Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا : ve zaman | قِيلَ : dendiği | لَهُمُ : onlara | ارْكَعُوا : rüku' edin | لَا : | يَرْكَعُونَ : rüku' etmezler | Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | قيل GYL dendiği | لهم LHM onlara | اركعوا ERKAWE rüku' edin | لا LE | يركعون YRKAWN rüku' etmezler | Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā : ve zaman | ḳīle : dendiği | lehumu : onlara | rkeǔ : rüku' edin | lā : | yerkeǔne : rüku' etmezler | Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E : ve zaman | GYL : dendiği | LHM : onlara | ERKAVE : rüku' edin | LE : | YRKAVN : rüku' etmezler | Abdulbaki Gölpınarlı : Rükû edin denince onlara, rükû etmezler. Adem Uğur : Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler: Ahmed Hulusi : Onlara (müşriklere): "Boyun eğin" denildiğinde, rükû etmezler! Ahmet Tekin : Onlara:
'Saygıyla Allah’ın emirlerine itaat ederek, İslâmî sorumluluklara, ibadetlere, cemaate, faaliyetlere katılın' denildiği zaman itaat etmezler, cemaate katılmazlar, saygı göstermezler. Ahmet Varol : Onlara: 'Rüku edin' dendiğinde rüku etmezler. Ali Bulaç : Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman, rüku etmezler. Ali Fikri Yavuz : Onlar: “- İtaat edin, namaz kılın.” denildiği zaman, itaat etmezler. Bekir Sadak : Onlara «Ruku edin» denildiginde rukua varmazlar. Celal Yıldırım : Onlara «rükû' edin» denildiği zaman rükû' etmezler. Diyanet İşleri : Onlara, “Rükû edin (namaz kılın)” dendiği zaman rükû etmezler. Diyanet İşleri (eski) : Onlara 'Rüku edin' denildiğinde rükua varmazlar. Diyanet Vakfi : Onlar, kendilerine: «Allah'ın huzurunda eğilin!» denildiği vakit eğilmezler. Edip Yüksel : Onlara eğilin dendiğinde eğilmezler. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara: «Rüku edin» denildiği zaman etmezler. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Yerken, içerken de) onlara «Rüku edin!» denildiği zaman, rüku etmezler. Elmalılı Hamdi Yazır : Yerler, içerler de rükû' edin denildiği zaman onlara, rükû' etmezler Fizilal-il Kuran : Onlara «rükûa varın» dendiğinde rüküa varmazlar. Gültekin Onan : Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman, rüku etmezler. Hakkı Yılmaz : Onlara, “Allah'a ortak koşmaktan uzak durun” denildiği zaman, ortak koşmaktan uzak durmazlar. Hasan Basri Çantay : Onlara «(Allahın huzuurunda) eğilin» denildiği zaman eğilmezler. Hayrat Neşriyat : Hem onlara: 'Rükû' edin!' denildiği zaman, rükû' etmezler. İbni Kesir : Onlara; rüku edin, denildiği zaman, rüku'a varmazlar. İskender Evrenosoğlu : Ve onlara: “Rükû edin!” denildiği zaman rükû etmezler. Muhammed Esed : Ve onlara "(Allah'ın huzurunda) baş eğin!" denildiğinde buna uymazlar: Ömer Nasuhi Bilmen : Onlara «Rükû ediniz!» denildiği zaman rükû etmezler. Ömer Öngüt : Onlara: "Rükû edin!" denildiği zaman rükû etmezler. Şaban Piriş : Onlara: -Boyun eğin denildiği zaman boyun eğmiyorlardı. Suat Yıldırım : Onlara: Haydin Allah’a boyun eğin denildiğinde, boyun eğmezler. Süleyman Ateş : Onlara: "Rükû' edin" dendiği zaman rükû' etmezler. Tefhim-ul Kuran : Onlara: «Rükü edin» denildiği zaman, rükü etmezler. Ümit Şimşek : Rükû edin denildiğinde onlar rükû etmezler. Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, "rukû' edin!" dendiğinde rukû etmezler.