» 34 / Sebe’  54:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 34 / Sebe’  Suresi: 54
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَحِيلَ (VḪYL) = ve Hīle : perde çekildi
2. بَيْنَهُمْ (BYNHM) = beynehum : onların arasına
3. وَبَيْنَ (VBYN) = ve beyne : ve arasına
4. مَا (ME) = mā : şeyler
5. يَشْتَهُونَ (YŞTHVN) = yeştehūne : arzu ettikleri
6. كَمَا (KME) = kemā : gibi
7. فُعِلَ (FAL) = fuǐle : yapıldığı
8. بِأَشْيَاعِهِمْ (BÊŞYEAHM) = bieşyāǐhim : benzerlerine
9. مِنْ (MN) = min :
10. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : bundan önce
11. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : doğrusu onlar
12. كَانُوا (KENVE) = kānū :
13. فِي (FY) = fī : içindedirler
14. شَكٍّ (ŞK) = şekkin : bir kuşku
15. مُرِيبٍ (MRYB) = murībin : katmerli
perde çekildi | onların arasına | ve arasına | şeyler | arzu ettikleri | gibi | yapıldığı | benzerlerine | | bundan önce | doğrusu onlar | | içindedirler | bir kuşku | katmerli |

[ḪVL] [BYN] [BYN] [] [ŞHV] [] [FAL] [ŞYA] [] [GBL] [] [KVN] [] [ŞKK] [RYB]
VḪYL BYNHM VBYN ME YŞTHVN KME FAL BÊŞYEAHM MN GBL ÎNHM KENVE FY ŞK MRYB

ve Hīle beynehum ve beyne yeştehūne kemā fuǐle bieşyāǐhim min ḳablu innehum kānū şekkin murībin
وحيل بينهم وبين ما يشتهون كما فعل بأشياعهم من قبل إنهم كانوا في شك مريب

 » 34 / Sebe’  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحيل ح و ل | ḪVL VḪYL ve Hīle perde çekildi And a barrier will be placed
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum onların arasına between them
وبين ب ي ن | BYN VBYN ve beyne ve arasına and between
ما | ME şeyler what
يشتهون ش ه و | ŞHV YŞTHVN yeştehūne arzu ettikleri they desire,
كما | KME kemā gibi as
فعل ف ع ل | FAL FAL fuǐle yapıldığı was done
بأشياعهم ش ي ع | ŞYA BÊŞYEAHM bieşyāǐhim benzerlerine with their kind
من | MN min before.
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu bundan önce before.
إنهم | ÎNHM innehum doğrusu onlar Indeed, they
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
في | FY içindedirler in
شك ش ك ك | ŞKK ŞK şekkin bir kuşku doubt
مريب ر ي ب | RYB MRYB murībin katmerli disquieting.

34:54 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

perde çekildi | onların arasına | ve arasına | şeyler | arzu ettikleri | gibi | yapıldığı | benzerlerine | | bundan önce | doğrusu onlar | | içindedirler | bir kuşku | katmerli |

[ḪVL] [BYN] [BYN] [] [ŞHV] [] [FAL] [ŞYA] [] [GBL] [] [KVN] [] [ŞKK] [RYB]
VḪYL BYNHM VBYN ME YŞTHVN KME FAL BÊŞYEAHM MN GBL ÎNHM KENVE FY ŞK MRYB

ve Hīle beynehum ve beyne yeştehūne kemā fuǐle bieşyāǐhim min ḳablu innehum kānū şekkin murībin
وحيل بينهم وبين ما يشتهون كما فعل بأشياعهم من قبل إنهم كانوا في شك مريب

[ح و ل] [ب ي ن] [ب ي ن] [] [ش ه و] [] [ف ع ل] [ش ي ع] [] [ق ب ل] [] [ك و ن] [] [ش ك ك] [ر ي ب]

