» 22 / Hac  12:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

 » 22 / Hac  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَدْعُو (YD̃AV) = yed'ǔ : yalvarır
2. مِنْ (MN) = min :
3. دُونِ (D̃VN) = dūni : ayrı olarak
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'tan
5. مَا (ME) = mā : şeylere
6. لَا (LE) = lā :
7. يَضُرُّهُ (YŽRH) = yeDurruhu : ona zarar veremeyen
8. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeylere
9. لَا (LE) = lā :
10. يَنْفَعُهُ (YNFAH) = yenfeǔhu : yarar sağlamayan
11. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte budur
12. هُوَ (HV) = huve : o
13. الضَّلَالُ (ELŽLEL) = D-Delālu : sapma
14. الْبَعِيدُ (ELBAYD̃) = l-beǐydu : uzak(lara)
yalvarır | | ayrı olarak | Allah'tan | şeylere | | ona zarar veremeyen | ve şeylere | | yarar sağlamayan | işte budur | o | sapma | uzak(lara) |

[D̃AV] [] [D̃VN] [] [] [] [ŽRR] [] [] [NFA] [] [] [ŽLL] [BAD̃]
YD̃AV MN D̃VN ELLH ME LE YŽRH VME LE YNFAH Z̃LK HV ELŽLEL ELBAYD̃

yed'ǔ min dūni llahi yeDurruhu ve mā yenfeǔhu ƶālike huve D-Delālu l-beǐydu
يدعو من دون الله ما لا يضره وما لا ينفعه ذلك هو الضلال البعيد

 » 22 / Hac  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يدعو د ع و | D̃AV YD̃AV yed'ǔ yalvarır He calls
من | MN min besides
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni ayrı olarak besides
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah
ما | ME şeylere what
لا | LE not
يضره ض ر ر | ŽRR YŽRH yeDurruhu ona zarar veremeyen harms him
وما | VME ve mā ve şeylere and what
لا | LE not
ينفعه ن ف ع | NFA YNFAH yenfeǔhu yarar sağlamayan benefits him.
ذلك | Z̃LK ƶālike işte budur That
هو | HV huve o [it]
الضلال ض ل ل | ŽLL ELŽLEL D-Delālu sapma (is) the straying
البعيد ب ع د | BAD̃ ELBAYD̃ l-beǐydu uzak(lara) far away.

22:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yalvarır | | ayrı olarak | Allah'tan | şeylere | | ona zarar veremeyen | ve şeylere | | yarar sağlamayan | işte budur | o | sapma | uzak(lara) |

[D̃AV] [] [D̃VN] [] [] [] [ŽRR] [] [] [NFA] [] [] [ŽLL] [BAD̃]
YD̃AV MN D̃VN ELLH ME LE YŽRH VME LE YNFAH Z̃LK HV ELŽLEL ELBAYD̃

yed'ǔ min dūni llahi yeDurruhu ve mā yenfeǔhu ƶālike huve D-Delālu l-beǐydu
يدعو من دون الله ما لا يضره وما لا ينفعه ذلك هو الضلال البعيد

[د ع و] [] [د و ن] [] [] [] [ض ر ر] [] [] [ن ف ع] [] [] [ض ل ل] [ب ع د]

