» 24 / Nûr  58:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 58
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. لِيَسْتَأْذِنْكُمُ (LYSTÊZ̃NKM) = liyeste'ƶinkumu : izin istesinler
6. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
7. مَلَكَتْ (MLKT) = meleket : altında bulunan (köle ve hizmetçi)
8. أَيْمَانُكُمْ (ÊYMENKM) = eymānukum : ellerinizin
9. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : ve olanlar
10. لَمْ (LM) = lem :
11. يَبْلُغُوا (YBLĞVE) = yebluğū : henüz ermemiş
12. الْحُلُمَ (ELḪLM) = l-Hulume : erginliğe
13. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : sizden
14. ثَلَاثَ (S̃LES̃) = ṧelāṧe : üç
15. مَرَّاتٍ (MRET) = merrātin : çağ
16. مِنْ (MN) = min :
17. قَبْلِ (GBL) = ḳabli : önce
18. صَلَاةِ (ṦLET) = Salāti : desteğinden
19. الْفَجْرِ (ELFCR) = l-fecri : fecir
20. وَحِينَ (VḪYN) = ve Hīne : ve zaman
21. تَضَعُونَ (TŽAVN) = teDeǔne : sıyırdığınız(Zai)
22. ثِيَابَكُمْ (S̃YEBKM) = ṧiyābekum : kabuğunuzu/elbisenizi
23. مِنَ (MN) = mine : -den/dan
24. الظَّهِيرَةِ (ELƵHYRT) = Z-Zehīrati : açtık-
25. وَمِنْ (VMN) = ve min : ve -den/dan
26. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : -sonra
27. صَلَاةِ (ṦLET) = Salāti : SaLâtından/Desteğinden-
28. الْعِشَاءِ (ELAŞEÙ) = l-ǐşā'i : yatsı
29. ثَلَاثُ (S̃LES̃) = ṧelāṧu : -üçüncüsü
30. عَوْرَاتٍ (AVRET) = ǎvrātin : avretin-
31. لَكُمْ (LKM) = lekum : size/sizin için
32. لَيْسَ (LYS) = leyse : yoktur
33. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
34. وَلَا (VLE) = ve lā : ve -yok
35. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : üzerlerine
36. جُنَاحٌ (CNEḪ) = cunāHun : günah-
37. بَعْدَهُنَّ (BAD̃HN) = beǎ'dehunne : öncesinde
38. طَوَّافُونَ (ŦVEFVN) = Tavvāfūne : -tavafı
39. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : üzerinize-
40. بَعْضُكُمْ (BAŽKM) = beǎ'Dukum : bazılarınızın
41. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
42. بَعْضٍ (BAŽ) = beǎ'Din : bazılarınız
43. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : böyle
44. يُبَيِّنُ (YBYN) = yubeyyinu : açıklar
45. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
46. لَكُمُ (LKM) = lekumu : size
47. الْايَاتِ (EL ËYET) = l-āyāti : ayetleri
48. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
49. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
50. حَكِيمٌ (ḪKYM) = Hakīmun : hüküm ve hikmet sahibidir
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | izin istesinler | kimseler | altında bulunan (köle ve hizmetçi) | ellerinizin | ve olanlar | | henüz ermemiş | erginliğe | sizden | üç | çağ | | önce | desteğinden | fecir | ve zaman | sıyırdığınız(Zai) | kabuğunuzu/elbisenizi | -den/dan | açtık- | ve -den/dan | -sonra | SaLâtından/Desteğinden- | yatsı | -üçüncüsü | avretin- | size/sizin için | yoktur | size | ve -yok | üzerlerine | günah- | öncesinde | -tavafı | üzerinize- | bazılarınızın | | bazılarınız | böyle | açıklar | Allah | size | ayetleri | Allah | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[Y] [EYH] [] [EMN] [EZ̃N] [] [MLK] [YMN] [] [] [BLĞ] [ḪLM] [] [S̃LS̃] [MRR] [] [GBL] [ṦLV] [FCR] [ḪYN] [VŽA] [S̃VB] [] [ƵHR] [] [BAD̃] [ṦLV] [AŞV] [S̃LS̃] [AVR] [] [LYS] [] [] [] [CNḪ] [BAD̃] [ŦVF] [] [BAŽ] [] [BAŽ] [] [BYN] [] [] [EYY] [] [ALM] [ḪKM]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LYSTÊZ̃NKM ELZ̃YN MLKT ÊYMENKM VELZ̃YN LM YBLĞVE ELḪLM MNKM S̃LES̃ MRET MN GBL ṦLET ELFCR VḪYN TŽAVN S̃YEBKM MN ELƵHYRT VMN BAD̃ ṦLET ELAŞEÙ S̃LES̃ AVRET LKM LYS ALYKM VLE ALYHM CNEḪ BAD̃HN ŦVEFVN ALYKM BAŽKM AL BAŽ KZ̃LK YBYN ELLH LKM EL ËYET VELLH ALYM ḪKYM