 » 34 / Sebe’  Suresi: 54
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحيل ح و ل | ḪVL VḪYL ve Hīle perde çekildi And a barrier will be placed
Vav,Ha,Ye,Lam,
6,8,10,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum onların arasına between them
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبين ب ي ن | BYN VBYN ve beyne ve arasına and between
Vav,Be,Ye,Nun,
6,2,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشتهون ش ه و | ŞHV YŞTHVN yeştehūne arzu ettikleri they desire,
Ye,Şın,Te,He,Vav,Nun,
10,300,400,5,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كما | KME kemā gibi as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
REL – relative pronoun
جار ومجرور
فعل ف ع ل | FAL FAL fuǐle yapıldığı was done
Fe,Ayn,Lam,
80,70,30,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
بأشياعهم ش ي ع | ŞYA BÊŞYEAHM bieşyāǐhim benzerlerine with their kind
Be,,Şın,Ye,Elif,Ayn,He,Mim,
2,,300,10,1,70,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min before.
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu bundan önce before.
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
إنهم | ÎNHM innehum doğrusu onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
في | FY içindedirler in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
شك ش ك ك | ŞKK ŞK şekkin bir kuşku doubt
Şın,Kef,
300,20,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مريب ر ي ب | RYB MRYB murībin katmerli disquieting.
Mim,Re,Ye,Be,
40,200,10,2,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَحِيلَ: perde çekildi | بَيْنَهُمْ: onların arasına | وَبَيْنَ: ve arasına | مَا: şeyler | يَشْتَهُونَ: arzu ettikleri | كَمَا: gibi | فُعِلَ: yapıldığı | بِأَشْيَاعِهِمْ: benzerlerine | مِنْ: | قَبْلُ: bundan önce | إِنَّهُمْ: doğrusu onlar | كَانُوا: | فِي: içindedirler | شَكٍّ: bir kuşku | مُرِيبٍ: katmerli |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وحيل WḪYL perde çekildi | بينهم BYNHM onların arasına | وبين WBYN ve arasına | ما ME şeyler | يشتهون YŞTHWN arzu ettikleri | كما KME gibi | فعل FAL yapıldığı | بأشياعهم BÊŞYEAHM benzerlerine | من MN | قبل GBL bundan önce | إنهم ÎNHM doğrusu onlar | كانوا KENWE | في FY içindedirler | شك ŞK bir kuşku | مريب MRYB katmerli |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Hīle: perde çekildi | beynehum: onların arasına | ve beyne: ve arasına | : şeyler | yeştehūne: arzu ettikleri | kemā: gibi | fuǐle: yapıldığı | bieşyāǐhim: benzerlerine | min: | ḳablu: bundan önce | innehum: doğrusu onlar | kānū: | : içindedirler | şekkin: bir kuşku | murībin: katmerli |
Kırık Meal (Transcript) : |VḪYL: perde çekildi | BYNHM: onların arasına | VBYN: ve arasına | ME: şeyler | YŞTHVN: arzu ettikleri | KME: gibi | FAL: yapıldığı | BÊŞYEAHM: benzerlerine | MN: | GBL: bundan önce | ÎNHM: doğrusu onlar | KENVE: | FY: içindedirler | ŞK: bir kuşku | MRYB: katmerli |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlarla dileyip arzuladıkları şeylerin arasına bir engeldir çekildi artık, nitekim daha önce onların yolunu tutanlara da böyle olmuştu; şüphe yok ki onlar, tereddüt içindeydiler, şüpheye düşmüşlerdi.
Adem Uğur : Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.
Ahmed Hulusi : Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi onlarla, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur! Muhakkak ki onlar kendilerini huzursuz kılan kuşku içindedirler.
Ahmet Tekin : Bundan önce, izlerinden giderek inkârda, isyanda, ilâhî kuralları tanımamada devamları oldukları; Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, ayrılıkçı, kapalı geçmiş toplumlara yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına set çekilmiş, ayrılık girmiştir... Hâlâ onlar, hak kitaba, Kuran’a karşı sû-i zanlarının-art niyetlerinin beslediği şüpheler içindedirler.
Ahmet Varol : Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi kendileriyle arzuladıkları şeyler arasına engel konmuştur. Onlar gocundurucu bir tereddüt içindeydiler.
Ali Bulaç : (Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Ali Fikri Yavuz : Artık kendileriyle (dünyaya dönüş) arzularının arasına engel çekilmiştir. Nitekim bundan evvel emsallerine de böyle yapılmıştı. Çünkü onlar (azab ve kıyamet hakkında) endişe veren bir şüphe içinde idiler.
