» 24 / Nûr  14:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْلَا (VLVLE) = velevlā : ve eğer olmasaydı
2. فَضْلُ (FŽL) = feDlu : lutfu
3. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
4. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
5. وَرَحْمَتُهُ (VRḪMTH) = ve raHmetuhu : ve rahmeti
6. فِي (FY) = fī :
7. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünyada
8. وَالْاخِرَةِ (VEL ËḢRT) = vel'āḣirati : ve ahirette
9. لَمَسَّكُمْ (LMSKM) = lemessekum : size mutlaka dokunurdu
10. فِي (FY) = fī : hakkında
11. مَا (ME) = mā : şey (iftira)
12. أَفَضْتُمْ (ÊFŽTM) = efeDtum : daldığınız
13. فِيهِ (FYH) = fīhi : içine
14. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
15. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
ve eğer olmasaydı | lutfu | Allah'ın | size | ve rahmeti | | dünyada | ve ahirette | size mutlaka dokunurdu | hakkında | şey (iftira) | daldığınız | içine | bir azab | büyük |

[] [FŽL] [] [] [RḪM] [] [D̃NV] [EḢR] [MSS] [] [] [FYŽ] [] [AZ̃B] [AƵM]
VLVLE FŽL ELLH ALYKM VRḪMTH FY ELD̃NYE VEL ËḢRT LMSKM FY ME ÊFŽTM FYH AZ̃EB AƵYM

velevlā feDlu llahi ǎleykum ve raHmetuhu d-dunyā vel'āḣirati lemessekum efeDtum fīhi ǎƶābun ǎZīmun
ولولا فضل الله عليكم ورحمته في الدنيا والآخرة لمسكم في ما أفضتم فيه عذاب عظيم

 » 24 / Nûr  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā ve eğer olmasaydı And if not
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDlu lutfu (for the) Grace
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you
ورحمته ر ح م | RḪM VRḪMTH ve raHmetuhu ve rahmeti and His Mercy
في | FY in
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada the world
والآخرة ا خ ر | EḢR VEL ËḢRT vel'āḣirati ve ahirette and the Hereafter,
لمسكم م س س | MSS LMSKM lemessekum size mutlaka dokunurdu surely would have touched you
في | FY hakkında in
ما | ME şey (iftira) what
أفضتم ف ي ض | FYŽ ÊFŽTM efeDtum daldığınız you had rushed glibly
فيه | FYH fīhi içine concerning it
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab a punishment
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

24:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer olmasaydı | lutfu | Allah'ın | size | ve rahmeti | | dünyada | ve ahirette | size mutlaka dokunurdu | hakkında | şey (iftira) | daldığınız | içine | bir azab | büyük |

[] [FŽL] [] [] [RḪM] [] [D̃NV] [EḢR] [MSS] [] [] [FYŽ] [] [AZ̃B] [AƵM]
VLVLE FŽL ELLH ALYKM VRḪMTH FY ELD̃NYE VEL ËḢRT LMSKM FY ME ÊFŽTM FYH AZ̃EB AƵYM

velevlā feDlu llahi ǎleykum ve raHmetuhu d-dunyā vel'āḣirati lemessekum efeDtum fīhi ǎƶābun ǎZīmun
ولولا فضل الله عليكم ورحمته في الدنيا والآخرة لمسكم في ما أفضتم فيه عذاب عظيم

[] [ف ض ل] [] [] [ر ح م] [] [د ن و] [ا خ ر] [م س س] [] [] [ف ي ض] [] [ع ذ ب] [ع ظ م]

