» 24 / Nûr  54:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 54
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. أَطِيعُوا (ÊŦYAVE) = eTīǔ : ita'at edin
3. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
4. وَأَطِيعُوا (VÊŦYAVE) = ve eTīǔ : ve ita'at edin
5. الرَّسُولَ (ELRSVL) = r-rasūle : Rasule
6. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
7. تَوَلَّوْا (TVLVE) = tevellev : dönerseniz
8. فَإِنَّمَا (FÎNME) = feinnemā : artık ancak
9. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : onun sorumluluğu
10. مَا (ME) = mā : şeydir
11. حُمِّلَ (ḪML) = Hummile : kendisine yükletilen
12. وَعَلَيْكُمْ (VALYKM) = ve ǎleykum : ve sizin sorumluluğunuz
13. مَا (ME) = mā : şeydir
14. حُمِّلْتُمْ (ḪMLTM) = Hummiltum : size yükletilen
15. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
16. تُطِيعُوهُ (TŦYAVH) = tuTīǔhu : ona ita'at ederseniz
17. تَهْتَدُوا (THTD̃VE) = tehtedū : doğru yolu bulursunuz
18. وَمَا (VME) = ve mā : ve değildir
19. عَلَى (AL) = ǎlā : düşen
20. الرَّسُولِ (ELRSVL) = r-rasūli : Rasule
21. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
22. الْبَلَاغُ (ELBLEĞ) = l-belāğu : duyurmaktan
23. الْمُبِينُ (ELMBYN) = l-mubīnu : açık bir şekilde
de ki | ita'at edin | Allah'a | ve ita'at edin | Rasule | eğer | dönerseniz | artık ancak | onun sorumluluğu | şeydir | kendisine yükletilen | ve sizin sorumluluğunuz | şeydir | size yükletilen | ve eğer | ona ita'at ederseniz | doğru yolu bulursunuz | ve değildir | düşen | Rasule | başka bir şey | duyurmaktan | açık bir şekilde |

[GVL] [ŦVA] [] [ŦVA] [RSL] [] [VLY] [] [] [] [ḪML] [] [] [ḪML] [] [ŦVA] [HD̃Y] [] [] [RSL] [] [BLĞ] [BYN]
GL ÊŦYAVE ELLH VÊŦYAVE ELRSVL FÎN TVLVE FÎNME ALYH ME ḪML VALYKM ME ḪMLTM VÎN TŦYAVH THTD̃VE VME AL ELRSVL ÎLE ELBLEĞ ELMBYN

ḳul eTīǔ llahe ve eTīǔ r-rasūle fein tevellev feinnemā ǎleyhi Hummile ve ǎleykum Hummiltum ve in tuTīǔhu tehtedū ve mā ǎlā r-rasūli illā l-belāğu l-mubīnu
قل أطيعوا الله وأطيعوا الرسول فإن تولوا فإنما عليه ما حمل وعليكم ما حملتم وإن تطيعوه تهتدوا وما على الرسول إلا البلاغ المبين

 » 24 / Nûr  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
أطيعوا ط و ع | ŦVA ÊŦYAVE eTīǔ ita'at edin """Obey"
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
وأطيعوا ط و ع | ŦVA VÊŦYAVE ve eTīǔ ve ita'at edin and obey
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūle Rasule the Messenger,
فإن | FÎN fein eğer but if
تولوا و ل ي | VLY TVLVE tevellev dönerseniz you turn away
فإنما | FÎNME feinnemā artık ancak then only
عليه | ALYH ǎleyhi onun sorumluluğu upon him
ما | ME şeydir (is) what
حمل ح م ل | ḪML ḪML Hummile kendisine yükletilen (is) placed on him,
وعليكم | VALYKM ve ǎleykum ve sizin sorumluluğunuz and on you
ما | ME şeydir (is) what
حملتم ح م ل | ḪML ḪMLTM Hummiltum size yükletilen (is) placed on you.
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
تطيعوه ط و ع | ŦVA TŦYAVH tuTīǔhu ona ita'at ederseniz you obey him,
تهتدوا ه د ي | HD̃Y THTD̃VE tehtedū doğru yolu bulursunuz you will be guided.