Bekir Sadak : Kendileriyle, arzuladiklari seyler arasina artik engel konur; nitekim, daha once, kendilerine benzeyenlere de ayni sey yapilmisti. Cunku onlar suphe ve endise icindeydiler. *
Celal Yıldırım : Artık onlarla arzuladıkları şey arasına bir perde gerilmiştir. Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Doğrusu onlar hep zan ve iftiraya itici bir şüphe içindeydiler.
Diyanet İşleri : Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzuladıkları arasına bir engel konmuştur. Çünkü onlar derin bir şüphe içindeydiler.
Diyanet İşleri (eski) : Kendileriyle, arzuladıkları şeyler arasına artık engel konur; nitekim, daha önce, kendilerine benzeyenlere de aynı şey yapılmıştı. Çünkü onlar şüphe ve endişe içindeydiler.
Diyanet Vakfi : Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.
Edip Yüksel : Sonunda, arzuladıkları şeylerden yoksun bırakılırlar. Kendilerinden önceki benzerlerine de aynı şey yapılmıştı. Onlar aşırı bir kuşku içinde idiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Artık kendileriyle arzularının arasına set çekilmiştir. Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Artık kendileriyle arzuladıklarının arasına set çekilmiştir; tıpkı bundan önce emsallerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Artık kendileriyle arzularının arasına sed çekilmiştir, tıpkı bundan evvel emsallerine yapıldığı gibi, çünkü hepsi işkilli bir şek bulunuyorlardı
Fizilal-il Kuran : Şimdi kendileri ile özlemleri arasına perde gerildi. Tıpkı daha önceki yoldaşlarına yapıldığı gibi. Hiç kuşkusuz onlar koyu bir şüphe içinde idiler.
Gültekin Onan : (Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Hakkı Yılmaz : Artık tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzularının arasına set çekilmiştir. Şüphesiz onlar endişe veren bir şüphe içinde idiler.
Hasan Basri Çantay : (Artık) kendileriyle arzu edegeldikleri şeylerin arasına bir sed çekilmişdir, bundan evvel benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü hepsi de (insanları) kötü zanna düşüren bir şübhe içinde idiler.
Hayrat Neşriyat : Artık, onlarla canlarının çekmekte oldukları şeyler arasına engel konulmuştur. Nitekim daha önce benzerlerine de böyle yapılmıştı. Çünki onlar, (kendilerine) kuşku veren bir şübhe içinde idiler.
İbni Kesir : Onlarla arzuladıkları şeylerin arasına bir engel konulmuştur. Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Şüphesiz onlar şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedirler.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlarla, onların istedikleri şeylerin arası ayrıldı, daha önce de (onlardan öncekilerin istedikleri) şeylere yapıldığı gibi. Muhakkak ki onlar, endişe veren bir şüphe içindeydiler.
Muhammed Esed : Böylece, kendileri ile istek ve özlemleri arasına bir set çekilecektir, tıpkı onlardan önce yaşayıp gitmiş olanlara yapıldığı gibi; çünkü ötekiler (de) şüpheye varan bir tereddüt içinde boğulup gitmişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık kendileriyle arzu ettikleri şey arasına bir ayrılık girmiştir. Nasıl ki, evvelce onların benzerleri hakkında da yapılmıştı. Muhakkak ki onlar, şüpheye düşüren bir tereddüt içinde idiler.
Ömer Öngüt : Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şeyler arasına perde çekilir. Çünkü onlar şüphe ve endişe içinde idiler.
Şaban Piriş : Arzu duydukları şeyler ile aralarına engel kondu. Daha önce benzerlerine de yapıldığı gibi. Çünkü onlar, şüphe ve tereddüt içinde idiler.
Suat Yıldırım : Neticede, tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına sed çekilir.Çünkü onlar, kıyamet hakkında gerçekten insanları kötü zanna düşüren bir şüphe içindeydiler.
Süleyman Ateş : Tıpkı bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekildi. Doğrusu, onlar katmerli bir kuşku içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : (Şimdiki) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.
Ümit Şimşek : Artık onlarla arzu ettikleri şey arasına bir perde çekilmiştir-tıpkı daha önceki benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar daha önce bu konuda derin bir şüphe içindeydiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık kendileriyle, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur. Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Gerçek şu ki onlar, tutarsızlığa iten bir kuşku içindeydiler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}