» 53 / Necm  Suresi:

Kuran Sırası: 53
İniş Sırası: 23

Kırık Meal (Arapça) Meali
|وَالنَّجْمِ: yıldıza andolsun | إِذَا: zaman | هَوَىٰ: aşağı kaydığı | (53:1)
|مَا: | ضَلَّ: sapmadı | صَاحِبُكُمْ: arkadaşınız | وَمَا: ve | غَوَىٰ: azmadı | (53:2)
|وَمَا: ve | يَنْطِقُ: O konuşmaz | عَنِ: -dan | الْهَوَىٰ: heva- | (53:3)
|إِنْ: değildir | هُوَ: O | إِلَّا: başka bir şey | وَحْيٌ: vahiy(den) | يُوحَىٰ: kendisine vahyedilen | (53:4)
|عَلَّمَهُ: onu öğretti | شَدِيدُ: mühtiş olan | الْقُوَىٰ: kuvvetleri | (53:5)
|ذُو: sahibi | مِرَّةٍ: üstün akıl | فَاسْتَوَىٰ: ve doğruldu | (53:6)
|وَهُوَ: o iken | بِالْأُفُقِ: ufukta | الْأَعْلَىٰ: yüksek | (53:7)
|ثُمَّ: sonra | دَنَا: yaklaştı | فَتَدَلَّىٰ: ve sarktı | (53:8)
|فَكَانَ: kaldı | قَابَ: uzunluğu kadar | قَوْسَيْنِ: iki yay | أَوْ: yahut | أَدْنَىٰ: daha yakın | (53:9)
|فَأَوْحَىٰ: sonra vahyetti | إِلَىٰ: | عَبْدِهِ: kuluna | مَا: | أَوْحَىٰ: vahyettiğini | (53:10)
|مَا: | كَذَبَ: yanılmadı | الْفُؤَادُ: gönül | مَا: | رَأَىٰ: gördüğünde | (53:11)
|أَفَتُمَارُونَهُ: kuşku mu duyuyorsunuz? | عَلَىٰ: hakkında | مَا: şey | يَرَىٰ: onun gördüğü | (53:12)
|وَلَقَدْ: ve andolsun | رَاهُ: onu görmüştü | نَزْلَةً: inişinde | أُخْرَىٰ: başka bir | (53:13)
|عِنْدَ: yanında | سِدْرَةِ: Sidretü'l | الْمُنْتَهَىٰ: Müntehâ'nın | (53:14)
|عِنْدَهَا: (ki) onun yanındadır | جَنَّةُ: Cennet'ül (bahçe) | الْمَأْوَىٰ: Me'vâ (oturulacak) | (53:15)
|إِذْ: hani | يَغْشَى: kaplıyordu | السِّدْرَةَ: Sidre'yi | مَا: | يَغْشَىٰ: kaplayan | (53:16)
|مَا: | زَاغَ: şaşmadı | الْبَصَرُ: göz(ü) | وَمَا: ve | طَغَىٰ: azmadı | (53:17)
|لَقَدْ: andolsun | رَأَىٰ: gördü | مِنْ: bazılarını | ايَاتِ: ayetlerinden | رَبِّهِ: Rabbinin | الْكُبْرَىٰ: büyük | (53:18)
|أَفَرَأَيْتُمُ: gördünüz mü? | اللَّاتَ: Lat | وَالْعُزَّىٰ: ve 'Uzza'yı | (53:19)
|وَمَنَاةَ: ve Menat'ı? | الثَّالِثَةَ: üçüncüsünü | الْأُخْرَىٰ: öteki | (53:20)
|أَلَكُمُ: size midir? | الذَّكَرُ: erkek | وَلَهُ: ve onlar | الْأُنْثَىٰ: kadın | (53:21)
|تِلْكَ: bu | إِذًا: o halde | قِسْمَةٌ: bir taksimdir | ضِيزَىٰ: insafsızca | (53:22)
|إِنْ: değildir | هِيَ: onlar | إِلَّا: başka bir şey | أَسْمَاءٌ: isimler(den) | سَمَّيْتُمُوهَا: isimlendirdiğiniz | أَنْتُمْ: sizin | وَابَاؤُكُمْ: ve babalarınızın | مَا: | أَنْزَلَ: indirmemiştir | اللَّهُ: Allah | بِهَا: onlara | مِنْ: hiçbir | سُلْطَانٍ: güç | إِنْ: hayır | يَتَّبِعُونَ: onlar uyuyorlar | إِلَّا: ancak | الظَّنَّ: zanna | وَمَا: ve | تَهْوَى: hevesine | الْأَنْفُسُ: nefislerin | وَلَقَدْ: oysa | جَاءَهُمْ: kendilerine gelmiştir | مِنْ: tarafından | رَبِّهِمُ: Rableri | الْهُدَىٰ: yol gösterici | (53:23)
|أَمْ: yoksa | لِلْإِنْسَانِ: insan için midir? | مَا: her | تَمَنَّىٰ: arzu ettiği | (53:24)
|فَلِلَّهِ: Allah'ındır | الْاخِرَةُ: son (ahiret) | وَالْأُولَىٰ: ve ilk (dünya) | (53:25)