eyyuhā elleƶīne āmenū liyeste'ƶinkumu elleƶīne meleket eymānukum velleƶīne lem yebluğū l-Hulume minkum ṧelāṧe merrātin min ḳabli Salāti l-fecri ve Hīne teDeǔne ṧiyābekum mine Z-Zehīrati ve min beǎ'di Salāti l-ǐşā'i ṧelāṧu ǎvrātin lekum leyse ǎleykum ve lā ǎleyhim cunāHun beǎ'dehunne Tavvāfūne ǎleykum beǎ'Dukum ǎlā beǎ'Din keƶālike yubeyyinu llahu lekumu l-āyāti vallahu ǎlīmun Hakīmun
يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوافون عليكم بعضكم على بعض كذلك يبين الله لكم الآيات والله عليم حكيم

 » 24 / Nûr  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
ليستأذنكم ا ذ ن | EZ̃N LYSTÊZ̃NKM liyeste'ƶinkumu izin istesinler Let ask your permission
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those whom
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket altında bulunan (köle ve hizmetçi) possess
أيمانكم ي م ن | YMN ÊYMENKM eymānukum ellerinizin your right hands
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve olanlar and those who
لم | LM lem (have) not
يبلغوا ب ل غ | BLĞ YBLĞVE yebluğū henüz ermemiş reached
الحلم ح ل م | ḪLM ELḪLM l-Hulume erginliğe puberty
منكم | MNKM minkum sizden among you
ثلاث ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃ ṧelāṧe üç (at) three
مرات م ر ر | MRR MRET merrātin çağ times,
من | MN min before
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
صلاة ص ل و | ṦLV ṦLET Salāti desteğinden (the) prayer
الفجر ف ج ر | FCR ELFCR l-fecri fecir (of) dawn,
وحين ح ي ن | ḪYN VḪYN ve Hīne ve zaman and when
تضعون و ض ع | VŽA TŽAVN teDeǔne sıyırdığınız(Zai) you put aside
ثيابكم ث و ب | S̃VB S̃YEBKM ṧiyābekum kabuğunuzu/elbisenizi your garments
من | MN mine -den/dan at
الظهيرة ظ ه ر | ƵHR ELƵHYRT Z-Zehīrati açtık- noon
ومن | VMN ve min ve -den/dan and after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di -sonra and after
صلاة ص ل و | ṦLV ṦLET Salāti SaLâtından/Desteğinden- (the) prayer
العشاء ع ش و | AŞV ELAŞEÙ l-ǐşā'i yatsı (of) night.
ثلاث ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃ ṧelāṧu -üçüncüsü (These) three
عورات ع و ر | AVR AVRET ǎvrātin avretin- (are) times of privacy
لكم | LKM lekum size/sizin için for you.
ليس ل ي س | LYS LYS leyse yoktur Not
عليكم | ALYKM ǎleykum size on you
ولا | VLE ve lā ve -yok and not
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine on them
جناح ج ن ح | CNḪ CNEḪ cunāHun günah- any blame
بعدهن ب ع د | BAD̃ BAD̃HN beǎ'dehunne öncesinde after that
طوافون ط و ف | ŦVF ŦVEFVN Tavvāfūne -tavafı (as) moving about
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize- among you,
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bazılarınızın some of you
على | AL ǎlā among
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din bazılarınız others.
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle Thus
يبين ب ي ن | BYN YBYN yubeyyinu açıklar Allah makes clear
الله | ELLH llahu Allah Allah makes clear
لكم | LKM lekumu size for you
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Verses,
والله | VELLH vallahu Allah and Allah
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knower,
حكيم ح ك م | ḪKM ḪKYM Hakīmun hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.

