Ali Fikri Yavuz Meali |
|
Ey (elbisesine) bürünen Peygamber!(74:1) | |
Kalk da (kavmini Allah’ın azabı ile) korkut; (iman etmezlerse azaba uğrıyacaklarını kendilerine haber ver).(74:2) | |
Rabbini yücelt, (O’nu tenzîh et).(74:3) | |
Elbiseni de (daima) temiz tut.(74:4) | |
Azaba vesile olan şeyleri terkde sebat et.(74:5) | |
Az bir şey verib karşılığında çok şey isteme.(74:6) | |
Rabbinin rızası için sabret.(74:7) | |
O Sûr’a üfürüldüğü zaman,(74:8) | |
İşte o kıyâmet vakti çok şiddetli bir gündür;(74:9) | |
kâfirlere hiç kolay değildir.(74:10) | |
(Mal ve evlâdsız olarak) tek başına yarattığım o kâfiri (Velid İbni Muğîre’yi) bana bırak.(74:11) | |
(Çırılçıplak yarattığım) bu adama da (sonra) uzun boylu mal verdim.(74:12) | |
Hem (kendisi ile) hazır bulunan oğullar...(74:13) | |
Ona nimet döşedim de döşedim...(74:14) | |
Sonra da arzu eder ki, daha artırayım.(74:15) | |
Hayır, (istediğine kavuşamaz) çünkü o, ayetlerimize karşı bir inkârcı idi.(74:16) | |
Muhakkak ben, onu, meşakkatli bir azaba sardıracağım.(74:17) | |
Çünkü o (Velid İbni Muğire), kendi kendine bir düşündü ve (zannınca peygambere söyliyecek sözünü) uydurub kurdu.(74:18) | |
Kahrolası ne biçim (söz) uydurdu!... (Peygambere nasıl sihirbaz dedi!...)(74:19) | |
Sonra kahrolası ne biçim (söz) uydurdu!...(74:20) | |
Sonra (döndü insanların yüzüne) baktı.(74:21) | |
Sonra surat astı, kaşlarını çattı,(74:22) | |
Nihayet (Peygambere ve ashabına) arka çevirdi ve kibirlendi de;(74:23) | |
Şöyle dedi: “- Bu ancak (başka sihirbazdan) öğrenilen bir sihirdir.(74:24) | |
Muhakkak bu (kimsenin söylediği söz), bir insan sözüdür.”(74:25) | |
Ben de muhakkak onu (Velid İbni Muğîre’yi) cehenneme sokacağım.(74:26) | |
Hem (Ey Rasûlüm) bilir misin, nedir o cehennem!...(74:27) | |
(İnsanların bedeninde et) bırakmaz, (kemik de) koymaz.(74:28) | |
O cehennem, insanları yakıb kavurandır.(74:29) | |
Üzerinde ondokuz melek var.(74:30) | |
Biz o ateşin muhafızlarını hep meleklerden ibaret kıldık. Sayılarını da ancak kâfir olanlar için bir fitne yaptık, (zira on dokuz meleği azımsayarak onları helâk edebileceklerini sandılar); kendilerine kitab verilenler de Kur’an’ın hak olduğuna inansınlar; (çünkü onların kitablarında da bu meleklerin sayısı on dokuzdur); müminlerin de imanlarını artırsın. Kendilerine kitab verilenlerle müminler (böylece) şüpheye düşmesinler. Kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanlarla kâfirler de şöyle desin: “- Allah bu sayı ile beraber hangi şeyi murad etmiştir? İşte Allah dilediğini böyle şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını da ancak kendisi bilir. O cehennem de insanlar için ancak bir öğüddür.(74:31) | |
Hayır, onlar öğüd almazlar! Kamer hakkı için,(74:32) | |
Dönüb geldiği zaman, o gece hakkı için,(74:33) | |
Ağardığı sıra o sabah hakkı için,(74:34) | |
Muhakkak o cehennem, büyük belâlardan biridir;(74:35) | |
Kocundurmak için insanları,(74:36) | |
İçinizden (hayırda) ileri gitmek, yahud geri kalmak istiyenleri...(74:37) | |
Herkes kazandığına karşılık bir rehinedir; (hesabını doğru vermekle ancak kendisini kurtarabilir).(74:38) | |
Ancak sağcılar (kitabları sağ ellerine verilenler),(74:39) | |
Cennetlerdedirler; sorarlar.(74:40) | |
Mücrimlerden;(74:41) | |
“-Sizi cehenneme sokan nedir?”(74:42) | |
Onlar şöyle derler: “- Biz namaz kılanlardan değildik,(74:43) | |
Yoksula yedirmezdik,(74:44) | |
Batıla dalanlarla beraber dalıyorduk,(74:45) | |
Hesab gününü de yalan sayardık.(74:46) | |
Nihayet bize ölüm gelib çattı.”(74:47) | |
Fakat (o vakit) şefaatçilerin şefaatı onlara fayda vermez.(74:48) | |
Böyle iken onlara (Mekke halkına) ne oluyor ki, Kur’an’dan yüz çeviriyorlar.(74:49) | |
Sanki ürkmüş yaban eşekleri;(74:50) | |
Aslandan kaçmaktalar...(74:51) | |
Doğrusu, onlardan her biri (Allah tarafından) kendisine okuyacak olduğu ayrı kitablar dağıtılmasını istiyor, (ki orada peygambere iman etmek gerektiğine dair Allah’ın emrini bulsun).(74:52) | |
Hayır, (onlara bu istedikleri verilmez), hakikat şu ki, onlar ahiretten korkmazlar.(74:53) | |
Hayır, zannettikleri gibi değil, Muhakkak O Kur’an (Allah’dan) bir öğüddür.(74:54) | |
Artık dileyen kimse ondan öğüd alır.(74:55) | |
Bununla beraber Allah dilemeyince öğüd almazlar; koruyacak da O’dur, bağışlayacak da O...(74:56) | |