|وَكَمْ: nicesi var ki | مِنْ: -den | مَلَكٍ: melek(ler)- | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | لَا: | تُغْنِي: işe yaramaz | شَفَاعَتُهُمْ: onların şefa'ati | شَيْئًا: hiçbir | إِلَّا: dışında | مِنْ: | بَعْدِ: sonrası | أَنْ: | يَأْذَنَ: izin vermesinden | اللَّهُ: Allah'ın | لِمَنْ: kimseye | يَشَاءُ: dilediği | وَيَرْضَىٰ: ve razı olduğu | (53:26)
|إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | لَا: | يُؤْمِنُونَ: inanmayan(lar) | بِالْاخِرَةِ: ahirete | لَيُسَمُّونَ: adlandırıyorlar | الْمَلَائِكَةَ: meleklere | تَسْمِيَةَ: adlarını | الْأُنْثَىٰ: dişilerin | (53:27)
|وَمَا: ve yoktur | لَهُمْ: onların | بِهِ: bu hususta | مِنْ: hiçbir | عِلْمٍ: bilgileri | إِنْ: hayır | يَتَّبِعُونَ: onlar uyuyorlar | إِلَّا: sadece | الظَّنَّ: zanna | وَإِنَّ: ve elbette | الظَّنَّ: zan | لَا: | يُغْنِي: kazandırmaz | مِنَ: yana | الْحَقِّ: hak(tan) | شَيْئًا: hiçbir şey | (53:28)
|فَأَعْرِضْ: o halde yüz çevir | عَنْ: -den | مَنْ: kimse- | تَوَلَّىٰ: yüz çeviren | عَنْ: -tan | ذِكْرِنَا: bizi anmak- | وَلَمْ: ve | يُرِدْ: istemeyen | إِلَّا: başka bir şey | الْحَيَاةَ: hayatından | الدُّنْيَا: dünya | (53:29)
|ذَٰلِكَ: işte budur | مَبْلَغُهُمْ: onların erişebilecekleri | مِنَ: -den | الْعِلْمِ: bilgi- | إِنَّ: şüphesiz | رَبَّكَ: Rabbin | هُوَ: O | أَعْلَمُ: iyi bilir | بِمَنْ: kimseyi | ضَلَّ: sapan | عَنْ: -ndan | سَبِيلِهِ: yolu- | وَهُوَ: ve O | أَعْلَمُ: iyi bilir | بِمَنِ: kimseyi | اهْتَدَىٰ: yola gelen | (53:30)
|وَلِلَّهِ: Allah'ındır | مَا: herşey | فِي: bulunan | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve ne varsa | فِي: bulunan | الْأَرْضِ: yerde | لِيَجْزِيَ: cezalandırsın diye | الَّذِينَ: kimseleri | أَسَاءُوا: kötülük eden(leri) | بِمَا: | عَمِلُوا: yaptıklarıyle | وَيَجْزِيَ: ve mükafatlandırsın diye | الَّذِينَ: kimseleri | أَحْسَنُوا: güzel davranan(ları) | بِالْحُسْنَى: güzellikle | (53:31)
|الَّذِينَ: ki onlar | يَجْتَنِبُونَ: kaçınırlar | كَبَائِرَ: büyüklerinden | الْإِثْمِ: günahın | وَالْفَوَاحِشَ: ve çirkin işlerden | إِلَّا: dışında | اللَّمَمَ: küçük hatalar | إِنَّ: şüphesiz | رَبَّكَ: Rabbinin | وَاسِعُ: geniştir | الْمَغْفِرَةِ: affı | هُوَ: O | أَعْلَمُ: daha iyi bilir | بِكُمْ: sizi | إِذْ: zaman | أَنْشَأَكُمْ: sizi inşa ettiği | مِنَ: -tan | الْأَرْضِ: toprak- | وَإِذْ: ve zaman | أَنْتُمْ: siz | أَجِنَّةٌ: cenin halinde iken | فِي: | بُطُونِ: karınlarında | أُمَّهَاتِكُمْ: annelerinizin | فَلَا: artık | تُزَكُّوا: övüp yüceltmeyin | أَنْفُسَكُمْ: kendinizi | هُوَ: O | أَعْلَمُ: daha iyi bilir | بِمَنِ: kimseyi | اتَّقَىٰ: korunan | (53:32)
|أَفَرَأَيْتَ: gördün mü? | الَّذِي: kimseyi | تَوَلَّىٰ: arkasını dönen | (53:33)
|وَأَعْطَىٰ: ve vereni | قَلِيلًا: azıcık | وَأَكْدَىٰ: ve gerisini elinde tutanı | (53:34)
|أَعِنْدَهُ: kendi yanında mı? | عِلْمُ: bilgisi | الْغَيْبِ: gayb'ın | فَهُوَ: ve o (mu?) | يَرَىٰ: görüyor | (53:35)
