» 33 / Ahzâb  10:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
2. جَاءُوكُمْ (CEÙVKM) = cā'ūkum : onlar gelmişlerdi
3. مِنْ (MN) = min : -den
4. فَوْقِكُمْ (FVGKM) = fevḳikum : üstünüz-
5. وَمِنْ (VMN) = ve min : ve
6. أَسْفَلَ (ÊSFL) = esfele : alt tarafınızdan
7. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : sizin
8. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : ve hani
9. زَاغَتِ (ZEĞT) = zāğati : kaymıştı
10. الْأَبْصَارُ (ELÊBṦER) = l-ebSāru : gözler
11. وَبَلَغَتِ (VBLĞT) = ve beleğati : ve dayanmıştı
12. الْقُلُوبُ (ELGLVB) = l-ḳulūbu : yürekler
13. الْحَنَاجِرَ (ELḪNECR) = l-Hanācira : hançerelere
14. وَتَظُنُّونَ (VTƵNVN) = ve teZunnūne : ve zanda bulunuyordunuz
15. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah hakında
16. الظُّنُونَا (ELƵNVNE) = Z-Zunūnā : türlü düşüncelerle
hani | onlar gelmişlerdi | -den | üstünüz- | ve | alt tarafınızdan | sizin | ve hani | kaymıştı | gözler | ve dayanmıştı | yürekler | hançerelere | ve zanda bulunuyordunuz | Allah hakında | türlü düşüncelerle |

[] [CYE] [] [FVG] [] [SFL] [] [] [ZYĞ] [BṦR] [BLĞ] [GLB] [ḪNCR] [ƵNN] [] [ƵNN]
ÎZ̃ CEÙVKM MN FVGKM VMN ÊSFL MNKM VÎZ̃ ZEĞT ELÊBṦER VBLĞT ELGLVB ELḪNECR VTƵNVN BELLH ELƵNVNE

cā'ūkum min fevḳikum ve min esfele minkum ve iƶ zāğati l-ebSāru ve beleğati l-ḳulūbu l-Hanācira ve teZunnūne billahi Z-Zunūnā
إذ جاءوكم من فوقكم ومن أسفل منكم وإذ زاغت الأبصار وبلغت القلوب الحناجر وتظنون بالله الظنونا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
جاءوكم ج ي ا | CYE CEÙVKM cā'ūkum onlar gelmişlerdi they came upon you
من | MN min -den from
فوقكم ف و ق | FVG FVGKM fevḳikum üstünüz- above you
ومن | VMN ve min ve and from
أسفل س ف ل | SFL ÊSFL esfele alt tarafınızdan below
منكم | MNKM minkum sizin you,
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani and when
زاغت ز ي غ | ZYĞ ZEĞT zāğati kaymıştı grew wild
الأبصار ب ص ر | BṦR ELÊBṦER l-ebSāru gözler the eyes
وبلغت ب ل غ | BLĞ VBLĞT ve beleğati ve dayanmıştı and reached
القلوب ق ل ب | GLB ELGLVB l-ḳulūbu yürekler the hearts
الحناجر ح ن ج ر | ḪNCR ELḪNECR l-Hanācira hançerelere the throats,
وتظنون ظ ن ن | ƵNN VTƵNVN ve teZunnūne ve zanda bulunuyordunuz and you assumed
بالله | BELLH billahi Allah hakında about Allah
الظنونا ظ ن ن | ƵNN ELƵNVNE Z-Zunūnā türlü düşüncelerle the assumptions.

33:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | onlar gelmişlerdi | -den | üstünüz- | ve | alt tarafınızdan | sizin | ve hani | kaymıştı | gözler | ve dayanmıştı | yürekler | hançerelere | ve zanda bulunuyordunuz | Allah hakında | türlü düşüncelerle |

[] [CYE] [] [FVG] [] [SFL] [] [] [ZYĞ] [BṦR] [BLĞ] [GLB] [ḪNCR] [ƵNN] [] [ƵNN]
ÎZ̃ CEÙVKM MN FVGKM VMN ÊSFL MNKM VÎZ̃ ZEĞT ELÊBṦER VBLĞT ELGLVB ELḪNECR VTƵNVN BELLH ELƵNVNE

cā'ūkum min fevḳikum ve min esfele minkum ve iƶ zāğati l-ebSāru ve beleğati l-ḳulūbu l-Hanācira ve teZunnūne billahi Z-Zunūnā
إذ جاءوكم من فوقكم ومن أسفل منكم وإذ زاغت الأبصار وبلغت القلوب الحناجر وتظنون بالله الظنونا