وما | VME ve mā ve değildir And not
على | AL ǎlā düşen (is) on
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūli Rasule the Messenger
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
البلاغ ب ل غ | BLĞ ELBLEĞ l-belāğu duyurmaktan the conveyance
المبين ب ي ن | BYN ELMBYN l-mubīnu açık bir şekilde "[the] clear."""

24:54 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | ita'at edin | Allah'a | ve ita'at edin | Rasule | eğer | dönerseniz | artık ancak | onun sorumluluğu | şeydir | kendisine yükletilen | ve sizin sorumluluğunuz | şeydir | size yükletilen | ve eğer | ona ita'at ederseniz | doğru yolu bulursunuz | ve değildir | düşen | Rasule | başka bir şey | duyurmaktan | açık bir şekilde |

[GVL] [ŦVA] [] [ŦVA] [RSL] [] [VLY] [] [] [] [ḪML] [] [] [ḪML] [] [ŦVA] [HD̃Y] [] [] [RSL] [] [BLĞ] [BYN]
GL ÊŦYAVE ELLH VÊŦYAVE ELRSVL FÎN TVLVE FÎNME ALYH ME ḪML VALYKM ME ḪMLTM VÎN TŦYAVH THTD̃VE VME AL ELRSVL ÎLE ELBLEĞ ELMBYN

ḳul eTīǔ llahe ve eTīǔ r-rasūle fein tevellev feinnemā ǎleyhi Hummile ve ǎleykum Hummiltum ve in tuTīǔhu tehtedū ve mā ǎlā r-rasūli illā l-belāğu l-mubīnu
قل أطيعوا الله وأطيعوا الرسول فإن تولوا فإنما عليه ما حمل وعليكم ما حملتم وإن تطيعوه تهتدوا وما على الرسول إلا البلاغ المبين

[ق و ل] [ط و ع] [] [ط و ع] [ر س ل] [] [و ل ي] [] [] [] [ح م ل] [] [] [ح م ل] [] [ط و ع] [ه د ي] [] [] [ر س ل] [] [ب ل غ] [ب ي ن]

 » 24 / Nûr  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
أطيعوا ط و ع | ŦVA ÊŦYAVE eTīǔ ita'at edin """Obey"
,Tı,Ye,Ayn,Vav,Elif,
,9,10,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
وأطيعوا ط و ع | ŦVA VÊŦYAVE ve eTīǔ ve ita'at edin and obey
Vav,,Tı,Ye,Ayn,Vav,Elif,
6,,9,10,70,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūle Rasule the Messenger,
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
1,30,200,60,6,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فإن | FÎN fein eğer but if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
تولوا و ل ي | VLY TVLVE tevellev dönerseniz you turn away
Te,Vav,Lam,Vav,Elif,
400,6,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form V) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فإنما | FÎNME feinnemā artık ancak then only
Fe,,Nun,Mim,Elif,
80,,50,40,1,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
الفاء استئنافية
كافة ومكفوفة
عليه | ALYH ǎleyhi onun sorumluluğu upon him
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeydir (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
حمل ح م ل | ḪML ḪML Hummile kendisine yükletilen (is) placed on him,
Ha,Mim,Lam,
8,40,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
وعليكم | VALYKM ve ǎleykum ve sizin sorumluluğunuz and on you
Vav,Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
6,70,30,10,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
ما | ME şeydir (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
حملتم ح م ل | ḪML ḪMLTM Hummiltum size yükletilen (is) placed on you.
Ha,Mim,Lam,Te,Mim,
8,40,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form II) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والتاء ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
تطيعوه ط و ع | ŦVA TŦYAVH tuTīǔhu ona ita'at ederseniz you obey him,
Te,Tı,Ye,Ayn,Vav,He,
400,9,10,70,6,5,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
تهتدوا ه د ي | HD̃Y THTD̃VE tehtedū doğru yolu bulursunuz you will be guided.
Te,He,Te,Dal,Vav,Elif,
400,5,400,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve değildir And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
على | AL ǎlā düşen (is) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الرسول ر س ل | RSL ELRSVL r-rasūli Rasule the Messenger
Elif,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
1,30,200,60,6,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
البلاغ ب ل غ | BLĞ ELBLEĞ l-belāğu duyurmaktan the conveyance
Elif,Lam,Be,Lam,Elif,Ğayn,
1,30,2,30,1,1000,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
المبين ب ي ن | BYN ELMBYN l-mubīnu açık bir şekilde "[the] clear."""
