» 34 / Sebe’  38:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 34 / Sebe’  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne :
2. يَسْعَوْنَ (YSAVN) = yes'ǎvne : çalışanlara gelince
3. فِي (FY) = fī :
4. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : ayetlerimizi
5. مُعَاجِزِينَ (MAECZYN) = muǎācizīne : etkisiz kılmağa
6. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : onlar
7. فِي (FY) = fī : içine
8. الْعَذَابِ (ELAZ̃EB) = l-ǎƶābi : azabın
9. مُحْضَرُونَ (MḪŽRVN) = muHDerūne : getirileceklerdir
| çalışanlara gelince | | ayetlerimizi | etkisiz kılmağa | onlar | içine | azabın | getirileceklerdir |

[] [SAY] [] [EYY] [ACZ] [] [] [AZ̃B] [ḪŽR]
VELZ̃YN YSAVN FY ËYETNE MAECZYN ÊVLÙK FY ELAZ̃EB MḪŽRVN

velleƶīne yes'ǎvne āyātinā muǎācizīne ulāike l-ǎƶābi muHDerūne
والذين يسعون في آياتنا معاجزين أولئك في العذاب محضرون

 » 34 / Sebe’  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne And those who
يسعون س ع ي | SAY YSAVN yes'ǎvne çalışanlara gelince strive
في | FY against
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizi Our Verses
معاجزين ع ج ز | ACZ MAECZYN muǎācizīne etkisiz kılmağa (to) cause failure,
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar those
في | FY içine into
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın the punishment
محضرون ح ض ر | ḪŽR MḪŽRVN muHDerūne getirileceklerdir (will be) brought.

34:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| çalışanlara gelince | | ayetlerimizi | etkisiz kılmağa | onlar | içine | azabın | getirileceklerdir |

[] [SAY] [] [EYY] [ACZ] [] [] [AZ̃B] [ḪŽR]
VELZ̃YN YSAVN FY ËYETNE MAECZYN ÊVLÙK FY ELAZ̃EB MḪŽRVN

velleƶīne yes'ǎvne āyātinā muǎācizīne ulāike l-ǎƶābi muHDerūne
والذين يسعون في آياتنا معاجزين أولئك في العذاب محضرون

[] [س ع ي] [] [ا ي ي] [ع ج ز] [] [] [ع ذ ب] [ح ض ر]