[] [ج ي ا] [] [ف و ق] [] [س ف ل] [] [] [ز ي غ] [ب ص ر] [ب ل غ] [ق ل ب] [ح ن ج ر] [ظ ن ن] [] [ظ ن ن]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
جاءوكم ج ي ا | CYE CEÙVKM cā'ūkum onlar gelmişlerdi they came upon you
Cim,Elif,,Vav,Kef,Mim,
3,1,,6,20,40,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فوقكم ف و ق | FVG FVGKM fevḳikum üstünüz- above you
Fe,Vav,Gaf,Kef,Mim,
80,6,100,20,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | VMN ve min ve and from
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
أسفل س ف ل | SFL ÊSFL esfele alt tarafınızdan below
,Sin,Fe,Lam,
,60,80,30,
N – genitive masculine singular noun
اسم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
منكم | MNKM minkum sizin you,
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani and when
Vav,,Zel,
6,,700,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
زاغت ز ي غ | ZYĞ ZEĞT zāğati kaymıştı grew wild
Ze,Elif,Ğayn,Te,
7,1,1000,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
الأبصار ب ص ر | BṦR ELÊBṦER l-ebSāru gözler the eyes
Elif,Lam,,Be,Sad,Elif,Re,
1,30,,2,90,1,200,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
وبلغت ب ل غ | BLĞ VBLĞT ve beleğati ve dayanmıştı and reached
Vav,Be,Lam,Ğayn,Te,
6,2,30,1000,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
القلوب ق ل ب | GLB ELGLVB l-ḳulūbu yürekler the hearts
Elif,Lam,Gaf,Lam,Vav,Be,
1,30,100,30,6,2,
"N – nominative feminine plural noun → Heart"
اسم مرفوع
الحناجر ح ن ج ر | ḪNCR ELḪNECR l-Hanācira hançerelere the throats,
Elif,Lam,Ha,Nun,Elif,Cim,Re,
1,30,8,50,1,3,200,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
وتظنون ظ ن ن | ƵNN VTƵNVN ve teZunnūne ve zanda bulunuyordunuz and you assumed
Vav,Te,Zı,Nun,Vav,Nun,
6,400,900,50,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالله | BELLH billahi Allah hakında about Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الظنونا ظ ن ن | ƵNN ELƵNVNE Z-Zunūnā türlü düşüncelerle the assumptions.
Elif,Lam,Zı,Nun,Vav,Nun,Elif,
1,30,900,50,6,50,1,
N – accusative plural noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: hani | جَاءُوكُمْ: onlar gelmişlerdi | مِنْ: -den | فَوْقِكُمْ: üstünüz- | وَمِنْ: ve | أَسْفَلَ: alt tarafınızdan | مِنْكُمْ: sizin | وَإِذْ: ve hani | زَاغَتِ: kaymıştı | الْأَبْصَارُ: gözler | وَبَلَغَتِ: ve dayanmıştı | الْقُلُوبُ: yürekler | الْحَنَاجِرَ: hançerelere | وَتَظُنُّونَ: ve zanda bulunuyordunuz | بِاللَّهِ: Allah hakında | الظُّنُونَا: türlü düşüncelerle |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ hani | جاءوكم CEÙWKM onlar gelmişlerdi | من MN -den | فوقكم FWGKM üstünüz- | ومن WMN ve | أسفل ÊSFL alt tarafınızdan | منكم MNKM sizin | وإذ WÎZ̃ ve hani | زاغت ZEĞT kaymıştı | الأبصار ELÊBṦER gözler | وبلغت WBLĞT ve dayanmıştı | القلوب ELGLWB yürekler | الحناجر ELḪNECR hançerelere | وتظنون WTƵNWN ve zanda bulunuyordunuz | بالله BELLH Allah hakında | الظنونا ELƵNWNE türlü düşüncelerle |
Kırık Meal (Okunuş) : |: hani | cā'ūkum: onlar gelmişlerdi | min: -den | fevḳikum: üstünüz- | ve min: ve | esfele: alt tarafınızdan | minkum: sizin | ve iƶ: ve hani | zāğati: kaymıştı | l-ebSāru: gözler | ve beleğati: ve dayanmıştı | l-ḳulūbu: yürekler | l-Hanācira: hançerelere | ve teZunnūne: ve zanda bulunuyordunuz | billahi: Allah hakında | Z-Zunūnā: türlü düşüncelerle |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: hani | CEÙVKM: onlar gelmişlerdi | MN: -den | FVGKM: üstünüz- | VMN: ve | ÊSFL: alt tarafınızdan | MNKM: sizin | VÎZ̃: ve hani | ZEĞT: kaymıştı | ELÊBṦER: gözler | VBLĞT: ve dayanmıştı | ELGLVB: yürekler | ELḪNECR: hançerelere | VTƵNVN: ve zanda bulunuyordunuz | BELLH: Allah hakında | ELƵNVNE: türlü düşüncelerle |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani size hem üst tarafınızdan hücum etmişlerdi, hem alt tarafınızdaki yerlerden ve hani gözler yılmıştı ve korkudan yürekler, ağızlara gelmişti ve Allah hakkında çeşitli zanlara kapılmıştınız.
Adem Uğur : Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Ahmed Hulusi : Hani size hem üst tarafınızdan ve hem de aşağı tarafınızdan geldiler. . . Hani gözleriniz kaymış, yürekleriniz ağzınıza varacak hâle gelmiştiniz! Allâh hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Ahmet Tekin : Hani onlar, hem yukarınızdan, hem aşağı tarafınızdan, vadinin üstünden ve alt tarafından üzerinize yürümüştü. Gözler yılmış, yürekler ağızlara gelmişti. Siz, Allah hakkında türlü türlü düşüncelere dalıyordunuz.