Elif,Lam,Mim,Be,Ye,Nun,
1,30,40,2,10,50,
N – nominative masculine (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | أَطِيعُوا: ita'at edin | اللَّهَ: Allah'a | وَأَطِيعُوا: ve ita'at edin | الرَّسُولَ: Rasule | فَإِنْ: eğer | تَوَلَّوْا: dönerseniz | فَإِنَّمَا: artık ancak | عَلَيْهِ: onun sorumluluğu | مَا: şeydir | حُمِّلَ: kendisine yükletilen | وَعَلَيْكُمْ: ve sizin sorumluluğunuz | مَا: şeydir | حُمِّلْتُمْ: size yükletilen | وَإِنْ: ve eğer | تُطِيعُوهُ: ona ita'at ederseniz | تَهْتَدُوا: doğru yolu bulursunuz | وَمَا: ve değildir | عَلَى: düşen | الرَّسُولِ: Rasule | إِلَّا: başka bir şey | الْبَلَاغُ: duyurmaktan | الْمُبِينُ: açık bir şekilde |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | أطيعوا ÊŦYAWE ita'at edin | الله ELLH Allah'a | وأطيعوا WÊŦYAWE ve ita'at edin | الرسول ELRSWL Rasule | فإن FÎN eğer | تولوا TWLWE dönerseniz | فإنما FÎNME artık ancak | عليه ALYH onun sorumluluğu | ما ME şeydir | حمل ḪML kendisine yükletilen | وعليكم WALYKM ve sizin sorumluluğunuz | ما ME şeydir | حملتم ḪMLTM size yükletilen | وإن WÎN ve eğer | تطيعوه TŦYAWH ona ita'at ederseniz | تهتدوا THTD̃WE doğru yolu bulursunuz | وما WME ve değildir | على AL düşen | الرسول ELRSWL Rasule | إلا ÎLE başka bir şey | البلاغ ELBLEĞ duyurmaktan | المبين ELMBYN açık bir şekilde |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | eTīǔ: ita'at edin | llahe: Allah'a | ve eTīǔ: ve ita'at edin | r-rasūle: Rasule | fein: eğer | tevellev: dönerseniz | feinnemā: artık ancak | ǎleyhi: onun sorumluluğu | : şeydir | Hummile: kendisine yükletilen | ve ǎleykum: ve sizin sorumluluğunuz | : şeydir | Hummiltum: size yükletilen | ve in: ve eğer | tuTīǔhu: ona ita'at ederseniz | tehtedū: doğru yolu bulursunuz | ve mā: ve değildir | ǎlā: düşen | r-rasūli: Rasule | illā: başka bir şey | l-belāğu: duyurmaktan | l-mubīnu: açık bir şekilde |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÊŦYAVE: ita'at edin | ELLH: Allah'a | VÊŦYAVE: ve ita'at edin | ELRSVL: Rasule | FÎN: eğer | TVLVE: dönerseniz | FÎNME: artık ancak | ALYH: onun sorumluluğu | ME: şeydir | ḪML: kendisine yükletilen | VALYKM: ve sizin sorumluluğunuz | ME: şeydir | ḪMLTM: size yükletilen | VÎN: ve eğer | TŦYAVH: ona ita'at ederseniz | THTD̃VE: doğru yolu bulursunuz | VME: ve değildir | AL: düşen | ELRSVL: Rasule | ÎLE: başka bir şey | ELBLEĞ: duyurmaktan | ELMBYN: açık bir şekilde |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: İtâat edin Allah'a ve itâat edin Peygambere. Gene de yüz çevirirlerse ona düşen, ancak kendisine yüklenen vazîfedir ve size düşen de, size yüklenen ve eğer ona itâat ederseniz doğru yolu bulursunuz ve Peygambere, apaçık tebliğden başka bir şey düşmez.
Adem Uğur : De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık seçik duyurmaktır.
Ahmed Hulusi : De ki: "Allâh'a itaat edin ve Rasûlüne itaat edin!". . . Eğer yüz çevirirseniz, Onun üzerine düşen sadece kendisine yükletilendir (tebliğ görevi); size de düşen size yükletilendir (itaat görevi)! Eğer O'na (Rasûle) itaat ederseniz, hidâyet bulursunuz! Rasûle ait olan yalnızca apaçık tebliğdir!
