» 53 / Necm  31:

Kuran Sırası: 53
İniş Sırası: 23
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62

 » 53 / Necm  Suresi: 31
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلِلَّهِ (VLLH) = velillahi : Allah'ındır
2. مَا (ME) = mā : herşey
3. فِي (FY) = fī : bulunan
4. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
5. وَمَا (VME) = ve mā : ve ne varsa
6. فِي (FY) = fī : bulunan
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
8. لِيَجْزِيَ (LYCZY) = liyecziye : cezalandırsın diye
9. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseleri
10. أَسَاءُوا (ÊSEÙVE) = esā'ū : kötülük eden(leri)
11. بِمَا (BME) = bimā :
12. عَمِلُوا (AMLVE) = ǎmilū : yaptıklarıyle
13. وَيَجْزِيَ (VYCZY) = ve yecziye : ve mükafatlandırsın diye
14. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseleri
15. أَحْسَنُوا (ÊḪSNVE) = eHsenū : güzel davranan(ları)
16. بِالْحُسْنَى (BELḪSN) = bil-Husnā : güzellikle
Allah'ındır | herşey | bulunan | göklerde | ve ne varsa | bulunan | yerde | cezalandırsın diye | kimseleri | kötülük eden(leri) | | yaptıklarıyle | ve mükafatlandırsın diye | kimseleri | güzel davranan(ları) | güzellikle |

[] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [CZY] [] [SVE] [] [AML] [CZY] [] [ḪSN] [ḪSN]
VLLH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ LYCZY ELZ̃YN ÊSEÙVE BME AMLVE VYCZY ELZ̃YN ÊḪSNVE BELḪSN

velillahi s-semāvāti ve mā l-erDi liyecziye elleƶīne esā'ū bimā ǎmilū ve yecziye elleƶīne eHsenū bil-Husnā
ولله ما في السماوات وما في الأرض ليجزي الذين أساءوا بما عملوا ويجزي الذين أحسنوا بالحسنى

 » 53 / Necm  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولله | VLLH velillahi Allah'ındır And for Allah
ما | ME herşey (is) whatever
في | FY bulunan (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
في | FY bulunan (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
ليجزي ج ز ي | CZY LYCZY liyecziye cezalandırsın diye that He may recompense
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
أساءوا س و ا | SVE ÊSEÙVE esā'ū kötülük eden(leri) do evil
بما | BME bimā with what
عملوا ع م ل | AML AMLVE ǎmilū yaptıklarıyle they have done
ويجزي ج ز ي | CZY VYCZY ve yecziye ve mükafatlandırsın diye and recompense
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
أحسنوا ح س ن | ḪSN ÊḪSNVE eHsenū güzel davranan(ları) do good
بالحسنى ح س ن | ḪSN BELḪSN bil-Husnā güzellikle with the best.

53:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Allah'ındır | herşey | bulunan | göklerde | ve ne varsa | bulunan | yerde | cezalandırsın diye | kimseleri | kötülük eden(leri) | | yaptıklarıyle | ve mükafatlandırsın diye | kimseleri | güzel davranan(ları) | güzellikle |

[] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [CZY] [] [SVE] [] [AML] [CZY] [] [ḪSN] [ḪSN]
VLLH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ LYCZY ELZ̃YN ÊSEÙVE BME AMLVE VYCZY ELZ̃YN ÊḪSNVE BELḪSN

velillahi s-semāvāti ve mā l-erDi liyecziye elleƶīne esā'ū bimā ǎmilū ve yecziye elleƶīne eHsenū bil-Husnā
ولله ما في السماوات وما في الأرض ليجزي الذين أساءوا بما عملوا ويجزي الذين أحسنوا بالحسنى

[] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [ج ز ي] [] [س و ا] [] [ع م ل] [ج ز ي] [] [ح س ن] [ح س ن]