24:58 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | izin istesinler | kimseler | altında bulunan (köle ve hizmetçi) | ellerinizin | ve olanlar | | henüz ermemiş | erginliğe | sizden | üç | çağ | | önce | desteğinden | fecir | ve zaman | sıyırdığınız(Zai) | kabuğunuzu/elbisenizi | -den/dan | açtık- | ve -den/dan | -sonra | SaLâtından/Desteğinden- | yatsı | -üçüncüsü | avretin- | size/sizin için | yoktur | size | ve -yok | üzerlerine | günah- | öncesinde | -tavafı | üzerinize- | bazılarınızın | | bazılarınız | böyle | açıklar | Allah | size | ayetleri | Allah | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[Y] [EYH] [] [EMN] [EZ̃N] [] [MLK] [YMN] [] [] [BLĞ] [ḪLM] [] [S̃LS̃] [MRR] [] [GBL] [ṦLV] [FCR] [ḪYN] [VŽA] [S̃VB] [] [ƵHR] [] [BAD̃] [ṦLV] [AŞV] [S̃LS̃] [AVR] [] [LYS] [] [] [] [CNḪ] [BAD̃] [ŦVF] [] [BAŽ] [] [BAŽ] [] [BYN] [] [] [EYY] [] [ALM] [ḪKM]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE LYSTÊZ̃NKM ELZ̃YN MLKT ÊYMENKM VELZ̃YN LM YBLĞVE ELḪLM MNKM S̃LES̃ MRET MN GBL ṦLET ELFCR VḪYN TŽAVN S̃YEBKM MN ELƵHYRT VMN BAD̃ ṦLET ELAŞEÙ S̃LES̃ AVRET LKM LYS ALYKM VLE ALYHM CNEḪ BAD̃HN ŦVEFVN ALYKM BAŽKM AL BAŽ KZ̃LK YBYN ELLH LKM EL ËYET VELLH ALYM ḪKYM

eyyuhā elleƶīne āmenū liyeste'ƶinkumu elleƶīne meleket eymānukum velleƶīne lem yebluğū l-Hulume minkum ṧelāṧe merrātin min ḳabli Salāti l-fecri ve Hīne teDeǔne ṧiyābekum mine Z-Zehīrati ve min beǎ'di Salāti l-ǐşā'i ṧelāṧu ǎvrātin lekum leyse ǎleykum ve lā ǎleyhim cunāHun beǎ'dehunne Tavvāfūne ǎleykum beǎ'Dukum ǎlā beǎ'Din keƶālike yubeyyinu llahu lekumu l-āyāti vallahu ǎlīmun Hakīmun
يا أيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات من قبل صلاة الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيرة ومن بعد صلاة العشاء ثلاث عورات لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوافون عليكم بعضكم على بعض كذلك يبين الله لكم الآيات والله عليم حكيم

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [ا ذ ن] [] [م ل ك] [ي م ن] [] [] [ب ل غ] [ح ل م] [] [ث ل ث] [م ر ر] [] [ق ب ل] [ص ل و] [ف ج ر] [ح ي ن] [و ض ع] [ث و ب] [] [ظ ه ر] [] [ب ع د] [ص ل و] [ع ش و] [ث ل ث] [ع و ر] [] [ل ي س] [] [] [] [ج ن ح] [ب ع د] [ط و ف] [] [ب ع ض] [] [ب ع ض] [] [ب ي ن] [] [] [ا ي ي] [] [ع ل م] [ح ك م]

 » 24 / Nûr  Suresi: 58
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler O you who believe!
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) O you who believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ليستأذنكم ا ذ ن | EZ̃N LYSTÊZ̃NKM liyeste'ƶinkumu izin istesinler Let ask your permission
Lam,Ye,Sin,Te,,Zel,Nun,Kef,Mim,
30,10,60,400,,700,50,20,40,
IMPV – prefixed imperative particle lām
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb, jussive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
اللام لام الامر
فعل مضارع مجزوم والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those whom
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket altında bulunan (köle ve hizmetçi) possess
Mim,Lam,Kef,Te,
40,30,20,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
أيمانكم ي م ن | YMN ÊYMENKM eymānukum ellerinizin your right hands
,Ye,Mim,Elif,Nun,Kef,Mim,
,10,40,1,50,20,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve olanlar and those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
لم | LM lem (have) not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يبلغوا ب ل غ | BLĞ YBLĞVE yebluğū henüz ermemiş reached
Ye,Be,Lam,Ğayn,Vav,Elif,
10,2,30,1000,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحلم ح ل م | ḪLM ELḪLM l-Hulume erginliğe puberty
Elif,Lam,Ha,Lam,Mim,
1,30,8,30,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
منكم | MNKM minkum sizden among you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ثلاث ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃ ṧelāṧe üç (at) three
Se,Lam,Elif,Se,
500,30,1,500,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
مرات م ر ر | MRR MRET merrātin çağ times,
Mim,Re,Elif,Te,
40,200,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min before
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
صلاة ص ل و | ṦLV ṦLET Salāti desteğinden (the) prayer
Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
90,30,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الفجر ف ج ر | FCR ELFCR l-fecri fecir (of) dawn,
Elif,Lam,Fe,Cim,Re,
1,30,80,3,200,
"N – genitive masculine noun → Dawn"
اسم مجرور
وحين ح ي ن | ḪYN VḪYN ve Hīne ve zaman and when
Vav,Ha,Ye,Nun,
6,8,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
تضعون و ض ع | VŽA TŽAVN teDeǔne sıyırdığınız(Zai) you put aside
Te,Dad,Ayn,Vav,Nun,
400,800,70,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ثيابكم ث و ب | S̃VB S̃YEBKM ṧiyābekum kabuğunuzu/elbisenizi your garments
Se,Ye,Elif,Be,Kef,Mim,
500,10,1,2,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN mine -den/dan at
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الظهيرة ظ ه ر | ƵHR ELƵHYRT Z-Zehīrati açtık- noon
Elif,Lam,Zı,He,Ye,Re,Te merbuta,
1,30,900,5,10,200,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ومن | VMN ve min ve -den/dan and after
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di -sonra and after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
صلاة ص ل و | ṦLV ṦLET Salāti SaLâtından/Desteğinden- (the) prayer
Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
90,30,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
العشاء ع ش و | AŞV ELAŞEÙ l-ǐşā'i yatsı (of) night.
