» 43 / Zuhruf  5:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 5
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَنَضْرِبُ (ÊFNŽRB) = efeneDribu : bırakalım mı?
2. عَنْكُمُ (ANKM) = ǎnkumu : sizi
3. الذِّكْرَ (ELZ̃KR) = ƶ-ƶikra : uyarmaktan
4. صَفْحًا (ṦFḪE) = SafHen : vazgeçip
5. أَنْ (ÊN) = en : diye
6. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : oldunuz
7. قَوْمًا (GVME) = ḳavmen : bir kavim
8. مُسْرِفِينَ (MSRFYN) = musrifīne : aşırı giden
bırakalım mı? | sizi | uyarmaktan | vazgeçip | diye | oldunuz | bir kavim | aşırı giden |

[ŽRB] [] [Z̃KR] [ṦFḪ] [] [KVN] [GVM] [SRF]
ÊFNŽRB ANKM ELZ̃KR ṦFḪE ÊN KNTM GVME MSRFYN

efeneDribu ǎnkumu ƶ-ƶikra SafHen en kuntum ḳavmen musrifīne
أفنضرب عنكم الذكر صفحا أن كنتم قوما مسرفين

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفنضرب ض ر ب | ŽRB ÊFNŽRB efeneDribu bırakalım mı? Then should We take away
عنكم | ANKM ǎnkumu sizi from you
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra uyarmaktan the Reminder,
صفحا ص ف ح | ṦFḪ ṦFḪE SafHen vazgeçip disregarding (you),
أن | ÊN en diye because
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum oldunuz you are
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir kavim a people
مسرفين س ر ف | SRF MSRFYN musrifīne aşırı giden transgressing?

43:5 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bırakalım mı? | sizi | uyarmaktan | vazgeçip | diye | oldunuz | bir kavim | aşırı giden |

[ŽRB] [] [Z̃KR] [ṦFḪ] [] [KVN] [GVM] [SRF]
ÊFNŽRB ANKM ELZ̃KR ṦFḪE ÊN KNTM GVME MSRFYN

efeneDribu ǎnkumu ƶ-ƶikra SafHen en kuntum ḳavmen musrifīne
أفنضرب عنكم الذكر صفحا أن كنتم قوما مسرفين

[ض ر ب] [] [ذ ك ر] [ص ف ح] [] [ك و ن] [ق و م] [س ر ف]