 » 53 / Necm  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولله | VLLH velillahi Allah'ındır And for Allah
Vav,Lam,Lam,He,
6,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
الواو عاطفة
جار ومجرور
ما | ME herşey (is) whatever
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY bulunan (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY bulunan (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
ليجزي ج ز ي | CZY LYCZY liyecziye cezalandırsın diye that He may recompense
Lam,Ye,Cim,Ze,Ye,
30,10,3,7,10,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أساءوا س و ا | SVE ÊSEÙVE esā'ū kötülük eden(leri) do evil
,Sin,Elif,,Vav,Elif,
,60,1,,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بما | BME bimā with what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
عملوا ع م ل | AML AMLVE ǎmilū yaptıklarıyle they have done
Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
70,40,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ويجزي ج ز ي | CZY VYCZY ve yecziye ve mükafatlandırsın diye and recompense
Vav,Ye,Cim,Ze,Ye,
6,10,3,7,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أحسنوا ح س ن | ḪSN ÊḪSNVE eHsenū güzel davranan(ları) do good
,Ha,Sin,Nun,Vav,Elif,
,8,60,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالحسنى ح س ن | ḪSN BELḪSN bil-Husnā güzellikle with the best.
Be,Elif,Lam,Ha,Sin,Nun,,
2,1,30,8,60,50,,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلِلَّهِ: Allah'ındır | مَا: herşey | فِي: bulunan | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve ne varsa | فِي: bulunan | الْأَرْضِ: yerde | لِيَجْزِيَ: cezalandırsın diye | الَّذِينَ: kimseleri | أَسَاءُوا: kötülük eden(leri) | بِمَا: | عَمِلُوا: yaptıklarıyle | وَيَجْزِيَ: ve mükafatlandırsın diye | الَّذِينَ: kimseleri | أَحْسَنُوا: güzel davranan(ları) | بِالْحُسْنَى: güzellikle |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولله WLLH Allah'ındır | ما ME herşey | في FY bulunan | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve ne varsa | في FY bulunan | الأرض ELÊRŽ yerde | ليجزي LYCZY cezalandırsın diye | الذين ELZ̃YN kimseleri | أساءوا ÊSEÙWE kötülük eden(leri) | بما BME | عملوا AMLWE yaptıklarıyle | ويجزي WYCZY ve mükafatlandırsın diye | الذين ELZ̃YN kimseleri | أحسنوا ÊḪSNWE güzel davranan(ları) | بالحسنى BELḪSN güzellikle |
Kırık Meal (Okunuş) : |velillahi: Allah'ındır | : herşey | : bulunan | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve ne varsa | : bulunan | l-erDi: yerde | liyecziye: cezalandırsın diye | elleƶīne: kimseleri | esā'ū: kötülük eden(leri) | bimā: | ǎmilū: yaptıklarıyle | ve yecziye: ve mükafatlandırsın diye | elleƶīne: kimseleri | eHsenū: güzel davranan(ları) | bil-Husnā: güzellikle |
Kırık Meal (Transcript) : |VLLH: Allah'ındır | ME: herşey | FY: bulunan | ELSMEVET: göklerde | VME: ve ne varsa | FY: bulunan | ELÊRŽ: yerde | LYCZY: cezalandırsın diye | ELZ̃YN: kimseleri | ÊSEÙVE: kötülük eden(leri) | BME: | AMLVE: yaptıklarıyle | VYCZY: ve mükafatlandırsın diye | ELZ̃YN: kimseleri | ÊḪSNVE: güzel davranan(ları) | BELḪSN: güzellikle |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah'ındır ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde kötülük edenleri, yaptıklarına karşılık elbette cezâlandırır ve iyilik edenlereyse yaptıklarından daha da iyi mükâfat verir.
Adem Uğur : Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, Allah'ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir.
Ahmed Hulusi : Semâlarda her ne varsa ve arzda her ne varsa Allâh (Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerin açığa çıkması) içindir! (Bu) kötü fiilleri açığa çıkaranlara yaptıklarının sonuçlarını yaşatması, güzel davrananları da en güzeli ile cezalandırması içindir!
Ahmet Tekin : Göklerdeki varlıklar ve imkânlar, yerdeki varlıklar ve imkânlar Allah’ındır, Allah’ın tasarrufundadır. Bu sebeple, kötü icraat yapan idarecileri, bilinçli olarak kötülük edenleri, işlerini kötü yapanları, amellerine karşılık O cezalandırabilir. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idarecileri, askerî erkânı, inananları da, devlet nimetiyle, daha güzeliyle, en güzelini ölçü alarak O mükâfatlandırabilir.
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. (Bunları yaratması) kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, iyilik edenlere de iyilikle karşılık vermesi içindir.
Ali Bulaç : Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.
Ali Fikri Yavuz : Hep Allah’ındır göklerdekiler, yerdekiler... Akıbet kötülük edenleri, yaptıklarıyla cezalandıracak, güzellik edenleri de daha güzeli (cennet) ile mükâfatlandıracaktır.
