» 33 / Ahzâb  47:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 47
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَبَشِّرِ (VBŞR) = ve beşşiri : ve müjdele
2. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : mü'minlere
3. بِأَنَّ (BÊN) = bienne : ki gerçekten
4. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara vardır
5. مِنَ (MN) = mine : -tan
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah-
7. فَضْلًا (FŽLE) = feDlen : bir lutuf
8. كَبِيرًا (KBYRE) = kebīran : büyük
ve müjdele | mü'minlere | ki gerçekten | onlara vardır | -tan | Allah- | bir lutuf | büyük |

[BŞR] [EMN] [] [] [] [] [FŽL] [KBR]
VBŞR ELMÙMNYN BÊN LHM MN ELLH FŽLE KBYRE

ve beşşiri l-mu'minīne bienne lehum mine llahi feDlen kebīran
وبشر المؤمنين بأن لهم من الله فضلا كبيرا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وبشر ب ش ر | BŞR VBŞR ve beşşiri ve müjdele And give glad tidings
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minlere (to) the believers
بأن | BÊN bienne ki gerçekten that
لهم | LHM lehum onlara vardır for them
من | MN mine -tan (is) from
الله | ELLH llahi Allah- Allah
فضلا ف ض ل | FŽL FŽLE feDlen bir lutuf a Bounty
كبيرا ك ب ر | KBR KBYRE kebīran büyük great.

33:47 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve müjdele | mü'minlere | ki gerçekten | onlara vardır | -tan | Allah- | bir lutuf | büyük |

[BŞR] [EMN] [] [] [] [] [FŽL] [KBR]
VBŞR ELMÙMNYN BÊN LHM MN ELLH FŽLE KBYRE

ve beşşiri l-mu'minīne bienne lehum mine llahi feDlen kebīran
وبشر المؤمنين بأن لهم من الله فضلا كبيرا

[ب ش ر] [ا م ن] [] [] [] [] [ف ض ل] [ك ب ر]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 47
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وبشر ب ش ر | BŞR VBŞR ve beşşiri ve müjdele And give glad tidings
Vav,Be,Şın,Re,
6,2,300,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minlere (to) the believers
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
بأن | BÊN bienne ki gerçekten that
Be,,Nun,
2,,50,
P – prefixed preposition bi
ACC – accusative particle
حرف جر
حرف نصب من اخوات «ان»
لهم | LHM lehum onlara vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -tan (is) from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah- Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فضلا ف ض ل | FŽL FŽLE feDlen bir lutuf a Bounty
Fe,Dad,Lam,Elif,
80,800,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
كبيرا ك ب ر | KBR KBYRE kebīran büyük great.
Kef,Be,Ye,Re,Elif,
20,2,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَبَشِّرِ: ve müjdele | الْمُؤْمِنِينَ: mü'minlere | بِأَنَّ: ki gerçekten | لَهُمْ: onlara vardır | مِنَ: -tan | اللَّهِ: Allah- | فَضْلًا: bir lutuf | كَبِيرًا: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وبشر WBŞR ve müjdele | المؤمنين ELMÙMNYN mü'minlere | بأن BÊN ki gerçekten | لهم LHM onlara vardır | من MN -tan | الله ELLH Allah- | فضلا FŽLE bir lutuf | كبيرا KBYRE büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve beşşiri: ve müjdele | l-mu'minīne: mü'minlere | bienne: ki gerçekten | lehum: onlara vardır | mine: -tan | llahi: Allah- | feDlen: bir lutuf | kebīran: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VBŞR: ve müjdele | ELMÙMNYN: mü'minlere | BÊN: ki gerçekten | LHM: onlara vardır | MN: -tan | ELLH: Allah- | FŽLE: bir lutuf | KBYRE: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve müjdele inananları ki şüphe yok, onlara, Allah'tan büyük bir lütuf ve ihsân var.
Adem Uğur : Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
Ahmed Hulusi : İman edenlere, muhakkak ki onlar için Allâh'tan büyük bir lütuf - ihsan olduğunu müjdele!
Ahmet Tekin : Mü’minlere, Allah tarafından büyük bir lütuf ihsan edildiğini müjdele.
Ahmet Varol : Mü'minlere, Allah'tan kendilerine büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Ali Bulaç : Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm) müminlere müjdele: Onlara gerçekten büyük bir mükâfat var.
Bekir Sadak : Inananlara, Rablerinden buyuk bir lutuf oldugunu mujdele.
Celal Yıldırım : Mü'minleri, Allah'tan kendilerine büyük sevaplar ve üstünlüklerle müjdele.
Diyanet İşleri : Mü’minlere kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Diyanet İşleri (eski) : İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Diyanet Vakfi : Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
Edip Yüksel : İnananlara, ALLAH'tan büyük bir lütfa ulaşacaklarını müjdele.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardır...
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Mü'minlere müjdele, onlara Allah tarafından büyük bir nimet olduğunu!
Elmalılı Hamdi Yazır : Mü'minlere müjdele! Onlara Allahdan bir büyük fadl var
Fizilal-il Kuran : Mü'minlere Allah'tan büyük bir lütfa ereceklerini müjdele.
Gültekin Onan : Müminlere müjde ver, gerçekten onlar için Tanrı'dan büyük bir fazl vardır.
Hakkı Yılmaz : (45-48) "Ey Peygamber! Şüphesiz Biz, seni, bir şâhit, bir müjdeci, bir uyarıcı, Kendi izniyle/ bilgisiyle Allah'a bir davetçi ve ışık saçan bir kandil olarak gönderdik/elçi yaptık. Sen de inananlara, şüphesiz kendileri için Allah'tan büyük bir armağan olduğunu müjdele. Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden kimselere ve münâfıklara itaat etme, onların verdiği eziyetleri bırak, önemseme. Ve sen, Allah'a işin sonucunu havale et. Ve “tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olarak Allah yeter. "
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) Allahdan kendilerine cidden büyük bir fazl (-u kerem inayet buyurulmuş) olduğunu mü'minlere müjdele.
Hayrat Neşriyat : Ve Allah’dan kendileri için gerçekten (pek) büyük bir lütuf olduğunu mü’minlere müjdele!
İbni Kesir : Mü'minlere; kendileri için Allah tarafından büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
İskender Evrenosoğlu : Ve mü'minleri müjdele! Muhakkak ki onlar için Allah'tan büyük fazl vardır.
Muhammed Esed : (O halde,) müminlere kendilerini Allah'tan büyük bir lütuf beklediğini müjdele;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve mü'minleri müjdele. Muhakkak ki onlar için elbette Allah tarafından pek büyük bir ihsan vardır.
Ömer Öngüt : Resulüm! Müminlere Allah tarafından büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Şaban Piriş : Müminlere, kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele!
Suat Yıldırım : Sen, müminlere Allah’tan büyük bir lütfa nail olacaklarını müjdele!
Süleyman Ateş : Mü'minlere, Allah'tan büyük bir lutuf bulunduğunu müjdele!
Tefhim-ul Kuran : Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır.
Ümit Şimşek : Mü'minlere de, Allah'tan pek büyük bir lütuf ve ikrama erişeceklerini müjdele.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}