüyordu.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti; böylece biz de onların üzerine, bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yaptıklarınızı görendir.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın: Hani (Hendek savaşında sizi yok etmek için kâfirlere ait) ordular size gelmişti de, biz onların üzerine bir rüzgâr ve görmediğiniz (meleklerden ibaret) ordular salıvermiştik. Allah ne yapmakta olduğunuzu görüyordu.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Allah'in size olan nimetini anin; uzerinize ordular gelmisti. Biz de onlarin uzerine ruzgar ve goremediginiz ordular gondermistik. Allah, yaptiklarinizi goruyordu.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Allah'ın size olan nîmetini hatırlayın, hani size doğru ordular gelmişti de onların üzerine bir rüzgâr, bir de görmediğiniz askerler göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görendir.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani (düşman) ordular üzerinize gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Allah'ın size olan nimetini anın; üzerinize ordular gelmişti. Biz de onların üzerine rüzgar ve göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yaptıklarınızı görüyordu.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da, biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne yaptığınızı çok iyi görmekteydi.
Edip Yüksel : Ey inananlar, size ordular saldırdığı zaman, üzerlerine bir rüzgar ve görmediğiniz orduları gönderen ALLAH'ın size yaptığı iyiliği hatırlayın. ALLAH yaptığınız her şeyi Görendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Hani size ordular gelmişti de üzerlerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular salıvermiştik. Allah ne yaptığınızı görüyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. O zaman ki, size ordular gelmişti de üzerlerine bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular salıvermiştik. Allah ne yaptığınızı görüyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! Allahın üzerinizdeki ni'metini anın: O vakıt ki size ordular gelmişti de üzerlerine bir rüzgâr ve görmediğiniz ordular salıvermiştik ve ne yapıyordunuz Allah görüyordu
Fizilal-il Kuran : Ey mü'minler! Allah'ın size yönelik nimetini hatırlayın, bir zaman üzerinize ordular gelmişti de, biz onların üzerine rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görüyordu.
Gültekin Onan : Ey inananlar, Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti; böylece biz de onların üzerine bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Tanrı, yaptıklarınızı görendir.
Hakkı Yılmaz : Ey iman etmiş kimseler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti de Biz, onların üzerlerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Ve Allah, işlemiş olduklarınızı çok iyi görendir.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, Allahın üzerinizdeki (bunca) ni'metini hatırlayın, o zamanda ki size (düşman) ordular (ı) saldırmışdı da biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermişdik. Allah, ne işlerseniz (hepsini) hakkıyle görendir.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Allah’ın size olan ni'metini hatırlayın; o vakit (Hendek Harbinde)size ordular gelmişti de, onların üzerine bir rüzgâr ve kendilerini görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ise, ne yaparsanız hakkıyla görendir.
İbni Kesir : Ey iman edenler; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti de Biz, onların üzerine rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah; yaptıklarınızı görendir.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)! Allah'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın. Size (üzerinize) ordular gelmişti. O zaman, onların üzerine, rüzgâr ve sizin göremediğiniz ordular gönderdik. Ve Allah, yaptığınız şeyleri görendir.
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! (Düşman) orduları üzerinize geldiğinde Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın, ki o zaman üzerlerine bir kasırga ve göremediğiniz (semavi) ordular göndermiştik ama Allah yaptığınız her şeyi görmekteydi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân edenler! Allah'ın üzerinize olan nîmetini yâd ediniz. O vakit ki, size (düşmanlarınız tarafından) ordular gelmişti. Biz de onların üzerlerine hemen bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Ve Allah ne yapar olduğunuzu görüyordu.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir zaman üzerinize ordular saldırmıştı da biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
Şaban Piriş : -Ey İman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani üstünüze ordular gelmişti de biz de onların üzerine rüzgarı ve göremediğiniz orduları göndermiştik. Allah, ne yaptığınızı görüyordu.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgâr ve sizin göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın, hani bir zaman size ordular gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allâh, yaptıklarınızı görmekteydi.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler; Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti; böylece biz de onların üzerine, bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın ki, ordular üzerinize geldiğinde, Biz de onların üzerine bir rüzgâr ile sizin görmediğiniz ordular gönderdik. Çünkü Allah sizin yaptıklarınızı görüyordu.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani, üstünüze ordular gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular salmıştık. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}