Elif,Lam,Ayn,Şın,Elif,,
1,30,70,300,1,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ثلاث ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃ ṧelāṧu -üçüncüsü (These) three
Se,Lam,Elif,Se,
500,30,1,500,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
عورات ع و ر | AVR AVRET ǎvrātin avretin- (are) times of privacy
Ayn,Vav,Re,Elif,Te,
70,6,200,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
لكم | LKM lekum size/sizin için for you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ليس ل ي س | LYS LYS leyse yoktur Not
Lam,Ye,Sin,
30,10,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض من اخوات «كان»
عليكم | ALYKM ǎleykum size on you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ولا | VLE ve lā ve -yok and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine on them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
جناح ج ن ح | CNḪ CNEḪ cunāHun günah- any blame
Cim,Nun,Elif,Ha,
3,50,1,8,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
بعدهن ب ع د | BAD̃ BAD̃HN beǎ'dehunne öncesinde after that
Be,Ayn,Dal,He,Nun,
2,70,4,5,50,
T – accusative time adverb
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
ظرف زمان منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
طوافون ط و ف | ŦVF ŦVEFVN Tavvāfūne -tavafı (as) moving about
Tı,Vav,Elif,Fe,Vav,Nun,
9,6,1,80,6,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize- among you,
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bazılarınızın some of you
Be,Ayn,Dad,Kef,Mim,
2,70,800,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā among
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din bazılarınız others.
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
يبين ب ي ن | BYN YBYN yubeyyinu açıklar Allah makes clear
Ye,Be,Ye,Nun,
10,2,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah makes clear
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لكم | LKM lekumu size for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Verses,
Elif,Lam,,Ye,Elif,Te,
1,30,,10,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu Allah and Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knower,
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
حكيم ح ك م | ḪKM ḪKYM Hakīmun hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.
Ha,Kef,Ye,Mim,
8,20,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | لِيَسْتَأْذِنْكُمُ: izin istesinler | الَّذِينَ: kimseler | مَلَكَتْ: altında bulunan (köle ve hizmetçi) | أَيْمَانُكُمْ: ellerinizin | وَالَّذِينَ: ve olanlar | لَمْ: | يَبْلُغُوا: henüz ermemiş | الْحُلُمَ: erginliğe | مِنْكُمْ: sizden | ثَلَاثَ: üç | مَرَّاتٍ: çağ | مِنْ: | قَبْلِ: önce | صَلَاةِ: desteğinden | الْفَجْرِ: fecir | وَحِينَ: ve zaman | تَضَعُونَ: sıyırdığınız(Zai) | ثِيَابَكُمْ: kabuğunuzu/elbisenizi | مِنَ: -den/dan | الظَّهِيرَةِ: açtık- | وَمِنْ: ve -den/dan | بَعْدِ: -sonra | صَلَاةِ: SaLâtından/Desteğinden- | الْعِشَاءِ: yatsı | ثَلَاثُ: -üçüncüsü | عَوْرَاتٍ: avretin- | لَكُمْ: size/sizin için | لَيْسَ: yoktur | عَلَيْكُمْ: size | وَلَا: ve -yok | عَلَيْهِمْ: üzerlerine | جُنَاحٌ: günah- | بَعْدَهُنَّ: öncesinde | طَوَّافُونَ: -tavafı | عَلَيْكُمْ: üzerinize- | بَعْضُكُمْ: bazılarınızın | عَلَىٰ: | بَعْضٍ: bazılarınız | كَذَٰلِكَ: böyle | يُبَيِّنُ: açıklar | اللَّهُ: Allah | لَكُمُ: size | الْايَاتِ: ayetleri | وَاللَّهُ: Allah | عَلِيمٌ: bilendir | حَكِيمٌ: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | ليستأذنكم LYSTÊZ̃NKM izin istesinler | الذين ELZ̃YN kimseler | ملكت MLKT altında bulunan (köle ve hizmetçi) | أيمانكم ÊYMENKM ellerinizin | والذين WELZ̃YN ve olanlar | لم LM | يبلغوا YBLĞWE henüz ermemiş | الحلم ELḪLM erginliğe | منكم MNKM sizden | ثلاث S̃LES̃ üç | مرات