Ömer Öngüt Meali |
|
Birbiri peşinden gönderilenlere andolsun ki!(77:1) | |
Estikçe eserek (zararlıları) savurup atanlara andolsun ki!(77:2) | |
(Hakikat) tohumlarını yaydıkça yayanlara andolsun ki!(77:3) | |
(Hak ile bâtılın, hakikat ile dalâletin, doğru ile eğrinin) arasını ayırdıkça ayıranlara andolsun ki!(77:4) | |
(Kalplerde) Allah'ın zikrini uyandıranlara andolsun ki!(77:5) | |
Gerek (Allah'a yönelenleri) arıtmak, gerek (kötüleri) sakındırmak için olsun.(77:6) | |
Bilin ki size vaad olunan şeyler mutlaka olacaktır.(77:7) | |
Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman.(77:8) | |
Gök yarıldığı zaman.(77:9) | |
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman.(77:10) | |
Peygamberlerin belirli vakti geldiği zaman.(77:11) | |
Hangi güne ertelenmişti?(77:12) | |
Hüküm gününe.(77:13) | |
Hüküm gününün ne olduğunu bilir misin?(77:14) | |
O gün, (hakikatları) yalanlayanların vay haline!(77:15) | |
Biz öncekileri helâk etmedik mi?(77:16) | |
Sonra geridekileri de onların arkasına takacağız.(77:17) | |
İşte biz günahkârlara böyle yaparız.(77:18) | |
Biz sizi hakir bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
Sonra o suyu sağlam bir karargâh olan rahime yerleştirdik.(77:21) | |
Belli bir süreye kadar.(77:22) | |
Biz buna güç yetirmişizdir. Biz ne mükemmel kudret sahibiyiz!(77:23) | |
Biz yeryüzünü toplanma yeri yapmadık mı?(77:25) | |
Diriler ve ölüler için.(77:26) | |
Yeryüzünde haşmetli dağlar meydana getirdik. Size tatlı sular içirdik.(77:27) | |
Haydi, yalanlamış olduğunuz azaba doğru gidin!(77:29) | |
Üç kola ayrılmış olan bir gölgeye gidin.(77:30) | |
O, ne gölgelendirir, ne de alevden korur.(77:31) | |
O ateş öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibidir.(77:32) | |
Sanki o kıvılcımlar sarı sarı develer gibidir.(77:33) | |
Bu, onların konuşamayacakları gündür.(77:35) | |
Kendilerine izin de verilmez ki mazeretlerini beyan etsinler.(77:36) | |
İşte hüküm günü budur. Sizi de sizden öncekileri de bir araya toplamışızdır.(77:38) | |
(Kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!(77:39) | |
Muttakiler ise gölgeler altında ve pınar başlarındadırlar.(77:41) | |
Canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.(77:42) | |
Yaptıklarınıza karşılık olarak afiyetle yiyin için!(77:43) | |
İşte biz muhsinleri (iyilik yapanları) böyle mükâfatlandırırız.(77:44) | |
Yiyiniz, faydalanınız biraz! Gerçek şu ki sizler suçlusunuz!(77:46) | |
Onlara: "Rükû edin!" denildiği zaman rükû etmezler.(77:48) | |
Artık onlar bundan sonra hangi söze inanacaklar?(77:50) | |