Celal Yıldırım Meali |
|
Ardarda gönderilen rüzgârlara, (rüzgârlar misâli Allah yolunda peşpeşe akıp giden akıncılara, ardarda inen Allah sözlerine),(77:1) | |
(Allah'ın dinini) yaydıkça yayanlara,(77:2) | |
(Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden) ayırdettikçe edenlere,(77:3) | |
(4-5-6-7) Kötülüğü temizlemek, yanlış yoldakileri uyarmak üzere vahiy (veya öğüt) getirip (Peygamberin kalbine) sunanlara and olsun ki, size va'dolunan elbette meydana gelecektir.(77:4) | |
Yıldızların ışığı giderilip silindiği zaman,(77:8) | |
Gök açılıp varıldığı zaman,(77:9) | |
Dağlar yerinden kopup savrulduğu zaman,(77:10) | |
Peygamberler (belli bir günün) belirlenmiş vaktinde (şâhidlik için) biraraya getirildiği zaman..(77:11) | |
Bunlar hangi gün için geciktirildiler?(77:12) | |
(13-14) (Doğru ile eğrinin, hakk ile bâtılın) birbirinden ayrılıp hükme bağlanacağı gün için (geciktirildiler). O ayrım günü nedir bilir misin ?(77:13) | |
O gün (Hakk'ı) yalanlayanların o gün vay hâline !(77:15) | |
Önce gelip geçenleri yok etmedik mi ?(77:16) | |
Sonra arkalarından gelenleri onların peşine takıp katacağız.(77:17) | |
İşte suçlu günahkârlara böyle yaparız.(77:18) | |
(Hakk'ı) yalanlıyanların o gün vay hâline!.(77:19) | |
Sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı ?(77:20) | |
(21-22) Sonra onu belirlenmiş bir vakte kadar sağlam bir karargâhta bulundurmadık mı ?(77:21) | |
Biz, onu kudretimizle belli ölçüde tuttuk. Kudret yettirenler olarak biz ne güzel kudretlileriz!.(77:23) | |
(Hakk'ı) yalanlıyanların o gün vay hâline !.(77:24) | |
(25-26) Yeryüzünü dirilere de, ölülere de bir toplanma yeri (hazırlık devresi) yapmadık mı? .(77:25) | |
Orada sabit yüce dağlar meydana getirdik ve size tatlı içimi kolay bir su içirmedik mi ?(77:27) | |
Yalanlayıp durduğunuz şey'e (azaba) doğru yollanın.(77:29) | |
(Cehennem'in kara dumanının oluşturduğu) üç kollu gölgeye gidin.(77:30) | |
O, ne gölgelendiricidlr, ne de yükselen alevden korur..(77:31) | |
Şüphesiz ki, o, saray gibi (büyüklük ve yükseklikte) kıvılcım atar.(77:32) | |
Sanki o kıvılcımın herbiri sarı renkte birer devedir.(77:33) | |
Bu, onların nutkunun tutulacağı gündür.(77:35) | |
Kendilerine izin verilmez ki özür beyân etsinler.(77:36) | |
Bu, sizleri ve öncekileri toplayıp biraraya getirdiğimiz (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, gerçeği yalandan) ayırd eden hüküm günüdür.(77:38) | |
O halde eğer bir hile ve düzeniniz varsa, o hileyi hemen bana karşı uygulayın !.(77:39) | |
(Hakk'ı) yalanlıyanların o gün vay hâline !(77:40) | |
Şüphesiz ki muttakîler (Allah'tan saygı ile korkup hile, yalan ve düzenbazlıktan sakınanlar) gölgelikte pınarlar başında, canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.(77:41) | |
Yapageldiğiniz (güzel, yararlı) amellere karşılık afiyetle, gönül huzuruyla yeyiniz, içiniz.(77:42) | |
(43-44) Hakikat biz, iyiliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız..(77:43) | |
(Ey Peygamberi ve Kitab'ı inkâr edip yalanlayanlar!) Yeyiniz, az bir süre yararlanıp geçininiz. Çünkü gorçekten sizler suçlu günahkârlarsınız..(77:46) | |
Onlara «rükû' edin» denildiği zaman rükû' etmezler.(77:48) | |
Bundan (Kur'ân'dan) sonra artık hangi söze inanırlar?(77:50) | |