CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative noun الواو عاطفة اسم مرفوع
من
|
MN
min
-den
of
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
قرية
ق ر ي | GRY
GRYT
ḳaryetin
kentler-
a township
Gaf,Re,Ye,Te merbuta, 100,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun اسم مجرور
أمليت
م ل و | MLV
ÊMLYT
emleytu
biraz süre vermişimdir
I gave respite
,Mim,Lam,Ye,Te, ,40,30,10,400,
V – 1st person singular (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
لها
|
LHE
lehā
ona
to it,
Lam,He,Elif, 30,5,1,
P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun جار ومجرور
وهي
|
VHY
vehiye
o
while it
Vav,He,Ye, 6,5,10,
CIRC – prefixed circumstantial particle PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun الواو حالية ضمير منفصل
ظالمة
ظ ل م | ƵLM
ƵELMT
Zālimetun
zulmederken
(was) doing wrong.
Zı,Elif,Lam,Mim,Te merbuta, 900,1,30,40,400,
N – nominative feminine indefinite active participle اسم مرفوع
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
Then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
أخذتها
ا خ ذ | EḢZ̃
ÊḢZ̃THE
eḣaƶtuhā
onu yakalamışımdır
I seized it
,Hı,Zel,Te,He,Elif, ,600,700,400,5,1,
V – 1st person singular perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person feminine singular object pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وإلي
|
VÎLY
ve ileyye
ancak banadır
and to Me
Vav,,Lam,Ye, 6,,30,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – preposition PRON – 1st person singular object pronoun الواو عاطفة جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَكَأَيِّنْ: ve niceleri var ki | مِنْ: -den | قَرْيَةٍ: kentler- | أَمْلَيْتُ: biraz süre vermişimdir | لَهَا: ona | وَهِيَ: o | ظَالِمَةٌ: zulmederken | ثُمَّ: sonra | أَخَذْتُهَا: onu yakalamışımdır | وَإِلَيَّ: ancak banadır | الْمَصِيرُ: dönüş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكأين WKÊYNve niceleri var ki | من MN-den | قرية GRYTkentler- | أمليت ÊMLYTbiraz süre vermişimdir | لها LHEona | وهي WHYo | ظالمة ƵELMTzulmederken | ثم S̃Msonra | أخذتها ÊḢZ̃THEonu yakalamışımdır | وإلي WÎLYancak banadır | المصير ELMṦYRdönüş |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keeyyin: ve niceleri var ki | min: -den | ḳaryetin: kentler- | emleytu: biraz süre vermişimdir | lehā: ona | vehiye: o | Zālimetun: zulmederken | ṧumme: sonra | eḣaƶtuhā: onu yakalamışımdır | ve ileyye: ancak banadır | l-meSīru: dönüş |
Kırık Meal (Transcript) : |VKÊYN: ve niceleri var ki | MN: -den | GRYT: kentler- | ÊMLYT: biraz süre vermişimdir | LHE: ona | VHY: o | ƵELMT: zulmederken | S̃M: sonra | ÊḢZ̃THE: onu yakalamışımdır | VÎLY: ancak banadır | ELMṦYR: dönüş |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve nice şehir var ki halkı zâlim olduğundan mühlet verdik onlara da sonra helâk ediverdim ve dönüp gelecekleri yer de benim tapımdır.
Adem Uğur : Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.
Ahmed Hulusi : Zâlim oldukları için, kendilerine mühlet verdiğim nice şehir vardı. . . Hepsini yakaladım. . . Dönüş sadece banadır!
Ahmet Tekin : Baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellerlerken, kendilerine mühlet verdiğim nice memleketi, sonunda cezalandırdım. Sonuçta hepiniz benim huzuruma gelip bir daha hesap vereceksiniz.
Ahmet Varol : Nice kentlere zalim oldukları halde süre tanıdım sonra yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.
Ali Bulaç : Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.
Ali Fikri Yavuz : Zulmedib dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, ben onları azabımla yakalayıvermiştim. Sonunda muhakkak dönüş banadır.
Bekir Sadak : Nice kasabalara, haksiz olduklari halde, mehil vermistim; sonunda onlari yakalayiverdim. Donus ancak Bana'dir. *
Celal Yıldırım : Nice kasabalar zâlim oldukları halde onlara mühlet vermişizdir; sonra (sırası ve vakti gelince) onları yakalayıverdim. Dönüş ise ancak banadır.
Diyanet İşleri : Zalim oldukları hâlde, mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız banadır.
Diyanet İşleri (eski) : Nice kasabalara, haksız oldukları halde, mehil vermiştim; sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş ancak Bana'dır.
Diyanet Vakfi : Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.
Edip Yüksel : Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde süre tanıdım ve sonra onları hesaba çektim; son dönüş Banadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, sonunda onları yakalayıvermiştim. Dönüş ancak banadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket (halkı) vardı ki, Ben onu tutmuş alıvermişimdir. Bütün dönüş (ler) sonunda Banadır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Zulm etmektelerken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket vardı ki ben onu tutmuş alıvermiştim, bütün inkılâb nihayet banadır
Fizilal-il Kuran : Halkı zalim olan nice kente önce mühlet tanıdım, sonra yakasına yapıştım. Sonunda bana dönülecektir.
Gültekin Onan : Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.
Hakkı Yılmaz : "Ve şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yapıp duran nice kentler; Ben, kendilerine süre tanıdım, sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş, sadece Bana'dır. "
Hasan Basri Çantay : (Halkı sizin gibi) zulümde devam edib dururken kendisine mühlet verdiğim nice memleket vardır ki ben onları nihayet (azabımla) yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.
Hayrat Neşriyat : Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır!
İbni Kesir : Nice kasabalar var ki; zalim oldukları halde onlara mühlet vermiştim. Sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş yalnız Banadır.
İskender Evrenosoğlu : (Halkı) zalim olan nice ülkeler gibi, ona mühlet verdim. Sonra onu aldım (yakaladım). Ve dönüş, Banadır.
Muhammed Esed : Ve onmaz zulüm ve haksızlıklara dalıp gitmiş nice toplumlara bir süre için fırsat vermiştim! Ama günü gelince onları kıskıvrak yakalayıverdim: çünkü bütün yolculukların sonu Banadır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve nice belde vardır ki, o zalim olduğu halde ona mühlet verdim. Sonra da onu yakaladım. Ve bütün dönüş de Bana'dır.
Ömer Öngüt : Nice memleket var ki, zulümlerine devam ederlerken mühlet verdim, sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.
Şaban Piriş : Nice ülkeler vardır ki, zalim olmalarına rağmen ben, onlara süre tanıdım. Sonra da onları aldım. Dönüş banadır.
Suat Yıldırım : Zulümde aşırı giden nice memleket vardı ki Ben onlara önce mühlet verip sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim! Herkesin dönüşü ancak Banadır.
Süleyman Ateş : Nice kent var ki zulmederken ona biraz süre vermişim, sonra onu yakalamışımdır. Sonunda dönüş ancak banadır.
Tefhim-ul Kuran : Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.
Ümit Şimşek : Nice zalim beldeler vardı ki, Ben onlara süre tanıdım, sonra da yakalayıverdim. Sonunda herkesin dönüşü Banadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Nice kent/medeniyet var ki, zulme saptığı halde, ona süre tanıdım. Ama sonra kendisini yakalayıverdim. Dönüş yalnız banadır.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]