» 33 / Ahzâb  18:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَدْ (GD̃) = ḳad : elbette
2. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : biliyor
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. الْمُعَوِّقِينَ (ELMAVGYN) = l-muǎvviḳīne : alıkoyanları
5. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : içinizden
6. وَالْقَائِلِينَ (VELGEÙLYN) = velḳāilīne : ve diyenleri
7. لِإِخْوَانِهِمْ (LÎḢVENHM) = liiḣvānihim : kardeşlerine
8. هَلُمَّ (HLM) = helumme : gelin
9. إِلَيْنَا (ÎLYNE) = ileynā : bize
10. وَلَا (VLE) = ve lā :
11. يَأْتُونَ (YÊTVN) = ye'tūne : onlar gelmezler
12. الْبَأْسَ (ELBÊS) = l-be'se : savaşa
13. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
14. قَلِيلًا (GLYLE) = ḳalīlen : pek azı
elbette | biliyor | Allah | alıkoyanları | içinizden | ve diyenleri | kardeşlerine | gelin | bize | | onlar gelmezler | savaşa | dışında | pek azı |

[] [ALM] [] [AVG] [] [GVL] [EḢV] [LMM] [] [] [ETY] [BES] [] [GLL]
GD̃ YALM ELLH ELMAVGYN MNKM VELGEÙLYN LÎḢVENHM HLM ÎLYNE VLE YÊTVN ELBÊS ÎLE GLYLE

ḳad yeǎ'lemu llahu l-muǎvviḳīne minkum velḳāilīne liiḣvānihim helumme ileynā ve lā ye'tūne l-be'se illā ḳalīlen
قد يعلم الله المعوقين منكم والقائلين لإخوانهم هلم إلينا ولا يأتون البأس إلا قليلا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قد | GD̃ ḳad elbette Verily,
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu biliyor Allah knows
الله | ELLH llahu Allah Allah knows
المعوقين ع و ق | AVG ELMAVGYN l-muǎvviḳīne alıkoyanları those who hinder
منكم | MNKM minkum içinizden among you
والقائلين ق و ل | GVL VELGEÙLYN velḳāilīne ve diyenleri and those who say
لإخوانهم ا خ و | EḢV LÎḢVENHM liiḣvānihim kardeşlerine to their brothers,
هلم ل م م | LMM HLM helumme gelin """Come"
إلينا | ÎLYNE ileynā bize "to us,"""
ولا | VLE ve lā and not
يأتون ا ت ي | ETY YÊTVN ye'tūne onlar gelmezler they come
البأس ب ا س | BES ELBÊS l-be'se savaşa (to) the battle
إلا | ÎLE illā dışında except
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen pek azı a few,

33:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette | biliyor | Allah | alıkoyanları | içinizden | ve diyenleri | kardeşlerine | gelin | bize | | onlar gelmezler | savaşa | dışında | pek azı |

[] [ALM] [] [AVG] [] [GVL] [EḢV] [LMM] [] [] [ETY] [BES] [] [GLL]
GD̃ YALM ELLH ELMAVGYN MNKM VELGEÙLYN LÎḢVENHM HLM ÎLYNE VLE YÊTVN ELBÊS ÎLE GLYLE

ḳad yeǎ'lemu llahu l-muǎvviḳīne minkum velḳāilīne liiḣvānihim helumme ileynā ve lā ye'tūne l-be'se illā ḳalīlen
قد يعلم الله المعوقين منكم والقائلين لإخوانهم هلم إلينا ولا يأتون البأس إلا قليلا