 » 24 / Nûr  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā ve eğer olmasaydı And if not
Vav,Lam,Vav,Lam,Elif,
6,30,6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDlu lutfu (for the) Grace
Fe,Dad,Lam,
80,800,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ورحمته ر ح م | RḪM VRḪMTH ve raHmetuhu ve rahmeti and His Mercy
Vav,Re,Ha,Mim,Te,He,
6,200,8,40,400,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
والآخرة ا خ ر | EḢR VEL ËḢRT vel'āḣirati ve ahirette and the Hereafter,
Vav,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
6,1,30,,600,200,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine singular noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
لمسكم م س س | MSS LMSKM lemessekum size mutlaka dokunurdu surely would have touched you
Lam,Mim,Sin,Kef,Mim,
30,40,60,20,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY hakkında in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ما | ME şey (iftira) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أفضتم ف ي ض | FYŽ ÊFŽTM efeDtum daldığınız you had rushed glibly
,Fe,Dad,Te,Mim,
,80,800,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه | FYH fīhi içine concerning it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْلَا: ve eğer olmasaydı | فَضْلُ: lutfu | اللَّهِ: Allah'ın | عَلَيْكُمْ: size | وَرَحْمَتُهُ: ve rahmeti | فِي: | الدُّنْيَا: dünyada | وَالْاخِرَةِ: ve ahirette | لَمَسَّكُمْ: size mutlaka dokunurdu | فِي: hakkında | مَا: şey (iftira) | أَفَضْتُمْ: daldığınız | فِيهِ: içine | عَذَابٌ: bir azab | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولولا WLWLE ve eğer olmasaydı | فضل FŽL lutfu | الله ELLH Allah'ın | عليكم ALYKM size | ورحمته WRḪMTH ve rahmeti | في FY | الدنيا ELD̃NYE dünyada | والآخرة WEL ËḢRT ve ahirette | لمسكم LMSKM size mutlaka dokunurdu | في FY hakkında | ما ME şey (iftira) | أفضتم ÊFŽTM daldığınız | فيه FYH içine | عذاب AZ̃EB bir azab | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |velevlā: ve eğer olmasaydı | feDlu: lutfu | llahi: Allah'ın | ǎleykum: size | ve raHmetuhu: ve rahmeti | : | d-dunyā: dünyada | vel'āḣirati: ve ahirette | lemessekum: size mutlaka dokunurdu | : hakkında | : şey (iftira) | efeDtum: daldığınız | fīhi: içine | ǎƶābun: bir azab | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VLVLE: ve eğer olmasaydı | FŽL: lutfu | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size | VRḪMTH: ve rahmeti | FY: | ELD̃NYE: dünyada | VEL ËḢRT: ve ahirette | LMSKM: size mutlaka dokunurdu | FY: hakkında | ME: şey (iftira) | ÊFŽTM: daldığınız | FYH: içine | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Dünyâda ve âhirette Allah'ın, size lütfu ve rahmeti olmasaydı daldığınız o dedikodu yüzünden mutlaka pek büyük bir azâba uğrardınız.
Adem Uğur : Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Ahmed Hulusi : Eğer dünyada ve sonsuz gelecek sürecinde Allâh'ın fazlı ve O'nun rahmeti üzerinizde olmasaydı, attığınız iftira yüzünden kesinlikle çok büyük azap dokunurdu.
Ahmet Tekin : Eğer dünyada ve âhirette, ebedî yurtta Allah’ın lütfu ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Ahmet Varol : Eğer dünya ve ahirette size Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı içine daldığınız şeyden dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Ali Bulaç : Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu.
Ali Fikri Yavuz : Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın ihsan ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, o daldığınız dedikodu sebebiyle size muhakkak büyük bir azab dokunurdu.
Bekir Sadak : Allah'in dunya ve ahirette size lutuf ve merhameti olmasaydi, o kotu sozu yaymanizdan oturu buyuk bir azaba ugrardiniz.
Celal Yıldırım : Allah'ın size Dünya ve Âhiret'te fazl-u keremi olmasaydı o iftiradan dolayı size büyük bir azâb dokunurdu.
Diyanet İşleri : Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın dünya ve ahirette size lütuf ve merhameti olmasaydı, o kötü sözü yaymanızdan ötürü büyük bir azaba uğrardınız.
Diyanet Vakfi : Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Edip Yüksel : ALLAH'ın size dünya ve ahirette bağışı ve merhameti olmasaydı daldığınız o olaydan ötürü size büyük bir ceza dokunacaktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, daldığınız yaygarada size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer Dünya ve Âhırette Allahın fadl-ü rahmeti üzerinizde olmasa idi o daldığınız yaygarada size mutlak büyük bir azâb dokunurdu
Fizilal-il Kuran : Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, yoğun dedikodu yaptığınız bu iftiradan dolayı büyük bir azaba çarpılırdınız.
Gültekin Onan : Eğer Tanrı'nın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu.
Hakkı Yılmaz : Eğer dünyada ve âhirette Allah'ın armağanı ve merhameti olmasaydı, içine düştüğünüz şeylerde kesinlikle size büyük bir azap isabet ederdi.
Hasan Basri Çantay : Eğer dünyâda ve âhiretde Allahın fazl-u rahmeti üstünüzde olmasaydı içine daldığınız (bu) yaygaradan dolayı sizi her halde büyük bir azâb çarpardı.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki dünyada ve âhirette Allah’ın ihsânı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız bu şeyden (iftirâdan) dolayı, size elbette (pek) büyük bir azab dokunurdu.
İbni Kesir : Dünya ve ahirette Allah'ın lutfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız yaygaradan dolayı her halde size büyük bir azab dokunurdu.
İskender Evrenosoğlu : Eğer dünya ve ahirette Allah'ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı, içine daldığınız şeyden (iftiradan, dedikodudan) dolayı size mutlaka büyük azap dokunurdu.
Muhammed Esed : Eğer bu dünyada da, ahirette de Allah'ın fazlı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı bulaştığınız bu (iftiradan) ötürü size gerçekten büyük bir azap dokunurdu;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Allah'ın fazl-u rahmeti dünyada ve ahirette üstünüzde olmasa idi elbette o içine daldığınız yaygaradan dolayı sizi pek büyük bir azap kaplardı.
Ömer Öngüt : Eğer dünya ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içine daldığınız bu yaygaradan dolayı büyük bir azaba uğrardınız.
Şaban Piriş : Eğer Allah’ın size dünyada ve ahirette iyilikleri ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftirada size büyük bir azap dokunurdu.
Suat Yıldırım : Hem dünyada, hem de âhirette Allah’ın lütuf ve merhameti sizinle olmasaydı, daldığınız bu yaygaradan dolayı mutlaka başınıza müthiş bir ceza gelirdi.
Süleyman Ateş : Eğer size dünyâda ve âhirette Allâh'ın lutfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız yaygarada size mutlaka büyük bir azâb dokunurdu.
Tefhim-ul Kuran : Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu.
Ümit Şimşek : Eğer dünyada ve âhirette Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız şey yüzünden size büyük bir azap dokunurdu.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer dünya ve âhirette Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız o yaygarada size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}