MRET çağ | من MN | قبل GBL önce | صلاة ṦLET desteğinden | الفجر ELFCR fecir | وحين WḪYN ve zaman | تضعون TŽAWN sıyırdığınız(Zai) | ثيابكم S̃YEBKM kabuğunuzu/elbisenizi | من MN -den/dan | الظهيرة ELƵHYRT açtık- | ومن WMN ve -den/dan | بعد BAD̃ -sonra | صلاة ṦLET SaLâtından/Desteğinden- | العشاء ELAŞEÙ yatsı | ثلاث S̃LES̃ -üçüncüsü | عورات AWRET avretin- | لكم LKM size/sizin için | ليس LYS yoktur | عليكم ALYKM size | ولا WLE ve -yok | عليهم ALYHM üzerlerine | جناح CNEḪ günah- | بعدهن BAD̃HN öncesinde | طوافون ŦWEFWN -tavafı | عليكم ALYKM üzerinize- | بعضكم BAŽKM bazılarınızın | على AL | بعض BAŽ bazılarınız | كذلك KZ̃LK böyle | يبين YBYN açıklar | الله ELLH Allah | لكم LKM size | الآيات EL ËYET ayetleri | والله WELLH Allah | عليم ALYM bilendir | حكيم ḪKYM hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | liyeste'ƶinkumu: izin istesinler | elleƶīne: kimseler | meleket: altında bulunan (köle ve hizmetçi) | eymānukum: ellerinizin | velleƶīne: ve olanlar | lem: | yebluğū: henüz ermemiş | l-Hulume: erginliğe | minkum: sizden | ṧelāṧe: üç | merrātin: çağ | min: | ḳabli: önce | Salāti: desteğinden | l-fecri: fecir | ve Hīne: ve zaman | teDeǔne: sıyırdığınız(Zai) | ṧiyābekum: kabuğunuzu/elbisenizi | mine: -den/dan | Z-Zehīrati: açtık- | ve min: ve -den/dan | beǎ'di: -sonra | Salāti: SaLâtından/Desteğinden- | l-ǐşā'i: yatsı | ṧelāṧu: -üçüncüsü | ǎvrātin: avretin- | lekum: size/sizin için | leyse: yoktur | ǎleykum: size | ve lā: ve -yok | ǎleyhim: üzerlerine | cunāHun: günah- | beǎ'dehunne: öncesinde | Tavvāfūne: -tavafı | ǎleykum: üzerinize- | beǎ'Dukum: bazılarınızın | ǎlā: | beǎ'Din: bazılarınız | keƶālike: böyle | yubeyyinu: açıklar | llahu: Allah | lekumu: size | l-āyāti: ayetleri | vallahu: Allah | ǎlīmun: bilendir | Hakīmun: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | LYSTÊZ̃NKM: izin istesinler | ELZ̃YN: kimseler | MLKT: altında bulunan (köle ve hizmetçi) | ÊYMENKM: ellerinizin | VELZ̃YN: ve olanlar | LM: | YBLĞVE: henüz ermemiş | ELḪLM: erginliğe | MNKM: sizden | S̃LES̃: üç | MRET: çağ | MN: | GBL: önce | ṦLET: desteğinden | ELFCR: fecir | VḪYN: ve zaman | TŽAVN: sıyırdığınız(Zai) | S̃YEBKM: kabuğunuzu/elbisenizi | MN: -den/dan | ELƵHYRT: açtık- | VMN: ve -den/dan | BAD̃: -sonra | ṦLET: SaLâtından/Desteğinden- | ELAŞEÙ: yatsı | S̃LES̃: -üçüncüsü | AVRET: avretin- | LKM: size/sizin için | LYS: yoktur | ALYKM: size | VLE: ve -yok | ALYHM: üzerlerine | CNEḪ: günah- | BAD̃HN: öncesinde | ŦVEFVN: -tavafı | ALYKM: üzerinize- | BAŽKM: bazılarınızın | AL: | BAŽ: bazılarınız | KZ̃LK: böyle | YBYN: açıklar | ELLH: Allah | LKM: size | EL ËYET: ayetleri | VELLH: Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, malınız olan köle ve câriyelerle sizden olup henüz ergenlik çağına girmemiş çocuklar, yanınıza gelirlerken üç vakitte, izin alsınlar sizden: Sabah namazından önce, öğle sıcağında elbisenizi soyduğunuz zaman ve yatsı namazından sonra; bu üç vakit, halvet vaktidir size. Bu vakitlerden başka zamanlarda yanınıza izinsiz girerlerse ne size suç var, ne onlara ve birbirinizi de dolaşabilirsiniz. Allah, delillerini böyle apaçık bildirmede size ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Adem Uğur : Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler! Sağ ellerinizin mâlik olduğu kimseler ve sizden buluğa ermemişler, sizden üç defa izin istesinler. . . Sabah namazından önce, öğlen soyunuk olduğunuz zaman ve yatsı namazından sonra. . . (Bunlar) sizin için üç soyunuk olduğunuz vakittir. . . Bunlardan sonra (bu üç vaktin haricinde) sizin ve onların üzerine bir suç yoktur. . . (Onlar) yanınızda dolaşırlar. . . İşte böylece Allâh işaretlerini size açıklıyor. . . Allâh Aliym'dir, Hakiym'dir.