[] [ع ل م] [] [ع و ق] [] [ق و ل] [ا خ و] [ل م م] [] [] [ا ت ي] [ب ا س] [] [ق ل ل]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قد | GD̃ ḳad elbette Verily,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu biliyor Allah knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah knows
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
المعوقين ع و ق | AVG ELMAVGYN l-muǎvviḳīne alıkoyanları those who hinder
Elif,Lam,Mim,Ayn,Vav,Gaf,Ye,Nun,
1,30,40,70,6,100,10,50,
N – accusative masculine plural (form II) active participle
اسم منصوب
منكم | MNKM minkum içinizden among you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
والقائلين ق و ل | GVL VELGEÙLYN velḳāilīne ve diyenleri and those who say
Vav,Elif,Lam,Gaf,Elif,,Lam,Ye,Nun,
6,1,30,100,1,,30,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
لإخوانهم ا خ و | EḢV LÎḢVENHM liiḣvānihim kardeşlerine to their brothers,
Lam,,Hı,Vav,Elif,Nun,He,Mim,
30,,600,6,1,50,5,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هلم ل م م | LMM HLM helumme gelin """Come"
He,Lam,Mim,
5,30,40,
VOC – prefixed vocative particle ha
V – 2nd person masculine plural imperative verb
أداة نداء
فعل أمر
إلينا | ÎLYNE ileynā bize "to us,"""
,Lam,Ye,Nun,Elif,
,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
ولا | VLE ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يأتون ا ت ي | ETY YÊTVN ye'tūne onlar gelmezler they come
Ye,,Te,Vav,Nun,
10,,400,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
البأس ب ا س | BES ELBÊS l-be'se savaşa (to) the battle
Elif,Lam,Be,,Sin,
1,30,2,,60,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen pek azı a few,
Gaf,Lam,Ye,Lam,Elif,
100,30,10,30,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَدْ: elbette | يَعْلَمُ: biliyor | اللَّهُ: Allah | الْمُعَوِّقِينَ: alıkoyanları | مِنْكُمْ: içinizden | وَالْقَائِلِينَ: ve diyenleri | لِإِخْوَانِهِمْ: kardeşlerine | هَلُمَّ: gelin | إِلَيْنَا: bize | وَلَا: | يَأْتُونَ: onlar gelmezler | الْبَأْسَ: savaşa | إِلَّا: dışında | قَلِيلًا: pek azı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قد GD̃ elbette | يعلم YALM biliyor | الله ELLH Allah | المعوقين ELMAWGYN alıkoyanları | منكم MNKM içinizden | والقائلين WELGEÙLYN ve diyenleri | لإخوانهم LÎḢWENHM kardeşlerine | هلم HLM gelin | إلينا ÎLYNE bize | ولا WLE | يأتون YÊTWN onlar gelmezler | البأس ELBÊS savaşa | إلا ÎLE dışında | قليلا GLYLE pek azı |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳad: elbette | yeǎ'lemu: biliyor | llahu: Allah | l-muǎvviḳīne: alıkoyanları | minkum: içinizden | velḳāilīne: ve diyenleri | liiḣvānihim: kardeşlerine | helumme: gelin | ileynā: bize | ve lā: | ye'tūne: onlar gelmezler | l-be'se: savaşa | illā: dışında | ḳalīlen: pek azı |
Kırık Meal (Transcript) : |GD̃: elbette | YALM: biliyor | ELLH: Allah | ELMAVGYN: alıkoyanları | MNKM: içinizden | VELGEÙLYN: ve diyenleri | LÎḢVENHM: kardeşlerine | HLM: gelin | ÎLYNE: bize | VLE: | YÊTVN: onlar gelmezler | ELBÊS: savaşa | ÎLE: dışında | GLYLE: pek azı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de sizden geri kalanları ve kardeşlerine de bize gelin diyenleri bilir ve bunların pek azı savaşa gelir ancak.
Adem Uğur : Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: "Bize katılın" diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Ahmed Hulusi : Sizden bu işi savsaklayıp ve cemaatine de: "(Rasûlullah'ı bırakın) bize gelin!" diyenleri Allâh gerçekten bilir! Zaten onlar savaşa pek az gelirler.
Ahmet Tekin : Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve akrabalarına: 'Bize katıl' diyenleri biliyor. Zaten bunların pek azı kısa bir süre savaşa katılır.
Ahmet Varol : Allah içinizden (savaştan) [1] alıkoyanları ve kardeşlerine: 'Bize gelin' diyenleri bilmektedir. Çok azı dışında onlar savaşa da gelmezler.
Ali Bulaç : Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki Allah, içinizden peygambere yardımdan alıkoyan münafıkları ve kardeşlerine: “- Bize gelin, peygamberi bırakın” diyenleri biliyor. Bunlardan ancak pek azı harbe geliyorlardı.
Bekir Sadak : (18-19) Allah, icinizden sizi alikoyanlari, size Allah'in yardimini kiskanarak, kardeslerine «Bize gelin, zorlanmadikca savasa gitmeyin» diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince olum bayginligi geciren kimse gibi gozleri donerek, sana baktiklarini gorursun. Korkulari gidince iyiliginize olani cekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamislardir, Allah, bu sebeple islerini bosa icikarmistir; bu, Allah icin kolaydir.
Celal Yıldırım : Allah gerçekten içinizden (başkalarını) alıkoyup ağır davrananları ve kardeşlerine, «kalkın bize gelin !» diyenleri bilir. Zaten onlardan ancak pek azı savaşın sıkıntı ve şiddetine (göğüs gerip) gelirler.