Bekir Sadak : (31-32) Goklerde olanlar ve yerde olanlar Alah'indir ki O, kotuluk yapanlara islerinin karsiligini verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana buyuk gunahlardan ve hayasizliklardan kacinanlara islediklerinden daha iyisiyle karsiligini verir. Dogrusu Rabbinin bagisi boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karinlarinda cenin halinde iken sizleri cok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize cikarmayin. O, sakinani cok iyi bilir. *
Celal Yıldırım : Göklerde ne varsa, yerde ne varsa, hepsi Allah'ındır. Yaptıklarıyla kötülük işleyenlere ceza verir; iyilik edenlere de daha iyisiyle karşılık verir.
Diyanet İşleri : Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. (Bu) kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandırması için (böyle)dir.
Diyanet İşleri (eski) : (31-32) Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.
Diyanet Vakfi : Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, Allah'ın, kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, güzel davrananları da daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir.
Edip Yüksel : Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ındır. Kötülük işleyenleri yaptıklarından dolayı cezalandıracaktır ve güzel davrananları da ödüllendirecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Akıbet (sonuçta) kötülük yapanları yaptıkları ile cezalandıracak, güzel davrananları da daha güzeliyle mükafatlandıracaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bütün göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır! Sonunda kötülük yapanları yaptıkları ile cezalandıracak; güzellik yapanları da daha güzeliyle mükafatlandıracak!
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem bütün Göklerdeki ve Yerdeki hep Allahındır akıbet kötülük yapanları yaptıklarıyle cezalandıracak, güzellik edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandıracak
Fizilal-il Kuran : Göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsi Allah'a aittir. Amaç kötülük işleyenlere kötülüklerinin ve iyilik yapanlara da iyiliklerinin karşılığını vermektir.
Gültekin Onan : Göklerde ve yerde olanlar Tanrı'nındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.
Hasan Basri Çantay : Göklerde ne var, yerde ne varsa Allahındır. (Bunların yaratılması ve nizaama getirilmesi ise Allahın) kötülük edenleri, yapdıklarına mukaabil cezalandırılması, güzel hareket edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir.
Hayrat Neşriyat : Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah’ındır. (Bütün bunlar,) kötülük edenleri yaptıklarıyla cezâlandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükâfâtlandırması içindir.
İbni Kesir : Göklerde olan da, yerde olan da Allah'ındır. Kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, ihsan edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması içindir.
İskender Evrenosoğlu : Ve göklerde ve yerde olan şeyler Allah içindir. Kötülük yapanları, yaptıkları sebebiyle cezalandırsın ve ahsen davrananları daha güzeli ile mükâfatlandırsın diye.
Muhammed Esed : Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir: O, kötülük yapanlara yaptıklarının karşılığını verecek ve iyilik yapanları da katıksız iyilikle ödüllendirecektir.
Mustafa İslamoğlu : Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'a aittir: en sonunda O, kötülük yapanları yaptıklarıyla cezalandıracak, iyilik yapanları ise çok daha güzeliyle ödüllendirecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. Fenalıkta bulunanları yaptıkları ile cezalandıracaktır ve güzellikte bulunmuş olanları da daha güzeli ile mükâfaatlandıracaktır.
Ömer Öngüt : Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, güzel davranışta bulunanları da daha güzeli ile mükâfatlandırması içindir.
Şaban Piriş : Göklerde olan da yerde olan da Allah’ındır. Kötülük işleyenleri yaptıkları sebebiyle cezalandıracak, iyilik edenleri de en iyisi ile ödüllendirecektir.
Suat Yıldırım : Göklerde ne var, yerde ne varsa hep Allah’ındır. Böyle olduğu için, sapanı ve doğru yolda olanı pek iyi bildiği, yaptıklarını kaydettiği içindir ki, kötülük işleyenleri, yaptıklarının karşılığı ile cezalandırarak, iyi hareket edenlere de en güzel mükâfatı verecektir.
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde bulunan herşey Allâh'ındır. (Bunları yaratmıştır) Ki kötülük edenleri, yaptıklarıyle cezâlandırsın, güzel davrananları da güzellikle mükâfâtlandırsın.
Tefhim-ul Kuran : Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yapmakta oldukları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.
Ümit Şimşek : Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. O, kötülük işleyenleri yaptıkları yüzünden cezalandıracak, iyilik yapanları ise daha da güzeliyle ödüllendirecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ne var yerde ne varsa Allah'ındır. Bu, Allah'ın; yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel davranıp güzel düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}