Süleyman Ateş Meali |
|
Andolsun; birbiri ardınca gönderilenlere,(77:1) | |
Esip savuranlara,(77:2) | |
Yaydıkça yayanlara,(77:3) | |
Ayırdıkça ayıranlara,(77:4) | |
Öğüt bırakanlara:(77:5) | |
Özür yahut uyarmak için.(77:6) | |
(Bunlara andolsun) Ki size va'dedilen, mutlaka olacaktır.(77:7) | |
Yıldızlar(ın ışığı) silindiği zaman,(77:8) | |
Gök yarıldığı zaman,(77:9) | |
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,(77:10) | |
Elçilere vakit belirlendiği zaman:(77:11) | |
Ertelenmiş oldukları gün için,(77:12) | |
Yani hüküm günü için.(77:13) | |
Hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?(77:14) | |
Yalanlayanların vay haline o gün!(77:15) | |
Öncekileri helâk etmedik mi?(77:16) | |
Sonra geridekileri de onların ardına takarız.(77:17) | |
Suçlulara böyle yaparız.(77:18) | |
(Hakkı) yalanlayanların vay haline o gün!(77:19) | |
Sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
Onu sağlam bir karar yerine koyduk.(77:21) | |
Belli bir süreye kadar.(77:22) | |
Biçimlendirdik. Ne güzel biçim vereniz Biz.(77:23) | |
Arz'ı toplanma yeri yapmadık mı?(77:25) | |
Diriler ve ölüler için.(77:26) | |
Orada yüksek yüksek dağlar meydana getirmedik mi? Ve size tatlı su(lar) içirmedik mi?(77:27) | |
"Haydi yalanladığınız (azâb)a gidin!(77:29) | |
Üç dallı bir gölgeye gidin."(77:30) | |
Ki ne gölgelendirir, ne de alevden korur.(77:31) | |
O, kütük gibi kıvılcım(lar) saçar.(77:32) | |
(Saçtığı) kıvılcım, sanki sarı bir halattır.(77:33) | |
Bu, konuşamayacakları gündür.(77:35) | |
Kendilerine izin de verilmez ki özür dilesinler.(77:36) | |
İşte bu, hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.(77:38) | |
Eğer (kurtulmak için yapacağınız) bir hileniz varsa bana hile yapın (da beni atlatın).(77:39) | |
Korunanlar ise gölgeler altında, çeşme başındadırlar.(77:41) | |
Gönüllerinin çektiği meyvalar içindedirler.(77:42) | |
"Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için!"(77:43) | |
"Biz, güzel davrananları böyle mükâfâtlandırırız."(77:44) | |
"Yeyin, azıcık sefâ sürün, siz suçlularsınız!"(77:46) | |
Onlara: "Rükû' edin" dendiği zaman rükû' etmezler.(77:48) | |
Onlar bun(a inanmadık)dan sonra hangi hadise (söze) inanacaklar?(77:50) | |