» 36 / Yâsîn  11:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : ancak
2. تُنْذِرُ (TNZ̃R) = tunƶiru : sen uyarabilirsin
3. مَنِ (MN) = meni : kimseyi
4. اتَّبَعَ (ETBA) = ttebeǎ : uyan
5. الذِّكْرَ (ELZ̃KR) = ƶ-ƶikra : Zikre
6. وَخَشِيَ (VḢŞY) = ve ḣaşiye : ve korkan
7. الرَّحْمَٰنَ (ELRḪMN) = r-raHmāne : Rahman'dan
8. بِالْغَيْبِ (BELĞYB) = bil-ğaybi : görmeden
9. فَبَشِّرْهُ (FBŞRH) = febeşşirhu : işte öylesini müjdele
10. بِمَغْفِرَةٍ (BMĞFRT) = bimeğfiratin : bir mağfiretle
11. وَأَجْرٍ (VÊCR) = ve ecrin : ve bir mükafatla
12. كَرِيمٍ (KRYM) = kerīmin : güzel
ancak | sen uyarabilirsin | kimseyi | uyan | Zikre | ve korkan | Rahman'dan | görmeden | işte öylesini müjdele | bir mağfiretle | ve bir mükafatla | güzel |

[] [NZ̃R] [] [TBA] [Z̃KR] [ḢŞY] [RḪM] [ĞYB] [BŞR] [ĞFR] [ECR] [KRM]
ÎNME TNZ̃R MN ETBA ELZ̃KR VḢŞY ELRḪMN BELĞYB FBŞRH BMĞFRT VÊCR KRYM

innemā tunƶiru meni ttebeǎ ƶ-ƶikra ve ḣaşiye r-raHmāne bil-ğaybi febeşşirhu bimeğfiratin ve ecrin kerīmin
إنما تنذر من اتبع الذكر وخشي الرحمن بالغيب فبشره بمغفرة وأجر كريم

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنما | ÎNME innemā ancak Only
تنذر ن ذ ر | NZ̃R TNZ̃R tunƶiru sen uyarabilirsin you (can) warn
من | MN meni kimseyi (him) who
اتبع ت ب ع | TBA ETBA ttebeǎ uyan follows
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra Zikre the Reminder
وخشي خ ش ي | ḢŞY VḢŞY ve ḣaşiye ve korkan and fears
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmāne Rahman'dan the Most Gracious
بالغيب غ ي ب | ĞYB BELĞYB bil-ğaybi görmeden in the unseen.
فبشره ب ش ر | BŞR FBŞRH febeşşirhu işte öylesini müjdele So give him glad tidings
بمغفرة غ ف ر | ĞFR BMĞFRT bimeğfiratin bir mağfiretle of forgiveness
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrin ve bir mükafatla and a reward
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmin güzel noble.

36:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ancak | sen uyarabilirsin | kimseyi | uyan | Zikre | ve korkan | Rahman'dan | görmeden | işte öylesini müjdele | bir mağfiretle | ve bir mükafatla | güzel |

[] [NZ̃R] [] [TBA] [Z̃KR] [ḢŞY] [RḪM] [ĞYB] [BŞR] [ĞFR] [ECR] [KRM]
ÎNME TNZ̃R MN ETBA ELZ̃KR VḢŞY ELRḪMN BELĞYB FBŞRH BMĞFRT VÊCR KRYM

innemā tunƶiru meni ttebeǎ ƶ-ƶikra ve ḣaşiye r-raHmāne bil-ğaybi febeşşirhu bimeğfiratin ve ecrin kerīmin
إنما تنذر من اتبع الذكر وخشي الرحمن بالغيب فبشره بمغفرة وأجر كريم

[] [ن ذ ر] [] [ت ب ع] [ذ ك ر] [خ ش ي] [ر ح م] [غ ي ب] [ب ش ر] [غ ف ر] [ا ج ر] [ك ر م]

