Edip Yüksel Meali |
|
Ey gizlenen,(74:1) | |
Kalk ve uyar.(74:2) | |
Rabbini yücelt.(74:3) | |
Örtülerini temizle.(74:4) | |
Kötülükten uzaklaş.(74:5) | |
İhtiraslı olma.(74:6) | |
Rabbin için sabret.(74:7) | |
Duyuru yapıldığı zaman,(74:8) | |
İşte, zorlu gün o gündür.(74:9) | |
İnkarcılar için kolay değil.(74:10) | |
Bir birey olarak yarattığım kişiyi bana bırak.(74:11) | |
Ona hem zenginlik verdim,(74:12) | |
Hem de gözü önünde çocuklar...(74:13) | |
Ona nimetler yağdırdım.(74:14) | |
Buna rağmen, daha fazlasını istiyor.(74:15) | |
Asla, çünkü o, ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.(74:16) | |
Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.(74:17) | |
Nitekim o düşündü; ölçtü biçti.(74:18) | |
Kahrolası, ne biçim ölçüp biçti.(74:19) | |
Kahrolası, gene ne biçim ölçüp biçti.(74:20) | |
Baktı.(74:21) | |
Sonra surat astı, kaşlarını çattı.(74:22) | |
Ve arkasını döndü; büyüklük tasladı:(74:23) | |
'Bu,' dedi, 'etkileyici bir büyüden başka bir şey değil.'(74:24) | |
'Bu sadece bir insan sözüdür.'(74:25) | |
Onu Sakar'a atacağım.(74:26) | |
Sakar nedir bilir misin?(74:27) | |
Ne bırakır, ne de yüklenir (tam ve mükemmel),(74:28) | |
Halklar için (evrensel) bir göstergedir/ekrandır.(74:29) | |
Üzerinde ondokuz vardır.(74:30) | |
Biz ateşe bekçi olarak sadece melekleri atadık. Onların sayısını (ondokuz'u) da, () inkarcılar için bir fitne (sınav/huzursuzluk kaynağı) yaptık, () kitap verilmiş olanları ikna etsin, () inananların inancını güçlendirsin, () kitap verilmiş olanlarla inananların kuşkularını ortadan kaldırsın, ve () kalplerinde hastalık olanlarla inkarcılar da, 'ALLAH bu örnekle ne demek istiyor?' desinler. Böylece ALLAH dilediğini/dileyeni saptırır ve dilediğini/dileyeni de doğruya iletir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu (sayı) halklara bir mesajdır.(74:31) | |
Hayır, andolsun Ay'a,(74:32) | |
Geçtiği vakit geceye,(74:33) | |
Ağardığı vakit sabaha,(74:34) | |
Bu büyüklerden birisidir.(74:35) | |
Halklara bir uyarıdır.(74:36) | |
İlerlemek yahut geride kalmak dileyenleriniz için.(74:37) | |
Her kişi kendi günahıyla mahkum olur.(74:38) | |
Ancak sağ tarafta olanlar hariç;(74:39) | |
Cennetler içindedirler, sorarlar,(74:40) | |
Suçlulara:(74:41) | |
'Sizi bu cezaya sokan nedir?'(74:42) | |
Diyecekler ki, 'Desteklemezdik/namaz kılmazdık'(74:43) | |
'Yoksula da yedirmezdik.'(74:44) | |
'Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık.'(74:45) | |
'Yargı gününü yalanlardık.'(74:46) | |
'Nihayet (şimdi) kesin gerçeğe ulaştık.'(74:47) | |
Aracıların şefaati onlara bir yarar sağlamaz.(74:48) | |
Öyleyse neden bu mesajdan yüz çeviriyorlar.(74:49) | |
Ürkmüş zebralar gibi,(74:50) | |
Aslandan kaçan...(74:51) | |
Hayır, onlardan her biri, kendisine özel olarak açılmış sayfalar verilmesini ister.(74:52) | |
Doğrusu, onlar ahiretten korkmuyor.(74:53) | |
Doğrusu, bu bir öğüttür.(74:54) | |
Dileyen onu düşünür, öğüt alır.(74:55) | |
ALLAH dilemezse onlar öğüt alamazlar. O, erdemli davranmanın kaynağıdır; bağışlamanın kaynağıdır.(74:56) | |