Ahmet Tekin : Ey iman edenler, meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz ve kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz olan köle ve câriyeleriniz, sizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra, yanınıza girmek istediklerinde, sizden üç defa izin istesinler. Bu vakitler, mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında sizin için de onlar için de bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah, âyetlerini, şer’î hükümleri size böyle açıklıyor. Allah her şeyi bilir. Hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Ellerinizin altındakiler (köle ve cariyeleriniz) ve sizden henüz ergenliğe ermemiş olanlar (yanınıza girmek için) üç vakitte sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. Bunlar sizin için üç mahremiyet vaktidir. Bunların dışında (izinsiz yanınıza girmelerinde) sizin için de onlar için de bir sakınca yoktur. Onlar etrafınızda dolaşırlar; birbirinizin yanına girip çıkarsınız. İşte Allah size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hakimdir.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Sahib olduğunuz köleler ve sizden olub da henüz bulüğ çağına ermemiş küçükler (odalarınıza girecek olurlarsa) şu üç vakıtta sizden izin istesinler: Sabah namazından evvel (çünkü bu vakit, elbise değişme vaktidir. Gecelikler çıkarılır ve gündüz elbiseleri giyilir), öğle sıcağından (yatmak için) elbisenizi çıkardığınız sırada, bir de yatsı namazından sonra (uyku için soyunduğunuz zaman). Bu üç vakit sizin için yalnız kalma vaktidir. Bu vakitlerin dışında ne size, ne onlara bir günah yoktur; (hizmet için) yanınızda dolaşırlar ve siz de birbirinize (odalarınıza) girip çıkabilirsiniz. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Allah Alîm’dir= her şeyi bilir, Hakîm’dir= hükmünde hikmet sahibidir.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Ellerinizin altinda olan kole ve cariyeler ve sizden henuz erginlige ermemis olanlar, sabah namazindan once, ogle sicaginda soyundugunuzda ve yatsi namazindan sonra yaniniza gireceklerinde uc defa izin istesinler. Bunlar, sizin acik bulunabileceginiz uc vakittir. Bu vakitlerin disinda birbirinizin yanina girip cikmakta size de, onlara da bir sorumluluk yoktur. Allah size ayetlerini bylece aciklar. Allah bilendir, Hakim'dir.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Ellerinizin sahip bulunduğu köle, câriye ve hizmetçileriniz ve sizden henüz ergen olmayanlar, (odanıza girmek istediklerinde şu) üç vakit sizden' izin istesinler : Sabah namazından önce, öğle sıcağından (bunalıp) elbisenizi çıkararak (bir tarafa) koyduğunuzda ve yatsı namazından sonra. Bu üç vakit utanç yerlerinizin açık olabileceği halvet zamanıdır. Bu vakitlerin dışında (yanınıza girmelerinde) birbirinize uğrayıp dolaşmanızda ne size, ne de onlara bir sakınca yoktur. İşte Allah böylece âyetlerini size açıklar. Allah bilendir, hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Ellerinizin altında olan köle ve cariyeler ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar, sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuzda ve yatsı namazından sonra yanınıza gireceklerinde üç defa izin istesinler. Bunlar, sizin açık bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta size de, onlara da bir sorumluluk yoktur. Allah size ayetlerini böylece açıklar. Allah bilendir, Hakim'dir.