 » 36 / Yâsîn  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنما | ÎNME innemā ancak Only
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
تنذر ن ذ ر | NZ̃R TNZ̃R tunƶiru sen uyarabilirsin you (can) warn
Te,Nun,Zel,Re,
400,50,700,200,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
من | MN meni kimseyi (him) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
اتبع ت ب ع | TBA ETBA ttebeǎ uyan follows
Elif,Te,Be,Ayn,
1,400,2,70,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
الذكر ذ ك ر | Z̃KR ELZ̃KR ƶ-ƶikra Zikre the Reminder
Elif,Lam,Zel,Kef,Re,
1,30,700,20,200,
N – accusative masculine verbal noun
اسم منصوب
وخشي خ ش ي | ḢŞY VḢŞY ve ḣaşiye ve korkan and fears
Vav,Hı,Şın,Ye,
6,600,300,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الرحمن ر ح م | RḪM ELRḪMN r-raHmāne Rahman'dan the Most Gracious
Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
1,30,200,8,40,50,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
بالغيب غ ي ب | ĞYB BELĞYB bil-ğaybi görmeden in the unseen.
Be,Elif,Lam,Ğayn,Ye,Be,
2,1,30,1000,10,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
فبشره ب ش ر | BŞR FBŞRH febeşşirhu işte öylesini müjdele So give him glad tidings
Fe,Be,Şın,Re,He,
80,2,300,200,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بمغفرة غ ف ر | ĞFR BMĞFRT bimeğfiratin bir mağfiretle of forgiveness
Be,Mim,Ğayn,Fe,Re,Te merbuta,
2,40,1000,80,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine indefinite noun
جار ومجرور
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrin ve bir mükafatla and a reward
Vav,,Cim,Re,
6,,3,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
كريم ك ر م | KRM KRYM kerīmin güzel noble.
Kef,Re,Ye,Mim,
20,200,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّمَا: ancak | تُنْذِرُ: sen uyarabilirsin | مَنِ: kimseyi | اتَّبَعَ: uyan | الذِّكْرَ: Zikre | وَخَشِيَ: ve korkan | الرَّحْمَٰنَ: Rahman'dan | بِالْغَيْبِ: görmeden | فَبَشِّرْهُ: işte öylesini müjdele | بِمَغْفِرَةٍ: bir mağfiretle | وَأَجْرٍ: ve bir mükafatla | كَرِيمٍ: güzel |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنما ÎNME ancak | تنذر TNZ̃R sen uyarabilirsin | من MN kimseyi | اتبع ETBA uyan | الذكر ELZ̃KR Zikre | وخشي WḢŞY ve korkan | الرحمن ELRḪMN Rahman'dan | بالغيب BELĞYB görmeden | فبشره FBŞRH işte öylesini müjdele | بمغفرة BMĞFRT bir mağfiretle | وأجر WÊCR ve bir mükafatla | كريم KRYM güzel |
Kırık Meal (Okunuş) : |innemā: ancak | tunƶiru: sen uyarabilirsin | meni: kimseyi | ttebeǎ: uyan | ƶ-ƶikra: Zikre | ve ḣaşiye: ve korkan | r-raHmāne: Rahman'dan | bil-ğaybi: görmeden | febeşşirhu: işte öylesini müjdele | bimeğfiratin: bir mağfiretle | ve ecrin: ve bir mükafatla | kerīmin: güzel |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNME: ancak | TNZ̃R: sen uyarabilirsin | MN: kimseyi | ETBA: uyan | ELZ̃KR: Zikre | VḢŞY: ve korkan | ELRḪMN: Rahman'dan | BELĞYB: görmeden | FBŞRH: işte öylesini müjdele | BMĞFRT: bir mağfiretle | VÊCR: ve bir mükafatla | KRYM: güzel |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sen, ancak Kur'ân'a uyan ve rahmandan, halk görmese de korkan kişiyi korkutabilirsin; müjdele onu yarlıganmayla ve güzelim bir mükâfatla!
Adem Uğur : Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Ahmed Hulusi : Sen ancak Zikre (hatırlatılan hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahman'dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele!
Ahmet Tekin : Sen ancak, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân’a uyan, Kur’ân’ı uygulayan, saklı-gizli hallerinde, görmedikleri halde, gıyaben rahmet sahibi Rahman olan Allah’tan korkarak saygı duyanları uyarabilirsin. Onları, bir koruma kalkanı ve bağışlanma, cömertçe ve değerli bir mükâfatla müjdele.
Ahmet Varol : Sen ancak zikre uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi ve namaz kılanları uyarırsın. İşte onu bir bağışlama ve kıymetli bir ecirle müjdele.
Ali Bulaç : Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.