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفنضرب ض ر ب | ŽRB ÊFNŽRB efeneDribu bırakalım mı? Then should We take away
,Fe,Nun,Dad,Re,Be,
,80,50,800,200,2,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
V – 1st person plural imperfect verb
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
فعل مضارع
عنكم | ANKM ǎnkumu sizi from you
Ayn,Nun,Kef,Mim,
70,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra uyarmaktan the Reminder,
Elif,Lam,Zel,Kef,Re,
1,30,700,20,200,
N – accusative masculine verbal noun
اسم منصوب
صفحا ص ف ح | ṦFḪ ṦFḪE SafHen vazgeçip disregarding (you),
Sad,Fe,Ha,Elif,
90,80,8,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أن | ÊN en diye because
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum oldunuz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir kavim a people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مسرفين س ر ف | SRF MSRFYN musrifīne aşırı giden transgressing?
Mim,Sin,Re,Fe,Ye,Nun,
40,60,200,80,10,50,
ADJ – accusative masculine plural (form IV) active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَنَضْرِبُ: bırakalım mı? | عَنْكُمُ: sizi | الذِّكْرَ: uyarmaktan | صَفْحًا: vazgeçip | أَنْ: diye | كُنْتُمْ: oldunuz | قَوْمًا: bir kavim | مُسْرِفِينَ: aşırı giden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفنضرب ÊFNŽRB bırakalım mı? | عنكم ANKM sizi | الذكر ELZ̃KR uyarmaktan | صفحا ṦFḪE vazgeçip | أن ÊN diye | كنتم KNTM oldunuz | قوما GWME bir kavim | مسرفين MSRFYN aşırı giden |
Kırık Meal (Okunuş) : |efeneDribu: bırakalım mı? | ǎnkumu: sizi | ƶ-ƶikra: uyarmaktan | SafHen: vazgeçip | en: diye | kuntum: oldunuz | ḳavmen: bir kavim | musrifīne: aşırı giden |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFNŽRB: bırakalım mı? | ANKM: sizi | ELZ̃KR: uyarmaktan | ṦFḪE: vazgeçip | ÊN: diye | KNTM: oldunuz | GVME: bir kavim | MSRFYN: aşırı giden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Haddi aşmış bir topluluk olduğunuzdan dolayı size Kur'ân'ı bildirmekten vaz mı geçelim?
Adem Uğur : Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Ahmed Hulusi : Siz (hakikatinizdeki kuvveleri) israf eden bir topluluksunuz diye, sizi uyarmaktan vaz mı geçelim?
Ahmet Tekin : Siz cahilce davranarak günah işleyen, isyanı alışkanlık haline getiren, haddi aşan, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyan bir kavim haline geldiniz diye, sizi, övünç kaynağı Kur’ân ile uyarmaktan vaz mı geçelim?
Ahmet Varol : Aşırıya giden bir topluluksunuz diye size zikri (Kur'anı) göndermekten vaz mı geçelim?
Ali Bulaç : Siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz diye, şimdi o zikri (öğüt ve hatırlatma dolu Kur'an'ı) sizden (uzaklaştırıp) bir yana mı bırakalım?
Ali Fikri Yavuz : Siz (ey Mekke halkı) haddi aşan bir kavim oldunuz diye, sizden o öğüdü kaldıracak mıyız?
Bekir Sadak : Ey inkarcilar! Asiri giden kimselersiniz diye sizi Kuran'la uyarmaktan vaz mi gecelim?
Celal Yıldırım : Ölçüyü aşan, aşırı giden bir millet olmanızdan dolayı, öğüt ve hikmet dolu o Kitab'ı size açıklamaktan vaz mı geçelim ?
Diyanet İşleri : Haddi aşan bir topluluk oldunuz, diye vazgeçip Zikir’le (Kur’an’la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
Diyanet İşleri (eski) : Ey inkarcılar! Aşırı giden kimselersiniz diye sizi Kuran'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Diyanet Vakfi : Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Edip Yüksel : Haddi aşan bir toplumsunuz diye mesajı size iletmekten vaz mı geçelim?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Siz haddi aşan bir kavim oldunuz diye Kur'an'ı size göndermekten vaz mı geçelim?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Siz haddi aşan bir kavim olduğunuz için, şimdi sizden o öğüdü bertaraf mı edeceğiz (bir kenara mı atacağız).
Elmalılı Hamdi Yazır : Siz müsrif bir kavm olduğunuz için şimdi sizden o öğüdü bertaraf mı edeceğiz?
Fizilal-il Kuran : Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Gültekin Onan : Siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz diye, şimdi o zikri sizden (uzaklaştırıp) bir yana mı bırakalım?
Hakkı Yılmaz : Peki, Biz, siz sınırı aşan bir toplum oldunuz diye o Öğüt'ü/ Kur’ân'ı size göndermekten vaz mı geçelim?
Hasan Basri Çantay : Siz haddi aşan bir kavmsinizdir diye artık o Kur'ânı sizden (uzaklaşdırıb, inzalinde) vaz geçib bırakı mı verelim?
Hayrat Neşriyat : Artık bir haddi aşanlar topluluğu oldunuz diye, Zikri sizden (uzaklaştırıp size Kur’ân’ı indirmeyi) terk mi edelim?
İbni Kesir : Haddi aşan bir kavimsiniz diye, sizi o Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse zikri size (beyandan) vazgeçip bırakalım mı? Siz müsrif (haddi aşan) bir kavim oldunuz diye.
Muhammed Esed : (Siz ey hakikati inkar edenler!) Kendi kişiliğinizi harcayan insanlar olduğunuzu göre göre bu hatırlatma ve uyarıyı sizden tamamen geri mi çekelim?
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer siz müsrifler olan bir kavim oldu iseniz, sizden Kur'an'ı vazgeçip bertaraf eder miyiz?
Ömer Öngüt : Haddi aşan bir kavimsiniz diye, sizi o Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Şaban Piriş : -Siz azgınlık eden bir toplumsunuz diye sizi Kur’an ile uyarmaktan vaz mı geçelim?
Suat Yıldırım : Siz haddi aşan bir topluluksunuz diye bu hakikatli mesajla sizi uyarmaktan vaz mı geçeceğiz? Bu mümkün değil!
Süleyman Ateş : Siz, aşırı giden bir kavim oldunuz diye, sizi uyarmaktan vaz mı geçelim?
Tefhim-ul Kuran : Siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz diye, şimdi o zikri (öğüt ve hatırlatma dolu Kur'an'ı) sizden (uzaklaştırıp) bir yana mı bırakalım?
Ümit Şimşek : Siz haddini aşan bir topluluk olup çıktınız diye size öğüt vermekten vaz mı geçelim?
Yaşar Nuri Öztürk : Siz, haddi aşanlardan/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri/Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}