 » 22 / Hac  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يدعو د ع و | D̃AV YD̃AV yed'ǔ yalvarır He calls
Ye,Dal,Ayn,Vav,
10,4,70,6,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min besides
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni ayrı olarak besides
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ما | ME şeylere what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يضره ض ر ر | ŽRR YŽRH yeDurruhu ona zarar veremeyen harms him
Ye,Dad,Re,He,
10,800,200,5,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وما | VME ve mā ve şeylere and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
ينفعه ن ف ع | NFA YNFAH yenfeǔhu yarar sağlamayan benefits him.
Ye,Nun,Fe,Ayn,He,
10,50,80,70,5,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ذلك | Z̃LK ƶālike işte budur That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
هو | HV huve o [it]
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
الضلال ض ل ل | ŽLL ELŽLEL D-Delālu sapma (is) the straying
Elif,Lam,Dad,Lam,Elif,Lam,
1,30,800,30,1,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
البعيد ب ع د | BAD̃ ELBAYD̃ l-beǐydu uzak(lara) far away.
Elif,Lam,Be,Ayn,Ye,Dal,
1,30,2,70,10,4,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَدْعُو: yalvarır | مِنْ: | دُونِ: ayrı olarak | اللَّهِ: Allah'tan | مَا: şeylere | لَا: | يَضُرُّهُ: ona zarar veremeyen | وَمَا: ve şeylere | لَا: | يَنْفَعُهُ: yarar sağlamayan | ذَٰلِكَ: işte budur | هُوَ: o | الضَّلَالُ: sapma | الْبَعِيدُ: uzak(lara) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يدعو YD̃AW yalvarır | من MN | دون D̃WN ayrı olarak | الله ELLH Allah'tan | ما ME şeylere | لا LE | يضره YŽRH ona zarar veremeyen | وما WME ve şeylere | لا LE | ينفعه YNFAH yarar sağlamayan | ذلك Z̃LK işte budur | هو HW o | الضلال ELŽLEL sapma | البعيد ELBAYD̃ uzak(lara) |
Kırık Meal (Okunuş) : |yed'ǔ: yalvarır | min: | dūni: ayrı olarak | llahi: Allah'tan | : şeylere | : | yeDurruhu: ona zarar veremeyen | ve mā: ve şeylere | : | yenfeǔhu: yarar sağlamayan | ƶālike: işte budur | huve: o | D-Delālu: sapma | l-beǐydu: uzak(lara) |
Kırık Meal (Transcript) : |YD̃AV: yalvarır | MN: | D̃VN: ayrı olarak | ELLH: Allah'tan | ME: şeylere | LE: | YŽRH: ona zarar veremeyen | VME: ve şeylere | LE: | YNFAH: yarar sağlamayan | Z̃LK: işte budur | HV: o | ELŽLEL: sapma | ELBAYD̃: uzak(lara) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ı bırakır da kendisine ne bir zarar verebilen, ne bir fayda verebilen şeyi çağırır. Budur işte doğruluktan tamâmıyla uzak bir sapıklık.
Adem Uğur : O, Allah'ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Ahmed Hulusi : Allâh dûnundaki ne yararı ne de zararı olmayan şeylere yönelir. . . İşte bu tam bir (hakikatten) sapmadır!
Ahmet Tekin : Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki, kendilerine zarar veremeyecek, fayda sağlamayacak şeylere taparlar ve yalvarırlar. İşte bu, hak yoldan büsbütün uzak, başına buyruk bir hayatın, dalâletin, bozuk düzenin, ahmaklığın, cehaletin ta kendisidir.
Ahmet Varol : Allah'ı bırakıp kendisine ne zarar ne de yarar veremeyen şeylere yalvarır. İşte bu uzak bir sapıklıktır.
Ali Bulaç : Allah'tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne fayda vermiyecek olan şeylere ibadet eder, yalvarır. İşte, hidayetten uzak olan sapıklık budur.
Bekir Sadak : Allah'i birakip, kendisine fayda da zarar da veremeyen seylere yalvarir. iste derin sapiklik budur.
Celal Yıldırım : Allah'tan başka kendisine ne zarar verecek, ne de yarar sağlayacak şeylere (taparcasına) yalvarıp yakarır ki bu da uzak bir sapıklığın kendisidir.
Diyanet İşleri : O, Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ı bırakıp, kendisine fayda da zarar da veremeyen şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.
Diyanet Vakfi : O, Allah'ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.
Edip Yüksel : ALLAH'tan ayrı olarak, kendisine yarar ve zarar veremiyenlere yalvarır. Sapıklığın en aşırı noktası budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne menfaat vermeyecek şeytana yalvarır; işte en uzak sapıklık budur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahı bırakır da kendine ne zarar ne menfeat vermiyecek şeylere yalvarır, işte dalâli baîd odur
Fizilal-il Kuran : Allah'ı bir yana bırakarak kendisine ne zarar ve ne de fayda dokunduramayan sözde ilahlara yalvarır. İşte koyu sapıklık budur.
Gültekin Onan : Tanrı'dan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Hakkı Yılmaz : (11-13) İnsanlardan kimi de Allah'a belirsiz bir taraf üzerinde/ kararsız, net çizgisiz bir şekilde kulluk eder. O nedenle eğer kendisine bir iyilik gelirse, onunla zihnindeki tüm soru işaretlerini gidererek rahata kavuşmuş olur. Ve eğer kendisine bir sosyal yangın/ sıkıntı gelirse yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı da âhireti de kaybetti. İşte bu, apaçık kaybın ta kendisidir. O, Allah'ın astlarından kendine zarar ve menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte bu, çok uzak sapıklığın ta kendisidir. O, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor. Yalvardığı o şey ne kötü yardımcı, koruyucu ve ne kötü yoldaştır.
Hasan Basri Çantay : O, Allahı bırakır da kendisine ne zarar, ne fâide vermeyecek olan şeylere tapar. Bu ise (Hakdan) en uzak sapıklığın ta kendisidir.
Hayrat Neşriyat : Allah’ı bırakıp, kendisine ne bir zararı dokunan, ne de kendisine bir fayda veren şeylere yalvarır. İşte o (haktan) uzak olan dalâlet, budur!
İbni Kesir : O, Allah'ı bırakıp da kendisine fayda ve zarar veremeyecek şeylere tapınır. İşte en derin sapıklık budur.
İskender Evrenosoğlu : Kendilerine zarar ve fayda vermeyen, Allah'tan başka şeylere dua ederler. İşte bu, uzak bir dalâlettir.
Muhammed Esed : (Böyle yaparken,) Allah yerine, kendisine ne zarar ne de yarar sağlayabilen şeylere yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten budur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allâh'tan başka kendisine ne zarar ve ne de menfaat veremiyecek olan şeye ibadet eder. İşte bu, en uzak sapıklıktır.
Ömer Öngüt : O, Allah'ı bırakıp da kendisine fayda ve zarar vermeyecek şeylere tapar. İşte en uzak sapıklık budur.
Şaban Piriş : O, Allah’ın dışında kendisine zararı da faydası da dokunmayacak şeylere yalvarır. İşte en uzak sapıklık budur.
Suat Yıldırım : Allah’tan başka, kendisine ne zarar ne de yarar sağlamayacak şeylere yalvarır. İşte besbelli sapıklık budur.
Süleyman Ateş : Allah'tan ayrı olarak kendisine ne zarar, ne de yarar veremeyen şeylere yalvarır. İşte (doğru yoldan) uzak(lara) sapma budur!
Tefhim-ul Kuran : Allah'tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.
Ümit Şimşek : Allah'ı bırakıp da kendisine ne bir yarar, ne de bir zarar veremeyen şeylere dua eder. Şaşkınlığın en koyusu da işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın berisinden, kendisine zarar veremeyecek, yarar sağlamayacak şeylere dua/davet eder. Dönüşü olmayan sapıklığın ta kendisidir bu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}