Ali Fikri Yavuz : Sen ancak Kur’an’a tâbi olan, onunla amel eden ve görmediği Rahmân’a içten saygı besliyen kimseyi sakındırırsın. İşte onu hem bir mağfiretle (dünyadaki günahlarının bağışlanmasıyla), hem de iyi mükâfatla (cennetle) müjdele.
Bekir Sadak : Sen ancak, Kuran'a uyan ve gormedigi halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artik o kimseyi, bagislanma ve comertce verilecek bir ecirle mujdele.
Celal Yıldırım : Sen ancak Zikr'e (Kur'ân'a) uyup Rahmân'dan, gıyabında saygı ile korkanları uyarabiiirsin. Öylesini mağfiret ve göz-gönül dolduran güzel bir mükâfatla müjdele.
Diyanet İşleri : Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Diyanet İşleri (eski) : Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele.
Diyanet Vakfi : Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Edip Yüksel : Sen ancak, mesaja uyan ve yalnız başına iken Rahman'a karşı saygılı olan bir kimseyi uyarabilirsin. Onu bağışlanma ve bol bir ödülle müjdele.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen ancak Kur'an'a uyan ve Rahman'dan gıyabında saygı besleyen kimseyi sakındırırsın; İşte onu, hem bir bağışlama hem de değerli bir mükafatla müjdele!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ancak zikri ta'kıyb eden ve gaybde rahmana haşyet besliyen kimseyi sakındırırsın, işte onu hem bir mağfiretle hem bir ecri kerîm ile müjdele
Fizilal-il Kuran : Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Gültekin Onan : Sen ancak, zikre (Kuran'a) uyan ve gayb ile Rahmana (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz sen o öğüt, hatırlatma olan Kur’ân'a uyan ve görülmeyen, duyulmayan, sezilmeyen yerlerde bile Rahmân'a [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'a] saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan kimseyi uyarırsın. Sen hemen onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir ödül ile müjdele.
Hasan Basri Çantay : Sen ancak o zikre uyan ve çok esirgeyici (Allah) a gaaibâne büyük saygı gösteren kimseleri inzâr edeceksin. İşte sen on (lar) ı hemen mağfiretle, hem çok şerefli mükâfatla müjdele.
Hayrat Neşriyat : (Sen,) ancak Zikr’e (Kur’ân’a) tâbi' olan ve gıyâben (görmediği hâlde)Rahmân’dan korkan kimseyi korkutabilirsin! İşte onu bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla(Cennetle) müjdele!
İbni Kesir : Sen, ancak zikre ittiba eden ve görmeden Rahman'dan korkanı uyarırsın. Artık ona mağfiret ve yüce mükafatı müjdele.
İskender Evrenosoğlu : Sen sadece zikre tâbî olanı ve gaybte Rahmân'a huşû duyanı uyarırsın. Öyleyse onu mağfiret ile (günahların sevaba çevrilmesiyle) ve "kerim ecir" ile müjdele.
Muhammed Esed : Sen ancak (ilahi) uyarıyı can kulağıyla dinleyen ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman'dan korkan kişiyi uyarabilirsin, işte böylelerine (Allah'ın) mağfiretini ve en güzel ödülü müjdele!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sen ancak zikre tâbi ve Rahmân'dan daha görmeksizin korkan kimseyi korkutursun. Artık onu bir yarlığanma ile ve pek şerefli bir mükâfaat ile müjdele.
Ömer Öngüt : Sen ancak Zikr'e uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfat ile müjdele!
Şaban Piriş : Sen ancak, Kur’an’a uyan, görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Onlara bağışlanmayı ve büyük bir mükafatı müjdele!
Suat Yıldırım : Sen ey Resulüm, şu kimseyi uyar: İrşâda can kulağıyla tâbi olur, görmediği Rahman’a saygı duyup O’ndan çekinir. Müjdele onu: Mağfiret onun, şerefli mükâfat onun...
Süleyman Ateş : Sen ancak zikre uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla müjdele.
Tefhim-ul Kuran : Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarıp korkutursun. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele!
Ümit Şimşek : Sen ancak Kur'ân'a uyan ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte onu bağışlanma ile ve ardı arkası kesilmeyecek, pek değerli bir ödülle müjdele.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}