|أَمْ: yoksa | لَمْ: | يُنَبَّأْ: haber verilmedi mi? | بِمَا: bulunan | فِي: | صُحُفِ: sahifelerinde | مُوسَىٰ: Musa'nın | (53:36)
|وَإِبْرَاهِيمَ: ve İbrahim'in | الَّذِي: ki | وَفَّىٰ: çok vefalıdır | (53:37)
|أَلَّا: | تَزِرُ: yüklenmez | وَازِرَةٌ: hiçbir günahkar | وِزْرَ: (günah) yükünü | أُخْرَىٰ: başkasının | (53:38)
|وَأَنْ: ve | لَيْسَ: yoktur | لِلْإِنْسَانِ: insana | إِلَّا: başka bir şey | مَا: | سَعَىٰ: çalışmasından | (53:39)
|وَأَنَّ: ve muhakkak | سَعْيَهُ: onun çalışması | سَوْفَ: yakında | يُرَىٰ: görülecektir | (53:40)
|ثُمَّ: sonra | يُجْزَاهُ: ona verilecektir | الْجَزَاءَ: karşılığı | الْأَوْفَىٰ: tastamam | (53:41)
|وَأَنَّ: ve sonunda | إِلَىٰ: | رَبِّكَ: senin Rabbine | الْمُنْتَهَىٰ: varılacaktır | (53:42)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | هُوَ: O'dur | أَضْحَكَ: güldüren | وَأَبْكَىٰ: ve ağlatan | (53:43)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | هُوَ: O'dur | أَمَاتَ: öldüren | وَأَحْيَا: ve yaşatan | (53:44)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | خَلَقَ: yarattı | الزَّوْجَيْنِ: iki çifti | الذَّكَرَ: erkeği | وَالْأُنْثَىٰ: ve dişiyi | (53:45)
|مِنْ: -den | نُطْفَةٍ: nutfe(sperm)- | إِذَا: zaman | تُمْنَىٰ: atıldığı | (53:46)
|وَأَنَّ: ve şüphesiz | عَلَيْهِ: O'nun işidir | النَّشْأَةَ: yaratmak | الْأُخْرَىٰ: tekrar | (53:47)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | هُوَ: O'dur | أَغْنَىٰ: zengin eden | وَأَقْنَىٰ: ve bol veren | (53:48)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | هُوَ: O'dur | رَبُّ: Rabbi | الشِّعْرَىٰ: Şi'ra'nın | (53:49)
|وَأَنَّهُ: ve şüphesiz O | أَهْلَكَ: helak etti | عَادًا: 'Ad'ı | الْأُولَىٰ: önce gelen | (53:50)
|وَثَمُودَ: ve Semud'u | فَمَا: | أَبْقَىٰ: geriye bırakmadı | (53:51)
|وَقَوْمَ: ve kavmini (helak etmişti) | نُوحٍ: Nuh | مِنْ: | قَبْلُ: önceden | إِنَّهُمْ: çünkü onlar | كَانُوا: idiler | هُمْ: onlar | أَظْلَمَ: daha zalim | وَأَطْغَىٰ: ve azgın | (53:52)
|وَالْمُؤْتَفِكَةَ: altı üstüne getirilen kentleri | أَهْوَىٰ: devirip yıktı | (53:53)
|فَغَشَّاهَا: sardırttı onlara | مَا: | غَشَّىٰ: sardırdığını | (53:54)
|فَبِأَيِّ: o halde hangi? | الَاءِ: ni'metinden | رَبِّكَ: Rabbinin | تَتَمَارَىٰ: kuşku duyuyorsun | (53:55)
|هَٰذَا: bu | نَذِيرٌ: bir uyarıcıdır | مِنَ: -dan | النُّذُرِ: uyarıcılar- | الْأُولَىٰ: ilk | (53:56)
|أَزِفَتِ: yaklaştı | الْازِفَةُ: yaklaşıcı | (53:57)
|لَيْسَ: yoktur | لَهَا: onu | مِنْ: | دُونِ: başka | اللَّهِ: Allah'tan | كَاشِفَةٌ: açacak kimse | (53:58)
|أَفَمِنْ: -den mi? | هَٰذَا: bu | الْحَدِيثِ: söz- | تَعْجَبُونَ: şaşıyorsunuz | (53:59)
|وَتَضْحَكُونَ: ve gülüyorsunuz | وَلَا: ve | تَبْكُونَ: ağlamıyorsunuz | (53:60)
|وَأَنْتُمْ: ve siz | سَامِدُونَ: baş kaldırıyorsunuz | (53:61)
|فَاسْجُدُوا: haydi secde edin | لِلَّهِ: Allah'a | وَاعْبُدُوا: ve kulluk edin | (53:62)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}