» 53 / Necm  16:

Kuran Sırası: 53
İniş Sırası: 23
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62

 » 53 / Necm  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
2. يَغْشَى (YĞŞ) = yeğşā : kaplıyordu
3. السِّدْرَةَ (ELSD̃RT) = s-sidrate : Sidre'yi
4. مَا (ME) = mā :
5. يَغْشَىٰ (YĞŞ) = yeğşā : kaplayan
hani | kaplıyordu | Sidre'yi | | kaplayan |

[] [ĞŞV] [SD̃R] [] [ĞŞV]
ÎZ̃ YĞŞ ELSD̃RT ME YĞŞ

yeğşā s-sidrate yeğşā
إذ يغشى السدرة ما يغشى

 » 53 / Necm  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
يغشى غ ش و | ĞŞV YĞŞ yeğşā kaplıyordu covered
السدرة س د ر | SD̃R ELSD̃RT s-sidrate Sidre'yi the Lote Tree
ما | ME what
يغشى غ ش و | ĞŞV YĞŞ yeğşā kaplayan covers,

53:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | kaplıyordu | Sidre'yi | | kaplayan |

[] [ĞŞV] [SD̃R] [] [ĞŞV]
ÎZ̃ YĞŞ ELSD̃RT ME YĞŞ

yeğşā s-sidrate yeğşā
إذ يغشى السدرة ما يغشى

[] [غ ش و] [س د ر] [] [غ ش و]

 » 53 / Necm  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
يغشى غ ش و | ĞŞV YĞŞ yeğşā kaplıyordu covered
Ye,Ğayn,Şın,,
10,1000,300,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
السدرة س د ر | SD̃R ELSD̃RT s-sidrate Sidre'yi the Lote Tree
Elif,Lam,Sin,Dal,Re,Te merbuta,
1,30,60,4,200,400,
"N – accusative feminine noun → Lote Tree"
اسم منصوب
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يغشى غ ش و | ĞŞV YĞŞ yeğşā kaplayan covers,
Ye,Ğayn,Şın,,
10,1000,300,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ÎZ̃ YĞŞ ELSD̃RT ME YĞŞ

إذ يغشى السدرة ما يغشى

 » 53 / Necm  Suresi: 16

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: hani | يَغْشَى: kaplıyordu | السِّدْرَةَ: Sidre'yi | مَا: | يَغْشَىٰ: kaplayan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ hani | يغشى YĞŞ kaplıyordu | السدرة ELSD̃RT Sidre'yi | ما ME | يغشى YĞŞ kaplayan |
Kırık Meal (Okunuş) : |: hani | yeğşā: kaplıyordu | s-sidrate: Sidre'yi | : | yeğşā: kaplayan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: hani | YĞŞ: kaplıyordu | ELSD̃RT: Sidre'yi | ME: | YĞŞ: kaplayan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sidreyi, o sırada neler bürümüş, kaplamıştı, neler.
Adem Uğur : Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Ahmed Hulusi : O an ki, Sidre'yi (varlığını) bürüyen (hakikat nûru) bürüyordu (beden hissi kaybolmuş bir hâlde)!
Ahmet Tekin : Hani Sidre’yi, Allah’ın nuru ve melekler kaplamıştı.
Ahmet Varol : O zaman (o gördüğünde) Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Ali Bulaç : Sidreyi örten örtmekte iken,
Ali Fikri Yavuz : O dem ki, Sidre’yi bürüyen bürüyordu, (çepçevre meleklerle kaplanmıştı)...
Bekir Sadak : Sidre'yi buruyen buruyordu.
Celal Yıldırım : Sidre'yi bürüyenler buruyordu o demde.
Diyanet İşleri : O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.
Diyanet İşleri (eski) : Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Diyanet Vakfi : Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Edip Yüksel : Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O zaman ki, o Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır : O dem ki o Sidreyi bürüyen bürüyordu
Fizilal-il Kuran : O sırada ağacı yaman bir şey bürümüştü.
Gültekin Onan : Sidreyi örten örtmekte iken,
Hasan Basri Çantay : O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan.
Hayrat Neşriyat : O zaman Sidre’yi bürümekte olan, bürüyordu.
İbni Kesir : O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.
İskender Evrenosoğlu : Sidre'yi bürüyen şey bürüyordu.
Muhammed Esed : meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında.
Mustafa İslamoğlu : kaplayan o şey sidreyi çepeçevre kuşattığında...
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) O vakit ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu. Göz ne çevrildi ve ne de tecavüz etti.
Ömer Öngüt : O dem ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Şaban Piriş : Sidre’yi bürüyen bürüyordu.
Suat Yıldırım : O dem ki Sidre’yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
Süleyman Ateş : Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Tefhim-ul Kuran : Sidreyi örten örtmekte iken,
Ümit Şimşek : O vakit Sidre'yi kaplayan kapladı.
Yaşar Nuri Öztürk : O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre'yi kuşatıp saran,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}