Diyanet Vakfi : Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Edip Yüksel : Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için elbisenizi çıkardığınız zaman ve Akşam namazından sonra... Bunlar, sizin özel üç vaktinizdir. Bunların dışında, birbirinizin yanına girip çıkmakta bir sakınca yoktur. ALLAH ayetleri size böyle açıklar. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. (Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz.) İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, sahibi olduğunuz köleleriniz ve henüz erginlik çağına girmemiş olan çocuklarınız,(odanıza girmek için) sizden üç vakitte izin istesinler; sabah namazından önce, öğle sıcağında elbisenizi çıkardığınız sırada ve yatsı namazından sonra. Bunlar, sizin için üç eksikli (açık bulunabileceğiniz) vakittir. Bunların dışında ne size, ne de onlara bir günah yoktur; çevrenizde dolaşırlar, birbirinizle iç içesinizdir. İşte böyle, Allah size ayetlerini açıklıyor. Allah , herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! ellerinizdeki memlûkleriniz ve sizden henüz bülûğa irmiyenler üç vakıt size istiyzan etsinler: sabah namazından evvel ve öğle sıcağından elbisenizi çıkardığınız sırada, bir de yatsu namazından sonra ki sizin üç eksikli vaktınızdır, bunların maadasında ne size ne onlara günah yoktur, üzerinize dolaşırlar, birbirinize bakarsınız, işte böyle size Allah âyetleri beyan ediyor, ve Allah alîmdir, hakîmdir
Fizilal-il Kuran : Ey Mü'minler, elinizin altındaki köleler ve hizmetçiler ile aranızdaki henüz ergenlik çağına girmemiş gençler, günün şu üç vaktinde, yani sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuz saatlerde ve yatsı namazından sonra odanıza girerken sizden izin istesinler. Bu vakitler mahrem yerlerinizin açık olabileceği vakitlerdir. Bu vakitler dışında ne sizin için ve ne de onlara bir sakınca yoktur. Birbirinizin odalarına rahatça girebilirsiniz. İşte Allah size ayetlerini böylesine ayrıntılı biçimde açıklar. Allah her şeyi bilir ve O'nun her işinin, her buyruğunun mutlaka bir gerekçesi vardır.
Gültekin Onan : Ey inananlar, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah (fecr) namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Tanrı size ayetleri böyle açıklamaktadır. Tanrı bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hakkı Yılmaz : "Ey iman etmiş kimseler! Yasalar çerçevesinde himayenizde bulunanlar ve sizden erginlik yaşına gelmemiş olanlarınız üç durumda; sabah eğitim-öğretiminden önce, öğle vaktinde elbisenizi çıkardığınızda, gece eğitim-öğretiminden sonra izin istesinler. Bunlar, sizin için açık ve korumasız üç zamandır. Bunlar dışında ne size ne de onlara bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, bazınız bazınız üzerindedir. Allah, âyetleri size işte böyle açığa koyuyor. Allah, çok iyi bilendir, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır. "
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, sağ elinizin mâlik olduğu (köle ve cariyeler), bir de sizden olub da henüz bulûğ çağına girmemiş (küçük) ler (şu) üç vakıtda, sabah namazından önce, öğle sıcağından elbisenizi çıkaracağınız zaman, bir de yatsı namazından sonra (odanıza girecek olurlarsa) sizden izin istesin (ler. Bu) üç (vakit) sizin için avret (ve halvet vakıfları) dir. Bunlardan sonra ise birbirinizi dolaşmanızda ne sizin üzerinize, ne onların üzerine bir vebal yokdur. Allah, âyetleri size böylece açıklar. Allah (her şey'i) hakkıyle bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Sâhib olduğunuz köle (ve câriye)ler ve içinizden büluğ çağına girmemiş olanlar (yanınıza gireceklerinde), şu üç vakitte sizden izin istesin: Sabah namazından önce, öğle vakti elbiselerinizi çıkardığınız sırada ve yatsı namazından sonra.(Bunlar) sizin açık bulunabileceğiniz (muh temel olan) üç vakittir. Bunların (bu vakitlerin)dışında, birbirinizin yanında dolaşan kimseler olarak (bulunma nızda) ne size, ne de onlara bir günah yoktur. İşte Allah, size âyetleri böyle açıklıyor. Çünki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
İbni Kesir : Ey iman edenler; ellerinizin altında olan köle ve cariyeler ve sizden henüz erginlik çağına gelmemiş olanlar; sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuz zaman ve yatsı namazından sonra, yanınıza girecekleri vakit üç defa izin istesinler. Bunlar sizin üç mahrem vaktinizdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta size de, onlara da bir sorumluluk yoktur. Allah; size ayetlerini böylece açıklar. Ve Allah; Alim'dir, Hakim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar! Ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) ve sizden bulûğa ermemiş olanlar, üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler. Fecr (sabah) namazından önce, elbiselerinizi çıkarttığınız öğle vaktinde ve yatsı namazından sonra. Bu üçü, avret vaktidir (sizden sakınmaları gereken zamandır). Bu (zamanların dışında), birbirinizi dolaşmanızda sizin ve onların üzerine bir günah yoktur. İşte böylece Allah, size âyetleri açıklıyor. Ve Allah, Alîm'dir (en iyi bilendir), Hakîm'dir (hikmet sahibidir).