Ahmet Varol : Onlar size hem üstünüzden hem alt tarafınızdan gelmişlerdi ve gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Allah hakkında da çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Ali Bulaç : Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Ali Fikri Yavuz : O vakit kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı. Allah’a da çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Bekir Sadak : Onlar size yukarinizdan ve asaginizdan gelmislerdi; gozler de donmustu; yurekler agizlara gelmisti; Allah icin cesitli tahminlerde bulunuyordunuz.
Celal Yıldırım : Hani onlar (düşman orduları) üst tarafınızdan (hücuma geçip) üzerinize gelmişlerdi ve hani gözler de kaymış, yürekler gırtlaklara gelip dayanmıştı. Allah'a karşı da türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Diyanet İşleri : Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler de dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti; Allah için çeşitli tahminlerde bulunuyordunuz.
Diyanet Vakfi : Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Edip Yüksel : Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, kalpler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O zaman onlar, hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O zaman hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : O vakıt ki hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan ve o vakıt ki gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı ve Allaha türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz
Fizilal-il Kuran : Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Gültekin Onan : Hani onlar size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, kalpler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Tanrı hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Hakkı Yılmaz : Hani onlar, üst tarafınızdan ve sizden daha aşağıdan size gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymıştı, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Ve siz Allah hakkında zan yaptıkça zan yapıyordunuz.
Hasan Basri Çantay : O vakit onlar hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara dayanmışdı ve siz Allaha karşı (türlü) zanlarda bulunuyordunuz.
Hayrat Neşriyat : Hani (onlar) size, üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi ve o vakit, gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı ve Allah hakkında türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
İbni Kesir : Hani onlar size, hem üstünüzden hem de altınızdan gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ve siz Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, sizin yukarınızdan ve aşağınızdan üzerinize geldiği ve gözlerin yıldığı ve kalplerin hançereye ulaştığı (yüreklerin ağza geldiği) zaman, Allah'a karşı zanlarda bulunuyordunuz.
Muhammed Esed : Onlar yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde ve gözler(inizin) feri kaybolup yürekler(iniz) ağzınıza geldiğinde ve Allah hakkında en çelişik düşünceler aklınızdan (bir bir) geçtiğinde (neler hissettiğinizi hatırlayın):
Ömer Nasuhi Bilmen : O vakit ki, size hem üstünüzden gelmişlerdi hem de aşağı tarafınızdan ve o vakit ki, gözler kaymış ve yürekler gırtlaklara kavuşmuştu ve Allah'a türlü türlü zanlar ile zanda bulunuyordunuz.
Ömer Öngüt : Hani onlar hem yukarınızdan hem de aşağı tarafınızdan üzerinize gelmişti. Gözler dönmüş, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz!
Şaban Piriş : Onlar, size üstünüzden ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler dönmüş, yürekler ağza gelmişti. Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Suat Yıldırım : O vakit onlar hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gözleriniz şaşkınlıktan ötürü kaymış, yüreğiniz ağzınıza gelmişti. Siz de Allah hakkında türlü türlü zanlar beslemeye başlamıştınız.
Süleyman Ateş : Hani onlar üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi, gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış, yürekler (korkudan) hançerelere dayanmıştı. Allâh hakında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Tefhim-ul Kuran : Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler de kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında da (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Ümit Şimşek : O vakit size düşman üstünüzden ve altınızdan saldırmıştı da gözler yılmış, yürekler ağızlara gelmiş, siz de Allah hakkında çeşitli zanlar beslemeye başlamıştınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}