Ahmet Tekin : 'Allah’a itaat edin, kitabındaki hükümleri uygulayın. Rasulüne itaat edin, sünnetini uygulayın. Kitaptan ve sünnetten yüz çevirip, halkı istediğiniz istikamette yönlendirmiş olsanız bile, elçiye zarar veremezsiniz. Peygamberin sorumluluğu kendisine yüklenen tebliğ görevini yapmaktır. Sizin sorumluluğunuz da size emredilenlere itaattir.' de. Eğer Rasulullah’a itaat eder, tebliğine, teşriine, sünnetine uyup uygularsanız, doğru, hak yola girmiş, İslâm’da sebat etmiş olursunuz. Allah’ın Rasulüne düşen, yalnız apaçık bir tebliğdir.
Ahmet Varol : De ki: 'Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin.' Eğer yüz çevirirseniz ona düşen kendine yüklenen size düşen de size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz hidayete erersiniz. Peygambere düşen apaçık bir tebliğden başka bir şey değildir.
Ali Bulaç : De ki: "Allah'a itaat edin, Resûl'e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), de ki: Allah’a itaat edin, Rasûl’e itaat edin. Eğer bunlara itaat etmekten yüz çevirirseniz, peygambere düşen ancak O’na yükletilen tebliğdir. Sizin üzerinize de, size yükletilendir (icabet etmektir). Eğer O’na itaat ederseniz hidayete erersiniz. Peygamber üzerine icab eden, ancak açık bir tebliğdir.
Bekir Sadak : De ki: «Allah'a itaaat edin; Peygambere itaat edin.» Eger yuz cevirirseniz, bilin ki o Peygamber, kendisine yukletilenden ve siz de kendinize yukletilenden sorumlusunuz. Eger O'na itaat ederseniz dogru yolu bulursunuz, Peygambere dusen sadece, apacik tebligdir.
Celal Yıldırım : De ki: Allah'a itaat ediniz, Peygamber'e itaat ediniz. Bununla beraber Yüzçevirirlerse, Peygamber'e gereken, kendisine yüklenilen (tebliğ ve irşâd)dır; size de kendinize yüklenen düşer. (Herkes kendine yükletilenden sorumludur). Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e gereken sadece açık tebliğdir.
Diyanet İşleri : “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin.' Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki o Peygamber, kendisine yükletilenden ve siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz. Eğer O'na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz, Peygambere düşen sadece, apaçık tebliğdir.
Diyanet Vakfi : De ki: Allah'a itaat edin; Peygamber'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber'e düşen, sadece açık seçik duyurmaktır.
Edip Yüksel : De ki, 'ALLAH'a ve elçiye uyunuz. Reddederseniz, o kendi görevinden sorumludur, siz de kendi görevinizden sorumlusunuz. Ona uyarsanız, doğruyu bulursunuz. Elçinin tek görevi, mesajı açıkça bildirmekten ibarettir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: Allah'a itaat edin; Peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamberin sorumluluğu kendine yüklenen, sizin sorumluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygambere düşen, sadece açık açık duyurmaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin!» Eğer yine dinlemezseniz artık onun yükümlülüğü, kendisine yükletilen görevi yapmak, sizin üstünüze düşen de size yükletilen görevleri yerine getirmektir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygamberin görevi ise yalnızca açık bir tebliğdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki Allaha itaat edin ve Resule itaat edin, yine dinlemezseniz artık onun üzerindeki ancak ona yükletilen, sizin üzerinize de size yükletilendir ve eğer ona itaat ederseniz hidayete irersiniz, Resulün üzerindeki ise ancak açık bir tebliğdir
Fizilal-il Kuran : Onlara de ki, «Allah'a itaat ediniz, Peygambere itaat ediniz. Eğer bu çağrıya yüz çevirirseniz, biliniz ki, Peygamber kendi görevinden sorumlu olduğu gibi, siz de kendi görevinizden sorumlusunuz. Peygambere düşen, sadece ilahi mesajı açık bir dille duyurmaktır.»