Muhammed Esed : Siz ey imana erişenler! Meşru şekilde sahip olduğunuz kimseler, içinizden henüz ergenlik çağına varmamış olanlar, günün şu üç vaktinde, sabah namazından önce, gün ortasında soyunup dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve yatsı namazından sonra yanınıza girmeden önce sizden izin istesinler; bu üç vakit mahremiyetinizin korunmasız olabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmanızda sizin için de, onlar için de bir sakınca yoktur. Allah mesajlarını size işte böyle açıklamaktadır: Çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle buyuran mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân etmiş olanlar! Mülk-i yemininiz olan kimseler ve sizden olup da henüz buluğ çağına ermemiş bulunanlar, üç defa izin istesinler. Sabah namazından önce ve öğle vaktinde esvabın çıkarmış olduğunuz sırada ve yatsı namazından sonra. (Bunlar) Sizin için üç avrettir. Bu vakitlerden sonra üzerinize bazınızın bazısı üzerine dolaşır olmalarından dolayı ne sizin üzerinize ve ne de onların üzerlerine bir günah yoktur. İşte Allah âyetlerini size böyle açıkça beyan ediyor ve Allah alîmdir, hakîmdir.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (Köleler, hizmetçi)ler ve sizden olup da henüz bülûğa ermemiş çocuklar, şu üç vakitte (odalarınıza girebilmek için) izin istesinler. Sabah namazından evvel, öğle sıcağında elbisenizi çıkardığınız sırada ve bir de yatsı namazından sonra. Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmakta size de onlara da bir günah yoktur. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şaban Piriş : -Ey İman edenler! Köle ve cariyeleriniz ve içinizden erginlik çağına erişmemiş olanlar, sizden üç kez izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle sıcağında, soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra... Bunlar sizin çıplak olabileceğiniz üç vakittir. Bunun dışındaki vakitlerde sizin yanınıza girip çıkmalarında ne size ne de onlara bir günah yoktur. Allah, size ayetlerini işte böyle açıklar. Allah âlimdir, hâkimdir.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan köle ve hizmetçileriniz ile içinizden henüz bülûğa ermemiş çocuklarınız, odanıza girmek için şu üç vakitte sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti istirahat için elbiselerinizi çıkardığınız zaman ve bir de yatsı namazından sonra. İşte bu üç vakit, mahremiyet vakitlerinizdir. Ama bunların dışında izinsiz girmelerinde ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur.Çünkü sizin birbirinizin yanına girip çıkmanız kaçınılmazdır. İşte Allah size âyetlerini böylece açıklar. Gerçekten Allah, âlim ve hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Süleyman Ateş : Ey inananlar, ellerinizin altında bulunan (köle ve hizmetçi)ler ve henüz erginliğe ermemiş çocuklarınız üç vakitte (odalarınıza girebilmek için) izin istesinler: Sabah namazından önce, öğle vakti elbisenizi çıkar(ıp yat)acağınız zaman ve yatsı namazından sonra. Bunlar sizin üstünüzün açılabileceği üç vakittir. Bunların dışında (hizmetçilerin ve çocukların, izin almadan içeri girmelerinden dolayı) ne size, ne de onlara bir günâh yoktur. (Onlar sizin) yanınızda dolaşırlar, birbirinizin yanına girip çıkarsınız. Allâh âyetleri size böyle açıklar. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup de henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk) lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri) dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Elinizin altındakiler ve henüz yetişkin çağa ermemiş olanlarınız, şu üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler: sabah namazından önce, öğle vakti dinlenmek için elbiselerinizi çıkardığınız zaman, bir de yatsı namazından sonra. Bunlar sizin için üç mahremiyet vaktidir. Bunların dışında ne sizin için, ne de onlar için bir günah yoktur; serbestçe birbirinizi dolaşabilirsiniz. Allah size âyetlerini böyle açıklıyor. Zira Allah herşeyi bilir, herşeyi hikmetle yapar.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam kılınan namazdan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}