Diyanet İşleri : (18-19) Şüphesiz Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine, “Bize gelin” diyenleri biliyor. Size katkıda cimri davranarak savaşa pek az gelirler. Korku geldiğinde ise, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gidince de ganimete karşı aşırı düşkünlük göstererek sizi keskin dillerle incitirler. İşte onlar iman etmediler. Allah da onların amellerini boşa çıkardı. Bu, Allah’a kolaydır.
Diyanet İşleri (eski) : (18-19) Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine 'Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin' diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün. Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır.
Diyanet Vakfi : Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: «Bize katılın» diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Edip Yüksel : ALLAH, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine, 'Bize gelin,' diyenleri bilmektedir. Onlar ender olarak savunmaya katılırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz Allah, içinizden o savsaklayanları ve kardeşlerine: «Bize gelin» diyenleri biliyor. Onlar harbe pek az geliyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz Allah içinizden o savsaklayanları ve kardeşlerine: «Bize gelin!» diyenleri biliyor. (Onlar) harbe pek az geliyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah şübhesiz biliyor, içinizden o savsaklıyanları ve ihvanlarına «bize gelin» diyenleri ki harbe pek az geliyorlardı
Fizilal-il Kuran : Allah içinizde savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine «Bize gelin zorlanmadıkça savaşmayın» diyenleri gerçekten bilir. Zaten bunlardan pek azı savaşa gelir.
Gültekin Onan : Gerçekten Tanrı, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Hakkı Yılmaz : (18,19) Şüphesiz Allah, sizden o engelleyenleri, savsaklayanları ve sizi kıskanarak, kardeşlerine: “Bize gelin!” diyenleri biliyor. Ve onlar, sıkıntıya ancak, pek az geliyorlar. Derken o korku gelince, sen onları, ölümden baygınlık sarmış kimse gibi gözleri dönerek sana bakıyorlarken gördün. Sonra o korku gidince, iyiliğe kıskançlık ederek size keskin keskin diller sıyırdılar. İşte bunlar iman etmediler de Allah amellerini boşa çıkardı. Ve bu, Allah üzerine çok kolaydır.
Hasan Basri Çantay : Allah, içinizden (insanları Resulüllahdan) geri bırakanları, kardeşlerine (yaranına): «Bize gelin» diyenleri muhakkak biliyor. Bunların pek azından başkası harbe gelmezler.
Hayrat Neşriyat : Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve kardeşlerine: 'Bize gelin!' diyenleri şübhesiz ki biliyor. Zâten (onlar) savaşa ancak pek az gelirler.
İbni Kesir : Doğrusu Allah; içinizden sizi alıkoyanları ve kardeşlerine; bize gelin, diyenleri bilir. Bunlar harbe pek az iştirak ediyorlardı.
İskender Evrenosoğlu : Sizden muavvik olanları (Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e yardıma mani olanları) ve kardeşlerine: "Bize gelin." diyenleri, Allah kesinlikle biliyordu. Ve onlar, pek azı hariç, savaşa gelmezler.
Muhammed Esed : Allah, içinizden başkalarını (O'nun yolunda savaşmaktan) alıkoyanları da; kendileri savaşa pek az katıldıkları halde kardeşlerine, "Bizimle gelin (ve düşmana karşı koyun)!" diyenleri de iyi bilir,
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki, Allah içinizden (sizi) geri bırakanları ve kardeşlerine, «Bize gelin,» diyenleri bilir. Halbuki onlar savaşa gelmezler; birazı müstesna!
Ömer Öngüt : Doğrusu Allah içinizden sizi alıkoyanları ve kardeşlerine: “Bize gelin!” diyenleri kesinlikle bilir. Onlardan pek azı (o da gösteriş olarak) savaşa gelir. (Çoğunluğu ise savaşa gelmezler).
Şaban Piriş : Allah, aranızdan savaştan alıkoymaya çalışanları ve kardeşlerine “Bize gelin” diyenleri elbette bilir. Bunlar, pek azı hariç, zora gelemezler.
Suat Yıldırım : Allah içinizden bozgunculuğa meyledip savaştan alıkoymak isteyenleri ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri elbet biliyor. Zaten bunlardan ancak pek az bir kısmı savaşa geliyorlardı.
Süleyman Ateş : Allâh içinizden (savaştan) alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin!" diyenleri biliyor. Onlar savaşa pek az gelirler.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: «Bize gelin» diyenleri bilmektedir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Ümit Şimşek : İçinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine 'Bize gelin' diyenleri Allah biliyor. Onlardan pek azı savaşa gelir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, içinizden hem tembellik edip hem de başkalarını geri bırakanları ve kardeşlerine, "Hadi bize gelin!" diyenleri biliyor. Zaten onlar savaşa/zora çok az gelirler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}