Gültekin Onan : De ki: "Tanrı'ya itaat edin. Resül'e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Allah'a itaat edin, Elçi'ye de itaat edin.” Artık, eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki o'nun üzerine olan, sadece kendisinin yüklendiğidir. Sizin üzerinize de, size yüklenendir. Eğer Elçi'ye itaat ederseniz, kılavuzlandığınız doğru yola girersiniz. Elçi'nin üzerine olan da, sadece apaçık mesajı iletmektir.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Allaha itaat edin, peygambere itaat edin». Eğer yine yüz çevirib dönerseniz onun (peygamberin) uhdesine düşen ancak ona yüklenilen (vazıyfe-i tebliğ) dir. Sizin üstünüze düşen (vazîfe) de size yükletilen (itaat) dir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere âid olan (vazife) apaçık tebliğden başkası değildir.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Allah’a itâat edin; Peygambere de itâat edin! Eğer yüz çevirirseniz artık ona (o peygambere) düşen, ancak kendisine yüklenen (tebliğ)dir; size düşen de size yüklenen (itâat)dir.' Eğer ona itâat ederseniz, hidâyete erersiniz. Peygambere düşen ise, ancak apaçık tebliğdir.
İbni Kesir : De ki: Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin. Şayet yüz çevirirseniz bilin ki; o, kendisine yükletilenden, siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz. Eğer ona itaat ederseniz; doğru yolu bulursunuz. Peygambere düşen, apaçık tebliğden başkası değildir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Allah'a ve resûle itaat edin. Bundan sonra eğer dönerseniz (itaat etmezseniz), ona (resûle) düşen (sorumluluk) sadece ona yükletilen (tebliğ)dir.” Ve sizin üzerinize düşen (sorumluluk), size yükletilendir. Ve eğer ona itaat ederseniz, hidayete erersiniz. Resûlün üzerinde açıkça tebliğden başka bir (sorumluluk) yoktur.
Muhammed Esed : De ki: "Allah'a itaat edin ve Rasul'e itaat edin". Ve eğer (Rasul'den) yüz çevirirseniz (bilin ki) o yalnız kendi yükümlülüklerinden sorumlu tutulacak, siz de yalnız kendi yükümlülüklerinizden sorumlu tutulacaksınız; ama eğer o'na itaat ederseniz doğru yola erişirsiniz. Ayrıca, Rasul'e düşen yalnızca (kendisine indirilen mesajı) açıkça duyurmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah'a itaat edin ve Peygambere itaat edin.» İmdi eğer yüz çevirirseniz artık O'nun üzerine olan, (O'na) yükletilmiş olandır ve sizin üzerinize düşen de, size yükletilmiş olandır ve eğer O'na itaat ederseniz hidâyete erersiniz ve Peygamber üzerine (ait olan vazife) ise apaçık tebliğden başka değildir.
Ömer Öngüt : De ki: “Allah'a itaat edin ve Peygamber'e itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki o peygamber kendisine yükletilenden, siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz. Ona itaat ederseniz, hidayete erer doğru yolu bulursunuz. Peygamber'e düşen sadece apaçık tebliğdir. ”
Şaban Piriş : De ki: -Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, onun (yüklendiği) sorumluluk kendisine, sizin sorumluluğunuz da size aittir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Peygamberin görevi açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım : De ki: "Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin! Eğer sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamber kendi görevinden, siz de kendi yükümlülüğünüzden sorumlu olursunuz. Ama ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Yoksa, peygamberin görevi, açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir."
Süleyman Ateş : De ki: "Allah'a itâ'at edin, Elçiye itâ'at edin." Eğer dönerseniz, ona gereken, kendisine yükletilen (duyurma görevini yapmak), size gereken de size yükletilen (itâ'at görevini yapmak)dır. Eğer ona itâ'at ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Elçiye düşen, sadece açık bir şekilde duyurmaktır.
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yine de yüz çevirirseniz, artık onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yükletilen, sizin de sorumluluğunuz size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Peygambere düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.»
Ümit Şimşek : De ki: Hem Allah'a itaat edin, hem Peygambere itaat edin. Yüz çevirirseniz, onun yüklendiği sorumluluk kendisine, sizin yüklendiğiniz de kendinizedir. Ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere düşen ise açıkça tebliğden başka birşey değildir.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Allah'a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}