 » 34 / Sebe’  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
يسعون س ع ي | SAY YSAVN yes'ǎvne çalışanlara gelince strive
Ye,Sin,Ayn,Vav,Nun,
10,60,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY against
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimizi Our Verses
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
معاجزين ع ج ز | ACZ MAECZYN muǎācizīne etkisiz kılmağa (to) cause failure,
Mim,Ayn,Elif,Cim,Ze,Ye,Nun,
40,70,1,3,7,10,50,
N – accusative masculine plural (form III) active participle
اسم منصوب
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
في | FY içine into
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın the punishment
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
محضرون ح ض ر | ḪŽR MḪŽRVN muHDerūne getirileceklerdir (will be) brought.
Mim,Ha,Dad,Re,Vav,Nun,
40,8,800,200,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) passive participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: | يَسْعَوْنَ: çalışanlara gelince | فِي: | ايَاتِنَا: ayetlerimizi | مُعَاجِزِينَ: etkisiz kılmağa | أُولَٰئِكَ: onlar | فِي: içine | الْعَذَابِ: azabın | مُحْضَرُونَ: getirileceklerdir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN | يسعون YSAWN çalışanlara gelince | في FY | آياتنا ËYETNE ayetlerimizi | معاجزين MAECZYN etkisiz kılmağa | أولئك ÊWLÙK onlar | في FY içine | العذاب ELAZ̃EB azabın | محضرون MḪŽRWN getirileceklerdir |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: | yes'ǎvne: çalışanlara gelince | : | āyātinā: ayetlerimizi | muǎācizīne: etkisiz kılmağa | ulāike: onlar | : içine | l-ǎƶābi: azabın | muHDerūne: getirileceklerdir |
Kırık Meal (Transcript) : |VELZ̃YN: | YSAVN: çalışanlara gelince | FY: | ËYETNE: ayetlerimizi | MAECZYN: etkisiz kılmağa | ÊVLÙK: onlar | FY: içine | ELAZ̃EB: azabın | MḪŽRVN: getirileceklerdir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlar ki delillerimizi boşa çıkarmaya uğraşırlar, onlardır, azapta hazır bulundurulanlar.
Adem Uğur : Ayetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır.
Ahmed Hulusi : İşaretlerimizi (uyarılarımızı) geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar sürekli azapta tutulacaklardır.
Ahmet Tekin : Bizim kendilerine gücümüzün yetmeyeceğini, bizim koyduğumuz kuralların dışına çıkıp yakalarını kurtaracaklarını zannederek âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı, ilkelerimizi hükümsüz, tesirsiz bırakmak için birbirlerini geride bırakırcasına çalışan güç ve iktidar sahipleri, ilim adamları ve yazarlar ise azapla yüz yüze bırakılacaklardır.
Ahmet Varol : Ayetlerimiz konusunda (mü'minleri) acze düşürmek için koşuşturanlara gelince işte onlar da azabın içine getirilirler.
Ali Bulaç : Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi reddetmek için yarışırcasına gayret sarfedenler ise, onlar cehennem azabına hazırlanmışlardır.
Bekir Sadak : Ayetlerimizde Bizi aciz birakmaga yeltenenler, iste onlar, azabla yuz yuze birakilirlar.
Celal Yıldırım : (Bizi) âciz bırakacaklarını sanarak âyetlerimiz hakkında (olumsuz yönde) uğraşıp çaba gösterenlere gelince: İşte onlar azâb içinde bekletileceklerdir.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışanlar var ya, işte onlar azap için hazır bulundurulacaklar.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi etkisiz kılmaya çalışanlar; işte onlar, azabla yüz yüze bırakılırlar.
Diyanet Vakfi : Âyetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlara gelince, onlar da azapla yüz yüze bırakılacaklardır.
Edip Yüksel : Ayetlerimize meydan okuyanlar azapta kalacaklar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, işte onlar Hakk'ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışarak çalışanlara gelince onlar, hakkın huzuruna azap içinde celbedileceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi hukümsüz bırakmak için yarış ederek çalışanlar ise hakkın huzuruna onlar azâb içinde ihzar edileceklerdir
Fizilal-il Kuran : Bizimle başa çıkabileceklerini sanarak olanca güçleri ile ayetlerimize karşı çıkanlara gelince onlar azapla başbaşa kalacaklardır.
Gültekin Onan : Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar, işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.
Hakkı Yılmaz : Ve âyetlerimiz/alâmetlerimiz/göstergelerimiz hakkında âciz bırakmak için yarışan şu kimseler, azap içinde hazır edilenlerdir.
Hasan Basri Çantay : Birbiriyle yarışırcasına âyetlerimizin içinde koşanlar (yok mu?) onlar da azabın içerisine ihzaaren getirilenlerdir.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimiz(i ibtâl) husûsunda (güyâ bizi) acze düşürmeye çalışan kimseler olarak(yarışırcasına) uğraşanlara gelince, işte onlar (o gün) azâb içinde hazır bulundurulacak olanlardır.
İbni Kesir : Ayetlerimizde bizi aciz bırakmaya çalışanlar, işte onlar azabla yüzyüze bırakılmışlardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve âyetlerimizi aciz (hükümsüz) bırakmak için çalışanlar, işte onlar azap içinde (azabın daha kötüsü için) hazır bulunanlardır.
Muhammed Esed : Mesajlarımızı etkisiz kılmak için çaba gösterenler ise azapla yüzyüze geleceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki âyetlerimiz hakkında (bizi) aciz sanar oldukları halde koşar dururlar. Onlar azap içinde ihzar edilmiş kimselerdir.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi boşa çıkarmaya çalışanlar yok mu? Onlar azapla yüz yüze bırakılacaklardır.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi geçersiz kılmak için koşturanlar ise, işte onlar, azaba hazırlananlardır.
Suat Yıldırım : Âyetlerimize karşı koymak için Peygamberlerimizle mücadele edenler ve elimizden kaçıp kurtulacaklarını zannedenler ise zorla getirilip azabın içine atılacaklardır.
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi etkisiz kılmağa çalışanlara gelince, onlar da azâbın içine getirileceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi etkisiz bırakmak için yarışanlar ise, tutuklanıp azap içine atılacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için koşuşanlara gelince, onlar azabın içinde hazır bulundurulacaklardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}